Sanal ünlüler milyonlarca izleyiciyi büyülüyor

Sanal yılsız Amy’i seyreden bir hayranı. (AFP)
Sanal yılsız Amy’i seyreden bir hayranı. (AFP)
TT

Sanal ünlüler milyonlarca izleyiciyi büyülüyor

Sanal yılsız Amy’i seyreden bir hayranı. (AFP)
Sanal yılsız Amy’i seyreden bir hayranı. (AFP)

Bilgisayar tarafından yaratılan sanal bir karakter olan 19 yaşındaki Amy, Çin’de yayınlanan The Voice benzeri bir ses yarışmasında milyonlarca kişi tarafından hayranlıkla izleniyor. AFP’nin haberine göre tıpkı Amy 31 diğer aday da gibi söz konusu müzik yarışmasına özel renkler ve dijital teknolojiler ile katılıyor. Adaylar üç jüri tarafından değerlendiriyorlar. Bu yıl yayınlanan Dimension Nova adlı programın her bölümü milyonlarca izleyicinin ilgisini çekiyor.
İlk olarak Japonya’da ortaya çıkan, ardından da Asya ülkelerinde fenomen hale gelen yarışmadaki bir şarkıcı geniş tanıtım kampanyasının da etkisiyle ilginin odak noktası oldu.
Dimension Nova’nın yapımcıları yarışmanın sanal adayların katıldığı ilk yetenek programı olduğunu belirtiyorlar. Amy’nin takipçilerinden 28 yaşındaki Liu Jun şunları söyledi:
“Yarışmacıların gerçek hayatları hakkında bir şey bilmiyoruz. Bu da hayal gücümüzü özgür bırakıyor. Halkın idolü asla pes etmiyor ve daima kalplere kazınmıştır.”
Yüzlerce kişi gibi Liu da Amy’nin katıldığı yaklaşık on konsere ve diğer etkinliklere katıldı. Hediyelerin dağıltıldığı etkinliklerden birinde Amy ile geniş bir ekran aracılığıyla konuşmuş.
Japonya’da ortaya ve fenomene dönüşen sanal yıldızlar Çin’de konserler veriyor, medyada boy gösteriyor ve televizyon şovlarına katılıyorlar.
Dimension Nova’yı yayınlayan Çin yayın platformu iQiyi ‘ye göre programı 390 milyon kişi takip ediyor.
Programın yapımcısı Liu Jiachao “Bu yetenek yarışmasının amacı sanal yıldızları gerçek dünyaya mümkün olduğunca kanıtlamaktır” açıklamasında bulundu. Animatörler, karakterlerin bilgisayarlardaki dış görünüşünü 3 boyutlu olarak tasarlıyor ve gerçek oyuncular hareket teknolojisi ile onlara hayat veriyorlar. Oyuncular hareket ettiğinde sanal karakterler de aynı figürleri ekranda yapıyorlar. Amy karakterinin yaratcısı Beijing Mizhi Tech’in müdürü Liu Yong, sanal yıldızlar hakkında “Her yıldızın gerçek bir ruhu var. Kendi kişiliklerinin ve özelliklerinin tadını çıkarıyorlar” dedi.
Pekinli şirket NeoZeji tarafından yapılan bir araştırmaya göre Amy iki yıl içinde Çin’de faaliyetleri 1,5 milyar yuan (19 milyon euro) olduğu tahmin edilen gelişen bir sektörü temsil ediyor.
Çin’in en ünlü dijital karakterlerini tasarlayan Shanghai Henian Technology’nin genel müdürü Cao Bo “Bu sektöre girmek için büyük bir nakit, teknolojik yetenek ve azim gerekli” dedi.
Ancak söz konusu yıldızlar hatalara karşı hazırlıklı değiller. Dimension Nova’nın bir bölümünde ekranda Amy’nin sadece şapkası gözüktü. Diğer karakterler teknik aksaklıklar nedeniyle performans sırasında dağıldı. Ancak yapımcılar projelerine halen bağlı.Yapımcı Liu Jiachao, "Yeni olan her şey hakkında tartışmalar yaşanması kaçınılmazdır" değerlendirmesinde bulundu.



Ryugu'dan gelen bulgular Güneş Sistemi'nin su tarihini baştan yazıyor

Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)
Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)
TT

Ryugu'dan gelen bulgular Güneş Sistemi'nin su tarihini baştan yazıyor

Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)
Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)

Asteroit Ryugu'nun koptuğu göktaşının, sanılandan çok daha uzun süre sıvı suya ev sahipliği yaptığı bulundu. Yeni çalışma, Dünya'daki suyun kökenine ışık tutuyor.

Ryugu gibi karbon zengini asteroitlerin, yaklaşık 4,6 milyar yıl önce Güneş ve çevresindeki gezegenler oluşurken, dış Güneş Sistemi'ndeki buz ve tozdan meydana geldiği uzun zamandır biliniyor. 

Diğer yandan bilim insanları, bu gökcisimlerindeki su aktivitesinin Güneş Sistemi'nin ilk dönemleriyle sınırlı olduğunu düşünüyordu.

Ancak Japonya Uzay Araştırma Ajansı'nın (JAXA) Hayabusa 2 aracının Ryugu'dan toplayarak 2020'de Dünya'ya getirdiği örnekler bu düşünceye meydan okudu. 

Tokyo Üniversitesi'nden Tsuyoshi Iizuka ve ekibi, Ryugu kaya örneklerindeki lutesyum (Lu) ve hafniyum (Hf) elementlerinin radyoaktif izotoplarını inceledi. Bu sayede radyoaktif bozunmaya bakarak örneklerin geçirdiği jeolojik süreçlere ışık tutabiliyorlar.

Bulguları hakemli dergi Nature'da 10 Eylül Çarşamba günü yayımlanan çalışmada incelenen örnekler, lutesyuma kıyasla çok daha yüksek oranda hafniyum içeriyordu. 

Araştırmacılar bu duruma, bazı sıvıların asteroitteki kayalardan lutesyumu alıp götürmesinin yol açtığını düşünüyor.

Iizuka, "Ryugu'nun kimyasal kayıtlarının, Dünya'da daha önce incelenen bazı meteoritlere benzeyeceğini düşünmüştük. Ancak sonuçlar tamamen farklıydı" ifadelerini kullanıyor. 

Dikkatli analizlerle diğer ihtimalleri eleyen ekip, gökcisminin oluşumundan 1 milyar yıl sonraya kadar sıvı su barındırdığını öne sürüyor.

Iizuka "En olası tetikleyici, Ryugu'nun ana asteroidine başka bir cismin çarpması. Bu çarpışma, kayayı kırarak içeride gömülü olan buzu eritti, böylece sıvı su yüzeye sızdı" diyerek ekliyor: 

Bu gerçekten sürpriz oldu! Bu çarpışma, ana cismin parçalanmasına ve ardından Ryugu'nun oluşmasına yol açmış olabilir.

Ryugu'nun bir zamanlar parçası olduğu asteroidin 1 milyar yıl boyunca sıvı su içermesi, karbon zengini diğer göktaşlarının da uzun süre sıvı suya ev sahipliği yapmış olma ihtimalini gündeme getiriyor.

 Dolayısıyla genç Dünya'ya çarpan asteroitler, sanılandan çok daha fazla su getirmiş olabilir. Araştırmacılar bunun, Dünya'nın ilk okyanusları ve atmosferi üzerinde önemli bir etki yaratmış olabileceğini söylüyor.

Dünya'daki suyun kökenine dair kesin bir fikir birliği sağlanmasa da genellikle göktaşları ve kuyrukluyıldızların gezegene çarpması sonucu geldiği tahmin ediliyor.

Iizuka, "Ryugu benzeri cisimlerin bu kadar uzun süre buz tuttuğu fikri dikkate değer" diyerek ekliyor: 

Bu, Dünya'nın yapıtaşlarının hayal ettiğimizden çok daha ıslak olduğunu gösteriyor. Bu da gezegenimizdeki suyun kökenine dair başlangıç koşullarını yeniden değerlendirmemiz gerektiğini gösteriyor.

Araştırmacılar Ryugu örneklerini detaylıca inceleyerek ana cisimde akan suyun geçmişini daha iyi anlamayı umuyor. Ayrıca son verileri, NASA'nın OSIRIS-REx göreviyle Bennu asteroidinden alınan örneklerle kıyaslamayı planlıyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Cosmos Magazine, Nature


Bilim insanları yanıtladı: Egzersiz kanserin nüksetmesini önleyebilir mi?

Bilim insanları egzersizin kanser hücrelerinin biyolojisini etkilediğini gözlemledi (Unsplash)
Bilim insanları egzersizin kanser hücrelerinin biyolojisini etkilediğini gözlemledi (Unsplash)
TT

Bilim insanları yanıtladı: Egzersiz kanserin nüksetmesini önleyebilir mi?

Bilim insanları egzersizin kanser hücrelerinin biyolojisini etkilediğini gözlemledi (Unsplash)
Bilim insanları egzersizin kanser hücrelerinin biyolojisini etkilediğini gözlemledi (Unsplash)

Bilim insanları egzersizle kanser hücrelerinin büyümesinin yavaşlatılabileceğini tespit etti.

Avustralya'daki Edith Cowan Üniversitesi'nden araştırmacıların çalışmasına meme kanserinden kurtulan 32 kadın katıldı.

Bilim insanları egzersiz sonrasında kasların miyokin adı verilen çok sayıda hormon ve biyokimyasal madde salgıladığına, bunun kanser hücrelerine karşı etkili olduğuna dikkat çekiyor.

Deneye katılan kadınların yarısı 45 dakikalık yüksek yoğunluklu interval antrenman yaptı. Egzersiz 30 saniyelik yüksek tempo, 30 saniyelik dinlenme ve toplamda 7 tekrardan oluşuyordu.

Diğer yarısıysa 45 dakika boyunca ağırlık kaldırdı. Tüm seanslar yüksek yoğunlukta geçti; katılımcılar bu antrenmanların zorluk seviyesini 10 üzerinden en az 7–8 olarak değerlendirdi.

Araştırmacılar, egzersizin hemen ardından ve 30 dakika sonra olmak üzere iki kez katılımcılardan kan aldı. Bunlar laboratuvarda meme kanseri hücrelerine eklendi. Moleküllerin, meme kanseri hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı gözlemlendi.

Araştırmanın yazarlarından Robert Newton, "Çalışmamız, egzersizin kanser biyolojisini doğrudan etkileyerek güçlü moleküler sinyaller yoluyla tümörlerin büyümesini baskılayabildiğini gösteriyor" diyor.

Çalışma, egzersizin sadece kansere yakalanma riskini azaltmakla kalmadığını, kanserden kurtulma ihtimalini de artırdığını gösteren araştırmalara bir yenisini ekledi.

Geçmişteki araştırmalarda egzersizin bazı kanserlerin nüksetmesini engellemekte rol oynadığı belirlenmişti. Yeni çalışma egzersizin kas ve hücrelerin iç işleyişini nasıl değiştirdiğini gösteriyor.

Newton, egzersizin sadece kondisyonu artırmakla kalmadığını, aynı zamanda "antikanser sinyallerini" çoğalttığını belirtiyor. Araştırmacılar, hafif yürüyüş gibi düşük tempolu aktivitelerin de önemli olabileceğini ancak yoğun antrenmanların çok daha etkili sonuç verdiğini söylüyor.

Bilim insanı, egzersizin artık kemoterapi veya radyoterapiye "ek bir unsur" olmanın ötesine geçtiğini belirtiyor:

Egzersiz kolay, ucuz ve ulaşılabilir bir yöntem. Kanserin tekrarlama riskini azaltmak için önemli. Bu sadece yardımcı bir unsur değil; giderek kendi başına bir tedavi olarak tanınıyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Prevention 


The White Lotus yıldızları, 4. sezonun lokasyonunu doğruladı

The White Lotus'un yıldızları Parker Posey ve Jason Isaacs, dizinin 4. sezonunun Güney Fransa'da çekileceğini doğruladı (HBO)
The White Lotus'un yıldızları Parker Posey ve Jason Isaacs, dizinin 4. sezonunun Güney Fransa'da çekileceğini doğruladı (HBO)
TT

The White Lotus yıldızları, 4. sezonun lokasyonunu doğruladı

The White Lotus'un yıldızları Parker Posey ve Jason Isaacs, dizinin 4. sezonunun Güney Fransa'da çekileceğini doğruladı (HBO)
The White Lotus'un yıldızları Parker Posey ve Jason Isaacs, dizinin 4. sezonunun Güney Fransa'da çekileceğini doğruladı (HBO)

The White Lotus'un yıldızları Parker Posey ve Jason Issacs, Mike White'ın HBO'da yayımlanan popüler tatil dramasının 4. sezonunun Güney Fransa'da çekileceğini doğruladı.

56 yaşındaki Posey ve 62 yaşındaki Isaacs dizinin üçüncü sezonunda, ABD'nin güneyinden gelen zengin Tim ve Victoria Ratliff çiftini canlandırmıştı. Çift en son, Tim'in mali dolandırıcılıktan tutuklanmasıyla yüzleşmek üzere yelken açarken görülmüştü.

Posey, pazar gecesi (14 Eylül) Emmy Ödülleri'nin kırmızı halısında E!'ye verdiği röportajda, "Mike [White] şu anda Güney Fransa'da. 4. sezon da orada geçecek" dedi. 

İçinde olup olmayacağımı bilmiyorum.

Posey, Jennifer Coolidge'in ikinci sezonda ölen karakterinin, dizinin bir sonraki kısmında bir halüsinasyon sahnesinde geri dönebileceğini esprili bir şekilde söyledi.

Oyuncu "Dağın tepesindeyken ruhların halüsinasyonu görülebilir. Mekana bağlı olarak Coolidge'in geri dönebileceğini düşünüyorum. Mesela Alpler'de bir yerde olabilir" dedi.

Gerçek Four Seasons otellerinde çekilen The White Lotus'un önceki sezonları Maui, Hawaii, Sicilya, İtalya ve Tayland'da geçiyordu.

Isaacs, federal ajanların hesaplarını dondurması nedeniyle Tim'in beş parasız kaldığını göz önünde bulundurarak, karakterinin Four Seasons tatil köyüne geri döneceğine pek inanmadığını söyledi.

Aktör "Howard Johnson's otellerinde kalabilirlerse kendilerini şanslı saymalılar" diye espri yaptı.

The Independent, yorum için HBO temsilcileriyle temasa geçti.

The White Lotus'un 4. sezonu, Fransız Rivierası'ndaki ünlü Grand-Hôtel du Cap-Ferrat gibi, Güney Fransa'daki çeşitli tatil köylerinden birinde çekilebilir.  

4. sezonun yapımı ve çekimlerinin gelecek yıl başlaması beklenirken White, dizinin senaryosunu yazmaya ve David Bernad ve Mark Kamine'le birlikte yönetici yapımcılığını üstlenmeye geri dönecek.

Koh Samui'deki Four Seasons tesisinin müdürü Jasjit Assi, daha önce The Independent'a yaptığı açıklamda White'ın atmosferi özümsemek ve senaryolar üzerinde çalışmak için çekimlerin yapılacağı otelde kalmayı sevdiğini söylemişti.

Assi, White'ın üçüncü sezon için otelini seçtiği anı "Mekanı inceledi, durdu, nefes aldı ve karşısındaki manzaraya baktı. Sonra bana gelip 'İşte bu. Çok eğlenceli olacak, değil mi?' dedi" sözleriyle anlatmıştı.

Tüm ekibim gizlilik sözleşmesi imzaladı. İnsanlar 'Mike White orada oturuyor' diyordu ve ben de 'Üzgünüm, bilmiyorum. O sadece bir konuk' demek zorunda kalıyordum.

Independent Türkçe