Irak'ta protesto grupları arasında seçim listesi çabası

Nasıriye’de hükümet karşıtı protestolara katılan öğrenciler (AFP)
Nasıriye’de hükümet karşıtı protestolara katılan öğrenciler (AFP)
TT

Irak'ta protesto grupları arasında seçim listesi çabası

Nasıriye’de hükümet karşıtı protestolara katılan öğrenciler (AFP)
Nasıriye’de hükümet karşıtı protestolara katılan öğrenciler (AFP)

Iraklı aktivistler, yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Muhammed Tevfik Allavi’nin sunacağı kabinenin güvenoyu alması sonrasında hangi adımların atılacağını planlamak, protesto gruplarının erken seçimlerle ilgili pozisyonunu netleştirmek için yoğun çaba gösteriyor. Ayrıca bu kapsamda ulusal arenayı kapsayan bir seçim bloğu ile güçlü bir şekilde seçimlere katılma meselesini ele almak amacıyla başkent Bağdat başta olmak üzere güney ve orta kentlerdeki göstericilerle sosyal medya üzerinden etkileşim kurmak için de çabalıyor.
Protestocu grupların büyük bir bölümü, halk hareketi sonrası dönemin ciddi bir şekilde planlanması, protestoların meyvelerini seçim sandıkları aracılığıyla toplamak için göstericilerin örgütlenmesi ve sadece protesto meydanlarıyla sınırlı kalınmaması gerektiği görüşünde. Bu görüşü destekleyen gruplar, gösterici gençlerin örgütlenmemesi ve ipleri yeniden yönetimdeki partilerin eline bırakması durumunda finalde kazanan tarafın seçim oyunlarında deneyimli ve organize olabilen siyasi partilerin olacağını dile getiriyor.
Iraklı aktivist ve avukat Muhenned Naim, göstericilerin protestolar sonrası dönemde örgütlenerek kapsayıcı bir listeyle seçimlere girmesi girişiminin Bağdat ve diğer kentlerdeki farklı protesto grupları tarafından gerekli desteği gördüğünü belirtti.
Söz konusu girişimin öncü isimlerinden Naim, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Girişimin iki aşaması var: Birincisi, meydanlardaki gençlerin yer aldığı seçim listeleri hazırlamak ve protestolardan nemalanan siyasi partileri uzaklaştırmak. İkincisi ister parlamento onayını alsın ister almasın Muhammed Tevfik Allavi hükümeti sonrası döneme hazırlanmaktır” dedi.
Protesto meydanlarının başbakan adayları arasında yer alan ve seçimleri denetleme rolü üstlenen Ayn Örgütü Başkanı Naim, “Basra, Zikar, Bağdat, Babil ve diğer meydanlara yaptığımız seyahatlerde bu girişime yönelik bazı itirazlar olsa da genel itibarıyla olumlu yaklaşımlar gözlemledim. Nasıriye’de bulunan El-Halbubi Meydanı’ndaki aktivistler, siyasi meselelerle uğraşmanın protestoları dağıtabileceği endişesini dile getirdiler. Fakat Basra, Babil ve Kerbela’da girişimi büyük bir memnuniyetle karşıladılar. Meysan’daki Sadr Hareketi destekçileri göstericilerle görüşmemizi engelledi. Aday seçimi, çoklu seçim bölgesi sistemi esasına göre il ve ilçelerden seçilecek. Adaylar, protesto gruplarının tavsiyesi ve seçimi doğrultusunda belirlenecek. Tüm bunlar ortak bir ulusal liste ile bağlantılı olarak gerçekleştirilecek. Protesto gösterilerinin düzenlenmediği batıdaki illerde ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde de seçim listelerine katılmaya önem veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Naim, yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Muhammed Tevfik Allavi’ye karşı beklenen gerginliği tırmandırma adımıyla ilgili olarak, “Protesto meydanlarının tamamı Allavi’yi reddediyor. Allavi kabinesinin güvenoyu alması halinde, hükümet ve parlamentonun feshedilerek doğrudan erken seçim düzenlenmesi talebiyle gerginliği tırmandıracak yeni yollara başvururuz. Ayrıca bu erken seçimlerin Birleşmiş Milletler gözetiminde düzenlenmesi gerekiyor. Allavi kabinesinin geçmemesi durumunda ise protesto meydanları başbakanlık için kendi adaylarını ilan edecek” dedi.
Bağdat’taki aktivistler de ‘göstericilerin taleplerini karşılayacak ve protesto gruplarının ortak görüntü vermesini sağlayacak tüm adımların yanında olduklarını’ belirterek göstericilerin seçimlere hazırlanması girişimine destek verdiklerini belirtiyor.
Bağdatlı aktivis Ahmed Mudil, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Protestoların süresinin uzaması nedeniyle bazı gruplar içinde dağılmalar yaşandı. Elbette bazı siyasi parti ve gruplar da grupların çözülmesi için çabaladı. Bu nedenle protesto hareketlerinin acil bir şekilde deri değiştirmesine ve hedeflerini birleştirmesine ihtiyacımız var” diye konuştu.
Mudil, “Protesto grupları içerisinden seçim listeleri hazırlama fikri, çabaların boşa gitmemesi ve dökülen kanların heba olmaması için önemli bir meseledir. Ayrıca gerginliği tırmandırma kararında safları birleştirerek örgütlenme hususu da seçimlerden daha az önemli değil. Bu iki girişimi organize edenlerin karşılaştığı problem muhtemelen meydanların içinde bu iki meseleyle ilgili fikir birliği olmamasından kaynaklanıyor” dedi.
Iraklı aktivist Selam el-Hüseyni, açıklamasında, “Protestolar içinde seçim cephesi oluşturma, erken bir meseledir ve güncel hedefler olarak nitelendirilemez. Asıl hedef, yönetimin talepleri kabul etmesi için bütün protesto gruplarının baskı cephesini oluşturmasıdır” ifadelerini kullandı.
Hüseyni ayrıca Sadr destekçilerini bu cephe içerisinde istisna etmediğini ifade etti. Ancak diğer gruplar bu konuda Hüseyni’den farklı bir bakış açısına sahip. Zira diğer gruplar Sadr Hareketi’nin siyasi bir oluşum olması nedeniyle protestolardan faydalanmaya çalışabileceği endişesini dile getiriyor” ifadelerini kullandı.



Irak, Güney Kore ile hava savunma sistemi anlaşması imzaladı

Güney Kore'nin Cheongung-II hava savunma sistemi (Defence Blog)
Güney Kore'nin Cheongung-II hava savunma sistemi (Defence Blog)
TT

Irak, Güney Kore ile hava savunma sistemi anlaşması imzaladı

Güney Kore'nin Cheongung-II hava savunma sistemi (Defence Blog)
Güney Kore'nin Cheongung-II hava savunma sistemi (Defence Blog)

Irak, hava ve balistik füze savunma sistemi satın almak üzere Güney Koreli bir şirketle anlaşırken, Savunma Bakanlığı, görevden alınan meclis başkanı Muhammed el-Halbusi'nin yol açtığı siyasi tartışmalara rağmen Peşmerge güçlerine ABD yapımı silahlar verilmesi kararını savundu.

Güney Koreli LIG Nex1 şirketi dün (Cuma) yaptığı açıklamada, Irak'a Kore yapımı hava ve balistik füze savunma sistemi ihraç etmek üzere bir anlaşma imzalandığını duyurdu. Gelişmiş silah sistemleri üreticisi yaptığı açıklamada, Güney Kore'nin M-SAM2 hava savunma sistemi olarak da bilinen Cheongung-II sistemini ihraç etmek için Irak Savunma Bakanlığı ile 2,78 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladığını belirtti. Irak, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'ın ardından Ortadoğu'da Güney Kore üretimi hava ve balistik füze savunma sistemini satın alan üçüncü ülke oldu. Güney Kore'nin füze savunma stratejisinin en önemli parçasını oluşturan sistem, öncelikle Kuzey Kore tehditlerine karşı koruma sağlamak amacıyla füze ve uçakları durdurmak üzere tasarlandı.

Füzeler ve M-SAM-2 entegre sistemi LIG Nex1 tarafından üretilmekte, Hanhwa Systems şirketi radarı sağlamakta ve Hanhwa Aerospace de füze rampaları ve araçlarını üretmektedir.

Cheongung-II, Rus füze sistemlerinde kullanılan 9M96 füzesinin teknolojisi temel alınarak geliştirilen orta menzilli bir karadan havaya savunma sistemidir.

Kürt Peşmerge güçleri Haziran 2023'te Erbil'de düzenlenen bir törende (AFP)Kürt Peşmerge güçleri Haziran 2023'te Erbil'de düzenlenen bir törende (AFP)

Peşmerge silahları

Irak Savunma Bakanlığı, ABD yapımı obüslerin Peşmerge güçlerine teslim edilmesini savundu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Peşmerge güçlerine tahsis edilen 105 mm'lik obüslerle ilgili olarak medyada ve sosyal medyada dolaşan haberlere cevaben, silahların alımının Savunma Bakanı İrfan el-Hayali döneminde sözleşmeye bağlandığını ve Savunma Bakanı Cuma Anad döneminde değiştirildiğini açıklığa kavuşturmak isteriz” denildi.

Bakanlığın açıklamasına göre, meblağlar mevcut hükümetin kurulmasından önce ödendi ve silahlar 20 Kasım 2023 tarihinde Umm Kasr Limanı’na ulaştı.

Silahlar Umm Kasr Limanı’na varışlarının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Bakanlığı’na teslim edilmemiş. Ardından Genelkurmay Başkanı tarafından bir nota verildikten ve gerekli tüm tedbirler alındıktan sonra bu işlem gerçekleştirilmiş.

Savunma Bakanlığı, ‘Peşmerge güçlerinin Irak'a sadakatinden şüphe duyulmayan ulusal bir güç olduğunu ve daha önce bahsi geçen silahlar konusunun yedi yıldan fazla bir süre önce gerçekleştiğini, silahların ancak bu konuda tüm tedbirler alındıktan sonra teslim edildiğini’ vurguladı.

Söz konusu mesele, özellikle Tekaddum Partisi lideri Muhammed el-Halbusi'nin silahların Erbil'e teslim edilmesi anlaşmasına itiraz etmesinin ardından büyük bir siyasi tartışmaya yol açtı.

Halbusi geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “Bu tür silahlar, yetenek ve kapasitelerine sürekli ihtiyaç duyduğumuz Irak ordusunun tekelinde olmalıdır” dedi.

Ancak Halbusi kısa bir süre önce açıklamalarını tersine çevirerek, ‘bölgedeki mevcut siyasi liderliğin varlığı göz önüne alındığında, Peşmerge güçlerine teslim edilen ABD silahlarını kullanmaktan korkmadığını’ belirtti. Halbusi bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, “IKBY liderleri mantıklı hareket ediyor ama gelecek korkuları var” ifadesini kullandı.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre siyasi partiler, özellikle de Şii Koordinasyon Çerçevesi'ndeki güçler, Mustafa Kazımi'ninki de dahil olmak üzere önceki hükümetlerin silahları IKBY'ye teslim etmeyi reddettiğini belirterek, karara itiraz ettiler.

IKBY Peşmerge Bakanı Şoreş İsmail geçtiğimiz ağustos ayında, ABD Savunma Bakanlığı'nın Irak federal hükümetinin onayıyla Peşmerge güçlerine bir dizi ağır silah verdiğini açıkladı.