İran'ın ABD Güney Afrika Büyükelçisi’ne yönelik suikast planı ortaya çıktı

Kasım Süleymani'nin de içinde bulunduğu araç geçen ocak ayında Bağdat Havaalanı yakınlarında füzeyle vurulmuştu. (AP)
Kasım Süleymani'nin de içinde bulunduğu araç geçen ocak ayında Bağdat Havaalanı yakınlarında füzeyle vurulmuştu. (AP)
TT

İran'ın ABD Güney Afrika Büyükelçisi’ne yönelik suikast planı ortaya çıktı

Kasım Süleymani'nin de içinde bulunduğu araç geçen ocak ayında Bağdat Havaalanı yakınlarında füzeyle vurulmuştu. (AP)
Kasım Süleymani'nin de içinde bulunduğu araç geçen ocak ayında Bağdat Havaalanı yakınlarında füzeyle vurulmuştu. (AP)

ABD istihbarat raporları; İran’ın bu yılın başlarında ABD’nin Bağdat’a düzenlediği hava saldırısında öldürülen Devrim Muhafızları dış kolu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin intikamını almak için ABD Güney Afrika Büyükelçisi’ne yönelik suikast planları yaptığını gün yüzüne çıkardı.
ABD merkezli Politico gazetesinin dün yayınladığı habere göre ABD istihbaratı ile ABD’li yetkililer, Washington yönetiminin bahar aylarından bu yana Büyükelçi Lana Marks'a yönelik tehdidin varlığından haberdardı. Ancak tehdidin “son haftalarda çok daha belirgin hale geldiği” zira İran'ın Pretorya Büyükelçiliği’nin de bu komplo planına dahil olduğu kaydedildi.
İran’ın komplo planları, ABD Başkanı Donald Trump'ın Süleymani'yi hedef akma kararına karşılık verme girişimleri bağlamında ortaya çıktı. Nitekim “uygulanması halinde bu planın ABD ile İran arasındaki zaten tehlikeli boyutta olan gerilimleri önemli ölçüde artırabileceği, gergin bir seçim sezonu ile karşı karşıya olan Başkan Trump üzerinde söz konusu plana karşılık vermesi için ciddi baskı oluşturabileceği” düşünülüyor.
ABD'li yetkililer, Büyükelçi Marks’a yönelik suikast planının İran rejiminin Süleymani'nin intikamını almak için hazırlanan birkaç seçenekten biri olduğu inancındalar. Bu da tüm ABD istihbarat servislerinin dikkatli olmasını gerektiriyor.
ABD’li bir hükümet yetkilisi, Büyükelçi Marks’ın tehdidin farkında olduğunu, istihbarat raporlarının da uluslararası istihbarat inceleme dosyasına dahil edildiğini aktardı. Söz konusu dosyada, ABD hükümetinde yer alan üst düzey politika ve güvenlik yetkililerinin yanı sıra bazı milletvekilleri ve çalışanlar tarafından erişilebilen veriler de yer alıyor.
Geçen ekim ayında ABD Büyükelçisi olarak yemin eden 66 yaşındaki Marks’ın Trump’a yakın isimlerden olduğu, Trump’ın Palm Beach'teki Mar-a-Lago tesisinin üst yönetim kadrosunda yer aldığı biliniyor.
ABD'li yetkililer, Güney Afrika'da gizli ağlar yürütmekle suçladıkları İran hükümetinin bir ayağının on yıllardır bölgede olduğunu öne sürdüler. 2015 yılında sızdırılan istihbarat verilerini kaynak alan uluslararası medya, İran ajanlarının Güney Afrika'daki gizli ve kapsamlı ağına ayrıntılarıyla değinmişti.
Yetkililer, Marks’ın ABD’nin diğer bölgelerde görevli diplomatlarından daha kolay bir hedef olduğu görüşündeler. Zira ABD’nin, Batı Avrupa’daki kolluk kuvvetleri ve istihbarat servisleriyle güçlü ilişkileri bulunuyor.
İran, son 40 yıldır ülke sınırları dışındaki büyükelçileri ve büyükelçilikleri hedef alma veya bu kişileri rehin alma gibi çeşitli eylemlere karıştı. Bunlardan sonuncusu ise 2011’de Washington Büyükelçisi olduğu sırada Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr’e yönelik düzenlenen suikast girişimiydi.
ABD diplomatlarını doğrudan hedef almaktan genel olarak kaçınan İran, desteklediği milislerin Lübnan, Irak ve diğer ülkelerdeki ABD büyükelçiliklerine saldırı düzenlemesine olanak sağlıyor.
ABD Başkanı Trump, Süleymani'nin öldürülmesinin ardından, ocak yaptığı açıklamada İranlı generalin ABD’nin diplomatik kurumlarına saldırı planladığı uyarısında bulunmuş; “Büyükelçiliğimizi havaya uçurmayı planlıyorlardı” ifadelerini kullanmıştı. Fox News'e verdiği röportajda da “Dört farklı büyükelçiliğin İran tehdidi altında olabileceğini düşünüyorum” demişti.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade ise söz konusu haberin yayınlanmasından birkaç saat sonra yaptığı açıklamada, İran’ın bu suçlamaları “kesinlikle reddettiğini” bildirdi. Hatibzade, IRNA’nın haberine göre ABD’li yetkililere uluslararası arenada İran karşıtı düşmanca atmosfer oluşturmak için tekrar tekrar kullanılan bu tür çürük yöntemleri bırakma çağrısında bulundu.
Hatibzade sözlerini şöyle sürdürdü:
“İran, uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olarak, uluslararası diplomasi ilkelerine ve normlara bağlılığını kanıtlamıştır. Şu anki Beyaz Saray yönetimi ise aksine, özellikle son yıllarda uluslararası normlara ve kanunlara aykırı birçok adım atmıştır.”
Hatibzade açıklamasında ayrıca ABD'nin İran aleyhinde suç duyurusunda bulunma yönündeki ısrarının başkanlık seçimleri propagandası çerçevesinde gerçekleştiğini öne sürdü.
İran’ın Süleymani'nin öldürülmesi konusunda “uluslararası yasal kovuşturmayı çeşitli düzeylerde sürdürdüğünü” belirten Hatibzade, bu adımın “tolere edilemeyeceğini ve unutulamayacağını” vurguladı.



İran'ın, «Snapback» mekanizması devreye girmeden önce "son bir şansı" var

Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)
Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)
TT

İran'ın, «Snapback» mekanizması devreye girmeden önce "son bir şansı" var

Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)
Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)

İran için son bir fırsat gibi görünse de Avrupa ülkeleri İran'ı, «Snapback» olarak bilinen yaptırım mekanizmasının devreye girmesinden önce kalan sınırlı süreyi iyi değerlendirmeye çağırdı.

Avrupa Birliği Dışişleri Temsilcisi Kaja Kalas, «Snapback» mekanizmasının yürürlüğe girmesine az bir süre kala, İran'ın Washington ile iletişime geçmeye hazır olmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.

Almanya Dışişleri Bakanı Johannes Wadephul ise "Zaman çok kısa olduğunu ve İran'ın yaptırımların yeniden uygulanmasını önlemek için ciddi bir şekilde müzakerelere başlaması gerektiğini” söyledi.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, mekanizmanın etkinleştirilmesinin "sonuçları" konusunda uyardı ve "Avrupa'nın yasal olarak buna başvurma yetkisi olmadığını" vurguladı.

Tahran ile Avrupa tarafı arasındaki görüşmelerin önümüzdeki salı günü dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yeniden başlaması planlanıyor.


İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri: Hizbullah'a hiçbir şey dayatmıyoruz

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)
İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)
TT

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri: Hizbullah'a hiçbir şey dayatmıyoruz

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)
İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)

İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani, Cumadün yaptığı açıklamada, Tahran'ın Lübnan Hizbullahı'na ihtiyacı olduğunu ve ona hiçbir dayatmada bulunmadığını belirtti.

Laricani, "Bizim de Lübnan Hizbullahı'nın bize ihtiyacı olduğu gibi desteğine ihtiyacımız var. Hizbullah'a hiçbir dayatmada bulunmuyoruz ve Lübnan'ın sorunları iç diyalog yoluyla çözülür" dedi. Laricani, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ı silahsızlandırma kararına ve grubun bu karara karşı çıkışına atıfta bulundu.

Başka bir bağlamda, Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndan çekilme olasılığının, Avrupa Üçlüsü'nün nükleer anlaşma kapsamındaki yaptırım mekanizmasını devreye sokma tehdidine yanıt olarak "her zaman mümkün" olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim Haber Ajansı'ndan aktardığına göre İran Dini Lideri'nin de danışmanı olan Laricani açıklamasında, "İran'a baskı yaparak teslim olmaya zorlamak saçmalıktır" ifadesini kullandı.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade, bugün erken saatlerde yaptığı açıklamada, yaptırımların "Snapback" mekanizmasını devreye sokmanın, Avrupa'nın İran nükleer kriziyle ilgili müzakerelerde elinde kalan son pazarlık kozunu da boşa harcaması anlamına geldiğini söyledi.

İran televizyonu, Tahran ile Avrupa tarafı arasındaki görüşmelerin önümüzdeki salı günü dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yeniden başlayacağını bildirdi.


Putin: Trump'ın liderlik vasıfları ABD ile ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garanti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
TT

Putin: Trump'ın liderlik vasıfları ABD ile ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garanti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün yaptığı açıklamada, "(ABD Başkanı Donald) Trump'ın liderlik vasıfları, Amerika ile ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garantidir" dedi.

Prtin, bir nükleer araştırma merkezine yaptığı ziyarette, "Başkan Trump'ın gelişiyle birlikte nihayet bir umut ışığı belirdiğine inanıyorum. Alaska'da iyi, amaçlı ve samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Bundan sonraki adımlar artık Amerika Birleşik Devletleri'nin liderliğine bağlı. Ancak, mevcut Başkan Trump'ın liderlik vasıflarının, ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garanti olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.