Araştırmacılar 60 yıllık kuantum bulmacasını tesadüfen çözdü, pek çok yeni keşif kapıda

Google'ın, mevcut en hızlı süper bilgisayarların 10 bin yılda yapacağı işlemleri 200 saniyede bitiren ve kuantum üstünlüğüne sahip bilgisayar tasarladığı yaklaşık altı ay önce açıklanmıştı (Reuters)
Google'ın, mevcut en hızlı süper bilgisayarların 10 bin yılda yapacağı işlemleri 200 saniyede bitiren ve kuantum üstünlüğüne sahip bilgisayar tasarladığı yaklaşık altı ay önce açıklanmıştı (Reuters)
TT

Araştırmacılar 60 yıllık kuantum bulmacasını tesadüfen çözdü, pek çok yeni keşif kapıda

Google'ın, mevcut en hızlı süper bilgisayarların 10 bin yılda yapacağı işlemleri 200 saniyede bitiren ve kuantum üstünlüğüne sahip bilgisayar tasarladığı yaklaşık altı ay önce açıklanmıştı (Reuters)
Google'ın, mevcut en hızlı süper bilgisayarların 10 bin yılda yapacağı işlemleri 200 saniyede bitiren ve kuantum üstünlüğüne sahip bilgisayar tasarladığı yaklaşık altı ay önce açıklanmıştı (Reuters)

Bilim insanları onlarca yıldır çözümsüz kalan bir kuantum bulmacasını tesadüfen çözdü. Bu keşif tamamen farklı yeni nesil bilgisayarların üretilmesinde büyük bir atılım sağlayabilir.
Çığır açan yeni keşif, yalnızca bilim insanlarının kafasını yarım yüzyılı aşkın süredir kurcalayan bir gizemi çözmekle kalmıyor, aynı zamanda araştırmacılara kuantum bilgisayarlar ve sensörler üretirken istifade edebilecekleri yeni kabiliyetler kazandırıyor.
Yeni keşif, bilim insanlarının artık tek bir atomun çekirdeğini, elektrik alanlarını kullanarak kontrol edebilecekleri anlamına geliyor. Bu, daha önce imkansızdı.
Araştırma, aslında bilim insanlarınca 60 yıl önce önerilmesinden bu yana değerlendiriliyordu. Ancak şimdiye dek teoride kalmış ve gerçekten uygulamaya çalışan herkesten yakasını kurtarmıştı.
Bilim insanları, artık bu keşifle, kuantum bilgisayarların daha hassas biçimde üretilmesini ve kuantum biliminin bazı gizemlerine ışık tutulmasını umuyor.
New South Wales Üniversitesi Kuantum Mühendisliği Scientia Profesörü Andrea Morello şunları söylüyor:
Bu keşif, çalışmak için hiçbir salınım yapan manyetik alana ihtiyaç duymadan, tek bir atomun spinlerini kullanan kuantum bilgisayarlar üretmek için artık bir yola sahip olduğumuz anlamına geliyor.
Dahası, bu çekirdekleri keskin hassasiyette elektrik ve manyetik alan sensörleri olarak ya da kuantum biliminin temel sorularına cevap vermek için de kullanabiliriz.
Şu anda, bu tür nükleer spinler, manyetik alanlar aracılığıyla kontrol ediliyor. Ancak araştırmacılara göre bunu elektrik alanlarla gerçekleştirmenin "geniş kapsamlı sonuçları" var. Manyetik alanlar, geniş bobinler ve yüksek elektrik akımları kullanılarak üretilmek zorunda ve bu durum kapladığı alanı arttırıyor. Elektrik alanlarını oluşturmak için gereken cihazlarsa çok daha küçük ve kontrollü.

Profesör Morello şöyle diyor:
"Nükleer Manyetik Rezonans modern fizik, kimya ve hatta tıp ve madencilikte en yaygın kullanılan tekniklerden birisidir. "Hekimler bir hastanın vücudunun içini çok ayrıntılı bir şekilde görmek için, madencilik şirketleriyse kaya örneklerini analiz ederken kullanıyor.
Bu işlerin hepsinde son derece iyi çalışıyor ancak bazı uygulamalarda atom çekirdeklerini saptamak ve kontrol etmek için manyetik alanlara ihtiyaç duymak dezavantajlı olabilir."
Profesör Morello, teknikler arasındaki farkın bir bilardo topuna istekayla vurmakla tüm masayı sallamak arasındaki farka benzediğini söylüyor ve ikincisinin de topu hareket ettireceğini ama geri kalan tüm topların konumunu karman çorman edeceğini ekliyor. Elektrik rezonansı topu tam istendiği yere itmek için kullanılabilir.
Bu teknik, başka bir araştırmacı tarafından ilk kez 1961'de öne sürülmüştü. Ancak araştırmacılar, pratikte göstermek çok zor olduğu için yarım yüzyıldan uzun bir süredir gözardı edilen bu tekniğe yanlışlıkla ulaştıklarını belirtiyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, artık araştırmacılar atomları kontrol etmenin bu yeni yöntemini bir takım farklı buluşlar için kullanabilmeyi umuyor.

Profesör Morello şunları ifade etti:
"Kilometre taşı olan bu sonuç, keşifler ve uygulamalarla dolu bir hazine sandığını açacak.
Yarattığımız sistem, her gün deneyimlediğimiz alışıldık dünyanın kuantum dünyasından nasıl oluştuğunu araştırmaya yetecek karmaşıklıkta. Dahası, bu kuantum karmaşıklığı, hassaslığı devasa ölçüde geliştirilmiş elektromanyetik alan sensörleri üretmekte kullanabiliriz. Ve bunların hepsi bir metal elektroda uygulanan küçük voltajlarla kontrol edilen silisyumdan yapılmış basit bir elektronik cihaz içinde!"



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging