Cezayir’de yurt içi uçuşlar 9 ayın ardından tekrar başlıyor

Cezayir’de yurt içi uçuşlar 9 ayın ardından tekrar başlıyor
TT

Cezayir’de yurt içi uçuşlar 9 ayın ardından tekrar başlıyor

Cezayir’de yurt içi uçuşlar 9 ayın ardından tekrar başlıyor

Cezayir’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle 9 ay askıya alınmasının ardından dün (Pazar) ülkedeki çeşitli havalimanları üzerinden yapılan uçuşları tekrar başlattı.
Cezayir Haber Ajansının haberine göre, uçuşların yeniden başlaması Devlet Başkanı Abdulmecid Tebbun'un talimatlarının uygulanması kapsamında, koronavirüs gelişmelerini takip eden Bilim Kurulu ve Sağlık Kurulu ile yapılan istişarelerin ardından geldi.
Cezayir Havayolları son günlerde enfeksiyon riskinin azaltılması için hava filosunun uçaklarındaki dezenfeksiyon ve sterilizasyon çalışmalarını iki katına çıkardı. Cezayir’e veya Cezayir’den yapılan uluslararası uçuşlar “Bir sonraki duyuruya kadar askıda” olduğu belirtildi.  Cezayir’de dış hat uçuşları, ülke dışında mahsur kalan vatandaşların tahliye edilmesine yönelik operasyonlarla sınırlı  ve ticari uçuşların da gerçekleştirilmediği ifade edildi.
Tunus’ta gece sokağa çıkma yasağı 30 Aralık’a uzatıldı
Komşu Tunus’ta ise, yetkililer dün akşam, koronavirüs salgınının kontrol altına alınması için alınan gece sokağa çıkma yasağının 30 Aralık’a kadar uzatıldığı duyuruldu. Sokağa çıkma yasağı haftanın her günü, akşam 20.00’den sabah 05.00’e kadar uygulanıyor. Sağlık Bakanlığı, kafelerin akşam 19.00’dan itibaren kapatılması, 16.00’dan itibaren kafelerde sandalye konulmaması, konferans ve sergilerin düzenlenmesinin yasaklanması gibi bazı sektörlere getirilen kısıtlamaların sürelerinin uzatıldığını da duyurdu. Bakanlık her yerde maske kullanma zorunluluğu getirdi.
Koronavirüs salgını ile getirilen istisnai sağlık önlemlerinin hafifletilmesine ilişkin hükümet kararları, Bilim Kurulu üyelerinden önlemlerin hafifletilmesini “Tunuslular için bir tehlike ve olası bir üçüncü dalganın öncekilerden daha şiddetli, güçlü bir dönüşe neden olabilecek” bir adım olarak görenler arasında ciddi anlaşmazlıklara yol açtı.
Koronavirüs ile Mücadele Komitesinin bazı üyeleri, günde iki vardiya ile idari işlere geri dönme kararına itiraz etmişler ve bu kararı “ülkede devam eden yüksek orandaki koronavirüs yayılımı ortamında tehlikeli bir macera” değerlendirmişlerdi. Söz konusu kararın, Tunus idarelerindeki ve toplu taşıma araçlarındaki yoğunluk sebebiyle vaka sayılarında tekrar artışa neden olacağına dair ciddi endişelerini dile getirmişlerdi.
Tunus Sağlık Bakanlığı'na bağlı Yeni ve Gelişen Hastalıklar Milli Gözlemevi Genel Müdürü Nassaf bin Aliyye de dahil olmak üzere sağlık uzmanları Tunus’ta Aralık ayı ortalarında salgının zirve noktasına ulaşacağını öngörüyor. Koronavirüse karşı alınan önlemlerin hafifletilmesine itiraz edenler, önlemlerin hafifletilmesi kararı alınmadan önce doğrulanan vaka sayılarının gerilediğinden emin olunması için bu ay sonuna kadar beklenilmesini ve önlemlerin hafifletilmesi kararının 2021 yılı başına ertelenmesi önerisinde bulundular.
Bu karşılık, Koronavirüs ile Mücadele Bilim Kurulu üyeleri 4 Aralık Cuma gününden itibaren, önleyici tedbirlerin sıkılaştırılması ve sağlık protokollerinin sıkı bir şekilde uygulanması ile cuma namazlarının camilerde kılınması kararına itiraz etmediler. Bilim Kurulu üyeleri, geçen ay salgının yatay yayılma oranının düşürülmesi için Tunus Devlet Başkanlığı’na tüm şehirlerde iki haftalığına kapsamlı karantina uygulaması önerisinde bulunmuşlardı. Ancak bu öneri, Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi başkanlığındaki Bakanlar Kurulu’ndan oy birliği ve kabul görmemişti.
Tunus’ta 2 Mart’ta ilk koronavirüs vakasının tespit edilmesinden bu yana toplam vaka sayısı 101 bin 900’e yükseldi. 27 Haziran'da kaydedilen ölüm sayısı sadece 50 iken ölü sayıları çarpıcı şekilde artarak bugüne kadar toplam 3 bin 482 kişiye ulaştı. Hastanelerde bin 464 kişi tedavi görürken, yoğun bakım ünitelerinde 310 hasta bulunduğu ve vakalardan 117’sinin solunum cihazına bağlı olduğu biliniyor.



Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)

Filistinli yetkililere göre Gazze'de ateşkes görüşmeleri çıkmaza girdi. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla BBC'ye konuşan kaynaklar, Tel Aviv yönetiminin Katar'ın başkenti Doha'daki müzakerelere, ihtilaflı konularda karar vermeye yanaşmayan bir heyet gönderdiğini savunuyor. 

Ayrıca yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyaretiyle "zaman kazanmaya" çalıştığını ve süreci tıkadığını ileri sürüyor. 

Netanyahu, 7-10 Temmuz'da gerçekleştirdiği ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'la bir araya gelmişti. Ancak beklenen 60 günlük ateşkesin sağlandığına dair bir açıklama yapılmamıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi ve bölgeye yardım girişleri gibi konularda uzlaşma sağlanamadığını belirtiyor. 

BBC, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığını aktarıyor. İsrail ordusunun Gazze'nin 1 ila 1,5 kilometre içine giren bir alandaki "tampon bölgeleri" bırakmak istemediği ifade ediliyor.

Diğer yandan Hamas'ın tampon bölgelere ait haritaları istediği ve sözkonusu alanın söylenenden çok daha büyük olduğunun ortaya çıktığı aktarılıyor. Buna göre İsrail ordusu, bazı noktalarda Gazze'nin 3 kilometre kadar içine giren tampon bölgeler inşa etmeyi planlıyor. 

Filistinli örgütün ilk etapta bu konuda taviz vermeyi düşündüğü fakat haritaları görünce bundan vazgeçtiği ifade ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinin tamamında işgalini sürdürmeyi planladığı aktarılıyor.

Kaynaklardan biri, Netanyahu yönetiminin tutumuna dair şunları söylüyor: 

Bu görüşmeleri hiçbir zaman ciddiye almadılar. Bunları zaman kazanmak ve sahte bir ilerleme görüntüsü vermek için kullandılar.

Diğer yandan New York Times'ın (NYT) analizinde, Netanyahu'nun Gazze savaşını iktidarını sürdürmek için kullandığına dikkat çekiliyor. 

Netanyahu'nun, savaşın sürmesini isteyen Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi radikal sağcı koalisyon ortaklarını memnun etmek için ateşkese yanaşmadığı ifade ediliyor. 

Analizde, Netanyahu'nun Nisan 2024'te ateşkes yapmayı düşündüğü fakat yine aynı baskılar nedeniyle geri adım attığı belirtiliyor. Bazı Amerikalı yetkililerin, Netanyahu'yla İsrail halkının yüzde 50'sinin savaş yerine rehine takası anlaşmasını istediğine dair anket sonuçları paylaştığı, İsrail liderininse şöyle yanıt verdiği aktarılıyor: 

Evet ama bu yüzde 50'lik kesim benim seçmenlerimden oluşmuyor.

Başbakanın yargı reformu paketinin 2023'te büyük protestolara yol açtığı, hatta yedek askerlerin greve gittiği anımsatılıyor. Bunlara ek olarak Netanyahu hakkında yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla açılan davaların sürdüğü hatırlatılıyor. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Kasım 2024'te tutuklama emri çıkarmıştı. 

Analizde, Netanyahu'nun Gazze savaşını uzatarak bu davalardan kendini korumaya çalıştığı belirtiliyor. "İsrail hiç olmadığı kadar güvensiz bir konumda" denen analizde, başbakanın hamlelerinin ülke tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturduğu ifade ediliyor: 

Netanyahu, 21. yüzyılın felaketlerinden birinin mimarı ve bu felaket, İsrail'in adını muhtemelen onlarca yıl lekeleyecek.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, New York Times