Tütün mamullerinde düz ve standart paket uygulaması başlıyor

Tütün mamullerinde düz ve standart paket uygulaması başlıyor
TT

Tütün mamullerinde düz ve standart paket uygulaması başlıyor

Tütün mamullerinde düz ve standart paket uygulaması başlıyor

Tarım ve Orman Bakanlığınca yapılan düzenlemeyle "tütün mamullerinde düz ve standart paket" uygulamasına 5 Aralık'ta geçilecek. 5 Aralık’tan itibaren artık eski paketlerle tütün mamulleri üretilmeyecek. Bir aylık süreçte, yani 5 Ocak’a kadar yeni paketlerle üretim yapılacağı gibi mevcut paketlerin piyasadaki satışı devam edecek. 5 Ocak 2020 itibarı ile sadece yeni standart paketlerin satışı yapılabilecek ve piyasada eski tip paket bulunmayacak.
Tütün mamullerinde 5 Aralık'tan itibaren başlayacak olan düz ve standart paket uygulaması ile paketlerin çeşitli renklerinden ve grafik tasarımlarından kaynaklanan çekiciliğinin ve yanıltıcı özelliğinin ortadan kaldırılması, sağlık uyarıları mesajlarının caydırıcı etkisinin artırılması hedefleniyor. Yeni düzenleme ile tütün mamulleri paketlerinin rengi, Pantone 448 C mat bitişli tek renk olarak belirlendi. Marka ayırt edici ibare ve diğer zorunlu bilgilerin yazım şekli, rengi, konumu standart hale getirildi, markanın logosu, simgesi veya sair işaretleri kaldırıldı. Tek tip ve tek renk olacak paketler üzerindeki birleşik (resimli) sağlık uyarıları alanı yüzde 65'ten yüzde 85'e çıkarıldı. Resimli uyarı paketin ön yüzeyinin yanı sıra arka yüzeyine de konuldu. 14 yeni birleşik (resimli) sağlık uyarısı belirlendi. Bütün paketlerde yer alacak ibarelerden biri de birleşik (resimli) sağlık uyarıları içerisinde yer alan ‘‘Alo 171 Sigara Bırakma Hattı'' mesajı olacak.
Yeni düzenleme ile tütün mamulü çeşidini belirleyen ayırt edici ibare paketlerin ön yüzeyinde yer alacak. Nargilelik tütün mamulü paketlerinin iç ambalajı ile puro ve sigarillo paketlerinin varsa iç ambalajları üzerine marka ve ayırt edici ibare siyah renkle yazılacak. Üretim tarihi ve üretim kodlama bilgileri, siyah zemine beyaz renkte yazılacak. Ayrıca yeni paketlerde yan yüzey alanlarının yüzde 50'sini kaplayan genel uyarı ve bilgi mesajı yer alıyor. Paketlerde "Sigara içmek öldürür-hemen bırakın" genel uyarısı ile "Tütün dumanı, kansere yol açtığı bilinen 70'ten fazla madde içerir" bilgi mesajı bulunacak. Hâlihazırda mevcut sigara paketlerinin yan yüzeyinin birinde yüzde 10'unu kaplayan zifir, nikotin ve karbonmonoksit bırakım değerlerine ilişkin bilgilendirme kaldırılırken, paketler üzerinde bulunan “18 yaşını doldurmayanlara satılamaz” şeklindeki uyarı “18 yaşını doldurmayanlara satışının cezası hapistir” şeklinde değiştirildi.

14 yeni mesaj ve resim ile caydırıcılık artırılıyor
Paketlerde sigara içen insanlara ilişkin caydırıcı fotoğraflarla birlikte 14 ayrı yeni resimli uyarı mesajı da yer alacak.
Resimli uyarılarda yer alan ifadelerden bazıları şöyle:
- "Sigara içiyorsanız çocuğunuzun da sigara içme ihtimali iki kat fazladır. Yaşam boyu sigara içenlerde erken ölümlerin yarısı sigara içmekten kaynaklanmaktadır.
- Sigara içmek kan akışını yavaşlatır ve cinsel iktidarsızlığa neden olur.
- Sigara kullanımı gebelikte erken doğuma yol açarak bu bebeklerdeki ölüm, hastalık ve engellilik riskini artırır.
- Sigara kullanımı her aldığınız nefesi zorlaştıran kronik bronşite neden olmaktadır.
- Sigara en büyük inme nedenidir.
- Sigara dumanında benzen, nitrozamin, formaldehit ve hidrojensiyanit gibi kanser yapıcı maddeler bulunur.
- Sigara içmek ayakta kangrene neden olur.
- Sigara içenler genç yaşta ölür."

Bakanlık tarafından tütün mamullerinde düz ve standart paket izinleri verilmeye başlanırken, üretime 5 Aralık 2019 tarihi itibarıyla tamamen geçilmiş olacak. Bu uygulama ile 5 Ocak 2020 tarihinden sonra tütün mamulleri eski paketleri piyasada bulundurulamayacak.
Dünyada düz paket uygulaması
Dünyada Fransa, İngiltere, Kanada, Avustralya gibi ülkelerden sonra Türkiye de düz ve standart paket uygulamasına geçmiş olacak. Düz ve standart paket uygulamasına Türkiye'de tüm tütün mamulleri kategorilerinde geçiliyorken, Avrupa'da sadece sigara ve sarmalık kıyılmış tütün mamulleri kategorilerinde geçildi. Türkiye'de birleşik sağlık uyarılarının kapladığı alan yüzde 85, Avrupa'da ise yüzde 65 oranında uygulanıyor. Türkiye'de düz paketlerde marka ve ayırt edici ibare (çeşit adı) dış ambalajın sadece bir yüzeyinde bir yerde yazılırken, Avrupa'da ise dış ambalajın üç yüzeyinde bir yerde yazılıyor.



Hamaney'in karşı çıkan konuşması ve yaklaşan ABD-İran anlaşması

 İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
TT

Hamaney'in karşı çıkan konuşması ve yaklaşan ABD-İran anlaşması

 İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)

Siyasi analizde, sonuçlara varmak için göstergeleri izlemek gerekir. İran Dini Lideri'nin rejimin kurucusu Humeyni’nin ölüm yıldönümü sırasında yaptığı son konuşmadan ve Umman Sultanlığı aracılığıyla Tahran'a sunulan son Amerikan teklifinden, iki taraf arasında kapsamlı olmayıp geçici olsa bile bir anlaşmaya varma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir. Hem de Umman himayesinde yapılan dördüncü tur görüşmelerden bu yana Tahran ve Washington arasında görülen keskin görüş farklılıklarına rağmen. Farklılığın sebebi İran'ın daha önce uranyumu 2015 nükleer anlaşmasında kabul edilen aynı seviyede, yani yüzde 3,67 oranında zenginleştirme hakkını tanıyan Amerikan pozisyonunda değişiklik olarak gördüğü son açıklamalar. Amerikan pozisyonunun, İran'ın nükleer programı barışçıl olduğu sürece zenginleştirme prensibini tamamen reddetme yönünde değiştiğini görüyoruz. Buna göre Tahran'ın uranyum zenginleştirme hakkı yok ve nükleer yakıtı yurtdışından ithal edebilir. Bu konu, sorunun çözümüne dair olumlu bir atmosfer oluşturmakta başarısız olan beşinci tura kadar uzanan görüşmelerin ilerlemesinin önündeki en büyük engeldi. Bu arada İran, kendi topraklarında kurulacak ve Suudi Arabistan ile BAE’nin de dahil olacağı bölgesel bir uranyum zenginleştirme kompleksi önerisinde bulundu; böylece topraklarında uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sürdürebilir, nükleer yakıta erişimini sürdürebilir ve komşularına karşı iyi komşuluk gösterebilir.

Öte yandan, ABD tarafının da İranlılara sunulan ve Tahran’ın kendisine yanıt olarak birkaç mesaj verdiği bir teklifi var. Bu teklif, Tahran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurması, ABD'ye ilave olarak İran, Suudi Arabistan ve diğer bazı Arap ülkelerinden oluşan bölgesel bir nükleer enerji birliği kurulması çağrısını içeriyor. Daha sonra Umman Sultanlığı'nın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın gözetiminde bölgesel bir uranyum zenginleştirme tesisi kurulmasını önerdiği söylendi. Washington, Umman'ın teklifini kabul etti ve bu ortak uranyum zenginleştirme tesisinin İran dışında bulunmasını istedi. Axios sitesi, ABD'nin, programını askıya alması karşılığında İran'ın uranyum zenginleştirme hakkını tanıdığını, topraklarında yüzde 3’e kadar uranyum zenginleştirilebileceğini kabul ettiğini bildirdi. Tahran bölgesel zenginleştirme tesisi teklifini kabul edebilir, ancak bu, onun için yurt içindeki zenginleştirme faaliyetlerine bir alternatif olmayacaktır. Kaldı ki tesisin yurt dışında değil, kendi topraklarında bulunmasını istiyor.

Amerikan pozisyonunun yüzde 3 zenginleştirme etrafında dönmesi durumunda, bunun Washington'un pozisyonundan geri adım attığı anlamına geldiği iddia edilebilir. Washington, önceki iki görüşme turunda İran'ın topraklarında zenginleştirme faaliyetlerini sürdürmesini engellemekte ve yurtdışından nükleer yakıt ithal etmesinde ısrar etmişti. Bu nedenle, Tahran'ın küçük bir oranda bile olsa ülke içinde zenginleştirmeye devam etmesi, bir yandan Washington ile yaptırımları kaldıracak, diğer yandan ABD'nin topraklarında uranyum zenginleştirme hakkını tanımasını garantileyecek bir anlaşmaya varana kadar, orta yol olarak kabul edebileceği bir teklif olacaktır.

Dolayısıyla Amerikalıların önerdiklerine ve İran'ın cevabına göre, altıncı turun yakında yapılması ve daha sonra bir anlaşmaya varılması muhtemel. Amerikan teklifi, ABD'nin uranyum zenginleştirmenin tamamen durdurulması talebi ile İran'ın ülke içinde zenginleştirmeyi sürdürme ısrarı arasındaki uçurumu küçültecek bir uzlaşma olabilir. Hal böyle iken, İran Dini Lideri Ali Hamaney neden iki gün önce buna karşı çıkan ve Washington'a düşmanca yanıt veren, İran'ın pozisyonundan geri adım atmadığını vurgulayan açıklamalar yaptı? Konuşmasında, “Ülkesinin tam bir nükleer yakıt döngüsüne sahip olmakta başarılı olduğunu, nükleer endüstrinin sadece enerji için olmadığını, aynı zamanda tüm endüstrilerin temeli ve ulusal bağımsızlığın sembolü olduğunu, uranyum zenginleştirmenin nükleer meselenin anahtarı olduğunu ve İran'ın düşmanlarının zenginleştirmeyi kontrol altına almak istediklerini” söyledi. Hamaney böylece bir yandan ülkesinin anlaşma için can atmadığını ve ülkenin en yüksek otoritesinin buna bir ölçüde karşı çıktığını göstermeye çalıştı. Diğer yandan, bu konuşma içeriye dönüktü, çünkü Tahran'ın topraklarında uranyum zenginleştirme hakkından mahrum bırakılmayı reddettiğini duyuruyordu. Böylelikle Tahran, Donald Trump'ın sunduğu teklifi kabul etse bile, Dini Lider'in muhalif konuşması tekliften birkaç gün önce yapılmış olacaktı. Trump’ın teklifi uranyumu 2015 anlaşmasındakine yakın düşük bir seviyede zenginleştirmeyi içerdiğinden, Tahran, bunu İran direnişi karşısında Washington'un geri çekilmesi ve teklifin onu içeride zenginleştirme hakkından mahrum bırakmadığı şeklinde pazarlayabilir.

Konuşma ayrıca İran ve Washington'un kamuoyu önünde düşmanca açıklamalar yapma, ancak perde arkasında, aralarındaki boşlukları kapatmak için anlaşma ve ardından bunu açıklama alışkanlığının çerçevesine girebilir. Tahran'a ABD’ye pozisyonunda geri adım attırmakla övünme fırsatı verecek olan Trump, İran zihniyetini ve nükleer meselenin nasıl bir ulusal gurur meselesi, ulusal kimlik ve egemenliğin bir parçası olduğunu incelemiş olmalıydı. Öyle ki hükümet, öğrenciler için nükleer tesislere okul gezileri düzenliyor. Tahran rejimi ayrıca yaptırımlara ve kısıtlamalara rağmen ileri nükleer teknoloji seviyelerine ulaşma yeteneği ile övünüyor. Bu nedenle İran, topraklarında uranyum zenginleştirmekten mahrum bırakılmasını reddederdi. Yine özellikle bir yandan bilimsel ve nükleer ilerlemenin bir sembolü olduğu, diğer yandan da kendisinden vazgeçmesinin Washington veya Tel Aviv’in kendisine yönelik askeri bir saldırısını kolaylaştıracağına inandığı bir kart olduğu için yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyumundan vazgeçmeyi reddederdi.

*Bu analiz Şarku'l Avsat tarfından Independent Arabia sitesinden çevrilmiştir.