Filistinli doktor, parmak uçlarını cerrahi müdahale olmadan eski haline getiriyor

Tedavi yöntemi halen herhangi bir bilim dergisinde yayınlanmış değil.

Ramallah şehrinden Filistinli doktor Salih Rıdvan, 2016 yılında kesilmiş parmak uçlarını düzeltme çalışmalarına başladı
Ramallah şehrinden Filistinli doktor Salih Rıdvan, 2016 yılında kesilmiş parmak uçlarını düzeltme çalışmalarına başladı
TT

Filistinli doktor, parmak uçlarını cerrahi müdahale olmadan eski haline getiriyor

Ramallah şehrinden Filistinli doktor Salih Rıdvan, 2016 yılında kesilmiş parmak uçlarını düzeltme çalışmalarına başladı
Ramallah şehrinden Filistinli doktor Salih Rıdvan, 2016 yılında kesilmiş parmak uçlarını düzeltme çalışmalarına başladı

Ragide Atmeh
Ekrem, marangozluk yaparken parmak uçları (baş ve işaret parmağı) kesildiği için dişlerini fırçalamak, düğmelerini iliklemek ve anahtarlarını kullanmak gibi en basit işlerini dahi yapamıyordu. Kariyeri tehlikeye girmişti. Ta ki Filistinli doktor Salih Rıdvan’ın cerrahi müdahale, deformasyon ve hatta herhangi bir acı olmaksızın hissin, parmak izinin ve tırnakların geri gelmesi ile ​​kesilen parmak uçları tamamen geri gelen genç erkeklerin ve çocukların fotoğraflarını kendisine gösterene kadar. Ekrem ilk başta meselenin neredeyse imkansız olduğunu, sadece yaralarının sarılacağını ve bundan daha fazlasının da olmayacağını düşünüyordu. Peki, tırnaklarına kadar kopan parmaklar sadece sabun ve naylon kullanarak nasıl eski haline döndü?

Doğal büyüme
Tedavi gördükten yalnızca sekiz hafta sonra normal bir şekilde işine dönen 25 yaşındaki Ekrem Hamayel yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Doktora gittim ve parmaklarımın eskisi gibi olacağına inanmıyordum. Doktor parmaklarımı normal bir sabunla yıkadığında endişem daha da arttı. Ardından yiyecekleri sardığımız ince naylonlardan biri ile elimi sardı ve benden her üç günde bir kontrol edip naylonu değiştirmemi istedi. Her ziyaretimde büyümeyi fark edip şaşkınlığa kapılıyordum. Durmadan Subhanallah diyordum.”
Ramallah şehrinden (Batı Şeria merkezi) Kemik Eklem Cerrahisi Uzmanı ve El, Mikroskobik ve Rekonstrüktif Cerrahi Danışmanı Filistinli doktor, 42 yaşındaki Salih Rıdvan 2016 yılında, en fazla üç santimetreye kadar kesilmiş parmakların uçlarını düzeltmek üzere çalışmalarına başladı. Bunu yaparken hasarlı bölgeye yüksek nem ve iltihap sağlamaya dayalı bir yöntem izledi. Böylece bu iltihaplar, kesilmiş parçanın kendisini neredeyse tamamen yenilemesi için uyarı gönderip duyu hissinin aşamalı bir şekilde geri gelmesini sağlıyordu.
Rıdvan konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
“Bilimsel olarak doktorların parmak uçlarının kesildiği vakalarda, kesilen kısmı genellikle küçük olduğu için eski haline getirmeye çalıştıkları ve oldukça hassas arter ve damarlar olduğu için daha önce hiçbir doktor tarafından cerrahi olarak müdahale edilmediği bilinmektedir. Birkaç gün geçtikten sonra kesilmiş kısmın kararmaya başladığını fark ettik ve sekiz ay içinde vücut ‘kendiliğinden yeniden büyüme’ olarak bilinen yöntemle bu kısmı parmaktan atmaya başladı. Ancak büyüme hiçbir zaman normal bir şekilde olmadı. Bu yüzden tırnakta deformasyon oldu ve hasarlı bölgedeki derin cerrahi iz oldukça netti ve rengi de farklıydı. Hasta bundan sonra çok ağrılı elektrik çarpmaları hissediyordu.”
IMG-20201229-WA0026.jpg
Tedavi sürecinde kesilmiş bölgeyi dezenfekte etmek için sabun kullanılıyor ve parmak, şeffaf naylon ve gazlı bezle sarılıyor. (Independent Arabia)

Sabun ve naylon
Filistinli doktor sözlerine şöyle devam etti:
“El parmaklarında büyüme olması için gerçek girişimlerin olduğu tıbbi ve bilimsel olarak açık. Bu ilk olarak 1980’lerin başında Kolajen adında İngiliz bir doktor tarafından keşfedildi. Doktor çocuklarda kesilen parmakların uçlarına yanıcı bir madde sürüp ardından bu kısmı plastik bir eldivenle sarıyordu. Kesilmiş uzuvların büyüme sürecini uyarmak için nem ve iltihaplanma oluşturma prensibi dünya çapında biliniyor ve birçok araştırma ve tıbbi makale tarafından da kanıtlanmıştır. Burada Ortopedi Uzmanı bir doktor olarak bana düşen görev, bu tedavi yöntemini tekrar canlandırmaktı. Ancak kesilen bölgeyi dezenfekte etmek için sabun kullanmaya ve parmağı şeffaf naylon ve gazlı bezle sarmaya dayanan mütevazı yöntemimle.”
Doktor Rıdvan dört yıl içerisinde dördü çocuk olmak üzere 25 kişinin parmak uçlarının eski haline dönmesine yardımcı oldu. Bu da kendisine kesilmiş parmak uçlarını cerrahi bir müdahale olmadan eski haline getiren Ortadoğu’daki ilk Arap doktor unvanını kazandırdı. Doktor Rıdvan şu an halen yalnızca yerel düzeydeki tecrübelerini yaymak ve belgelemek için Arap ve uluslararası kuruluşlarla iletişime geçmeye çalışıyor.

Bilimsel olarak belgeleme
Filistin Kemik Eklem Cerrahisi Derneği Başkanı Tarık Halef konuya ilişkin şunları söyledi:
“Özellikle ortopedi alanında ve kesilmiş uzuvları eski haline getirme konusunda yerel düzeyde elde ettiğimiz tıbbi başarılardan gurur duyuyoruz. Rıdvan’ın tecrübesinin ileride hem Filistin’de hem de yurt dışındaki ortopedik cerrahide görevli bütün doktorlar ile paylaşılmasını ümit ediyoruz. Ancak önümüzdeki esas sorun bu yöntemi (kesilmiş parmak uçlarının yüksek nem ve naylon ile yeniden büyümesini sağlama) kabul ettirecek gücümüzün olmaması. Zira Rıdvan’ın yöntemi, bu etkili tekniği küresel çapta bir referans haline getirecek şekilde bilimsel ya da tıbbi hakemli dergilerde henüz yayımlanmadı. Ayrıca uluslararası tıp konferanslarında incelediği vakaları ve sonuçlarını gösteren herhangi bir belge de yok. Dernek olarak rolümüz yalnızca ortopedistleri destekleyip teşvik etmek ve bilimsel tıbbi araştırmalarını yayınlamakla sınırlı. Filistinli hekimlerin dünyanın dört bir yanındaki doktorların yapabildiklerini başarabileceğini gayet iyi biliyoruz. Yerel düzeyde ortopedi alanında küresel kitapların yazımına dahil olup bilimsel ve tıbbi dergilerde yazılarını yayımlayan doktorlarımız var. 2020’nin bitişiyle Filistin’de yaklaşık 200 ortopedi cerrahı olacak.”

Pahalı protezler
Uzmanlara göre Batı Şeria’da parmaklarının uçlarını kaybedenlerin yüzde 70’inden fazlası marangoz. Zira birçoğu kesme ve dilimleme makineleri ile sürekli haşır neşir oldukları için belirli aralıklarda yüzde 90 oranında tehlikelere maruz kalıyor. Buna ek olarak 10 yaşın altındaki çocuklar başta kapılar olmak üzere birçok araçla oynadıkları oyunlar sırasında parmaklarını kaybediyorlar. Parmaklarının tümü ya da eli kesilen diğer yüzlerce vaka mevcut. Bugüne kadar yaşamlarına sadece protezlerle devam edebildiler.
Kalkilya Rehabilitasyon ve Protez Derneği Müdürü Salah Osman konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Trafik ve iş kazaları, konjenital anomaliler ve şeker hastalığı da dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle parmaklarını ya da ellerini kaybedenlerin sayısında dikkate değer bir artış var. Önlerinde plastik ya da elektronik protez kullanmaktan başka seçenekleri yok. Ancak çoğunun fiyatı çok yüksek ve sınırlı bir geliri olan yaralı kişinin bunu karşılayacak gücü olmuyor. Bazı işleri yerine getiren ve normal elin similasyonu olan akıllı elektronik bir elin fiyatı 2 bin ila 27 bin dolar arasında değişirken plastik (silikon) bir elin fiyatı 500 ila 2 bin dolar arasında. Sadece bir silikon parmağın fiyatı ise 400 ila 2 bin 500 dolar arasında değişiyor ki bu fiyatlar da Filistinlilerin yıllardır içinde bulunduğu gittikçe kötüleşen ekonomik durum ile kıyaslanınca yüksek kalıyor.”

Yeni bir uzmanlık alanı
Çeşitli teknolojileri ve maliyetleri olan protezler Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki çok sayıda yaralı için acil bir gereksinim haline geldiğinden Filistin’deki Arap Amerikan Üniversitesi bir lisans programı (protez ve ortezler) oluşturdu. Uluslararası Protez Ortez Derneği (ISPO) tarafından uluslararası bir onay alan program Filistin ve Ortadoğu’da türünün ilk örneği olarak kabul ediliyor.
Arap Amerikan Üniversitesi Destekleyici Tıp Bilimleri Fakültesi Dekanı Muhammed Asya konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Filistin’in protez alanındaki uzmanlara duyduğu ihtiyaç, bizi programın öğrencileri için üniversitede bir laboratuvar ve atölye kurmaya yöneltti. Program her yıl 60 öğrencinin kayıt olup dört yıl boyunca vücut cerrahisi, kinesiyoloji, protez ve ortezlerin mekaniğini ve bunların tasarım ve üretim açısından her sakatlığa ve hastalığa uygun olup olmadığını inceleyebilecekleri şekilde tasarlandı. Öğrencinin bilimsel araştırma ve yöntemlere dayalı şekilde güçlü klinik beceriler edinmesi, protez ve ortezler alanındaki teknolojiye ayak uydurması oldukça önemli. Tüm bu çabalar Filistin’de bireylere ve topluma verilen sağlık ve rehabilitasyon hizmetlerinin daha ileri bir düzeye taşınmasına ve hastaneler ile yerel-uluslararası özel merkezlerde yeni iş fırsatlarının oluşturulmasına yardımcı olacak.”



(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


Palmira saldırısı kapsamında Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı’nda gözaltına alınanları sayısı 11’i geçti

Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
TT

Palmira saldırısı kapsamında Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı’nda gözaltına alınanları sayısı 11’i geçti

Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)

Suriye İçişleri Bakanlığına bağlı Genel Güvenlik Teşkilatı mensubu bir kişinin, Palmira’da (Tedmur) ABD-Suriye ortak devriyesini hedef alan saldırının faili olduğu açıklandı. Yetkililer, saldırının ardından aynı teşkilattan 11’den fazla personelin gözaltına alındığını ve soruşturma sürecinin başlatıldığını bildirdi.

Adının açıklanmasını istemeyen bir güvenlik kaynağı, Tedmur saldırısını gerçekleştiren kişinin yaklaşık 10 aydır Genel Güvenlik Teşkilatında görev yaptığını, farklı şehirlerde çalıştıktan sonra Tedmur’a atandığını söyledi. Kaynak, olayın hemen ardından 11’den fazla personelin gözaltına alındığını ve haklarında soruşturma başlatıldığını ifade etti.

Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin el-Babba da saldırganın Genel Güvenlik güçlerine mensup olduğunu ve daha önce yapılan bir güvenlik değerlendirmesi doğrultusunda görevden uzaklaştırılmasının planlandığını belirtti. Babba, resmi televizyona yaptığı açıklamada, saldırganın “tekfirci veya aşırı fikirler taşıyabileceğine” dair bir değerlendirme yapıldığını ve bu doğrultuda hakkında karar alınmasının gündemde olduğunu söyledi.

Sözcü, Badiye bölgesindeki iç güvenlik komutanlığının 5 binden fazla personelden oluştuğunu ve personelin haftalık değerlendirme mekanizmasına tabi tutulduğunu, gerekli görüldüğünde idari ve güvenlik tedbirleri alındığını kaydetti.

Önceki yönetimin devrilmesinin ardından iç güvenlik ve polis teşkilatlarında yaşanan çöküş nedeniyle yeni yönetimin güvenlik açığını kapatmak amacıyla geniş çaplı gönüllü alımına gittiği hatırlatıldı.

ABD Başkanı Donald Trump, cumartesi günü yaptığı açıklamada saldırıya karşılık verileceğini belirterek, olayın Suriye makamlarının tam kontrolünde olmayan ve “son derece tehlikeli” olarak nitelendirdiği bir bölgede meydana geldiğini söyledi.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), saldırıyı gerçekleştiren kişinin öldürüldüğünü, üç ABD askerinin ise yaralandığını açıkladı. CENTCOM, askeri heyetin Tedmur’da DEAŞ’a karşı yürütülen operasyonlara destek kapsamında bulunduğunu bildirdi.

Suriye yönetimi, Tedmur’da meydana gelen saldırının bir terör saldırısı olduğunu belirterek, ABD hükümeti ve halkına başsağlığı mesajı gönderdi. Açıklamada, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’nın geçen ay Washington’a yaptığı ziyaret sırasında Suriye’nin DEAŞ’la mücadele kapsamında uluslararası koalisyona resmen dahil olduğu kaydedildi.

Suriye çölünde 2015–2016 yıllarında etkisini artıran DEAŞ, bu dönemde Tedmur’u kontrol altına alarak tarihi mirasa büyük zarar verdi ve siviller ile askerleri hedef alan infazlar yaptı. Örgüt, Rusya destekli Suriye güçleri ile ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun operasyonları sonucunda bölgeden çıkarılırken, 2019’dan itibaren geniş alanlardaki varlığını kaybetti. Ancak çöl bölgelerinde faaliyet gösteren hücreleri hâlen saldırılar düzenliyor.

ABD güçleri Suriye’de ağırlıklı olarak ülkenin kuzeydoğusunda Kürtlerin kontrolündeki bölgelerde ve Ürdün sınırı yakınındaki Tanf Üssü’nde konuşlu bulunuyor. Washington, askeri varlığının temel amacının DEAŞ’la mücadele ve yerel müttefiklere destek olduğunu vurguluyor.