Rusya’nın ülkelerindeki nüfuzunun artması Suriyelileri endişelendiriyor

Rusya’nın kiraladığı Suriye’nin Tartus Limanı (ındependent Arabia)
Rusya’nın kiraladığı Suriye’nin Tartus Limanı (ındependent Arabia)
TT

Rusya’nın ülkelerindeki nüfuzunun artması Suriyelileri endişelendiriyor

Rusya’nın kiraladığı Suriye’nin Tartus Limanı (ındependent Arabia)
Rusya’nın kiraladığı Suriye’nin Tartus Limanı (ındependent Arabia)

Royal Youseff
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 29 Mayıs'ta Savunma ve Dışişleri bakanlıklarına verdiği Şam ile Suriye’de Rusya Hava Kuvvetleri’nden bir birimin konuşlandırılmasını müzakere etmeleri talimatı, Suriyeliler arasında Rusya'nın ülkelerindeki nüfuzunun artması konusunda endişeleri artırdı.
Edinilen bilgilere göre bu yeni gelişme, Suriye'nin batısında bulunan Lazkiye'deki Rusya’nın en büyük askeri hava üssü Hmeymim’in genişletilmesi çerçevesinde yaşanıyor. Independent Arabia’ya konuşan sahadaki bir kaynak, Rusya’nın yakın bir tarihte Suriye kıyılarında ve ülkenin kuzeydoğusunda bir genişleme kaydettiğini belirtti. Rusya’nın potansiyelini yeniden ülkenin kuzeybatısına doğru yönlendirdiğine işaret eden kaynak, “Suriye rejimi, İdlib'in kontrol altına alınamayan bazı kırsal ve kentsel bölgelerinde, Rus güçleriyle birlikte askeri bir operasyon başlatabilir” dedi.

 
Suriye'deki hayat şartları ve ekonomi eşi benzeri görülmemiş bir şekilde bozuldu (Independent Arabia)

Büyükelçiden ‘özel temsilciye’
Bu arada Putin’in talimatının, 23 Mayıs’ta Rusya'nın Şam Büyükelçisi Aleksandr Yefimov’u ‘Kremlin’in Şam’daki Özel Temsilcisi' olarak atanmasından kısa bir süre sonra gelmesi bazı Rusya yanlılarını şok etti. Halk çevreleri büyükelçinin yeni atandığı görevi ‘yüksek temsilci’ olarak nitelendirdiler. Gözlemciler, Rusya’nın Birleşik Arap Emirlikleri büyükelçilisiyken 2018'de Şam'a büyükelçi olarak atanan Yefimov’un çoğu durumda Suriye’nin siyasi, askeri ve ekonomik dosyalarına yönelik düzenlemelere müdahale edeceğini düşünüyorlar.
Öte yandan Suriye muhalefeti bir ‘işgal’ olarak nitelendirdiği bu adım kınadı. Suriyeli muhalif Yahya el-Aridi, bu adımla ilgili olarak “Putin, bir boşluk durumunda yerini tekelleştirmek istiyor” ifadelerini kullandı. Aridi, Suriyelilere ‘harekete geçip ülkelerini uluslararası toplumun himayesine aldırmaları’ için çağrıda bulundu.
Şarku’l Avsat’ın ı Rus Özel Temsilci Yefimov, Rusya-Suriye ilişkilerindeki anlaşmazlıklar hakkındaki söylentilerin ve imaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Suriye rejimine yakınlığıyla bilinen Al-Watan gazetesine verdiği demeçte Yefimov, “Moskova ve Şam arasındaki işbirliğiyle ilgili okumalarını yalan söyleyerek ve gerçekleri tahrif ederek yapmakta ısrarla ısrar edenler kara propaganda yapıyor” şeklinde konuştu.

Kopuk ilişkiler
Rusya’nın tüm bu hızlandırılmış adımları ve hareketleri ufuktaki gelişmelerin de habercisi. Rus Çarı, Suriye'yi korumak ve dış güçlerin bayraklarının ülkenin doğusunda kalabalıklaştığı bir dönemde nüfuzunu artırmak için tüm gücüyle zamana karşı yarışıyor.
Öte yandan Suriye Halk Meclisi üyesi ve Suriye-Rusya İlişkileri Komitesi Başkanı Hüseyin Abbas Independent Aaabia’ya yaptığı açıklamada, Rusya'nın gücünü artırmasını ‘ülkesi için bir kayıp’ olarak değil, ABD’nin yakında yürürlüğe koyacağı ‘Caesar Yasası’na inecek bir tokat’ olarak görüyor.
Abbas'a göre Rusya’nın bu adımları dokuz yıldır kesintisiz devam eden bir savaşın ülkeyi kuşatan ekonomik sonuçlarından kaçınmak için atılıyor. Rusya ile Suriye arasındaki ilişkinin ‘bir ortaklık ilişkisi’ olduğunu söyleyen Abbas, “Bu adımlar, ülkeyi ABD yaptırımlarının Suriyelileri hayatın her alanında etkileyebilecek yıkıcı etkilerinden kurtarmak için atılıyor. Yakında ekonomi alanına yansımaları olacak yeni anlaşmalar ve ortaklıklar yapılacak” diye konuştu.
Rusya’nın bu adımlarının, Ağustos 2015'te varılan bir ortaklık anlaşması ve protokolün bir parçası olduğu hatırlatan Abbas, “Bu ortaklığın devam etmesi, içeriye ve dışarıya iki ülkenin de gardını aldığı ve bu ortaklığa herhangi bir şaibe düşürmeyecekleri mesajı veriyor” dedi. Abbas ayrıca bazı söylemleri, iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulması için koparılan yaygara olarak niteledi.
Aynı bağlamda, rejimin Şam’daki destekçileri, ABD’nin Caesar Yasası’nı yürürlüğe koymasının, ‘rejimi ya da onunla herhangi bir işbirliğine giren şahısları, şirketleri ve hatta ülkeleri cezalandırmayı’ hedeflediğine inanıyorlar.
Tüm bu gelişmeler, para birimlerinde eşi benzeri görülmemiş bir bozulma yaşanması nedeniyle büyük bir ekonomik kriz ve geçim sıkıntısı içinde olan Suriyelileri daha da sıcak bir atmosfere attı. Suriye para birimi liranın kara borsadaki değeri en düşük seviyelerine gerilerken 1 ABD doları bin lira seviyesine yükseldi. Suriyeliler ayrıca ülkenin kuzeydoğusundaki petrol ve doğal kaynaklarının yağmalanmasına, üzüntüyle bakarken bu gelişmelerin söz konusu kaynakların kendilerine dönüşü konusunda herhangi bir olumlu etkisi olmasını da beklemiyorlar.

Askeri üsler
Diğer yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Rus güçlerinin 28 Mayıs'ta ülkenin kuzeyinde Türkiye sınırındaki el-Malikiye’de yeni bir üs kurduğunu bildirdi.
Rusya ve Suriye arasında yıllar önce kurulan ilişkiler çerçevesinde iki ülke arasında Suriye'nin kuzeyinde askeri anlaşmalar ve işbirliği yapıldı. Rusya, Suriye rejimine S-400 füzeleri ve gelişmiş savunma sistemleri sağlamadı. Moskova'nın Suriye toprakları üzerinde önemli bir rolü olduğu, Tartus Limanı’na ve Şam Uluslararası Havalimanı'na yatırımlar yaptığı artık bir sır değil.



Hamas iki aylık ateşkesi ihtiyatlı bir şekilde değerlendiriyor

İsrail'in Han Yunus'a düzenlediği saldırıda hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze töreninde gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
İsrail'in Han Yunus'a düzenlediği saldırıda hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze töreninde gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
TT

Hamas iki aylık ateşkesi ihtiyatlı bir şekilde değerlendiriyor

İsrail'in Han Yunus'a düzenlediği saldırıda hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze töreninde gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
İsrail'in Han Yunus'a düzenlediği saldırıda hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze töreninde gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)

Hamas kaynaklarına göre Hamas yönetimi, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail'in şartlarını kabul ettiğini açıkladığı Gazze Şeridi'nde iki aylık (60 günlük) ateşkes önerisini inceliyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, bu kaynaklardan birinin önerideki ‘tuzaklar’ olarak nitelendirdiği hususlar nedeniyle yeni öneri üzerindeki müzakerelerde ‘ihtiyatlı’ davranıldığını ve kaynakların tahminlerine göre ‘savaşı sona erdirecek net bir şart’ konusunun halen belirsiz olduğunu söyledi.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakereleri, 20 aydır devam eden ve on binlerce kişinin ölümüne yol açan savaşı sona erdirecek kapsamlı bir anlaşmaya varmak üzere müzakerelerin ikinci aşamada sürdürülmesi temelinde geçici bir anlaşmaya varılması amacıyla ABD'nin de aralarında bulunduğu arabulucular tarafından hummalı bir çalışmaya sahne oluyor.

Xnjc
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail tarafından bombalanan bir bölgeyi inceleyen Filistinliler (Reuters)

Trump dün akşam sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, İsrail'in yeni bir ateşkes önerisini kabul ettiğini duyurdu ve yönetiminden temsilcilerin ‘İsraillilerle Gazze konusunda uzun ve verimli bir toplantı’ yaptığını açıkladı.

Hamas'ın savaşın sona ermemesine ilişkin kaygılarına dolaylı bir yanıt verdiği anlaşılan Trump, 60 günlük süre zarfında tüm tarafların savaşı sona erdirmek için çalışacağını söyledi.

Trump, Hamas'ı anlaşmayı kabul etmeye çağırdı ve anlaşmayı reddetmenin vahim sonuçları olacağı konusunda uyardı. Trump, “Hamas'ın Ortadoğu'nun iyiliği için bu anlaşmayı kabul etmesini umuyorum. Çünkü durum daha iyiye gitmeyecek, daha da kötüleşecek” ifadelerini kullandı.

Güncellenmiş bir versiyon

Hamas'tan önde gelen kaynaklar Şarku’l Avsat'a Trump'ın bahsettiği teklifin ‘harekete ulaştığını’ ifade ederek, bunun ‘ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un önceki teklifinin güncellenmiş bir versiyonu’ olduğunu belirtti.

Kaynaklar, Hamas liderliğinin ‘varılabilecek herhangi bir anlaşmayı destekleyecek bir Filistin mutabakatı’ elde etmek amacıyla öneriyi Filistinli gruplara ilettiğini bildirdi.

Ckkdk
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Reuters)

Bazı Hamas kaynaklarına göre yeni öneri de öncekiler gibi Filistinlilerin haklarını karşılayan tüm talepleri karşılamıyor ve aşılması gereken pek çok tuzak içeriyor. Muhtemelen derinlemesine incelendikten sonra, gruplarla istişare edilerek kapsamlı bir Filistin pozisyonu ile yanıt verilecek.

Görmezden gelinen noktalar

Hamas'tan bir kaynak ‘bu teklifin, özellikle 60 günlük ateşkes olarak bilinen Witkoff teklifinde Katarlı arabulucu tarafından sunulan bazı değişikliklerle ilgili olarak son günlerde ve haftalarda yapılan toplantılarda müzakere heyetinin talep ettiği bazı noktaları görmezden geldiğine’ dikkat çekti.

Hamas'tan aynı kaynaklar, Filistinli grupların ‘İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesi konusuyla ilgili net maddelere ihtiyaç duyduklarını ve savaşın sona ermesiyle ilgili net bir madde elde etme ihtiyacında ısrar ettiklerini’ doğruladı.

Kaynaklar ayrıca, ‘insani yardım protokolünün özellikle hastanelerin, okulların ve altyapının yeniden inşasıyla ilgili maddesinin halen gevşek olduğu ve İsrail'in bunu yapması için herhangi bir zorunluluk taşımadığı’ uyarısında bulundu. Kaynaklara göre madde sadece Gazze Şeridi'ne yardım taşıyan tırların sayısının arttırılmasından bahsediyor.

Değişikliklerle birlikte olumlu tahminler

Kaynaklar, ‘müzakerelerin ardından, arabuluculara iletilecek bazı değişikliklerle birlikte teklifin olumlu karşılanmasını’ bekliyor.

Ancak diğer kaynaklar, ‘önerinin şu anki haliyle gönülsüzce kabul edileceğini’ belirterek, “Kabul, arabulucuların ve ABD'nin müzakereler devam ettiği sürece anlaşmanın devamını garanti altına alma taahhüdü, yani müzakereler devam ettiği sürece 60 gün sonra savaşın yeniden başlamayacağına dair verdikleri bazı güvenceler ışığında gerçekleşecek” dedi.

Kaynaklar, işlerin Filistin halkının isteklerine uygun şekilde gitmesi halinde bir ya da iki hafta içinde bir anlaşmaya varılabileceğini öne sürdü.

Buna karşılık bazı kaynaklar, Trump'ın ve İsrail'in “bu dosyada olumlu gelişmeler olduğu” yönündeki açıklamalarının bir aldatmaca olduğu tahmininde bulunarak, “Teklif derinlemesine inceleniyor” dedi ve yanıtın gelmesinin uzun sürmeyeceğini bildirdi.

Sayıyla ilgili bir sorun yok

Kaynaklar, şu anda meselenin esas olarak serbest bırakılacak İsrailli esirlerin sayısı ya da bunlar arasında ölenlerin cesetlerinin teslimi süreciyle ilgili olmadığına dikkat çekti. İsrail Kanal 14 televizyonunun İsrailli bir siyasi kaynaktan aktardığına göre, savaşı sona erdirmeye yönelik herhangi bir formüle, Amerikan tarafının Hamas'ın silahsızlandırılması ve liderlerinin Gazze Şeridi dışına gönderilmesiyle ilgili taleplerinin karşılanmaması halinde İsrail'in çatışmalara yeniden başlayabileceğini garanti eden bir mektup eşlik edecek.

İsrail'in savaşı sona erdirme şartını, koşullarının yerine getirilmemesi halinde yeniden savaşa dönme konusunda Amerikan garantisi almaya bağladığı açıkça görülüyor.

Sunulan teklifin küçük değişikliklerle Witkoff'un teklifiyle aynı olduğuna dikkat çeken bir kaynak, İsrail'in Hamas yönetimine son verilmesi, Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılması ve hareketin üst düzey liderlerinin yurt dışına sürgün edilmesi gibi önemli şartlarında halen ısrarcı olduğunu kaydetti.

Mfkdj
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)

Diğer yandan İsrail'in ilerleme fırsatı olduğunu düşünmesi halinde bir İsrail heyetinin yakında Katar'a gidebileceği belirtildi.

İsrail Yayın Kurumu ile İsrail Kanal 12 ve Kanal 13 televizyonları tarafından Trump'ın açıklamalarından önce yayınlanan bir haberde, müzakerelerde önemli bir ilerleme kaydedildiği ve Katar'ın Witkoff'un önerisinde yaptığı değişikliklerin İsrail tarafından kabul edilebilir olduğu, ancak halen üzerinde çalışıldığı belirtildi.

İsrail Yayın Kurumu'na göre Katar tarafından sunulan öneri 60 günlük ateşkesi, esirlerden 8'inin ilk gün, 2'sinin ellinci gün sağ olarak serbest bırakılmasını ve kaçırılan 18 İsraillinin cesedinin 3 aşamada teslim edilmesini içeriyor.

Değiştirilen teklif, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyinde yakın zamanda İsrail tarafından oluşturulan ve Han Yunus'u Refah'tan ayıran Morag Ekseni’ne çekilmesini öngörüyor ki bu da İsrail güçlerinin bu bölgenin kontrolünü elinde tutmaya devam etmesi anlamına geliyor. Hamas bunu şiddetle reddediyor ve İsrail’in Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinden tamamen çekilmesinde ısrar ediyor.

Söz konusu teklif ayrıca, Gazze Şeridi'ne insani yardım akışının arttırılmasını da öngörüyor.

İsrail Yayın Kurumu, savaşı sona erdirme koşulları ve İsrail ordusunun çekileceği yer konusunda anlaşmazlıklar olduğuna dikkat çekti.

Kanal 12, gerçek bir ilerleme olduğunu ve İsrail'in daha önce hazır olmadığı diğer formülleri, özellikle de savaşı sona erdirmek için garantiler sağlama konusunda daha istekli olduğunu belirterek, son günlerde büyük bir Amerikan baskısının arttığına işaret etti.

İsrail'in bir anlaşmaya varılabileceğine dair olumlu söylemlerine rağmen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas'la herhangi bir anlaşmayı reddeden ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın devam etmesini ve genişlemesini talep eden bakanlar Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir'in tutumuyla ilgili bir zorlukla karşı karşıya.

Jdjjdj
Gazze şehrine giden bir Dünya Gıda Programı (WFP) konvoyundan indirilen gıda ve insani yardım çuvallarını taşıyan Filistinliler, 16 Haziran 2025 (AP)

Gün içinde Smotrich ve Ben-Gvir arasında anlaşmazlıklar yaşandı. Ben-Gvir, blok oluşturmak ve herhangi bir anlaşmayı reddetmek üzere aralarında bir toplantı yapılacağını iddia etti. Smotrich bunu yalanladı ve Ben-Gvir'i Gazze Şeridi'nde elde edilen ‘zafer’ pahasına kişisel siyasi kazançlar peşinde koşmakla suçladı. Bu, Smotrich'in anlaşma konusundaki pozisyonunda olası bir değişime işaret ediyor.

Netanyahu cumartesi akşamı, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Washington'a gitmeden önce Knesset'te bir oturum düzenleyecek; yeni teklifle ilgili son oylama yapılacak.