Sibiryalı çobanlar, çok iyi korunmuş tüylü mamut iskeleti keşfetti

Bilinen son mamut neslinin Kuzey Buz Denizi’ndeki Wrangel Adası'nda yaşadığı düşünülüyor (Pixabay)
Bilinen son mamut neslinin Kuzey Buz Denizi’ndeki Wrangel Adası'nda yaşadığı düşünülüyor (Pixabay)
TT

Sibiryalı çobanlar, çok iyi korunmuş tüylü mamut iskeleti keşfetti

Bilinen son mamut neslinin Kuzey Buz Denizi’ndeki Wrangel Adası'nda yaşadığı düşünülüyor (Pixabay)
Bilinen son mamut neslinin Kuzey Buz Denizi’ndeki Wrangel Adası'nda yaşadığı düşünülüyor (Pixabay)

Rus bilim insanları, tüylü bir mamutun iyi korunmuş iskeletini Kuzey Sibirya'daki bir gölden çıkarmak için çalışıyor.
İskeletin parçaları, birkaç gün önce Yamalo-Nenets bölgesindeki Pechevalavato Gölü'nün sığlıklarında çobanlar tarafından bulundu. Ren geyiği çobanları, hayvanın kafatasının, alt çenesinin, birkaç kaburgasının parçalarını ve ayak tendonlarını keşfetti. Söz konusu parçalar hala bozulmamıştı.
Tüylü mamutların yaklaşık 10 bin yıl önce yok olduğu düşünülüyor. Ancak bilim insanlarına göre bazı küçük gruplar, Alaska'da ve Rusya'nın Sibirya kıyılarındaki Wrangel Adası'nda daha uzun süre yaşamış olabilir.
AP’nin haberine göre Rus televizyon kanalları, cuma günü göl kenarındaki çökelti alanında iskelet parçalarını arayan bilim insanlarını görüntüledi.
Çökeltiden daha fazla kemik ve daha büyük parçalar çıkaran araştırmacılar, iskeletin geri kalanını bulmanın özel ekipmanlar gerektireceğini ve zaman alacağını söyledi.
Salekhard'daki Shemanovsky Enstitüsü'nden Yevgeniya Khozyainova, bir mamutun iskeletinin tamamını bulmanın nadiren gerçekleştiğini ifade etti. Khozyainova’ya göre bu tür bulgular, bilim insanlarının mamutlara dair görüşlerini derinleştirmesini sağlıyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Kuzey Sibirya permafrostunda çok iyi korunmuş, donmuş mamut iskeletleri daha önce de bulunmuştu. 
Öte yandan son günlerde Sibirya, sıcak hava dalgasına maruz kalıyor. ABD hava durumu ajansı, cuma günkü ortalama sıcaklıkların geçen ayın ortalamasından 10 derece yüksek olduğu konusunda uyardı.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging