Dmitriev Şarku’l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan ve BAE ile klinik denemeler için anlaştık

Rusya Doğrudan Yatırım Fonu'nun (RDIF) CEO'su Kirill Dmitriev 
Rusya Doğrudan Yatırım Fonu'nun (RDIF) CEO'su Kirill Dmitriev 
TT

Dmitriev Şarku’l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan ve BAE ile klinik denemeler için anlaştık

Rusya Doğrudan Yatırım Fonu'nun (RDIF) CEO'su Kirill Dmitriev 
Rusya Doğrudan Yatırım Fonu'nun (RDIF) CEO'su Kirill Dmitriev 

Rusya Doğrudan Yatırım Fonu’nun (RDIF) CEO'su Kirill Dmitriev, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen uluslararası pazardaki ilk aşının Sağlık Bakanlığı tarafından tescillenerek resmi olarak hazır hale geldiğini bildirdi.
Dmitriev, Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda koronavirüs aşısının üretiminde Suudi Arabistan ile olan ortaklık ve en büyük aşı fabrikasının kurulmasına yönelik ikili işbirliği projesi çerçevesinde, “Suudi Arabistan ana ticari ortağımızdır. Suudi ortaklarımızla Kovid-19’a karşı mücadele stratejimizin tüm ana unsurlarının ortak bir şekilde geliştirilmesi üzerine anlaştık” dedi.
Dmitriev açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"2 binden fazla kişiyi kapsayan klinik denemelerin üçüncü aşaması, resmi olarak tescillenmesinin ardından Rusya, Suudi Arabistan, BAE, Brezilya ve Meksika'da başlayacak. Aşının seri üretiminin Eylül 2020'de başlaması bekleniyor. Aşı yaklaşık 20 dolara mal olacak.”
Dmitriev açıklamasında, aşının klinik denemelerin ilk iki aşamasının sona erdiğini ve sonuçlarının uluslararası standartlar doğrultusunda bu ay yayınlanacağını belirtti. Sonuçlara dair belgeler, birçok üçüncü taraf testinde gösterildiği gibi antikorların kesin seviyeleri dahil olmak üzere aşı hakkında ayrıntılı bilgiler sunacak.
Dmitriev’nin açıklamasına göre aşının ana türleri arasında vektör temelli viral aşılar, virüs bazlı aşılar, DNA ve protein bazlı aşılar yer alıyor.
Rusya'nın aşıyı ortak ülkelere ihraç etme planı hakkında bilgi veren Dmitriev, "Fon, aşıya karşı büyük bir küresel ilgi görüyor. Diğer ülkelerdeki ulusal egemen varlık fonları ile ortaklaşa bir şekilde seri üretime başlamayı planlıyoruz" diye konuştu.
Dmitriev'in açıklamasına göre söz konusu aşı planı, aşı üretimini 2020 yılının sonuna kadar Rusya'da 30 milyon doz olmak üzere 200 milyon doza çıkarmayı hedefliyor. Suudi Arabistan, BAE, Endonezya, Filipinler, Brezilya, Meksika ve Hindistan da dahil olmak üzere en az 50 ülke söz konusu aşıyı satın almakla ilgilendiğini belirtirken, birçok ülke de aşı ile ilgili taleplerde bulundu.



Çin ve Husiler arasında gizli bir anlaşma, Kızıldeniz'deki otomobil gemilerini koruyor

Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
TT

Çin ve Husiler arasında gizli bir anlaşma, Kızıldeniz'deki otomobil gemilerini koruyor

Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)

İnci Mecdi

Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden geçiş, Afrika'yı dolaşmaya kıyasla Asya ve Avrupa arasında her gidiş-dönüş yolculukta 14 ila 18 gün tasarruf sağlıyor; bu da yakıt maliyetlerini, mürettebat ücretlerini ve gemilerin yıpranmasını araç başına birkaç yüz dolara kadar azaltıyor.

Denizcilik konusunda uzmanlaşmış bir İngiliz araştırma şirketi tarafından yapılan analiz, Çinli otomobil şirketlerinin, Yemen'deki Husi milislerinin Kızıldeniz'den geçen uluslararası nakliye gemilerini hedef almaya başlamasından yaklaşık iki yıl sonra, halen Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa'ya sevkiyatlarını sürdürdüğünü ortaya koydu.

Otomobil üreticileri, Asya'dan Afrika çevresindeki daha uzun ve daha pahalı yolu kullanarak sevkiyatlarını göndermeye devam ederken, Birleşik Krallık Denizcilik Bilgi Servisi'nin yaptığı yeni bir analiz, geçen ay Çin limanlarından hareket eden en az 14 otomobil taşıma gemisinin Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa'ya geçtiğini ortaya koydu. Bu sayı, geçtiğimiz haziran ayında kaydedilen rakamlarla benzerlik gösteriyor.

Bu seferler, Husi milislerinin geçen ayın başında iki başka yük gemisini batırmasının ardından da devam ediyor. İran destekli Yemenli silahlı örgüt, saldırılarının İsrail'in Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü savaş altında yaşayan Filistinlilerle dayanışma amacıyla gerçekleştirildiğini söylüyor.

Gölge ittifak

Şarku’l Avsat’ın New York Times'tan (NYT) aktardığı habere göre, çoğu nakliye analisti, Çin hükümetinin İran veya Husilerle Çin'den gelen otomobil nakliye gemilerine saldırmamak için bir anlaşmaya vardığını varsayıyor. Deniz taşımacılığı verileri şirketi Veson Nautical’ın değerlendirme ve analiz bölümünün direktörü Dan Nash, “Çin, İran destekli Husilerle başa çıkmanın bir yolunu bulmuş gibi görünüyor… Onlara gemilerinin hedef alınmayacağı bildirildi” ifadelerini kullandı.

Çin, İran'ın ham petrol ihracatının neredeyse tamamını satın alıyor. 2023 yılında Pekin, İran'ın sıvılaştırılmış petrol ve doğal gaz ihracatının yaklaşık yüzde 90'ını satın aldı ve bu, İran hükümetinin yıllık bütçesinin yaklaşık yarısına denk geliyor. Çinli yetkililer, İran petrol ihracatının boykotunun Batı tarafından organize edildiğini, ancak Birleşmiş Milletler (BM) tarafından onaylanmadığını, bu nedenle Çinli petrol şirketleri için bağlayıcı olmadığını vurguluyor.

Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden geçiş, Afrika'yı dolaşmaya kıyasla Asya ve Avrupa arasında her gidiş-dönüş yolculukta 14 ila 18 gün tasarruf sağlıyor; bu da yakıt maliyetlerini, mürettebat ücretlerini ve gemilerin yıpranmasını araç başına birkaç yüz dolara kadar azaltıyor. Lloyd's List'in kıdemli analisti Rob Willmington'a göre, Afrika'yı dolaşmak ‘geminin yakıt faturasına önemli maliyetler ekliyor, yolculuktan kaynaklanan kirliliği artırıyor ve nihayetinde yeni araç alıcıları için fiyatları yükseltiyor.’

Bu tasarruflar, Çinli otomobil şirketlerinin Avrupa'da, Kızıldeniz rotasını kullanmayan Avrupalı ve Japon nakliye şirketlerine bağımlı olan Japonya, Kore ve Avrupa merkezl, rakipleriyle rekabet etmesine yardımcı oluyor.

Willmington'a göre, Çinlilere ait gemilerin yanı sıra, Güney Koreli bir şirkete veya Abu Dabi ve Türkiye'deki şirketlerin ortak girişimine ait birkaç otomobil taşıma gemisi, Çin'deki otomobil nakliye limanlarında durduktan sonra, geçtiğimiz haziran ve temmuz aylarında Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı'ndan geçti.