DEAŞ’ın elinden kurtulan Ezidi kızlar Şarku’l Avsat’a yaşadıkları korkunç hayatı anlattı

İnas Raşo ve Rafide Nayif (Ezidi Evi Merkezi)
İnas Raşo ve Rafide Nayif (Ezidi Evi Merkezi)
TT

DEAŞ’ın elinden kurtulan Ezidi kızlar Şarku’l Avsat’a yaşadıkları korkunç hayatı anlattı

İnas Raşo ve Rafide Nayif (Ezidi Evi Merkezi)
İnas Raşo ve Rafide Nayif (Ezidi Evi Merkezi)

Terör örgütü DEAŞ mensubu aile tarafından alıkonulan iki Ezidi kızın kurtulmasının ardından kendilerine ulaşan Şarku’l Avsat, iki kızı himaye eden Ezidi Evi Merkezi’nden Mahmud Raşo ile konuşmayı başardı. Toplantı, koranavirüs salgını  koşulları ve bölgedeki genel güvenlik durumu nedeniyle WhatsApp üzerinden telefonla gerçekleştirildi.
26 yaşında bir kız olan İnas Raşo, acı hatıralarla dolu bir ses tonuyla Irak'ta Sincar Dağları'nın batısında yer alan köyü "Tel Kasbe"nin o sırada DAİŞ militanları tarafından yoğun bir saldırıya maruz kaldığı gecede özgürlüğünün alındığı andan itibaren hikayesini anlattı. Ağustos 2014'te bir gün sabah saat üçtü, kendisi ve ailesi çevrede bir gürültü duydu ve silahlı adamların erkekleri öldürdüğünden, kadınları ve kızları bahsediliyordu. Böylece İnas ailesi de dahil olmak üzere herkes komşu Sincar Dağları'na kaçmaya başladı. "Örgütün üyeleri bizi dağa kadar takip etti ve yüzlerce erkek, kadın ve kızı gözaltına aldı," diyen Raşo: "Kadınların ve kızların esir alınıp savaş ganimeti olarak görülmesi çok üzücü ve acı vericiydi, her silahlı insan bir kızı tutukladı ve kendisine götürdü. Durum ölümle yüzleşmekten daha zordu” ifadelerini kullandı.
İnas, beş kez tecavüze uğradı ve Suriye'nin ismini zar zor hatırladığı şehir ve kasabaları arasında dolaştı. 2019 yılının Mart ayında DEAŞ’ın coğrafi ve askeri kontrolünün sonlandırılmasının ardından örgütün son kalesi olan el-Bağuz kasabasından ayrıldıktan sonra Haseke’nin yaklaşık 45 km güneyindeki el-Hol kampına girdi ancak DEAŞ ailesinin gözetiminde kaldı.
Kürt Özerk Yönetimine bağlı “Ezidi Evi Merkezi” görevlisi  Mahmud Rasho “Ailesinin verdiği bilgiler neticesinde iki kızın el-Hol kampında olduklarını öğrendik. Aileden aldığımız bilgiler, güvenlik yetkilileriyle bizi iletişime geçmeye sevk etti “ dedi.
Irak'ın Şengal ilçesine bağlı Fethi köyünden gelen 22 yaşındaki Refide Nayif İsa, yıllarca süren işkence ve ayrılıktan sonra özgürlüğünü elde etti ve kendisiyle telefon görüşmesinde birçok detayı artık hatırlamadığını söyledi ve “Çok zor koşullara gömüldüğümden yaşımı, köyümü ve ailemin isimlerimi zar zor hatırlıyorum" dedi. Rafida’nın hatırladığı olaylar arasında DEAŞ’ın yaralı militanları için kendilerinden zorla kan alındığı da vardı.
Rafida normal hayatına nasıl döneceğini, ailesiyle birlikte nasıl yaşayacağını ve toplumundan gelen korku ve utançtan nasıl kurtulacağını bilmiyor. Rafida, “Cehennemden ve ölümden kurtuldum ancak gelecekle ilgili endişe ve gerginlik içinde yaşıyorum, ailem ve komşularım benimle nasıl yüzleşecek?”
Ezidi Evi Merkezi, kaçırılan Ezidi kadınların ailelerine geri dönüşü ile ilgili olarak Suriye'nin kuzey doğusunda faaliyet gösteren dikkat çekici bir örgüt.  Mahmud Raşo, örgütün elinden kurtulan Ezidilerin bilançosuna ilişkin olarak Suriye ve Irak'ta örgütün tasfiye edilmesinden bu yana kurtarılan kadın ve kızların toplam sayısının 1204'e ulaştığını söyledi.
2014 yazında radikal örgütün militanlarının eline düşen kişi sayısının 6 bin 500 olduğunu açıklayan Raşo, 3 bin 500'den fazla Ezidi kızın kaderinin hala bilinmediğini ve muhtemelen örgütün ailelerinin elinde veya İdlib Valiliği gibi Suriye'deki cihatçı örgütlerin kontrolündeki bölgelerde olduklarını söyledi ve ekledi: “Ne yazık ki sonlarını ve hayatta olup olmadıklarını kimse bilmiyor.”
Güvenlik kaynaklarının kurtulan kızlarla ilgili “Kurtarılan Ezidi kadın ve genç kızların çoğu, göçmen vizesi kapsamında ele geçirildi. Bu vize, Arap ve Batılı DEAŞ militanlarının ailelerine verilen bir vize. Kendisinden haber alınan ilgili birimlerce kendilerine ulaşılan tüm Ezidiler bu merkeze teslim ediliyor.
Birçok Ezidi kadın gibi, yirmi yaşındaki Hatun da Suriye'nin doğusundaki el-Bağuz kasabasını terk etti ve Haseke’de on binlerce yerinden edilmiş kişiyi ve örgütün ailelerini barındıran el- Hol kampında bir buçuk yıl kaldı. Ve sonunda doğduğu yere dönene kadar “Ezidi Evi”ne teslim edildi.
Kendisiyle yapılan telefon görüşmesinde, örgütün militanlarının beş kardeşini ve babasını gözlerinin önünde nasıl öldürdüğünü anlatan Hatun, "Tanıdığımız ve sevdiğimiz insanların çoğunun kafaları kesildi ve sokaklar tanıdıklarımızın cesetleriyle dolup taştı. Hatun, 2014 yılının ortalarında kaçırılmasının ardından binlerce çocuk ve kadınla birlikte Rakka şehrine götürüldü ve burada onlar için hapishaneye dönüşen büyük bir depoya yerleştirildi. Hatun, "Çocukları annelerinden ayırdılar ve 3 silahlı adam gelip bana saatlerce tecavüz etti. Daha sonra anneme de tecavüz ettiler, sonra başını keserek öldürdüler. Bu süreçlerde zulüm ve suça maruz kalan anne ve kızların durumuyla ilgili olarak, “Birçoğu aklını yitirdi ya da o sahnelerin dehşeti karşısında mahvoldu” dedi.



Ateşkesi taçlandıran Şarm eş-Şeyh Zirvesi ‘ertesi günün’ karmaşıklıklarını çözmeyi umuyor

Bugün düzenlenecek Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi için pankart asan Mısırlı işçiler, 12 Ekim 2025 (Reuters)
Bugün düzenlenecek Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi için pankart asan Mısırlı işçiler, 12 Ekim 2025 (Reuters)
TT

Ateşkesi taçlandıran Şarm eş-Şeyh Zirvesi ‘ertesi günün’ karmaşıklıklarını çözmeyi umuyor

Bugün düzenlenecek Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi için pankart asan Mısırlı işçiler, 12 Ekim 2025 (Reuters)
Bugün düzenlenecek Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi için pankart asan Mısırlı işçiler, 12 Ekim 2025 (Reuters)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi'nde, dünyanın dört bir yanından 20'den fazla lider ve yetkili, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının imzalanmasına tanıklık edecek.

Trump'ın önerdiği ateşkes planının ilk aşaması, İsrailli rehinelerin ve Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasını öngörürken, Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kenti, savaşı sona erdirmek için uluslararası bir zirveye ev sahipliği yapıyor.

Kahire el-İhbariyye televizyonu dün, ABD, Mısır, Katar ve Türkiye'nin katıldığı dört günlük Şarm eş-Şeyh müzakerelerinin ardından perşembe günü varılan ateşkes anlaşmasının imzalanması için bugün öğleden sonra başlayacak zirveye yönelik hazırlıkların tüm hızıyla sürdüğünü bildirdi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından cumartesi akşamı yapılan açıklamaya göre, zirve Şarm eş-Şeyh'te, Sisi ve Trump'ın başkanlığında, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek amacıyla düzenlenecek.

Başarı şansı risklerden daha ağır basıyor

Anlaşma ve imzalanması etrafındaki küresel hareketliliğe paralel olarak, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi’nin yönetimi gibi çetrefilli konuları ele alan ikinci aşamanın uygulanmasında krizlerin ortaya çıkabileceğine dair endişeler var. Ancak Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Şarm eş-Şeyh Zirvesi ve Trump'ın katılımıyla sağlanan uluslararası garantiler ışığında, anlaşmanın savaşı sona erdirme şansının, anlaşmanın tıkanma endişelerinden daha ağır bastığına inanıyor.

wdefrty
Şarm eş-Şeyh'te düzenlenen zirveye katılacak ülkelerin bayrakları dalgalanıyor. (Reuters)

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed Hicazi, Trump ile beraber 20'den fazla ülkenin liderlerinin katılımının, uluslararası toplumun garantiler ve arabulucular sağladığı ve tarafların başarısını garanti ettiği, kapsamlı ve kalıcı barış anlaşmasının yolunu açabilecek benzeri görülmemiş bir olay olduğuna inanıyor.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Haridi, zirvenin Ortadoğu'da barışa ulaşılmasına yol açacağına inanıyor. Haridi’ye göre dünya liderlerinin imzalayacağı anlaşma, savaşın tam anlamıyla sona ermesini sağlayacak ve Arap-Amerikan-Batı anlayışına dayalı farklı bir Ortadoğu'nun yolunu açacak.

Daha uzun müzakereler

Bugün anlaşmanın ilk aşamasını uygulamak için hazırlıklar sürerken, Hamas siyasi bürosunun liderlerinden Husam Bedran, cumartesi günü AFP’ye verdiği röportajda, “Trump'ın planının ikinci aşaması, maddelerin kendisinden de anlaşılacağı üzere çok karmaşık ve zorlu; bu da belki daha uzun müzakereler gerektirecek” dedi.

Anlaşma ile ilgili endişeler devam ediyor. Birçok ABD dışişleri bakanının danışmanı olarak görev yapan Aaron David Miller, “Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması konusunda büyük bir belirsizlik var. Bu aşama, Gazze Şeridi'nde iki yıl süren yıkıcı bir savaşın ardından Hamas'ın silahsızlandırılmasını öngörüyor” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, daha önce Ortadoğu ile ilgili müzakerelere katılan Miller, planın her bir maddesinin ‘operasyonel’ unsurların net olmaması nedeniyle ‘bir dizi karmaşıklığı’ temsil ettiğini açıkladı. Miller, ‘Hamas kabul etse bile, Gazze Şeridi'ni nasıl silahsızlandıracağına dair ayrıntılı bir plan bulunmadığını’ belirtti.

cdfgt

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu cuma günü yaptığı açıklamada, Hamas silahlarını teslim etmezse İsrail'in saldırılarına yeniden başlayabileceğini ima etti.

Bu açıklamaların ardından Hamas liderlerinden Basim Naim, İngiliz Sky News kanalına verdiği demeçte, hareketin silah bırakmayı reddettiğini yineledi. Naim, silahların ancak kurulmuş bir Filistin devletine teslim edileceğini ve Hamas mensuplarının Filistin ordusuna entegre edileceğini açıkladı.

Anlaşma geçerli kalacak

Tüm bunlara rağmen Trump, eşzamanlı açıklamalarında anlaşmanın ‘geçerli kalacağına’ olan inancını dile getirerek, Gazze Şeridi'nin geleceğini görüşmek üzere bugün Mısır'da ‘birçok liderle’ bir araya geleceğini ifade etti.

Hicazi, zorlu müzakerelerin ardından ilk aşamanın bir anlaşmayla sonuçlanması nedeniyle, zorluklara rağmen önümüzdeki aşamalarda kalan maddeler üzerinde anlaşmaya varılmasının mümkün olacağını düşünüyor. Bu beklenti, Şarm eş-Şeyh Zirvesi’ne katılacak olan uluslararası toplumun tam uygulamayı destekleyeceğine dair verdiği güvenceye dayanıyor ve anlaşmanın savaşı sona erdirme şansının, başarısızlık korkusundan daha büyük olduğunu gösteriyor.

Haridi, anlaşmanın farklılıklar nedeniyle sekteye uğrayacağı yönündeki endişelerin geçerli olduğunu düşünürken, Trump'ın anlaşmanın imza töreninde hazır bulunması İsrail'e önemli bir mesaj gönderiyor: ‘Hamas anlaşmanın şartlarına uyduğu sürece İsrail uygulamaya devam etmeli ve anlaşmanın hiçbir şekilde ihlal edilmesine müsamaha göstermemeli.’

Haridi, Hamas'ın silahsızlandırılması, geçiş dönemi yönetimi ve diğer çetrefilli konular gibi anlaşmazlıkların çözümüne yönelik vizyonlar olduğunu, arabulucular, ilgili taraflar ve ABD arasında fikirlerin dolaştığını ve herkesin kabul edebileceği formüller ve planlara ulaşılabileceğini belirtti.


Trump bugün Gazze’de ateşkes ilan etti

Dün Han Yunus'taki Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarının etrafında toplanan Filistinliler (AFP)
Dün Han Yunus'taki Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarının etrafında toplanan Filistinliler (AFP)
TT

Trump bugün Gazze’de ateşkes ilan etti

Dün Han Yunus'taki Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarının etrafında toplanan Filistinliler (AFP)
Dün Han Yunus'taki Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarının etrafında toplanan Filistinliler (AFP)

Bugün tüm gözler, ABD Başkanı Donald Trump ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin başkanlığında Barış Zirvesi'nin düzenleneceği Mısır'ın tatil beldesi Şarm eş-Şeyh kentine çevrildi. Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi'ne Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da dahil olmak üzere 20'den fazla ülkenin liderleri ve temsilcileri katılıyor. Zirvede, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve barış çabalarını teşvik etmek için bir belge imzalanması bekleniyor.

Zirve, Trump tarafından önerilen planın doruk noktasını oluşturuyor. Bu plan, iki yılı aşkın bir süre devam eden savaşın ardından Hamas ile İsrail arasında ateşkes ilan edilmesi ve esirlerin takas edilmesi anlaşmasıyla başladı. Trump, ziyaretine İsrail'den başlayacak ve İsrail parlamentosu Knesset’te bir konuşma yapacak, rehinelerin aileleriyle görüşecek ve ardından Şarm eş-Şeyh’e geçecek.

Hamas, 7 Ekim 2023'teki saldırılardan bu yana gözaltında tuttuğu 20 rehineyi bugün Kızıl Haç'a teslim etmeye başlayacak. İsrail basını, rehinelerin pazar gecesi geç saatlerde veya pazartesi sabahı erken saatlerde gerçekleşebileceğini bildirdi.

Öte yandan Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh dün Amman'da eski İngiltere Başbakanı Tony Blair ile bir araya geldi. Filistin Yönetimi'nin Gazze’de savaşın ‘ertesi günü’ planına katılmak için attığı önemli bir adım olan bu görüşme, aynı zamanda, özellikle Blair'in Trump'ın planının uygulanmasına dahil olmasıyla, bölgenin geleceğine katılımını da temsil ediyor.


Washington, Lübnan’da Hizbullah'ın silahlarına yönelik “Irak çözümünü” reddetti

Beyrut Havaalanı’na giden yol üzerinde Lübnan ordusunu destekleyen bir pankart (Şarku’l Avsat)
Beyrut Havaalanı’na giden yol üzerinde Lübnan ordusunu destekleyen bir pankart (Şarku’l Avsat)
TT

Washington, Lübnan’da Hizbullah'ın silahlarına yönelik “Irak çözümünü” reddetti

Beyrut Havaalanı’na giden yol üzerinde Lübnan ordusunu destekleyen bir pankart (Şarku’l Avsat)
Beyrut Havaalanı’na giden yol üzerinde Lübnan ordusunu destekleyen bir pankart (Şarku’l Avsat)

Lübnanlı ve Iraklı kaynaklar, arabulucuların, Hizbullah'ın elindeki stratejik silahları Irak'taki bir ‘garantöre’ ‘emaneten’ devretmeyi düşündüklerini, ancak Washington'ın bu öneriyi ‘kesinlikle’ reddettiğini söylediler.

Şarku’l Avsat’a konuşan Iraklı bir kaynak, Lübnanlı ve Iraklı yetkililer arasında, Hizbullah'ın silahlarının ABD’li yetkililerle müzakere edebilecek bir Şii garantöre teslim edilmesini öngören bir önerinin tartışıldığını söyledi. Ancak Washington, İran eksenine dahil olan devletlere paralel tüm oluşumların silahsızlandırılmasında ısrarcı olduğunu belirttiği sert bir mesaj gönderdi.

Öte yandan Beyrut’ta, İsrail'in Lübnan’ın güneyindeki Masilah bölgesine düzenlediği yıkıcı saldırılar içim Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) şikayette bulunulacağı açıklandı. Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada “Kasabalarımızı yeniden inşa etmek için büyük ihtiyaç duyduğumuz ekipman ve makinelerin çoğunu yok eden İsrail'in saldırıları, onları yeniden inşa etme kararlılığımızdan bizi alıkoymayacak” dedi.