Iraklı Kürtler ekonomik krize çözüm arıyor

IKBY, birçoğu tarımcılığa geri dönen çiftçilerin çalışmalarını kolaylaştıracak düzenlemeleri bugün onaylıyor.

Erbil'deki bir buğday silosu. (AFP)
Erbil'deki bir buğday silosu. (AFP)
TT

Iraklı Kürtler ekonomik krize çözüm arıyor

Erbil'deki bir buğday silosu. (AFP)
Erbil'deki bir buğday silosu. (AFP)

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) en büyük şehri olan Erbil’in 55 kilometre kuzeydoğusundaki engebeli bir tepenin eteklerinde bulunan ve geniş bir alana yayılan Mir Rüstem kasabası, ekonomik krizle boğuşan Kürt yönetiminin gelir kaynaklarından olan üzüm bağlarını hasat etmeye hazırlanıyor.
IKBY sakinleri, 2003 yılında Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinin ardından özerk bölgenin kurulması ve hükümete büyük bir bütçenin ayrılması sonrası aylık sabit bir gelire sahip olmak amacıyla devlet işlerine yöneldiler. Ancak tarım faaliyetlerinin zayıfladığı bölge, halkı çiftçiliğe geri dönemeye itti.
Mir Rüstem kasabasından çiftçi Abdullah Hasan, ABD'nin ülkeyi işgal etmesi ve Saddam Hüseyin rejiminin devirmesiyle sonuçlanan Irak'a yönelik abluka döneminde önemli bir geçim kaynağı olan kasabadaki üzüm bağlarında hasadın yıllar sonra ‘ilk kez’ yapılacağını söyledi.
IKBY Meclisi Tarım ve Su Kaynakları Komisyonu Başkanı Garip Pencivini, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada bölgede buğday yetiştiriciliğinin, çiftçilerin 3 yılı aşkın bir süredir ödemelerini alamamalarından dolayı büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu söyledi. 2014, 2015 ve 2016 yıllarında bölgedeki çiftçilere ödenmesi gereken 660 milyar dinarın Bağdat’taki merkezi hükümet tarafından verilmediğini belirten Pencivini, IKBY hükümetine çiftçilerin buğday mahsulünü merkezi hükümete vermesi yerine kendisinin satın alması çağrısında bulundu.
Dünya Bankası'na göre Irak bu yıl ülkenin petrol ihracatına bağımlılığı nedeniyle ekonomik bir krizle karşı karşıya. Petrol fiyatlarındaki sert düşüş ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının patlak vermesi nedeniyle merkezi hükümet ile bütçe konusunda sürekli anlaşmazlıklar yaşayan IKBY’de ise durum daha da zorlaştı.
Banka ayrıca ‘Irak'ta halihazırda var olan mali sorunların, ekonominin tamamen çökmesine ve yeni bir şiddet dalgasına yol açabileceği’ uyarısında bulundu.
Ekonomist Bilal Said, bugün IKBY ekonomisindeki sorunların, yetkililerin bölge ekonomisini uzun vadeli refahı sağlamak için sürdürülebilir bir sisteme dayandırmamalarından kaynaklandığına inanıyor. AFPye değerlendirmelerde bulunan Said, IKBY’nin Bağdat tarafından kendisine ayrılan bütçenin yanı sıra Türkiye ve İran ile olan sınır kapılarından elde edilen gelirler gibi önemli mali kaynaklar edindiğini fakat tarım, sanayi, sağlık ve turizm altyapısına yatırım yapmak yerine yalnızca petrol sektörünü geliştirmeye odaklandığını belirtti.
Tıpkı Bağdat’taki merkezi hükümette olduğu gibi kamu sektöründe iş imkanları yaratılması ve çok sayıda memur alımı enflasyona yol açtı. Bugün 5 milyon kişinin yaşadığı IKBY’de yüzde 40'ı askeri personel ve polis olmak üzere 1,2 milyon devlet memuru bulunuyor. Bu memurların aylık maaşlarının toplamı 725 milyon doları aşıyor.
IKBY hükümeti geçtiğimiz ocak ayından bu yana kamu hizmeti çalışanlarına yalnızca 6 aylık maaş ödeyebildi. Haziran ayında aylık 250 doları aşan maaşları yüzde 21'e kadar azaltmaya karar verdi.
Bu da maaşların toplam maliyetinin 591 milyon dolara düşmesi anlamına geliyor. Fakat IKBY’nin merkezi hükümetten aylık 260 milyon dolar almasından dolayı ödemeler gecikmeye devam ediyor. Devlet memurlarının maaşları ise bütçenin henüz onaylanmaması nedeniyle merkezi hükümet için bir soruna dönüşmüş durumda.
Londra Ekonomi Okulu’na göre IKBY ve merkezi hükümetlerin bünyesinde görev yapan memurlar, yıllardır maaşlarını enflasyon oranlarına göre yapılan artışlarla alıyorlardı. Ancak ülkenin bağlı olduğu gelir kaynakları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Londra Ekonomi Okulu tarafından yayınlanan raporda ‘ülkede baskın olan siyasi partilerin kendi destekçilerini yüklü maaşlarla ödüllendirdiği,  proje sözleşmelerinin kendilerine yakın iş insanlarına verilmesini sağlayarak mal varlıklarını katlamaları için kullanıldığı, sonuç olarak, bakanlıklara ait bütçelerim partizan ve kişisel çıkarlar için çalındığı vurgulandı.
IKBY’de Yatırım Komitesi Başkanı Muhammed Şukri yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Petrol fiyatları yüksek olduğunda zengin, düştüğünde yoksuluz. Ben buna sağlıklı bir ekonomi diyemiyorum. Yatırım Komitesi, bu durumu düzeltmek için çoğunluğu tarım ve sanayi sektörlerinde olmak üzere yatırımcılara 1,5 milyar dolar değerinde 60 adet ruhsat verdi.”
IKBY yetkilileri, ekonomik koşulları iyileştirmenin yanı sıra barajlar, yollar ve demiryolları gibi büyük projeler başlatma sözü verirken yabancı yatırımcıları da projelere katılmaya çağırdılar.
Bununla birlikte yerel sanayicilerin özellikle Türkiye ve İran’dan gelen ürünler karşısında yoğun bir günlük rekabetle mücadele etmelerinden dolayı sabırları tükenmek üzere. Ayrıca Türkiye ve İran para birimlerinin dolar karşısında değer kaybetmeye devam etmesine rağmen Irak dinarı değerini halen koruyor.
Ayda 50 bin ton üretim yapan bir çelik şirketinin sahibi olan Bariz Resul, tarım sektörünün desteklenmesi gerektiğine dikkat çekerek, ülkeye ürün akışını sınırlamak için ‘gümrük vergileri ve sınır kontrollerini artırma’ çağrısında bulundu. Kısa bir süre önce 50 serasını söken Resul, “Bir kilogram salatalık üretmek bana 21 sente mal olurken İran veya Türkiye’den gelen salatalığın kilosu Erbil pazarlarında 13 sente satılıyor” dedi.
IKBY Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani'nin Sözcüsü Semir Hawrami, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada tarım sektörünün yükünü hafifletmek amacıyla yapılacak haftalık kabine toplantısında, çiftçilerin buğday mahsulünü pazarlamalarıyla ilgili mekanizmaların yanı sıra hammadde ve tarım makinelerinin ithalatını kolaylaştırmak ve bunları gümrükten muaf tutmak için sunulan bir teklif onaylanacağını aktardı.
IKBY Meclisi, 2014 yılından bu yana bütçe oylaması yapmadı. Dolayısıyla, sınır geçişlerinden, petrol veya vergilerden elde edilen gelirleri ve hatta masrafları dahi tam olarak bilmek mümkün değil. Bu ayın başlarında IKBY Başbakanı Mesrur ​​Barzani’nin hükümetin kurulduğu Temmuz 2019'dan bu yana ilk kez Meclis’te bu konuda bir konuşma yapması, kötüleşen ekonomik duruma ilişkin bir başka gösterge olarak nitelendirildi. Barzani konuşmasında, 9 milyar doları 2014 yılından bu yana ödenmemiş maaşlar olmak üzere bölgenin toplam borcunun 28,4 milyar dolara ulaştığını vurguladı.



Trump'la tekrar görüşmek isteyen Şara dünyaya yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)
TT

Trump'la tekrar görüşmek isteyen Şara dünyaya yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, CBS News'e verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump ile tekrar görüşme isteğini dile getirerek, iki ülke arasında "doğrudan ve iyi" ilişkilerin yeniden kurulması çağrısında bulundu.

Dün Amerikan televizyon kanalının yayınladığı ve Esed rejiminin önceki yıllarda bombalamasıyla tamamen yerle bir olan Şam'ın Jobar semtinde günler önce çekilen röportaja göre Şara, Trump'ın "hızlı ve cesur kararlarla yaptırımları kaldırarak Suriye'ye doğru çok büyük bir adım attığını" söyledi. Trump'ın "Suriye'nin güvenli, istikrarlı ve birleşik olması gerektiğinin farkına olduğunu ve bunun sadece Suriye için değil, tüm dünya ülkeleri için büyük önem taşıdığını" belirten Şara şöyle devam etti: "Kimyasal silahlarla bombalanan halkımızın yanında durduk, DEAŞ ile mücadele ettik ve İranlı milisleri ve Hizbullah'ı bölgeden kovduk."

Suriye Devlet Başkanı, yeni yönetimin mültecilere ve yerinden edilmiş kişilere vatanlarına dönebilmeleri için umut verdiğini vurguladı. Şarku’l Avsat’ın , CBS News'ten aktardığına göre "Dünya, yaptırımların kaldırılmasını engelleyerek bir kez daha halka karşı iş birliği yapmamalı" ifadelerini kullandı.

Şara, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun yıllık toplantısına katılmak üzere dün New York'a geldi. Bu, bir Suriye devlet başkanının onlarca yıl aradan sonra ilk kez böyle bir toplantıya katılması anlamına geliyor.


Gazze İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın tanıma kararını memnuniyetle karşılarken İsrail sert tepki gösterdi

İsrail’in Gazze kentinde hava saldırısı düzenlediği bir bölgeden yerinden edilen Filistinliler (EPA)
İsrail’in Gazze kentinde hava saldırısı düzenlediği bir bölgeden yerinden edilen Filistinliler (EPA)
TT

Gazze İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın tanıma kararını memnuniyetle karşılarken İsrail sert tepki gösterdi

İsrail’in Gazze kentinde hava saldırısı düzenlediği bir bölgeden yerinden edilen Filistinliler (EPA)
İsrail’in Gazze kentinde hava saldırısı düzenlediği bir bölgeden yerinden edilen Filistinliler (EPA)

İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın dün Filistin devletini tanıması karışık tepkilere yol açtı. Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler bu adımı bir umut ışığı olarak görüp memnuniyetle karşılarken İsrailliler, öfkelerini ve endişelerini dışa vurdular.

Gazze'de birçok kişi, Filistin devletini tanıma kararını 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas Hareketi’nin İsrail’e saldırmasının ardından patlak veren ve yaklaşık iki yıldır devam eden İsrail ile Hamas arasındaki yıkıcı savaşın ardından, kendi varlıklarının kabulü olarak gördü.

Gazze Şeridi’nde güneydeki Refah'tan yine güneyde bulunan ve İsrail ordusu tarafından ‘insani yardım bölgesi’ olarak sınıflandırılan el-Mevasi'ye yerinden edilen Selva Mansur (35), “Haberlerde sadece birer rakam olmamalıyız. Bu itiraf, dünyanın sesimizi duymaya başladığını gösteriyor. Bu da başlı başına ahlaki bir zafer ve daha büyük umutların başlangıcı olabilir” ifadelerini kullandı.

Mansur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaşadığımız tüm acı, ölüm ve yıkıma rağmen, en ufak bir umut ışığı bile sunan ne varsa ona tutunuyoruz.”

İngiltere ve Kanada, İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için baskı yapmak amacıyla Filistin'i tanıyan ilk iki G7 üyesi oldu.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Gazze kentini kontrol altına almaya çalışan İsrail ordusu, son günlerde hava saldırılarını yoğunlaştırdı ve bölgeye büyük bir askeri operasyon başlattı.

İsrail ordusunun dün yaptığı açıklamaya göre bugüne kadar 550 binden fazla kişi Gazze Şeridi'nin en büyük şehri olan Gazze’den güneye doğru kaçtı.

Öte yandan Gazze Şeridi’ndeki sivil savunma yetkilileri dün, İsrail’in Gazze kentinde düzenlediği saldırılar sonucunda en az 32 kişinin öldüğünü bildirdi.

Gazze'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Belah’tan Muhammed Ebu Husa (23), diğer ülkelerin de Filistin devletini tanımasını umduğunu belirterek “İngiltere ve Kanada gibi ülkeler artık bizi tanıyor. Bu, İsrail'in meşruiyetini zayıflatıyor ve davamıza yeni bir umut veriyor” dedi.

Ebu Husa, bu gelişmenin, tüm dünyanın Filistin devletini tanımasına yol açabileceğini ve savaşın sona ermesi için umut olabileceğini düşündüğünü ifade etti.

“Yeterli değil”

Ancak, tüm Filistinliler bu sembolik adıma olumlu tepki göstermedi. Bazıları bunun yol açabileceklerine yönelik şüphelerini dile getirdi.

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde yaşayan Muhammed Azzam, Filistin devletini tanımanın tek başına yeterli olmadığını, çünkü Filistin'i yıllardır tanıyan ülkeler olduğunu, ancak bunun hiçbir sonuca yol açmadığını söyledi.

Azzam, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aksine, her gün yerleşimcilerin saldırıları artıyor, cinayetler artıyor, tutuklamalar artıyor, baskınlar ve hırsızlıklar artıyor ve kontrol noktaları tüm Batı Şeria'yı dolduruyor. Batı Şeria'yı, şehirlerini ve köylerini izole ettiler. Avrupa ülkeleri (Filistin devletini) tanısalar bile, bu bize hiçbir fayda sağlamayacak.”

İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin devletini tanıdıklarını açıklamalarının ardından, İsrailli aşırı sağcı bakanlar Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir, İsrail'in 1967 yılından bu yana işgal ettiği Batı Şeria'nın ilhak edilmesini talep etti.

Gazze Şeridi’nde savaşın başlamasından bu yana, Batı Şeria'da şiddet artarken, İsrail, buradaki yerleşim birimlerini genişletti.

“Acı”

Öte yandan Kudüs'teki İsrailliler bu hamleyi tehlikeli ve zamansız olarak değerlendirdi. Beyt Şimeş sakini Tamar Lomonosov “Kendi halkının bile ihtiyaçlarını karşılayamadığı Gazze gibi terörist bir yerin devlet olması gerektiğini düşünmüyorum. Onlar sadece İsraillileri öldürmek ve İsrail’le savaşmak için bir çözüm bulmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Fransa vatandaşı İsrailli Muriel Amar (62) ise Filistin devletini tanımakla, Gazze'de hala alıkonulan rehinelerin kaderi gibi önemli gerçeklerin göz ardı edileceği uyarısında bulundu.

İsrail ordusuna göre 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail’e düzenlediği saldırı sırasında kaçırılan 251 kişiden 47'si Gazze'de esir tutulmaya devam ediyor. Bu kişilerin 25'i artık hayatta değil.

Amar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rehineler evlerine dönmedikçe, bu sayfayı nasıl kapatabileceğimizi bilmiyorum. Bu adım, Hamas gibi terörist gruplara haklı olduklarını teyit edecek ve İsrail tarafında acı bir his yaratacak.”

Öte yandan Fransa ve diğer ülkelerin bugün New York'ta başlayacak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları sırasında Filistin devletini tanıdıklarını açıklamaları bekleniyor.

AFP’nin İsrail'in resmi rakamlarına dayandırdığı haber göre Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği saldırıda bin 219 kişi öldürüldü.

BM’nin güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre saldırın ardından İsrail tarafından Gazze Şeridi’nde yürütülmeye başlanan savaşta çoğu sivil olmak üzere en az 65 bin 283 Filistinli öldürüldü.


Suriye medyası: İsrail'in güney Kuneytra kırsalına saldırısı

Suriye'deki İsrail güçleri (Arşiv- Reuters)
Suriye'deki İsrail güçleri (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye medyası: İsrail'in güney Kuneytra kırsalına saldırısı

Suriye'deki İsrail güçleri (Arşiv- Reuters)
Suriye'deki İsrail güçleri (Arşiv- Reuters)

Suriye televizyonu, dün akşamı İsrail güçlerinin, helikopterlerin bölge üzerinde uçtuğu sırada güney Kuneytra kırsalına girdiğini bildirdi.

Televizyon, "İsrail işgal ordusunun Kuneytra kırsalındaki Kodna-Breyka yolu boyunca devriye gezdiği, keşif uçaklarının da bölge üzerinde uçtuğu" bilgisini verdi.

Haberde daha fazla ayrıntı verilmedi.