Güney Sudan barış sürecini yeniden başlatmak için eyalet sayısını 10'a düşürdü

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ve yardımcısı Taban Deng, düzenledikleri basın toplantısında eyalet sayısının azaltıldığını açıkladılar (AFP)
Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ve yardımcısı Taban Deng, düzenledikleri basın toplantısında eyalet sayısının azaltıldığını açıkladılar (AFP)
TT

Güney Sudan barış sürecini yeniden başlatmak için eyalet sayısını 10'a düşürdü

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ve yardımcısı Taban Deng, düzenledikleri basın toplantısında eyalet sayısının azaltıldığını açıkladılar (AFP)
Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ve yardımcısı Taban Deng, düzenledikleri basın toplantısında eyalet sayısının azaltıldığını açıkladılar (AFP)

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit, hükümet destekçilerinin 32 veya daha fazla eyalet sayısında ısrar etmesine rağmen, ulusal geçiş hükümetinin kurulmasına zemin hazırlamak adına 3 idari bölgeye ek olarak eyalet sayısının 10’a düşürüldüğünü açıkladı. Bu çözümün tekrar savaşa dönmekten kaçınmak, ülkenin birliğini korumak, barışı sağlamak ve geçici bir hükümet kurmak amacıyla alındığını söyleyen Mayardit, yeni hükümetin eyalet sayısını dikkate alacağını vurguladı.
Devlet Başkanı Mayardit, muhalefetle eyalet sayısı ve sınırları üzerine yapılan görüşmelerin çıkmaza girmesinden sonra başkanlık sarayında üst düzey devlet yetkilileriyle olağanüstü bir toplantı düzenledi. Bu kararın, önümüzdeki Salı günü Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa'da yapılacak toplantıda, Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi'ne (IGAD) iletilmesi bekleniyor.
Üst düzey devlet yetkilileriyle yaptığı toplantıda eyalet sayısının 10’a düşürülmesi yönünde bir karara vardıklarını dile getiren Mayardit, Güney Sudan halkının birliğini muhafaza etmeyi ve barışı sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Savaşlar ve göç gibi halkın mustarip olduğu sorunları çözüme kavuşturmak için bu kararı aldıklarını ifade eden Mayardit, Riek Machar liderliğindeki silahlı muhalefetin eyalet sayısıyla ilgili meseleyi barışı engellemek için bir bahane olarak kullandığına işarette bulundu. Ayrıca iki yıl önce barış anlaşmasının imzalanmasından bu yana muhalefetin geçici hükümetin kurulmaması için birtakım engeller çıkardığını kaydeden Mayardit, eyalet sayısının 10’a düşürülmesi kararının muhalefetin baskısı sonucu alınmadığını vurguladı.
Bu kararın ülkede barış ve birliğin temin edilmesini sağlayacağını ve ülkeyi yıkıma götürecek bir karar olmadığını belirten Mayardit, bunun yapılması gereken bir fedakarlık olduğunu söyledi. Bundan dolayı halkın bütün kesimlerini barış anlaşmasının uygulanması için hükümetin arkasında durmaya ve ülkenin birliğine odaklanmaya çağıran Mayardit, bir hafta sonra oluşturulacak geçici ulusal birlik hükümetinin bu karar hakkında görüşmelerde bulunacağını açıkladı.
Söz konusu karar ve kararın toplumda yol açtığı tartışmaya ilişkin Mayardit, “Bu gerçekten çok basit bir mesele. Anayasayı hazırlayacağız ve daha sonra eyalet sayısına nihai olarak karar vereceğiz. Seçimlerden sonra eyaletler meselesi yeniden düşünülebilir. Bu karardan dolayı vatandaşların kalbinin kırılmasına gerek yok” ifadelerini kullandı.
Ayrıca ülke güçlerini, sınırları korumaya ve daimi ateşkese uymaya çağıran Mayardit, IGAD, Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği (AfB), Troyka ülkeleri ve uluslararası toplumdan bu kararı tanımalarını talep etti.
Güney Sudan, 2011'deki bağımsızlığına kadar 10 eyaletle yönetiliyordu. Ancak Ekim 2015'te ve barış anlaşmasının imzalanmasından iki ay sonra Salva Kiir, eyalet sayısını 32'ye çıkardığını açıkladı. Fakat muhalif liderler bu kararı kabul etmediler ve bunun aynı yıl içerisinde imzalanan barış anlaşmasının bir ihlali olduğunu söylediler. Kiir, önceki rejime dönüşü reddetmeye devam etti ve sonuç olarak eyaletlerin sayısı ve sınırları geçiş hükümetinin oluşumu için bir sorun haline geldi.
Devlet Başkanı Salva Kiir'in kararı hakkında muhalefet tarafından herhangi bir yorum yapılmadı. Fakat ana muhalefet lideri Dr. Riek Machar önceki gün yaptığı açıklamada, Halk Hareketi'nin Bağımsız Sınır Komitesi tarafından sunulan 10 eyalete geri dönme teklifini memnuniyetle karşıladığını ve önceki idari sistemi desteklediklerini söyledi. Muhalif eylemciler, sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla bu kararı doğru yönde atılmış bir adım olarak nitelendirdiler ve bu kararın taraflar arasındaki güveni yeniden sağlayacağını belirttiler.



ABD’de gıda yardım programlarının askıya alınmasıyla birlikte aileler gıda bankalarına ve yakınlarına yöneldi

Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)
Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)
TT

ABD’de gıda yardım programlarının askıya alınmasıyla birlikte aileler gıda bankalarına ve yakınlarına yöneldi

Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)
Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)

Maryland eyaletinin Montgomery County bölgesinde yaşayan Dalitia Chung, kasım ayı gıda yardımının gecikeceğini öğrendiğinde, kendisi ve çocuğunu besleyebilmek için geniş ailesiyle yemek ve market alışverişini paylaşmak üzere hemen bir plan yaptı.

Ancak Silver Spring'deki Manna Food Center gıda bankasından bir sepet dolusu gıda yardımı aldıktan sonra, bu yardıma sonsuza kadar güvenemeyeceğini anlayan Chung, “İki hafta içinde (yardım) almazsam, (başka) seçenekler arayacağım” dedi.

Chung, ABD tarihinin en uzun süren hükümet kapanması nedeniyle, gıda kuponu olarak da bilinen Ek Beslenme Yardım Programı'ndan (Supplemental Nutrition Assistance Program/SNAP) yardım almakta gecikme yaşayan yaklaşık 42 milyon Amerikalıdan sadece biri.

Kasım ayının başı çoğu kişi için SNAP’ın 60 yıllık tarihinde ilk kez gıda yardımı programının askıya alınmasıyla birlikte kafa karışıklığı, endişe ve zorlu seçimler yapılmasını gerektirdi. Başkan Donald Trump'ın yönetimi, bu ay kısmi yardım sağlamak için federal mahkeme kararını uygulayacağını açıkladı, ancak SNAP’tan yararlanan kişilere fonların ulaşmasının haftalar sürebileceği konusunda uyardı.

SNAP yararlanıcıları aynı zamanda sınırlı bütçelerini dikkatli bir şekilde yönetiyor, gıda bankalarına başvuruyor ve bu zorlu dönemi atlatmak için bazı şeylerden fedakarlık ediyorlar. Oklahoma, Tulsa'dan 47 yaşındaki Amanda Traster, gıda satın almak için para biriktirebilmek amacıyla aylık tedavi masraflarının sadece yarısını ödediğini söyledi.

Müşterilerin ziyaret edebilecekleri sayıya sık sık kısıtlamalar getiren belirli mağazalardan aldığı gıda teslimat tarihlerini takip etmek için ikinci bir takvim tutan Traster, artık her öğünde daha az yediğini ve elinden geldiğince tasarruf ettiğini belirterek “Şu anda durum çok kaotik” diye ekledi.

ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre SNAP yardımlarından yararlanan ailelerin yaklaşık yüzde 80'inde bir çocuk, bir yaşlı veya engelli bir kişi bulunuyor. Programdan yararlanabilmek için, yararlanıcıların gelirlerinin ulusal yoksulluk sınırının yüzde 130'unun altında olması gerekiyor. Bu sınır, birçok bölgede tek kişilik haneler için aylık bin 632 dolar, iki kişilik haneler için ise 2 bin 215 dolar.


BM Fas'ın Sahra'ya yönelik özerklik planının yeni versiyonunu duyurmasını “sabırsızlıkla” bekliyor

Çöldeki Faslı askerler (AFP)
Çöldeki Faslı askerler (AFP)
TT

BM Fas'ın Sahra'ya yönelik özerklik planının yeni versiyonunu duyurmasını “sabırsızlıkla” bekliyor

Çöldeki Faslı askerler (AFP)
Çöldeki Faslı askerler (AFP)

Fransız Haber Ajansı AFP, Batı Sahra'ya gönderilen Birleşmiş Milletler (BM) Özel Temsilcisi Staffan De Mistura’nın dün, tartışmalı bölgenin geleceği konusunda müzakerelerin temelini oluşturacak olan Fas'ın özerklik planının güncellenmiş halini ‘sabırsızlıkla’ beklediği açıklamasını aktardı.

BM, 1975 yılına kadar İspanyol kolonisi olan Sahra'yı, nihai bir çözüm bulunmadığı için ‘özerk olmayan bölgeler’ arasında sıralıyor. Afrika kıtasında, dekolonizasyonun ardından statüsü halen belirsiz kalan tek bölge olan Sahra, Rabat ile Cezayir destekli ayrılıkçı Polisario Cephesi arasında bir anlaşmazlık konusu olmaya devam ediyor.

BM Güvenlik Konseyi (BMGK) şimdiye kadar, Fas, Polisario Cephesi, Cezayir ve Moritanya'ya, ‘gerçekçi, kalıcı ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir siyasi çözüme’ ulaşmak için 2019 yılından bu yana durmuş halde olan müzakereleri yeniden başlatma çağrısında bulundu.

Ancak, geçtiğimiz cuma günü ABD tarafından sunulan ve ardından kabul edilen karar taslağı, fosfat açısından zengin ve balık kaynakları bol olan bölgeye Fas egemenliği altında özerklik verilmesini öngören 2007 tarihli Rabat planını destekliyor.

“Fas’ın egemenliği altında gerçek özerklik en iyi çözüm olabilir” görüşünü savunan taslak metin, BM’yi bu temelde müzakereler yürütmeye çağırıyor.

Dün düzenlenen basın toplantısında, kamuoyuna yaptığı açıklamalarda çekingenliği ile tanınan Staffan de Mistura, bu kararı ‘50 yıldır süren bu çatışmayı çözme konusunda uluslararası toplumun yeni bir kararlılık ve azim gösterdiğini ortaya koyduğu için önemli’ olarak nitelendirdi.

Şu anda Fas'ın ayrıntılı ve güncellenmiş özerklik planını sunmasını ‘sabırsızlıkla’ beklediklerini söyleyen Staffan de Mistura, tüm taraflardan ‘ihtiyaç duyulması halinde BM’nin doğrudan veya dolaylı görüşmeler programı oluşturmasını sağlayacak öneriler sunmalarını’ isteyeceğini açıkladı.

Ayrıca, Rabat'ın tarihi olarak nitelendirdiği BMGK’nın kabul ettiği kararın, Fas'ın planına dayanan bir ‘çerçeve’ oluşturduğunu, ancak müzakereler için ‘herhangi bir sonuç öngörmediğini’ vurgulayan Staffan de Mistura, “Müzakerelere katılmanın, bunun mutlaka sonuçlarını kabul etmek anlamına gelmez. Önemli olan katılımdır. Bunun herkese hatırlatalım” ifadelerini kullandı.


"Yaşayanların Mezarlığı" İsrail'in mahkumlara yönelik işkencelerini gözler önüne seriyor

İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
TT

"Yaşayanların Mezarlığı" İsrail'in mahkumlara yönelik işkencelerini gözler önüne seriyor

İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).

Şarku'l Avsat'ın İsrail'in Sde Teiman hapishanesindeki eski Filistinli tutuklulardan elde ettiği iki ifade, buradaki tutukluların vahşi tecavüz de dahil olmak üzere çeşitli işkence ve zulümlere maruz kaldığını ortaya koydu.

İsrail tarafından gizlilikle korunan ve Necef çölündeki bir askeri üssün içinde bulunan hapishane, İsrail askerlerinin bir Filistinli tutukluya fiziksel ve cinsel istismarda bulunduğunu gösteren bir videonun sızdırılmasının ardından inceleme altına alındı.

Filistinli gazeteci Şadi Ebu Sido, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, "yaşayanların mezarlığı" olarak adlandırdığı gözaltında tutulduğu süre boyunca, İsrail askerlerinin Filistinli tutuklulara gülerek ve video çekerek polis köpeği saldırısına öncülük ettiğine tanık olduğunu söyledi. "Çok korktuk" diye ekledi.

Ebu Sido, Sde Teiman hapishanesinde yaklaşık 19 ay tutuldu ve geçen ay bir tutuklu değişimiyle serbest bırakıldıktan sonra Gazze Şeridi'ne döndü.

Bir diğer yürek burkan hikaye ise Aralık 2023 sonlarında bacağı kesildikten sonra tedavi gördüğü sırada Kemal Advan Hastanesi'nde tutuklanan Filistinli Mahmud Ebu Foul'dan geliyor. Geçen aya kadar Sde Teiman Hapishanesi'nde kaldı. Ebu Foul, hapishanede işkence gördüğünü ve bilincini kaybedene kadar yaklaşık iki saat boyunca kafasına darbe aldığını vurguladı. "Uyandığımda görme yetimi tamamen kaybettiğimi fark ettim" dedi.