Rus petrol devi, karbondioksitle çalışan kripto para çiftliği kurdu

Elon Musk, Mars ekonomisinin kripto parayla işleyeceğini düşünüyor (Reuters)
Elon Musk, Mars ekonomisinin kripto parayla işleyeceğini düşünüyor (Reuters)
TT

Rus petrol devi, karbondioksitle çalışan kripto para çiftliği kurdu

Elon Musk, Mars ekonomisinin kripto parayla işleyeceğini düşünüyor (Reuters)
Elon Musk, Mars ekonomisinin kripto parayla işleyeceğini düşünüyor (Reuters)

Rusya’nın doğalgaz devi Gazprom’un petrol alanında faaliyet gösteren iştiraki Gazpromneft, petrol sondajı esnasında ortaya çıkan karbondioksitten (carbon dioxide - CO2) elektrik üreterek kripto para madenciliğinde kullanmaya karar verdi.
Petrol sondajı esnasında ortaya çıkan CO2, şirketlerin yükümlülüğü altına giriyor. Şirketler genellikle CO2’yi yakma yolunu tercih ederken atmosfere verdikleri zarardan ötürü para cezası ödemek zorunda kalıyor.
Fakat CO2’yi boşa harcamak yerine bazı alternatif kullanım yolları da bulunuyor. Kripto para madenciliğinde büyük gereksinim duyulan ve en büyük maliyetlerden birini yaratan elektriği üretme de bunlardan biri. Kripto para madenciliği faaliyetlerini, CO2’den elektrik üreten petrol sahalarında konumlandırmak, iki tarafa fayda sağlayabileceği gibi çevreye verilen zararı da azaltabilir.
Bu girişimlerden birinde Gazpromneft’in imzası bulunuyor. Zira Sibirya’nın kuzeybatısındaki Hantı-Mansiysk bölgesinde bulunan tesisinde, ortaya çıkan CO2’den elektrik üreten bir sisteme sahip. CoinDesk'te yer alan habere göre, şirketin kripto para madenciliği yapma gibi bir planı bulunmasa da bir yetkili yaptığı açıklamada, enerji kaynaklarını madencilere açmaya hazır olduğunu belirtti.
Geçen sonbaharda bir kripto para madencilik şirketiyle denemeler gerçekleştirdiklerini açıkladı. Vekus adlı şirketin, 49 bin 500 metreküp gazdan üretilen elektrikle bir ay içinde 1,8 bitcoin çıkardığı bildirildi.
Gazpromneft, sahasındaki madencilik çiftliğini büyütmeyi ve daha fazla sayıda şirketle çalışmayı planlarken ülkede bunu gerçekleştiren tek şirket değil. 2020 Ocak’ında Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un kripto para madenciliği için bir tesis açtığı öğrenilmişti.
 
Independent Türkçe, CoinDesk



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news