Mısır-Irak yakınlaşmasında Arap mesajları

Mısır-Irak yakınlaşmasında Arap mesajları
TT

Mısır-Irak yakınlaşmasında Arap mesajları

Mısır-Irak yakınlaşmasında Arap mesajları

Mısır ve Iraklı üst düzey yetkililerin açıklamalarına göre, sıkıntıların yaşandığı ve gelişmelerin hızla değiştiği bir bölgesel ortamda iki ülkenin birbiri ardına gelen hamleleri­, bölgede yeniden denge oluşturmayı hedefleyen yakınlaşma ve birbirini tamamlama isteğinin bir göstergesidir.
İki büyük Arap ülkesi arasındaki işbirliği eğiliminin giderek artması, özelde Bağdat ve Kahire'nin güvenliği, genelde ise Arap ulusal güvenliği için son derece önem arz eden bir konuma sahip olmalarından kaynaklanıyor. Zira iki ülke de doğrudan veya dolaylı olarak Türkiye'nin müdahalelerinden farklı düzeylerde etkileniyor. Sözgelimi Irak, Ankara'nın Kuzey Irak'a askeri güçlerini konuşlandırması nedeniyle doğrudan etkilenirken, Mısır ise batısında yer alan Libya topraklarında olup bitenlerden dolaylı etkileniyor. Nitekim Kahire, militanların Libya'ya transfer edilmesini sınır güvenliği için 'terör tehdidi' olarak niteliyor.
Bağdat ve Kahire'nin en yeni Arap mesajları, Türkiye sınırından verildi. Zira önceki gün Bağdat'ta, Mısır Başbakanı Mustafa el-Medbuli ile Iraklı mevkidaşı Mustafa el-Kazimi'nin başkanlığında Mısır-Irak Ortak Yüksek Komite toplantısı düzenlendi. Yaklaşık olarak birbirine yakın şeyler söyleyen iki lider Irak'ın bölgesel ve uluslararası rekabetin bölgesi değil, çıkarların buluşma sahası olması gerektiğini vurguladılar. Kazimi de Mısır ile ortaklığın 'bölgesel güvenlik ve istikrarı teminat altına almak ve bölgede yeniden denge oluşturmak için temel bir mesele' olduğunu dile getirdi.
İlginç olan şu ki, iki ülke de komşularıyla su güvenliği konusunda müzakere yürütüyor. Irak, Türkiye'nin Ilısu Barajı'nı inşa etmesi nedeniyle Dicle ve Fırat nehirlerinden topraklarına dökülen suyu güvence altına almak için Ankara ile müzakerelere girerken, Mısır ise Nahda Barajı'nın dolum ve işletim esaslarını düzenlemek amacıyla Etiyopya ile müzakerelerde bulunuyor. Kahire, Nil Nehri üzerine kurulan Nahda Barajı'nın su güvenliğini tehdit ettiği konusunda uyarıyor.
Mısır Başbakanı Medbuli, Bağdat ziyareti sırasında iki ülke arasındaki bu ortak meseleye değinerek, "İki taraf arasında, iki ükeye dökülen uluslararası suların güvenliği konusunda uzlaşı sağlandı. Arap ulusal güvenliğine zarar vermesi ve iki devletin su kaynaklarını ilgilendiren çıkarlarını koruma gerekliliğinden hareketle bunun ortak ulusal güvenlik sorunlarından biri olduğu vurgulandı. İki ülkeye nehirler dökülüyor ve bu iki ülkedeki büyük medeniyetler nehir kıyılarına yerleşmiştir" dedi.
Irak ve Mısır'ın siyasi meselelere yaklaşımına göz atıldığında, Mısır Dışişleri Bakanlığı Türkiye'nin Kuzey Irak'taki müdahalelerini kınadığını aynı şekilde Irak'ın da Libya'ya savaşçı transfer edilmesini kınayarak, terörizmle mücadeleye vurgu yaptı.
İki ülkenin ekonomik ilişkilerinde, Irak ve Mısır arasındaki karşılıklı ticaret hacmi ile Türkiye ile Irak arasındaki ticaret hacmine bakıldığında Kahire ve Bağdat'ın geleceğe ilişkin hedeflediği işbirliğine ilişkin ipuçları veriyor. Zira geçen yıl Irak ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi 15 milyar doları bulurken, Irak ve Mısır'ın geçen yılki ticaret hacmi 1.6 milyar dolar olarak hesaplandı.
Türkiye'nin askeri güçlerini Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) konuşlandırması Irak resmi makamlarından yapılan açıklamalar, Bağdat yönetimi'nin Ankara'ya karşı ekonomi kartını kullanma sinyali verdiğini gösteriyor. Nitekim Irak topraklarında onlarca Türk şirketi faaliyet gösteriyor.
Medbuli, açıklamasında, "Mısır'ın, kardeş Irak'a sadece pazar muamelesi yapması mümkün değil. Irak'a ürün satıyor ve hizmet sunuyoruz. Ancak iki ülke halkının faydalanacağı, ilave bir değer yaratacak ve Mısır ile Irak'ın evlatlarına iş imkanları sağlayacak gerçek bir ortaklık kurmak için çabalıyoruz. Yeniden Arap sanayisi ve tarımının kalesi olması için Irak'ı desteklemeye çabalıyoruz. Bu siyasi bir yönelim olmaktan ziyade Mısır'ın evlatlarının halk iradesidir" dedi.
Mısır-Irak Yüksek Komitesi Bağdat’ta düzenlediği toplantıların ardından iki ülke arasında  15 anlaşma, mutabakat muhtırası ve birçok alanda işbirliği protokolleri imzalandı.
İki ülkenin siyasi ve ekonomik alanlarındaki ortak tutumu Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi tarafından da dile getirildi. Halbusi, yaptığı açıklamada, "Irak, Mısır ile işbirliğini geliştirmek istiyor. Aynı gemide yer almaktan ve zorlukların aşılmasında işbirliği içinde olmaktan başka çaremiz yok" ifadesini kullandı. Halbusi, Meclis onayı gereken mutabakatların imzalama sürecini hızlandırma sözü verdi.
Mısır, Irak ile çalışmasında 4 temel konu belirledi:
1- Geçtiğimiz aylarda Ürdün'ün başkenti Amman'da gerçekleşen Mısır-Irak-Ürdün üçlü zirvesinde alınan kararların hayata geçirilmesi. Bu kararlar arasında 'elektrik, petrol ve doğalgaz hatlarının bağlanması, enerjiyle ilgili projelerin gerçekleştirilmesi ve ortak ekonomik bölgenin kurulması' yer alıyor.
2- Mısır'ın altyapıyla ilgili acil planlama alanında sahip olduğu tecrübenin Irak'taki yeniden imar projelerinde kullanılması.
3- Mısır'ın uzmanlık, ortaklık ve üretim malzemeleriyle Irak'ın çalışmayan fabrikalarının onarımı ve sanayi bölgesi ile lojistik merkezlerin kurulması.
4- İki ülke ararında ticaret hacminin geliştirilerek artırılması.
Irak Başbakanı Kazimi ise iki ülkenin ortak sorununun terör eylemleri olduğuna işaret ederek, bu noktada 'eğitim, kültür ve dini kurumlar arasında koordinasyonun ve temasların artırılması' gerektiğini vurguladı. Kazimi, Mısır ile ortak hedefleri olan 'ılımlılığı yaymak, terörizm ve radikalizmle mücadele' alanında çalışmanın gerekliliğini dile getirdi.
Son 20 yılda iç ve dış etkenler sebebiyle Kahire ve Bağdat arasında bir mesafe gözlemlense de iki taraf arasındaki son dönemdeki temaslar, Arap olmayan aktörlerin derinleştirmeye çalıştığı uçuruma set çekebilir.



Netanyahu, Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile Trump'ın planını görüştü

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
TT

Netanyahu, Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile Trump'ın planını görüştü

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)

İsrail hükümeti bugün, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kudüs'te Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Hasan Reşad ile bir araya geldiğini ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planını görüştüğünü bildirdi.

İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, görüşmede iki tarafın ‘İsrail-Mısır ilişkileri ve iki ülke arasında barışın teşvik edilmesi ile bir dizi diğer bölgesel konuyu’ da ele aldığı belirtildi.

Kahire el-İhbariyye televizyonu bugün erken saatlerde, Genel İstihbarat Servisi Başkanı’nın Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi istikrara kavuşturmak için İsrailli yetkililerle görüşmek üzere İsrail'e gittiğini duyurdu.

Kanal, Raşad'ın İsrailli yetkililerle yardımların girişini ve Başkan Trump'ın önerisinin uygulanmasındaki engellerin aşılmasını görüşeceğini belirtti. Ayrıca, Reşad'ın şu anda İsrail'de bulunan ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile de görüşeceğini kaydetti.

Mısırlı yetkilinin ziyareti, Mısır, Katar, Türkiye ve ABD'nin arabuluculuğunda İsrail ile Hamas arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının, iki yıldan fazla süren savaşın ardından yürürlüğe girmesinden yaklaşık iki hafta sonra gerçekleşti. Filistinli yetkililerin verilerine göre, savaş Gazze Şeridi'nde yaygın yıkıma neden oldu ve on binlerce kişi yaşamını yitirdi veya yaralandı.

Anlaşma, en önemlisi rehine ve mahkûmların takası, her iki tarafta ölenlerin cenazelerinin teslimi, Gazze Şeridi'ne insani yardım ve yakıt tedarikinin artırılması ve yeniden inşa için düzenlemelerin başlatılması gibi birçok maddeyi içeriyor. Gazze Şeridi'nde ölen İsrailli askerlerin cenazeleri konusu, iki taraf arasındaki müzakerelerde en hassas konulardan biri olarak görülüyor.

İsrailli kaynaklar, hareketin yıllardır bir dizi askerin cesedini elinde tuttuğunu belirtirken, Hamas ise cesetlerin bir kısmının yıkılmış bölgelerin enkazı altında olduğunu ve bu nedenle cesetlerin çıkarılmasının zor olduğunu söylüyor. İsrail ve uluslararası raporlara göre, bölgesel arabulucular, özellikle Katar ve Mısır, kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve daha fazla Filistinli mahkûmun serbest bırakılması ve İsrailli askerlerin cesetlerinin iadesi dahil olmak üzere anlaşmanın şartlarının uygulanmasının sağlanması için çabalarını sürdürüyor.

Aynı zamanda, uluslararası yardım kuruluşları Gazze Şeridi'ndeki insani durumun kritik olmaya devam ettiği konusunda uyarıyor. Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana az sayıda yardım tırı bölgeye girdi ve bu sayı, yaklaşık 2,4 milyonluk nüfusun gerçek ihtiyaçlarının sadece bir kısmını karşılıyor. Birleşmiş Milletler (BM), Gazze Şeridi'ndeki sağlık tesislerinin yarısından fazlasının yakıt kıtlığı ve yıkım nedeniyle hizmet dışı olduğunu, halkın ise temiz su, gıda ve ilaç konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını belirtiyor.


Trump: Hamas doğru olanı yapmazsa, bu iş çabuk ve acımasızca bitecek

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
TT

Trump: Hamas doğru olanı yapmazsa, bu iş çabuk ve acımasızca bitecek

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)

ABD Başkanı Donald Trump bugün (Salı, birçok ABD müttefikinin Gazze'ye girip Hamas'ı büyük bir güçle yok etme fırsatını memnuniyetle karşıladığını doğruladı, ancak bunun için henüz bir gerekçe olmadığını belirtti.

Truth Social'da şöyle yazdı: “Bu ülkelere ve İsrail'e, henüz değil dedim! Hamas'ın doğru olanı yapacağına dair hala umut var. Eğer yapmazlarsa, Hamas için hızlı ve acımasız bir son olacak! Yardım teklifinde bulunan tüm ülkelere teşekkür etmek istiyorum.”


Sudani: ABD Başkanı'nın Irak'a elçi ataması önemli bir adım

ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
TT

Sudani: ABD Başkanı'nın Irak'a elçi ataması önemli bir adım

ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)

Irak Başbakanı Muhammed Şia Es-Sudani dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Irak'a gönderdiği elçinin atanmasını, özellikle Irak kökenli olması nedeniyle önemli bir adım olarak nitelendirdi ve görevinde başarılar diledi.

Bir dizi Arap ve yabancı medya kuruluşuyla yaptığı toplantıda es-Sudani, “Irak'ın mali ve ekonomik durumu en iyi seviyededir ve bütçe açığı, hükümetin önceki dönemden miras aldığı yanlış politikalar nedeniyle oluşmuştur. Bütçe açığı 34 trilyon dinara indirilmiş ve mali istikrar korunmuştur” ifadelerini kullandı.

Sudani, “Ekonomik reformlar, güçlü ve uyumlu bir parlamento koalisyonu gerektirir ve bu, bir sonraki hükümetin kurulmasında dayanılacak en önemli sütunlardan biridir. Vatandaşlar, Irak'taki siyasi sürecin geleceğini şekillendirmede önemli bir ortaktır ve seçimlere geniş katılım, herhangi bir hükümetin önemli kararlar almasını sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

zxscdfrgt
Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani yabancı gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)

Sudani “Sadr Hareketi'nin seçimlere katılmasını umuyorduk ve boykot kararını geri almaları için onları ikna etmeye çalıştık” dedi.

Irak başbakanı, “silah taşıyanların güvenlik kurumlarına katılma veya siyasi çalışmalara geçme seçenekleri olduğunu, bu konu üzerinde anlaşmaya varıldığını ve uygulamaya devam ettiklerini” vurguladı.

Irak başbakanı, “dış borç konusunun teknik bir bağlamda değil, seçim bağlamında gündeme geldiğini ve bu borcun 13 milyar doları geçmediğini, bunun da bölgedeki ve dünyadaki diğer ülkelere kıyasla çok daha az olduğunu” belirtti. Irak'ın Paris Kulübü'ne olan 41 milyar dolarlık borcu, önceki rejimin mirasıdır ve hükümetimiz o dönemin borçlarından sorumlu değildir" ifadesini kullandı.

Sudani şöyle devam etti: “2009 yılından beri bekleyen Irak'ın Kürdistan Bölgesi ile petrol sorununu çözdük ve şu anda maaşların ödenmesine etkisi olmayan petrol dışı gelirleri görüşüyoruz. Ayrıca, Türk şirketlerinin Irak'ta su yönetimi projeleri uygulaması için Türkiye ile bir anlaşma imzaladık ve stratejik çözümlerimizin parçası olarak deniz suyu arıtma projelerini onayladık.”

Sudani, “Filistin meselesinin çözülememesi, bölgede huzursuzluk ve çatışmaların devamı anlamına gelir ve Kudüs'ü başkent olarak bağımsız devletlerini kurma konusunda kaderlerini belirleyecek olan Filistin halkıdır” uyarısında bulundu.