Dünya ülkelerinden Lübnan’a destek ve yardım açıklamaları: Hangi lider ne mesaj verdi?

Dün Beyrut’ta meydana gelen patlama bölgesindeki yangını söndürmeye katkı sağlayan bir helikopter (AFP)
Dün Beyrut’ta meydana gelen patlama bölgesindeki yangını söndürmeye katkı sağlayan bir helikopter (AFP)
TT

Dünya ülkelerinden Lübnan’a destek ve yardım açıklamaları: Hangi lider ne mesaj verdi?

Dün Beyrut’ta meydana gelen patlama bölgesindeki yangını söndürmeye katkı sağlayan bir helikopter (AFP)
Dün Beyrut’ta meydana gelen patlama bölgesindeki yangını söndürmeye katkı sağlayan bir helikopter (AFP)

Beyrut Limanı’ndan meydana gelen ve ardında onlarca ölü, yüzlerce yaralı ve büyük bir yıkım bırakan patlama sebebiyle dünyadaki birçok ülke ve kuruluş, dayanışma ve yardım çağrısında bulunarak, Lübnan’ın yanında oldukları mesajını verdi.
Suudi Arabistan Krallığı Hükümeti, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla “Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlamayı büyük bir endişe ve dikkatle takip ettiklerini” duyurarak, Bakanlık, “Suudi Arabistan Krallığı’nın kardeş Lübnan halkına tam desteğini ve onlarla dayanışma içerisindeki olduğunu” teyit ettiğini açıkladı.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)
Birleşik Arap Emirlikleri, Lübnan halkına başsağlığı diledi. Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nehyan, Twitter hesabında şu mesajı paylaştı, “Bu zor koşullarda kardeş Lübnan halkıyla birlikte duruyor ve onlarla dayanışma içerisinde olduğumuzu teyit ediyoruz.”
BAE Başbakanı ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Mektum Twitter’dan paylaştığı mesajında, “Sevgili Lübnan halkına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Allah’ım sana kavuşanlara rahmet eyle, Lübnan halkına lütufta bulun, Allah’ım Lübnan halkına sabır ve dayanma gücü ver!” ifadelerine yer verdi. BAE Dışişleri Bakanı Enver Karkaş ise Twitter hesabında yaptığı paylaşımda, “Kalplerimiz Beyrut ve Beyrut halkıyla birlikte. Bu zor anlarda Allah’tan kardeş ülke Lübnan’ı ve halkını koruması, üzüntülerini azaltıp yaralarını iyileştirmesi ve yuvalarını hüzün ve kederden muhafaza etmesini diliyoruz.” ifadelerine yer verdi. Twitter paylaşımında Karkaş ayrıca, Lübnan bayrağıyla aydınlatılan Burc Halife’nin bir fotoğrafını yayınladı.

Kuveyt
Beyrut Limanı’nı vuran devasa patlama sebebiyle Lübnan vatandaşlarına acil tıbbi yardım gönderilmesi için Kuveyt Emir Yardımcısı ve Veliaht Prens Şeyh Navaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah tarafından talimat verildi.
Patlamada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileyen Veliaht Prens’in taziyeleri Emirlik Divanı İşleri Bakanı Şeyh Ali Cerrah es-Sabah tarafından açıklandı. Lübnan’da bulunan Kuveyt Büyükelçiliği, Beyrut’taki tüm Kuveyt vatandaşlarını azami önlemler ve tedbirler almaya, daimi şekilde ikamet adreslerinde durmaya ve elçilikle sürekli iletişim halinde kalmaya çağırdı. Elçilik, Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlamanın ardından, Lübnan’da bulunan Kuveyt vatandaşlarına, Lübnan yetkili makamları tarafından verilen talimatlara ve direktiflere uyma çağrısı yaptı. Kuveyt Büyükelçiliği, Kuveytli vatandaşların, “herhangi bir yardıma ihtiyaç duymaları halinde, 0096171171441 numaralı acil durum hattını aramalarını istedi.

Mısır
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, dün Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen patlama sebebiyle Lübnan hükümetine ve halkına başsağlığı dileklerini iletti. Sisi, Twitter hesabı üzerinden paylaştığı mesajında şu ifadelere yer verdi, “Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen trajik patlamada hayatını kaybeden Lübnanlı kardeşlerimize ve Lübnan hükümetine başsağlığı diliyorum. Yüce Allah’tan yararlıları hızlı bir şekilde iyileştirmesini, kurbanlarına ailelerine sabır ve dayanma gücü vermesini niyaz ediyorum” ifadelerine yer verdi.

Katar
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Âl Sâni, Lübnan’a sahra hastaneleri gönderdi. Ayrıca meydana gelen patlamanın ardından Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ı telefonla arayarak, Lübnan’ın yanında olduğunu ifade etti.

Ürdün
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi, Beyrut’ta meydana gelen patlamanın ardından Lübnan’ın ihtiyaç duyduğu her türlü yardımı sunmaya hazır oldukları açıklamasında bulundu.

Suriye
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Lübnanlı mevkidaşı Mişel Avn’a gönderdiği mesajda, “Beyrut Limanı’ndan meydana gelen büyük patlamadan dolayı şahsım ve Suriye halkı adına büyük üzüntü duyduk. Size ve Lübnan halkına içten taziyelerimizi sunuyor, başsağlığı diliyoruz. Bu trajik kazanın etkilerini atlatabileceğinizden eminiz” ifadelerine yer verdi.

Rusya
Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Lübnan ile dayanışma içerisinde olduklarını vurgulayarak, hayatını kaybedenlere başsağlığı diledi.

ABD
Beyaz Saray Sözcüsü Kayleigh McEnany, Başkan Donald Trump yönetiminin patlamayı yakından takip ettiğini söyledi. McEnany, “Beyrut’ta yaşanan olay hakkında Trump’a bilgi verildi. Lübnanlıların güvenliği için dua ediyoruz ve durumu yakından takip ediyoruz” ifadelerine yer verdi. Bu açıklamanın öncesinde, Pentagon Merkez Komutanlığı, Beyrut’ta meydana gelen patlamada ağır kayıplar verilmesinden endişe duyduklarını ve gelişmeleri takip ettiklerini belirtti. Konuyla ilgili olarak, ABD Dışişleri Bakanlığı, Beyrut’taki vatandaşlarını Lübnanlı yetkililerin talimatlarına uymaya çağırarak, Lübnan makamlarına yardım sağlamak isteklerini ifade etti. Ayrıca, yaşanan patlamada herhangi bir Amerikan vatandaşının zarar görüp görmediğini öğrenmek için Lübnanlı yetkililerle işbirliği içinde olunduğunu belirtti.

İngiltere
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ülkesinin elinden gelen her türlü yardımı Beyrut’a göndermeye hazır olduğunu söyledi. Johnson Twitter’da paylaştığı mesajda, “Bu gece Beyrut’tan gelen resimler ve video görüntüleri şok edici. Kalplerimiz ve dualarımız bu korkunç kazadan etkilenenle birlikte. Birleşik Krallık, yaşanan patlamadan etkilenenlere elinden gelen her türlü desteği vermeye hazır” ifadelerine yer verdi.

Fransa
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin her zaman Lübnan’ın yanında olduğunu ve Fransa’nın Lübnan’a gönderdiği bir acil yardımın şu anda ulaştığını belirtti. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, ülkesinin Lübnan’ın yanında olduğunu ve yardım sağlamaya hazır olduğunu ifade etti. Le Drian Twitter hesabında paylaştığı mesajında, “Fransa her zaman Lübnan’ın ve Lübnan halkının yanında durdu ve durmaya da devam edecek. Lübnan yetkili makamları tarafından belirtilecek ihtiyaca göre yardım sağlamaya hazırız” ifadelerine yer verdi. Le Drian ayrıca, “Fransa Beyrut’taki patlamalardan kötü şekilde etkilenen kurbanların ailelerin başsağlığı diliyor ve hastaların en kısa zamanda iyileşmesini temenni ediyor” dedi.
 
Kanada
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, “Lübnan’a her türlü yardım sağlamaya hazırız” dedi.

Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise patlamayla ilgili olarak, “Beyrut Limanı patlamasında hayatını kaybedenlerin akrabalarına ve yakınlarına taziyelerimi sunar, Allah’tan kendilerine sabır ve metanet dilerim. Ayrıca yaralılara acil şifalar dilerim. Türkiye’de bizler, her daim Lübnan’ın ve Lübnanlı kardeşlerimizin yanında duracağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Ankara’nın patlama sonrasında Lübnan’a her türlü yardımı sağlamaya hazır olduğunu vurguladı.

İran
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Lübnan’a her türlü yardım sağlamaya hazır olduklarını ifade etti. Ayrıca, “Kalplerimiz ve dualarımız Lübnan’ın büyük ve sabırlı halkıyla birlikte. Her zaman olduğu gibi İran gerekli her türlü yardıma hazır. Güçlüsün Lübnan” açıklamasında bulundu.

Körfez İşbirliği
Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayif Falah Mübarek el-Hacraf, dün Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen büyük patlamada hayatını kaybeden Lübnan halkına başsağlığı, yaralılara en kısa zamanda iyileşmeleri dileklerini iletirken, KİK’in bu zor zamanlarda kardeş Lübnan halkı ile işbirliği içerisinde olduğunu vurguladı.

İslam İşbirliği Teşkilatı
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği’nin Cidde’deki Genel Merkezi’nde, Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlamanın sonuçlarını takip edildiği vurgulanarak, Lübnan halkıyla tam bir dayanışma içerisinde olunduğu belirtildi.

Birleşmiş Milletler (BM)
BM Genel Sekreteri sözcüsü Farhan Hak, “Lübnan’daki patlamalar son derece endişe verici. Meydana gelen patlamanın bir kaza sonucu mu yoksa kasıtlı olarak mı ortaya çıktığı konusunda kazanın sebepleri hakkında elimizde herhangi bir bilgi yok. Bu sebeple cevap vermek için bu bilgilere ihtiyacımız olacak” dedi.
BM Lübnan Özel Koordinatörü Jan Kubis, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yaşanan korkunç bir trajedi. Birleşmiş Milletler ailesi adına, patlamada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralananlar için acil şifalar diliyoruz. Tüm desteğimiz ve sevgilerimiz Lübnan ve Lübnan halkıyladır” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
Dünya Sağlık Örgütü, başkent Beyrut’u sarsan büyük patlamanın sonuçlarıyla ilgili endişelerini dile getirdi. WHO’dan yapılan açıklamada, “Acil ihtiyaçları karşılamak için ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz ve kalbimiz bu olaydan etkilenenle birlikte” ifadelerine yer verildi.



BM Güvenlik Konseyi bugün Gazze ile ilgili yeni bir karar tasarısını oylayacak

 Yerlerinden edilmiş Filistinliler, eşyalarıyla birlikte Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı yakınındaki sahil yolu üzerinden güneye doğru yol alıyor. (AFP)
Yerlerinden edilmiş Filistinliler, eşyalarıyla birlikte Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı yakınındaki sahil yolu üzerinden güneye doğru yol alıyor. (AFP)
TT

BM Güvenlik Konseyi bugün Gazze ile ilgili yeni bir karar tasarısını oylayacak

 Yerlerinden edilmiş Filistinliler, eşyalarıyla birlikte Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı yakınındaki sahil yolu üzerinden güneye doğru yol alıyor. (AFP)
Yerlerinden edilmiş Filistinliler, eşyalarıyla birlikte Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı yakınındaki sahil yolu üzerinden güneye doğru yol alıyor. (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi bugün Gazze Şeridi'nde ateşkes çağrısı yapan ve kuşatma altındaki bölgeye insani yardımın ulaştırılmasını öngören bir karar tasarısı üzerinde yeniden oylama yapacak. Söz konusu öneri, ABD'nin tekrarlanan vetolarına rağmen 23 aydır devam eden savaş karşısında harekete geçmeye çalışan üye devletlerin çoğunluğu tarafından destekleniyor. Bugünkü oylama, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği ve 14 Filistinlinin hayatını kaybettiği bir ortamda gerçekleşiyor.

Bu arada, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus bugün, zaten baskı altında olan Gazze'deki hastanelerin, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail'in kara harekatının genişlemesi nedeniyle ‘çöküşün eşiğinde’ olduğunu belirterek, ‘bu insanlık dışı koşulların sona ermesi’ çağrısında bulundu. Ghebreyesus, X platformunda yaptığı paylaşımda, “Gazze'nin kuzeyindeki askerî harekât ve tahliye emirleri, yeni bir göç dalgasına yol açarak, zaten psikolojik travma yaşayan aileleri, giderek küçülen bir alana itiyor. Baskı altında olan hastaneler çöküşün eşiğindeyken, şiddetin artması erişimi engelliyor ve WHO'nun hayati önem taşıyan ekipmanları ulaştırmasını engelliyor” ifadelerini kullandı.

Filistin Enformasyon Merkezi, bugün Gazze Şeridi'nde hayatını kaybeden 14 kişiden 9'unun Gazze şehrinden olduğunu bildirerek, ‘işgal güçlerinin Gazze şehrinin kuzeybatısında vatandaşların evlerini yıkmak için tonlarca patlayıcı yüklü 4 zırhlı aracı patlattığını’ kaydetti. Nuseyrat'taki el-Avde Hastanesi, dün gece, ‘İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nın 7. Blok bölgesindeki bir evi hedef alması sonucu dört şehit ve on yaralıyı kabul ettiğini’ bildirdi.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee ise bugün, Gideon’un Savaş Arabaları 2 Operasyonu kapsamında çatışmaların genişlediğini duyurarak, ‘İsrail güçlerine karşı kullanılmak üzere patlayıcı cihazlar içeren bir silah deposuna saldırı düzenlendiğini’ kaydetti.

Adraee X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “162. ve 98. tümenler, Gideon’un Savaş Arabaları 2 Operasyonu kapsamında Gazze şehrinde savaş operasyonlarını genişletiyor ve terörist altyapıyı yok ediyor” dedi.

Adraee’nin paylaşımının devamında şu ifadeler yer aldı: “İsrail Hava Kuvvetleri dün, Gazze şehrinde Hamas'a ait bir silah deposuna saldırı düzenledi. Bu depoda, bölgede faaliyet gösteren İsrail güçlerine karşı kullanılmak üzere hazırlanmış patlayıcı cihazlar depolanıyordu.”

‘Acil ateşkes’

Geçtiğimiz ağustos ayı sonunda seçilmiş üyeler, BM'nin Gazze Şeridi'nde resmi olarak kıtlık ilan etmesinin ardından karar taslağı üzerinde görüşmeler başlattı.

Metnin ilk taslağı, yardımların ulaştırılmasının önündeki tüm engellerin derhal kaldırılmasını talep ediyordu. Ancak diplomatik kaynaklar, Fransa ve Birleşik Krallık'ın, küresel barış ve güvenliği korumak için kurulmuş bir kuruluş tarafından yayınlanan ve ABD'nin her halükârda engelleyebileceği, tamamen insani yardım amaçlı bir kararın yararlılığı konusunda şüpheci olduklarını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre bugün oylamaya sunulacak olan karar taslağı, insani yardımların girişine getirilen kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyor. Aynı zamanda, ‘Gazze'de acil, koşulsuz, kalıcı ateşkes’ ve rehinelerin koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep ediyor.

İsrail ordusuna göre, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail yerleşimlerine düzenlediği eşi görülmemiş saldırı sırasında kaçırılan 251 kişiden 47'si halen Gazze Şeridi'nde esir tutuluyor; bunlardan 25'i hayatını kaybetti.

ABD, daha önce BM Güvenlik Konseyi'nde oylamaya sunulan benzer karar taslaklarını reddetmişti. En son haziran ayında, müttefiki İsrail'i korumak için veto hakkını kullanmıştı.

Öfke ve hayal kırıklığı

Öncekilerle aynı kaderi paylaşması muhtemel olsa bile, bunu tekrar denemenin faydası olup olmadığı sorusu gündeme geliyor.

Bu soruya yanıt olarak bir Avrupalı diplomat, “Hiçbir şey yapmamak, BM Güvenlik Konseyi'nin 14 üyesine ve küresel kamuoyuna konumlarını açıklamak zorunda kalmayacak olan Amerikalılar için kolay olacaktır” diyerek, sadece ABD'nin veto hakkından korkulduğu için hiçbir şey yapmama fikrini reddetti.

İsmini vermek istemeyen diplomat, “Bu, sahadaki Filistinlilere pek yardımcı olmuyor, ama en azından çaba gösterdiğimizi göstermeye devam ediyoruz” ifadesini kullandı.

Önceki veto, BM Güvenlik Konseyi'nin diğer 14 üyesinin öfkesini uyandırdı. Bu üyeler, İsrail'e Gazze halkının içinde bulunduğu kötü durumu sona erdirmesi için baskı yapamamanın hayal kırıklığını giderek daha fazla dile getiriyorlar.

Yahudi devleti, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te topraklarına düzenlediği saldırının ardından patlak veren savaşı durdurması için uluslararası baskıyla karşı karşıya.

İsrail'in resmi verilerine göre, söz konusu saldırıda İsrail tarafında çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi öldü.

BM'nin güvenilir bulduğu Hamas hükümeti tarafından yayınlanan rakamlara göre, 7 Ekim saldırısının ardından İsrail ordusu tarafından başlatılan şiddetli askerî harekât sonucunda Gazze Şeridi'nde çoğu sivil 65 binden fazla Filistinli öldürüldü.

Savaşın başlamasından bu yana İsrail tarafından kuşatma altında tutulan Filistin topraklarındaki iki milyondan fazla nüfusun büyük çoğunluğu yerinden edildi. İsrail'in Mart 2025 başında uyguladığı kuşatma mayıs sonundan bu yana nispeten hafifletilmiş olsa da, insani yardım bu topraklara sadece sınırlı miktarda ulaşabildi.


İsrail'in Gazze şehrine saldırısı için üç aşamalı bir plan

Sahil yolunu kullanarak Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneye doğru giden Filistinliler, 17 Eylül 2025 (Reuters)
Sahil yolunu kullanarak Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneye doğru giden Filistinliler, 17 Eylül 2025 (Reuters)
TT

İsrail'in Gazze şehrine saldırısı için üç aşamalı bir plan

Sahil yolunu kullanarak Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneye doğru giden Filistinliler, 17 Eylül 2025 (Reuters)
Sahil yolunu kullanarak Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneye doğru giden Filistinliler, 17 Eylül 2025 (Reuters)

Gazze şehrine yönelik harekâtın ikinci gününe girilmesiyle, İsrail ordusunun Güney Cephesi Komutanı Tümgeneral Yaniv Asor tarafından hazırlanan üç aşamalı bir plan ortaya çıktı. İsrail'in Walla internet sitesi, bu planın ‘benzeri görülmemiş ve Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda bir emsal teşkil edecek’ olduğunu belirtti.

İnternet sitesine göre bir kaynak, ‘Asor'un Gazze şehrini kontrol altına almak için uzun süredir üzerinde çalıştığı ve üç aşamaya ayırdığı bir plan olduğunu’ söyledi. ‘Ateş aşaması’ olarak adlandırılan ilk aşama, yer üstü ve yer altı robotları da dahil olmak üzere çeşitli araçlar kullanılarak terör altyapısının (çoğunlukla geceleri) kapsamlı bir şekilde yok edilmesine odaklanıyor.

Kaynak, ‘operasyonun kapsamının eşi benzeri görülmemiş’ olduğunu ifade ederek, “Gazze daha önce hiç böyle bombalanmamıştı… Ve bu sadece ikinci gece” dedi. İkinci aşama, ‘hızlı ateş, işgalin kendisi ise daha yavaş olacak’ ilkesine dayanan kara operasyonu ile ilgili. Üçüncü aşama ise şu anda ‘İsrail savaşları tarihinde eşi benzeri görülmemiş askeri yeteneklerin toplanması yoluyla yüksek güvenlikli’ olarak sınıflandırılıyor.

vfdbg
Gazze şehrinde İsrail bombardımanı sonucu yıkılan bir binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AP)

Şarku’l Avsat’ın Walla internet sitesinden aktardığına göre, aşamalar son iki ay boyunca istihbarat servisleri ve Rehineler ve Kayıp Kişiler Komutanlığı ile koordineli olarak, İsrail askerleri ve rehineler için riskleri en aza indirme ihtiyacını göz önünde bulundurarak dikkatlice planlandı.

İsrail, geçtiğimiz salı günü Gazze şehrini tamamen kontrol altına almak amacıyla, İzzeddin el-Haddad'ın liderliğindeki Kassam Tugayları'nın şehirdeki taburunu yenilgiye uğratmak hedefiyle Gazze şehrine şiddetli bir kara saldırısı başlattı. İsrail ordusu, önümüzdeki yılın başına kadar sürecek operasyonda 2 bin 500 savaşçıyla karşı karşıya kalacağını tahmin ediyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ordunun bir dizi ateş hattıyla şehre saldırısını yoğunlaştırdığı ve Batı Şeria ile İsrail'de şiddetli patlamaların duyulduğu bir gecenin ardından Gazze şehrine yönelik kara harekatının başladığını duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü, 98., 162. ve 36. tümenlerden gelen düzenli ve yedek kuvvetlerin, Gideon'un Savaş Arabaları 2 Operasyonu kapsamında Gazze şehri genelinde büyük çaplı bir kara operasyonu başlattığını duyurdu. Kuvvetler, operasyon planına uygun olarak faaliyetlerine başladı ve durumun değerlendirilmesine bağlı olarak genişlemeye hazırlanıyor.

Geçici koridor

İsrail dün Gazze şehrine yönelik saldırılarını yoğunlaştırarak bölge sakinlerini güneye doğru kaçmaya zorladı. On binlerce kişinin er-Reşid Caddesi'nde toplanmasıyla hareketin son derece yavaşlaması üzerine ordu, Filistinlilerin tahliyesi için ikinci bir geçici koridor açmak zorunda kaldı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ndeki çeşitli mahalleler ve hayati bölgelere yönelik devam eden operasyonunun bir parçası olarak, salı gecesi ve çarşamba günü Gazze şehrinde yaklaşık 50 hedefi vurduğunu, son 24 saatte ise Gazze şehrinde 140 hedefi vurduğunu açıkladı.

İsrail ordusu dün, kara harekâtını genişletip Gazze Şeridi'nin en büyük şehrine yönelik bombardımanı yoğunlaştırmasının ardından, Gazze şehrinde yaşayanların ayrılması için ‘geçici bir geçiş yolu (koridor)’ belirlediğini duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Güneye hareketin kolaylaştırılması için Selahaddin Caddesi üzerinden geçici bir koridor açılıyor” dedi. Adraee, koridorun bugün öğlen saatlerinden cuma günü öğlen saatlerine kadar ‘48 saat’ boyunca açık olacağını belirtti.

Selahaddin Caddesi, kuzeyden güneye kıyı şeridine paralel uzanır. Son haftalarda ordu, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Gazze şehri sakinlerine, şehri ele geçirmeyi amaçlayan bir saldırı başlatmaya hazırlanırken, şehri terk edip Gazze Şeridi'nin güneyinde kurduğu ‘insani yardım bölgesine’ taşınmaları gerektiği konusunda uyarılarını yoğunlaştırdı.

fghyju
İsrail'in askeri operasyonu nedeniyle Gazze'nin kuzeyinden ayrılmak zorunda kalan Filistinliler güneye doğru ilerliyor, 17 Eylül 2025 (Reuters)

İsrail ordusu dün, Gazze şehrini terk etmek zorunda kalanların sayısının 350 bini aştığını belirterek, birçok Filistinlinin orada kalmaya direndiğini, ancak bölgede sığınacak güvenli bir yer olmadığını vurguladı.

Gazze şehrinden henüz ayrılmamış yaklaşık 800 bin Filistinli bulunuyor. İsrail, Hamas'ı teslim olmaya zorlamayı umuyor.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, operasyonun başlangıcında yaptığı açıklamada, “Hamas'tan iki şey istiyoruz ve onlar bunları istediğimiz için vermeyecekler: tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas'ın silahsızlandırılması. Buradaki saldırı ne kadar yoğun olursa, Hamas o kadar yorulur ve rehinelerin serbest bırakılma şansı o kadar artar” ifadelerini kullandı.

Yoğun hava bombardımanının yanı sıra ordu, ilave kuvvetlerin girişine hazırlık olarak, şehrin dış mahallelerindeki binaları ve altyapıyı yok etmek için patlayıcı yüklü zırhlı personel taşıyıcıları kullandı.

İsrail ordusu ayrıca, halihazırda yedek görevde olan 70 bin askere ilave olarak, operasyon için yaklaşık 60 bin yedek askeri çağırdığını duyurdu.

Yorgunluk haberlerine rağmen, İsrail ordusu yedek askerlerin katılım oranının yüksek olduğunu ve çoğu birimde yüzde 75 ile yüzde 85 arasında değiştiğini vurguladı. Yedek kuvvetler arasında üç tugay ve birkaç tabur ile istihbarat ve lojistik personeli de dahil olmak üzere birçok muharebe destek askeri bulunuyor.

Farklı eksenler

Gazze şehrine yapılan saldırının yanı sıra, İsrail ordusu 99. Tümen'in Gazze'nin kuzeyindeki İsrail tampon bölgesinde savunma operasyonları yürüttüğünü, Gazze Tümeni'nin ise Gazze Şeridi'nin güneyinde operasyonlar gerçekleştirdiğini duyurdu.

İsrail ordusu, Gazze şehrinin yüzde 40'ını kontrol ettiğini ve tam kontrolü ele geçirene kadar operasyonlara devam edeceğini belirterek, planın durdurulabilecek şekilde tasarlandığını iddia ediyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Gazze şehri, başta Şucaiye, ez-Zeytun, et-Tuffah, ed-Derac, Tel el-Heva, Şeyh Rıdvan, es-Sabra, en-Nasr, eş-Şati Mülteci Kampı ve Şeyh Aclin olmak üzere bir dizi önemli mahalle ve kampı içeriyor. İsrail, dün erken saatlerde çoğu Gazze şehrinde olmak üzere 57 Filistinliyi öldürdü.

knk
Gazze sınırına yakın bir bölgede konuşlandırılan İsrail mobil topçu birlikleri, 17 Eylül 2025 (AFP)

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail'in Gazze şehri ve kuzey bölgelerine yönelik bombardımanlarının yoğunlaşmasıyla Gazze sakinlerinin giderek artan bir korku içinde yaşadıklarını belirterek, Gazze Şeridi'nde insani acıların daha da kötüye gideceği uyarısında bulundu.

Zayıf tepkiler

Filistin Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumun soykırım, yerinden edilme ve ilhak suçlarını ve Filistin halkının maruz kaldığı tarihi adaletsizliği, acıyı ve eşi görülmemiş ıstırabı, her gün tekrarlanan ve sıradanlaşan, alışılmış meseleler olarak ele almasına karşı bir kez daha uyarıda bulundu.

Bakanlık dün yaptığı açıklamada, Filistinlilerin maruz kaldığı durumlara karşı uluslararası toplumun ve devletlerin düşük düzeyli tepkilerini eleştirdi. Bu tepkilerin, özellikle Gazze şehrinin şu anda yaşadıkları göz önüne alındığında, soykırım suçlarının artışına karşı uluslararası toplumun yasal ve ahlaki sorumluluklarına uygun olmadığını belirtti.

n mb nm
İsrail'in askeri operasyonu nedeniyle Gazze'nin kuzeyinden ayrılmak zorunda kalan Filistinlileri izleyen bir kadın, 17 Eylül 2025 (Reuters)

Bakanlık, Filistin halkına yönelik saldırıları durdurmada başarısız olması, uluslararası hukuku ve Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) aldığı ihtiyati tedbirleri uygulayamaması ve işgalci gücün Filistinli sivillere karşı en önemli yükümlülüklerinden biri olan uluslararası insani hukukun güvence altına aldığı temel insani ihtiyaçlara erişimi sağlamadaki başarısızlığı nedeniyle uluslararası toplumu doğrudan sorumlu tuttu. Bakanlık, halkımıza dayatılan ölüm veya yerinden edilme seçeneklerine sessiz kalmanın veya rıza göstermenin, sadece önemli meselelerin siyasi olarak ele alınmasında değil, aynı zamanda en temel insan hakları ve ilkeleri alanında da suç ortaklığı ve çifte standart oluşturduğunu vurguladı.

Bakanlık, işgalin Filistinli sivillerin yaşamları üzerindeki tekelini ve şiddetli hakimiyetini kırmak için pratik uluslararası cesaret gösterilmesi ve çok geç olmadan onlara uluslararası insani koruma sağlanması çağrısında bulundu.


Suveyda'nın kendi kaderini tayin hakkı için imza kampanyası başlatıldı

Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinde, kendi kaderini tayin hakkı için başlatılan imza kampanyasının duyulduğu büyük bir afiş (Suveyda News)
Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinde, kendi kaderini tayin hakkı için başlatılan imza kampanyasının duyulduğu büyük bir afiş (Suveyda News)
TT

Suveyda'nın kendi kaderini tayin hakkı için imza kampanyası başlatıldı

Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinde, kendi kaderini tayin hakkı için başlatılan imza kampanyasının duyulduğu büyük bir afiş (Suveyda News)
Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinde, kendi kaderini tayin hakkı için başlatılan imza kampanyasının duyulduğu büyük bir afiş (Suveyda News)

Suriye'nin güneyinde bulunan ve nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda ilinde, uluslararası topluma Suveydalıların kendi kaderini tayin etme hakkı konusunda referandum yapılmasını desteklemesi çağrısında bulunan bir dilekçe için imza kampanyası başlatıldı. Bu kampanya, Şam'ın salı günü Ürdün ve ABD'nin desteğiyle bölgede güvenliği yeniden tesis etmek amacıyla hazırladığı ‘yol haritasını’ duyurmasına yönelik bir misilleme niteliğinde.

Şarku’l Avsat’a konuşan yerel kaynaklar, Suveyda’da 19 oy verme merkezi olduğunu, 2 binden fazla gönüllünün görev aldığını ve kampanya sırasında güvenliği sağlamaktan Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri tarafından ‘atanan’ iç güvenlik güçlerinin sorumlu olduğunu söylediler.

Başka bir bağlamda, bilgili kaynaklar, ABD’nin çabalarına rağmen İsrail ile Suriye arasında beklenen güvenlik anlaşmasının imzalanmasını engelleyen derin ayrılıklar olduğunu vurguladı.

Öte yandan İsrail basını, bazı kaynakların, daha önce bildirildiği üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara arasında önümüzdeki hafta New York'ta Suriye'nin güneyindeki tampon bölgenin kontrolüne ilişkin bir anlaşma imzalanmasının veya bir görüşme yapılmasının söz konusu olmadığını aktardı.