Tunus: Son iki günde 43 kişi Kovid-19 sebebiyle öldü

Başkent Tunus’ta dün mobil laboratuvar önünde Kovid-19 testi yaptırmak için bekleyen vatandaşlar (Reuters)
Başkent Tunus’ta dün mobil laboratuvar önünde Kovid-19 testi yaptırmak için bekleyen vatandaşlar (Reuters)
TT

Tunus: Son iki günde 43 kişi Kovid-19 sebebiyle öldü

Başkent Tunus’ta dün mobil laboratuvar önünde Kovid-19 testi yaptırmak için bekleyen vatandaşlar (Reuters)
Başkent Tunus’ta dün mobil laboratuvar önünde Kovid-19 testi yaptırmak için bekleyen vatandaşlar (Reuters)

Başkent Tunus valisi Chadli Bouallaq bugünden (Perşembe) başlayarak Tunus’un 4 büyük şehrinde (Tunus, Ben Arus, Manuba, Aryana) akşam 20.00'den sabah 05.00'e kadar oalcak şekilde sokağa çıkma yasağının uygulanacağını açıkladı. Ancak eğitim kurumları ülkedeki koronavirüs salgınının hızla yayılmasına rağmen öğrencileri kabul etmeye devam edecek.
Bouallaq bir radyo kanalında yaptığı açıklamada, salgın durumunu değerlendiren Afet Komitesi’nin ülkenin büyük şehirlerinde salgını sınırlamak ve daha fazla yayılmasını engellemek için sokağa çıkma yasağı kararı aldığını belirtti.
Ortaöğretim Emekçileri Sendikası tüm Tunuslu öğretmenleri “Eğitim Bakanlığı’nın derslerin normal işleyişinin sağlanması, sağlık ve eğitim hakkının korunmasına ilişkin taahhüdüne uymaması protesto ederek” 9 Ekim Cuma günü dersleri durdurma çağrısında bulundu.
Sendika “öğrencilerin ve öğretmenlerin korunması için tüm zorunlu önlemlerin alınması, koronavirüs hastasının bulunduğu doğrulandığı takdirde, sağlık protokollerinde belirtilen şekilde, enfekte olan kişiye ve enfekte olduğundan şüphenilen kişiye test yaptırması için baskı yapılmasının ve eğitim kurumlarının sterilizasyonun sağlanmasının” gerekliliği konusunu vurguladı.
Tunus parlamentosundaki muhalif milletvekili Munci el-Rahvi bir gün içerisinde doğrulanan vaka sayısının bini aşmasının ardından salgının kontrolden çıkması ihtimali olduğunu belirterek üç haftalığına ülkenin her yanında kapsamlı bir karantina uygulanması çağrısında bulundu.
Sağlık Bakanlığı 4 ve 5 Ekim'de 2 bin 312 yeni vakanın kaydedildiğini duyurmuştu.
Ülkede 6 bin 188 laboratuvar testinin gerçekleştirilmesinin ardından pozitif sonuç alınan test oranı 37,4'e yükseldi.
Vefat sayıları ise 4 Ekim’de 14 kişi 6 Ekim’de ise 25 kişinin vefat etmesi ile 43 kişinin daha hayatını kaybettiği duyuruldu. 
Hastaneye yatırılan kişi sayısı 452’ye ulaştı. Vakalardan 124’ü müşahede odalarında tedavi gören vakalarında 54’ü solunum cihazına bağlı durumda.
Tunus Sağlık Genel Müdürü Faysal bin Salah, salgın durumunun hassas olduğunu, toplumsal bir dikkat gerektirdiğini belirtti.



Lübnan, Filistin mülteci kamplarında bulunan silahlarla ilgili karmaşıklığı araştırıyor

Lübnan'ın kuzeyindeki Beddavi Mülteci Kampında Fetih Hareketi’nin orduya teslim ettiği silahlarla yüklü bir kamyona eşlik eden Lübnan askerleri (AFP)
Lübnan'ın kuzeyindeki Beddavi Mülteci Kampında Fetih Hareketi’nin orduya teslim ettiği silahlarla yüklü bir kamyona eşlik eden Lübnan askerleri (AFP)
TT

Lübnan, Filistin mülteci kamplarında bulunan silahlarla ilgili karmaşıklığı araştırıyor

Lübnan'ın kuzeyindeki Beddavi Mülteci Kampında Fetih Hareketi’nin orduya teslim ettiği silahlarla yüklü bir kamyona eşlik eden Lübnan askerleri (AFP)
Lübnan'ın kuzeyindeki Beddavi Mülteci Kampında Fetih Hareketi’nin orduya teslim ettiği silahlarla yüklü bir kamyona eşlik eden Lübnan askerleri (AFP)

Lübnan, Filistin mülteci kamplarındaki silahlarla ilgili karmaşıklığı ele almaya başladı. Silahların teslim edilmesinin dördüncü aşaması dün, güvenlik, sosyal ve siyasi konular açısından en karmaşık kamp olarak kabul edilen ülkenin güneydeki Sayda'daki Ayn el-Hilve Filistin Mülteci Kampı’nda başladı. Şiddet yanlısı gruplar da dahil olmak üzere çeşitli gruplar, bu kampın sokaklarının kontrolünü elinde tutuyor.

Lübnan ordusu, Ayn el-Hilve Filistin Mülteci Kampı’ndan beş kamyon dolusu silah ve kuzeydeki Beddavi Mülteci Kampı’ndan üç kamyon dolusu silah teslim aldığını duyurdu. Lübnan-Filistin Diyalog Komitesi, teslim edilen silahların Lübnan ordusunun gözetimine verildiğini ve bu operasyonu, aşamalı olarak uygulanan bir plana göre Filistin mülteci kamplarındaki silahlar sorununu tamamen sona erdirme sürecinde yeni bir dönüm noktası olarak değerlendirdiğini açıkladı.

Hamas’tan kaynaklar, silahların teslim edilmesi ve diğer konuların görüşülmesi için birkaç gün içinde diyalog komitesiyle bir toplantı yapılacağını açıkladı. Kaynaklar, ‘Hamas’ın, tüm Filistinliler gibi bir vizyonu ve tutumu olduğunu’ vurguladı.


Sudan, savaşı sona erdirmeye yönelik uluslararası planı memnuniyetle karşıladı

Sudan’da 2023 yılının nisan ayından bu yana devam eden savaş, ülkede binalara ve altyapıya büyük zarar verdi (AFP)
Sudan’da 2023 yılının nisan ayından bu yana devam eden savaş, ülkede binalara ve altyapıya büyük zarar verdi (AFP)
TT

Sudan, savaşı sona erdirmeye yönelik uluslararası planı memnuniyetle karşıladı

Sudan’da 2023 yılının nisan ayından bu yana devam eden savaş, ülkede binalara ve altyapıya büyük zarar verdi (AFP)
Sudan’da 2023 yılının nisan ayından bu yana devam eden savaş, ülkede binalara ve altyapıya büyük zarar verdi (AFP)

Sudan Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada ülkedeki savaşı sona erdirmeye yardımcı olacak her türlü bölgesel veya uluslararası çabayı memnuniyetle karşıladığını, ancak Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) eşit muamele yapılmasını reddettiğini yineledi. Bakanlık, Sudan'ın ‘uluslararası veya bölgesel müdahalelerii’ reddettiğine dair ‘Uluslararası Dörtlü’nün açıklamasına yanıt olarak bu hususu vurguladı.

Sudan'daki savaşı sona erdirmek için bir plan ortaya koyan uluslararası dörtlü (Suudi Arabistan, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından yayınlanan bildiri, siyasi, sivil ve sendikal güçler, özellikle de eski Başbakan Abdullah Hamduk liderliğindeki Sumud Koalisyonu tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı. Ancak İslamcılar, bu planı ‘kendilerini siyaset sahneden dışlama’ girişimi olarak nitelendirerek reddettiler.

Uluslararası Dörtlü’nün açıklamasında, Sudan'ın geleceğinin Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) ile bağlantılı şiddet yanlısı aşırıcı gruplar tarafından belirlenemeyeceği belirtildi.

Uluslararası Dörtlü, üç aylık bir ateşkes önerdi. Bu ateşkes, kalıcı bir ateşkes haline geldi ve dokuz aylık kapsamlı bir geçiş sürecinin önünü açarak sivil bir hükümetin kurulmasıyla sonuçlandı.


BM: Gazzeliler ayrılmak ya da ölmek arasında seçim yapmak zorunda

Dün, şehirdeki yakın bir konut binasını hedef alan İsrail saldırısı sonucu meydana gelen büyük yıkımın ortasındaki kamplarda yaşayan yerinden edilmiş Filistinli mülteciler (Reuters)
Dün, şehirdeki yakın bir konut binasını hedef alan İsrail saldırısı sonucu meydana gelen büyük yıkımın ortasındaki kamplarda yaşayan yerinden edilmiş Filistinli mülteciler (Reuters)
TT

BM: Gazzeliler ayrılmak ya da ölmek arasında seçim yapmak zorunda

Dün, şehirdeki yakın bir konut binasını hedef alan İsrail saldırısı sonucu meydana gelen büyük yıkımın ortasındaki kamplarda yaşayan yerinden edilmiş Filistinli mülteciler (Reuters)
Dün, şehirdeki yakın bir konut binasını hedef alan İsrail saldırısı sonucu meydana gelen büyük yıkımın ortasındaki kamplarda yaşayan yerinden edilmiş Filistinli mülteciler (Reuters)

İsrail ordusu dün Gazze şehrine yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırırken şehir sakinlerinden derhal burayı terk ederek Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerine gitmelerini istedi. Bu gelişme kısa bir süre içinde bir kara harekâtının başlayacağının sinyali olarak değerlendirildi. Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM), Gazzelilerin ‘ayrılmak ya da ölmek’ arasında bir seçim yapmak zorunda kaldıklarını açıkladı.

İsrail ordusu sün Gazze şehrinin geniş bir kesimini bombaladı ve çok katlı bir konut binasını yıktı. Gazzelilerin şehirden kaçtığı görüldü. Gazzeliler, yanlarına alabildikleri kişisel eşyalarını ellerinden geldiğince taşıyarak Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerine kaçtılar.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) Sözcüsü Olga Cherevko yaptığı açıklamada, “Gazze şehri, ya terk etmek ya da ölmek üzere ölüm cezasına çarptırıldı. Yüzbinlerce bitkin, yorgun ve dehşete kapılmış sivile kalabalık bir bölgeye kaçmaları emredildi” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Arap ve İslam ülkelerinin dışişleri bakanları dün Doha'da bir araya gelerek, yarın İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Arap Birliği Olağanüstü Zirvesi'ne hazırlık amacıyla sunulacak olan, İsrail'in Katar'ın başkentine yönelik son saldırısına ilişkin karar taslağını görüştü.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada zirvenin Katar'ın yalnız olmadığı mesajını verdiğini söyledi.