Japonya'da Kovid-19 OHAL'den sonra zirve yaptı

Japonya'da Kovid-19 OHAL'den sonra zirve yaptı
TT

Japonya'da Kovid-19 OHAL'den sonra zirve yaptı

Japonya'da Kovid-19 OHAL'den sonra zirve yaptı

Japonya’da bugün, OHAL uygulamasının sona erdiği 25 Mayıs'tan bu yana görülen en yüksek günlük Kovid-19 vak'a sayısına ulaşıldı. Ülke genelinde doğrulanan 449 yeni enfeksiyon, toplam bilançoyu 23 bin 720'ye taşıdı.
Dünya genelinde yaklaşık 13.5 milyon kişiye bulaşarak 580 bin üzerinde ölüme neden olan Covid-19'a dair Japonya'da yaşanan ikinci dalga endişesi büyüyor.
Japonya Sağlık Bakanlığı ve yerel hükümetlerin verilerine göre, ülkede virüs nedeniyle ilan edilen olağanüstü halin (OHAL) kaldırıldığı 25 Mayıs'tan bu yana kaydedilen en yüksek günlük vak'a sayısına ulaşıldı. Bugün 165'i başkent Tokyo, 61'i Osaka ve 41'i Kanagawa eyaletlerinde olmak üzere Japonya genelinde 449 kişide korona virüse rastlandı. Son vak'alar karantina gemisi ve havaalanlarındaki karantina istasyonlarında belirlenen enfeksiyonlar dahil olmak üzere toplam bilançoyu 23 bin 720'ye taşırken, ülkede bugüne dek 997 kişinin Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi.

Endişe hakim
Japonya'da konser ve maç gibi toplu etkinliklerde bir araya gelmesine izin verilen izleyici sayısı geçen hafta binden 5 bine çıkarılmış, karar kamuoyunda virüsün yayılmasına sebep olabileceği gerekçesiyle endişelere neden olmuştu. Japonya hükümetinin önümüzdeki hafta başlatmayı planladığı iç turizmi teşvik kampanyası da bazı kesimlerin tepkisini çekmişti. Son olarak, başta başkent Tokyo'da olmak üzere yeni vak'aların kaynağı olarak görülen eğlence mekanlarına yönelik yaptırım uygulanması gündeme gelmişti.



Arakçi: Tahran, uranyum zenginleştirme hakkına saygı göstermeyen hiçbir anlaşmayı imzalamayacaktır

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)
TT

Arakçi: Tahran, uranyum zenginleştirme hakkına saygı göstermeyen hiçbir anlaşmayı imzalamayacaktır

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin uranyum zenginleştirme hakkına saygı göstermeyen hiçbir anlaşmayı imzalamayacağını teyit etti ve müzakerelere büyük zarar vereceği için askeri güç kullanımına karşı uyarıda bulundu.

Devlet televizyonu Arakçi'nin, "İran'ın nükleer programı barışçıldır ve barışçıl kalacaktır ve Tahran uluslararası anlaşmalardan çekilmemiştir" dediğini aktararak, İran'ın barışçıl nükleer programına olan bağlılığını vurguladı.

Arakçi, Tahran'ın UAEK ile iş birliğinin sona ermeyeceğini, ancak ülkesinin nükleer tesislerinin güvenliğini sağlamak için “gelecekte farklı bir şekil” alacağını vurguladı.

Arakçi nükleer tesislere yönelik saldırının, İran'ın nükleer politikasının değişmesine yardımcı olabileceği uyarısında bulunurken, tesislere yönelik saldırıların radyasyonun yayılmasının yanı sıra ABD saldırısının geride bıraktığı patlamamış mühimmat nedeniyle büyük bir tehlike oluşturabileceğini vurguladı.

Geçtiğimiz ay ABD, İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan'daki ana nükleer tesislerini hedef alan, sığınak delici bombalarla donatılmış uçaklarıyla saldırı gerçekleştirmişti.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi, ABD saldırılarının İran nükleer programının “tamamen yok olmasına” neden olmadığını ve Tahran'ın uranyum zenginleştirmeye “aylar içinde” yeniden başlayabileceğini söyleyerek, saldırının İran'ın nükleer tesislerini “yok ettiğini” defalarca tekrarlayan ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarıyla çelişti.