Fetih ve Hamas, uzlaşıdan bağımsız olarak ilhaka karşı ortak bir stratejide buluşmaya çalışıyor

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AFP)
TT

Fetih ve Hamas, uzlaşıdan bağımsız olarak ilhaka karşı ortak bir stratejide buluşmaya çalışıyor

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (AFP)

İzzeddin Ebu Ayşe
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Batı Şeria’nın bazı bölgelerini ilhak etme planını ilan ettiği günden bu yana Fetih Hareketi, yaklaşık 6 yıl önce Filistinli gruplar arasında uzlaşı sağlanmasını hedefleyen müzakerelerin başarısız olması nedeniyle şimdiye kadar ilişkileri askıya aldığı Hamas Hareketi ile yakınlaşmaya çalışıyor. Fetih’in, ilhak planına karşı ortak strateji izleme konusunda uzlaşmak için Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile temaslara başladığı bildiriliyor.

Independent Arabia’nın Filistinli kaynaklardan edindiği bilgilere göre, Avrupa Birliği (AB), Rusya ve Çin’in yanı sıra Ürdün ve Mısır, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’tan, ilhak planına karşı Hamas dahil tüm Filistinli gruplarla birlikte ortak bir tutum sergilemesini talep ediyor. Söz konusu ülkeler, ilhak planıyla mücadelenin, Filistinli gruplar arasındaki anlaşmazlıklardan uzak bir şekilde ve uluslararası topluma karşı birlik fotoğrafı vererek yürütülmesini teşvik ediyor.

Abbas ve Heniyye arasında doğrudan temas
Filistin lideri Abbas, sahadaki en etkili gruplardan biri olması nedeniyle Hamas ile irtibata geçilmesi ve 2007’de iki taraf arasında başlayan bölünmeden bağımsız bir şekilde ortak bir stratejide uzlaşılması için talimat verdi.

Fetih Hareketi’nden bir kaynak, Independent Arabia’ya verdiği demeçte, “Abbas, içerdeki uzlaşıdan bağımsız bir şekilde Hamas ile diyaloğa geçmemizi istedi. Bize açık bir şekilde şunları söyledi: ‘Hamas ile ortak bir siyasi anlaşma istiyoruz, şu an uzlaşı düşünmüyoruz ve Hamas’ın bunu anlayışla karşılaması gerekir. Bütün amacım uluslararası toplumun desteğini kazanmak ve ilhak planına karşı mücadele etmektir’. Biz de harekete geçerek bu mesajı Hamas’a ilettik ve o da tereddüt etmeden kabul etti” ifadesini kullandı.

Uzlaşıdan bağımsız ortak siyasi program
Şarku’l Avsat'ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Abbas, Hamas ile irtibat kurma görevini, Filistinli gruplar arasında uzlaşı dosyasından sorumlu Azzam el-Ahmed’in yerine Fetih Merkez Komitesi Genel Sekreteri Cibril er-Rucub’a verdi. Hamas tarafı da Fetih ile temasları takip etme görevini uzlaşı dosyasından sorumlu Musa Ebu Merzuk yerine Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri’ye verdi.

Aruri, açıklamasında, “Şu an uzlaşı yok yalnızca ihtilaflar donduruldu” dedi. Bu da iki taraf arasındaki bölünmenin sürdüğünü ve bu dosyanın açılmadığını gösteriyor. Aruri’nin yanı sıra Abbas da yaptığı açıklamada, “Filistin iç ihtilafından bağımsız olarak ilhak planıyla mücadele için ulusal bir ortam sağlanması gerekir” ifadelerini kullanmıştı.

Tarafların şartları
Fetih Hareketi’nden aynı kaynak, Hamas ve Fetih’in bu yönde adım atmak için bazı şartlar öne sürdüğünü belirtti.
Kaynağın aktardığına göre, mevcut siyasi durumun olduğu gibi devam etmesinde engel görmeyen Abbas, Hamas’ın Gazze’deki siyasi denetimine onay verirken, Hamas tarafı ise buna karşılık olarak ilhakla mücadelede Fetih ile el ele vermeye ve ortak çalışmaya yeşil ışık yaktı.
Hamas’ın başka şartlar da öne sürdüğünü belirten kaynak, “Heniyye, Abbas’tan, Gazze’yi cezalandırıcı tüm uygulamalara son vermesini, Gazze sakinlerine daha fazla mali yardımlar yapmasını, güvenlik otoritesinin Batı Şeria’daki Hamas üyeleri üzerindeki baskıyı hafifletmesini ve bu üyelerin saha çalışmalarına izin vermesini istedi” diye konuştu.
Abbas, 2017’nin başında Gazze’ye yönelik bir dizi cezalandırıcı uygulamayı yürürlüğe koymuştu. Bu uygulamalar arasında Gazze’de yönetime bağlı yaklaşık 70 bin memurun maaşının yüzde 30 düşürülmesi, verilen elektrik payının azaltılması, havale işlemlerinin dondurulması, sağlık kurumları başta olmak üzere hizmet sektörüne ayrılan ödeneğin durdurulması ve esir ailelerine verilen maaşların kesilmesi bulunuyor.
Kaynak, Abbas’ın Heniyye’nin taleplerine yanıt verip vermediği sorusuna, “Abbas, önümüzdeki iki gün içerisinde Gazze’de düzenlenmesi beklenen ortak gösteriler sırasında yapacağı konuşmada Gazze’ye yönelik cezalandırıcı uygulamaları askıya aldığını ilan edebilir” dedi.

Kaynağın aktardığına göre, Heniyye ayrıca Abbas’tan İsrail ile güvenlik işbirliğine dönmemesini talep etti. Ancak Filistin yönetiminin ve Fetih’in yöneticileri, yaptıkları konuşmalarda, İsrail ile olan anlaşmazlığın ilhak planından kaynaklandığına dikkat çekerek, planın uygulanmaması halinde İsrail ile ikili anlaşmalara geri döneceklerini ve müzakereleri yeniden başlatacaklarını belirtiyorlar.

Ortak siyasi program
Siyasetçi yazar Hatim el-Hatib, konuyla ilgili değerlendirmesinde, Hamas ve Fetih arasındaki anlaşmanın sadece çıkarların örtüşmesi anlamına geldiğini ve ufukta iki taraf arasında uzlaşı olmadığını söyledi.
İki tarafın onayladığı ortak siyasi program kapsamında Gazze ve Batı Şeria’da halk direnişinin başlatılması öngörülüyor. İki taraf ayrıca Gazze, Ramallah ve Batı Şeria’da merkezi faaliyetlerin düzenlenmesi, Fetih-Hamas kadrolarına bu faaliyetlere katılma zorunluluğu getirilmesi ve haftalık protesto yürüyüşlerinin düzenlenmesi konusunda mutabık kaldı.



İsrail, Gazze'den getirilen rehinenin kimliğini açıklıyor ve Gazze Şeridi'ne yönelik topçu bombardımanını sürdürüyor

Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)
Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)
TT

İsrail, Gazze'den getirilen rehinenin kimliğini açıklıyor ve Gazze Şeridi'ne yönelik topçu bombardımanını sürdürüyor

Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)
Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)

İsrail, bugün yaptığı açıklamada, Uluslararası Kızılhaç Komitesi aracılığıyla Hamas'tan dün teslim aldığı cenazenin, 7 Ekim 2023'teki saldırıda öldürülen İsrail-Arjantin vatandaşı bir rehineye ait olduğunu duyurdu.

Ordu açıklamasında, "Ulusal Adli Tıp Enstitüsü'nde İsrail Polisi ve Askeri Hahamlık iş birliğiyle kimlik tespit işlemlerinin tamamlanmasının ardından" Lior Rodalev'in ailesine "cenazesinin İsrail'e defnedilmek üzere geri gönderildiği" bildirildi.

Bu gelişme, İsrail topçularını bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda bulunan bölgeleri bombalaması ve ateşkesin 29. gününe girerken Şeridin çeşitli bölgelerinde yıkım operasyonlarının devam ettiği bir zamanda gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın Filistin haber ajansı Safa’dan aktardığına göre İsrail uçakları bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda bulunan bölgelere üç hava saldırısı düzenledi. Bombalama, şehir üzerinde alçak irtifalı insansız hava araçları (İHA) uçuşları sırasında gerçekleşti.

Han Yunus'un kuzeydoğusundaki bölgelerde de kapsamlı yıkım operasyonları gerçekleştirildi. İsrail savaş gemileri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah açıklarında ateş açtı.

Hamas ve İsrail arasındaki ateşkes anlaşması 10 Ekim'de yürürlüğe girdi.


Barzani, Irak'ı Lübnan'a benzetti: Irak, gruplara karşı güçsüz

Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani (Rudaw Ağı)
Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani (Rudaw Ağı)
TT

Barzani, Irak'ı Lübnan'a benzetti: Irak, gruplara karşı güçsüz

Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani (Rudaw Ağı)
Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani (Rudaw Ağı)

Kürdistan Demokrat Partisi Genel Başkanı Mesud Barzani, Irak'taki durumu, "silahlı grupların gücünün devletin otoritesini aştığı" Lübnan'daki duruma benzetti. Pazartesi akşamı televizyonda yayınlanan bir röportajında ​​Barzani, "Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin bu gruplarla mücadele etme yeteneğinden yoksun olduğunu" belirterek, "devlet kurumlarının zayıflaması ve siyasi bölünmenin derinleşmesi" konusunda uyardı.

Barzani, grupların "siyasi ve ekonomik kararları kontrol eden, anayasanın üstünde bir güç" olduğunu ileri sürerek, "silahların siyasi nüfuz sağlama aracı değil, savunma sisteminin bir parçası olması gerektiğini" vurguladı.

Barzani ayrıca, "Irak'taki her partinin kendisini bir devlet olarak gördüğünü" belirterek, "parlamentoyu ve hükümeti kontrol eden mini devletler olduğunu" belirtti.

Barzani, "uluslararası koalisyonun" Irak'tan çekilmesinin, "DEAŞ” örgütünün geri dönüşüne yol açabileceği uyarısında bulunarak, ABD güçlerinin 2011'de örgütün üç yıl sonra genişlemesi öncesinde geri çekildiği deneyimi hatırlattı.


Gazze Şeridi’ndeki istikrar gücü, daha akıcı düzenlemelere mi yoksa daha fazla karmaşaya mı yol açacak?

Gazze şehrinin er-Rimal semtinde, sığınağa dönüştürülen bir okulda yer alan, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze şehrinin er-Rimal semtinde, sığınağa dönüştürülen bir okulda yer alan, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Gazze Şeridi’ndeki istikrar gücü, daha akıcı düzenlemelere mi yoksa daha fazla karmaşaya mı yol açacak?

Gazze şehrinin er-Rimal semtinde, sığınağa dönüştürülen bir okulda yer alan, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze şehrinin er-Rimal semtinde, sığınağa dönüştürülen bir okulda yer alan, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

Gazze Şeridi'ne bir ‘istikrar gücü’ konuşlandırılması konusu, ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne sunduğu karar taslağı ve Başkan Donald Trump'ın, yaklaşık bir ay önce yürürlüğe giren ateşkesin geri kalan hükümlerini uygulamak üzere bu uluslararası güçlerin yakında Gazze Şeridi'ne varacağını duyurmasıyla ivme kazandı.

Görevleri ve konuşlanmaları konusunda hazırlık aşamasında görüş ayrılıkları yaşanan, Mısır’ın ise görev alanlarının genişletilmesiyle ilgili çatışmalar olabileceği yönünde endişe duyduğu bu güçler, uzmanlara göre karmaşık düzenlemelerle karşı karşıya kalabilir. Özellikle İsrail’in konunun BM Güvenlik Konseyi’ne götürülmesine karşı çıkması, Türkiye’nin kuvvetlere katılması ve Filistin tarafının çekinceleri olması hâlinde olası bir Rusya-Çin vetosu ihtimali, bu durumu daha da karmaşık hâle getirir. Uzmanlar, bu kuvvetlerin ancak geniş bir uzlaşı süreci oluşturulması hâlinde ve ateşkes anlaşmasını koruma amacına hizmet edecek şekilde yakın bir zamanda kurulabileceğini öngörüyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ne yönelik barış planını desteklemeyi amaçlayan karar taslağını BM Güvenlik Konseyi'ne sunacağını açıklamasından bir gün sonra, uluslararası istikrar güçlerinin ‘çok yakında’ Gazze Şeridi'ne varmasını beklediğini söyledi.

Trump, Beyaz Saray'da Orta Asya ülkeleri liderleriyle yaptığı toplantıda, “Bu çok yakında gerçekleşecek. Gazze'de işler yolunda gidiyor” dedi. Bu açıklama, İsrail ile Hamas arasında ateşkesin yürürlüğe girmesinden yaklaşık bir ay sonra Gazze Şeridi'nde zorlu insani koşulların devam etmesi üzerine bir gazetecinin uluslararası güçlerin bölgeye konuşlandırılmasıyla ilgili sorusuna yanıt olarak yapıldı.

ABD'nin BM Daimî Temsilciliği’nin açıklamasına göre ABD, Trump'ın Gazze Şeridi için hazırladığı barış planını desteklemek amacıyla BM Güvenlik Konseyi'ne bir karar taslağı sundu. Henüz oylama tarihi belirlenmemiş olan karar taslağı, ‘Gazze’de istikrarı sağlamak amacıyla geçici bir uluslararası güç’ kurulmasına izin veriyor. Bu güç, uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukukla uyumlu olmak kaydıyla, yetkisi kapsamındaki görevleri yerine getirmek için ‘gerekli tüm araçları kullanma’ yetkisine sahip olacak.

Axios internet sitesi salı günü bir ABD yetkilisinin, ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'nin bazı üyelerine, Gazze'de en az iki yıl süreyle uluslararası bir güç oluşturulması için bir karar taslağı gönderdiğini ve ilk birliklerin önümüzdeki ocak ayına kadar Gazze'ye konuşlandırılmasının hedeflendiğini söylediğini aktardı.

İsrail'in Gazze şehrine düzenlediği saldırı sırasında yıkılan bir evin enkazından ceset çıkaran Filistinliler (AFP)İsrail'in Gazze şehrine düzenlediği saldırı sırasında yıkılan bir evin enkazından ceset çıkaran Filistinliler (AFP)

İsrail uzmanı Dr. Said Ukkaşe, ‘istikrar gücü’ dosyasının daha BM Güvenlik Konseyi’ne sunulma aşamasından itibaren zorlu düzenlemelerle karşılaşacağını düşünüyor. Özellikle İsrail’in, bu gücün uluslararası sistem tarafından onaylanmasına karşı çıkması ve Türkiye gibi katılımcı ülkelere itirazlarının bulunması, ayrıca Rusya ile Çin’in metindeki bazı ifadeleri kabul etmeyip bu konuda herhangi birinin veto hakkını kullanma olasılığı, süreci daha da zorlaştırıyor.

Ukkaşe, Trump’ın söylediği gibi kuvvetlerin yakın zamanda ulaşmasının pek mümkün olmadığını belirtti. Mevcut karmaşık koşullar altında bunun yakın bir tarihte gerçekleşmeyeceğini, ancak perde arkasında üzerinde anlaşmaya varılmış ve yalnızca duyurulmayı bekleyen bazı gizli süreçler varsa bunun mümkün olabileceğini ifade etti.

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava da Çin ve Rusya'nın herhangi bir Arap veya Filistinli çekinceye veto hakkını kullanma olasılığı göz önüne alındığında, istikrar gücünün özellikle BM Güvenlik Konseyi'nde zorluklarla karşılaşacağına inanıyor. Mutava, bu karmaşık düzenlemeler göz önüne alındığında, geniş bir mutabakat sağlanmadıkça güçlerin gelmesinden bahsetmek için henüz çok erken olduğunu belirtti.

Endişeler BM Güvenlik Konseyi ile sınırlı değil, sahaya da uzanıyor. Mısır Enformasyon Kurumu Başkanı Ziya Raşvan, son açıklamalarında, uluslararası güce Hamas'ı silahsızlandırma görevinin verilmesi halinde ‘çatışmalar’ yaşanacağına işaret etti.

Sorunun, İsrail'in Gazze planının uygulanmasını engelleyen koşullar dayatmasından kaynaklandığını açıklayan Raşvan, “Filistinliler, Gazze'nin güvenliğini yabancı bir gücün devralmasını veya işgalin vesayetle değiştirilmesini kabul etmeyecek” dedi.

Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail saldırısında hayatını kaybeden iki çocuğun cenazelerinin başında göz yaşı döken Filistinliler (AFP)Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail saldırısında hayatını kaybeden iki çocuğun cenazelerinin başında göz yaşı döken Filistinliler (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Halaf, salı günü CBS News'e verdiği röportajda, “İstikrar gücünün oluşumu, yapısı, yetki alanı ve süresi de dahil olmak üzere çeşitli unsurlar hakkında Amerikalı ve bölgesel ortaklarla görüşmeler sürüyor” dedi.

Said Ukkaşe, Mısır'ın tutumunun ve endişelerinin haklı olduğuna inanıyor. Ukkaşe, Kahire’nin bölge konusunda diğer tüm taraflardan daha fazla tecrübeye sahip ve Filistinli gruplarla uzlaşı içinde, silahsızlanmanın kademeli şekilde gerçekleşmesine yönelik bir vizyona sahip olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Ukkaşe, “Trump, eğer istikrar güçleri maddesi konusunda uluslararası ve İsrailli taraflarla uzlaşı sağlanamazsa, herkesi şaşırtarak çok uluslu güçlerin gönderilmesini gündeme getirebilir” değerlendirmesinde bulundu.

Mutava, ‘hiçbir Arap veya İslam ülkesinin silahsızlanma konusunda bir çatışmaya girmeyi kabul etmeyeceğini’ düşünüyor. Mutava, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Beklenen uluslararası gücün başarısı, bu güce Filistin polis gücünün eklenmesine bağlı. Bu güç, istikrar güçleri tarafından desteklenen açık bir plan çerçevesinde kanunları uygulamaktan tek başına sorumlu olacak” ifadelerini kullandı.