Güney Kore’de grip aşısı yaptıran 9 kişi hayatını kaybetti

Güney Kore Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri Direktörü Jeong Eun-kyeong (EPA)
Güney Kore Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri Direktörü Jeong Eun-kyeong (EPA)
TT

Güney Kore’de grip aşısı yaptıran 9 kişi hayatını kaybetti

Güney Kore Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri Direktörü Jeong Eun-kyeong (EPA)
Güney Kore Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri Direktörü Jeong Eun-kyeong (EPA)

Güney Kore’de yetkililer, geçtiğimiz Cuma gününden bu yana grip aşısı olan 9 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Bu durum, grip aşısının güvenliği konusundaki yaygın endişeleri artırdı.
Reuters’a göre Güney Kore Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri Direktörü Jeong Eun-kyeong, söz konusu ölümlerin grip aşısıyla bağlantılı olduğuna inanmak için bir neden olmadığını ancak aşı yaptıran 9 kişinin ölümüne ilişkin soruşturma açılacağını bildirdi.
Bu olay,  tıbbi bir tesise nakledilirken soğutulması gereken 5 milyon doz aşının oda sıcaklığında tutulduğunun ortaya çıkması sonucu yaklaşık 19 milyon kişiyi kapsayan ücretsiz aşılama programının üç hafta süreyle askıya alınmasının ardından gerçekleşti.
Yetkililer, aşı programının 13 Ekim’de yeniden başlamasından bu yana 8,3 milyon kişiye ücretsiz grip aşısı yapıldığını ve yaklaşık 350 vakada yan etkilerin bildirildiğini söyledi.
Güney Kore resmi haber ajansına göre şu ana kadar mevsimsel grip aşısına bağlı en yüksek ölü sayısı, 2005 yılında 6 kişinin hayatını kaybetmesiyle kaydedildi.



Fransa'nın Riyad Büyükelçisi Şarku’l Avsat’a konuştu: İsrail ve İran arasında askeri müdahale çözüm değil

Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)
Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)
TT

Fransa'nın Riyad Büyükelçisi Şarku’l Avsat’a konuştu: İsrail ve İran arasında askeri müdahale çözüm değil

Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)
Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)

Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi Patrick Maisonnave, Fransa'nın askeri müdahalenin İran'ın nükleer programı sorununu çözeceğine inanmadığını belirtti. Büyükelçi, “Bunun etkisiz olduğunu düşünüyoruz. Askeri müdahale, İran'ın nükleer bilgisini tamamen ortadan kaldıramaz ya da gömülü veya konuşlandırılmış nükleer tesislerin tamamen yok edilmesini garanti edemez” dedi.

Şarku’l Avsat’ın sorularını yanıtlayan Büyükelçi, İran rejimini dışarıdan değiştirmeye çalışmanın tehlikesine dikkat çekerek, bunun terör tehdidi ve göç krizlerinin yanı sıra devletin çöküşü, iç savaş, istikrarsızlık ve bölgesel çatışmalar gibi ciddi sonuçlar doğuracağına inandığını, bu durumun Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarını etkileyeceğini ve etkisinin Avrupa'ya kadar uzanacağını söyledi.

Büyükelçi Maisonnave, “Askeri müdahale, kabiliyetlerin ve malzemelerin dağılmasına ve dolayısıyla nükleer silahların yayılması riskine yol açabilir. Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkeleri arasındaki ortaklarımızın da bildiği gibi bu durum, Körfez suları da dâhil olmak üzere her türlü radyolojik riski beraberinde getirir. Askeri müdahale ayrıca, bölgesel istikrar ve bölgedeki ortak ve müttefiklerimizin güvenliği, özellikle de Hürmüz Boğazı bölgesi, ABD üslerine ve enerji altyapısına yönelik saldırılar açısından büyük riskler teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı.

Maisonnave sözlerini şöyle sürdürdü: “Diplomatik bir çözümün en uygun çözüm olduğuna inanıyorum. Bunun zenginleştirme kapasitesi gibi kritik teknik konularda, uluslararası destekle doğrulanabilir ve kalıcı bir anlaşmaya varma imkânı sunduğuna inanıyoruz. Aynı zamanda askeri gerilimle bağlantılı olan yayılma, radyolojik riskler ve bölgesel istikrarsızlık gibi ciddi riskleri de önler.”

Fransız büyükelçi, diplomatik bir çözümün güçlü bir doğrulama mekanizmasına sahip bir anlaşmayla sonuçlanması gerektiğini vurguladı. Bu anlaşma, ilk olarak ‘zenginleştirme kapasitesinin’ teknik yönleriyle, ikinci olarak sürdürülebilirlikle ve üçüncü olarak da tam uluslararası destek ve doğrulanabilirlikle, özellikle de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) önceden haber vermeksizin istediği zaman tesisleri denetleyebilmesiyle ilgili güçlü unsurlar içermelidir.

Maisonnave, “Bu seçenek krizden çıkmanın en iyi yoludur. Fransa'nın geçmişte seçtiği ve bizim de kalıcı ve barışçıl bir çözüm için en iyi yol olarak gördüğümüz yol budur” şeklinde konuştu.

Maisonnave aynı zamanda İran'ın nükleer programının, bölgesel istikrar üzerindeki potansiyel yansımaları göz önüne alındığında, Fransa ve Avrupa'nın yanı sıra KİK bölgesinin güvenlik çıkarları için de ciddi bir tehdit oluşturduğuna inanıyor. Maisonnave'ye göre bu endişe, UAEA’nın yıllardır programın barışçıl niteliğini tam olarak garanti edememesi nedeniyle daha da artmakta. Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri, İran'ın nükleer programının tamamen sivil amaçlar için tasarlanmamış olmasından büyük endişe duyuyor.