Suriye'nin kuzeydoğusunda yeniden ‘ekmek krizi’ yaşanıyor

Haseke eyaletinin Amuda bölgesinden genç kızlar Cumartesi günü bisiklet yarışında elde ettikleri zaferi kutladılar. (AFP)
Haseke eyaletinin Amuda bölgesinden genç kızlar Cumartesi günü bisiklet yarışında elde ettikleri zaferi kutladılar. (AFP)
TT

Suriye'nin kuzeydoğusunda yeniden ‘ekmek krizi’ yaşanıyor

Haseke eyaletinin Amuda bölgesinden genç kızlar Cumartesi günü bisiklet yarışında elde ettikleri zaferi kutladılar. (AFP)
Haseke eyaletinin Amuda bölgesinden genç kızlar Cumartesi günü bisiklet yarışında elde ettikleri zaferi kutladılar. (AFP)

Suriye'nin kuzeydoğusundaki özel un değirmenlerinin kapatılmaya devam etmesiyle birlikte ekmek temin etme ve sübvansiyonlu buğday tahsisatlarının dağıtılması krizi yeniden gündeme geldi. Bölgede yıllardır ilk kez bir çuval sübvansiyonlu buğdayın fiyatının  40 bini (15 ABD doları) aşmasının ardından durumu protesto etmek için fırın sahipleri açık greve başladı. Mevcut durum, bu yılın başından beri daha da kötüleşti.
Stratejik buğday rezervuarının yüzde 80'ini barındıran ve aynı zamanda en büyük petrol ve doğalgaz üreticisi olan bölge, fırınların ve dağıtım merkezlerinin önünde uzayan kuyruklara şahit oldu. Özerk Yönetim yetkilileri, bir haftadan uzun süredir işe ara vermelerinin ardından yeniden çalışmaya başlamaları için Suriye'nin Cezire ili ve kasabalarındaki fırın sahipleriyle geçtiğimiz Cumartesi günü bir toplantı düzenledi. Fırın sahipleri, grevlerinin devamını Özerk Yönetime bağlı İkmal Otoritesi tarafından belirlenen ekmek fiyatına ve öğütülmüş un ve mayayı güvence altına almasına bağladı. Özerk Yönetim Ekonomi ve Tarım Komitesi Başkanı Selman Barodo, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “son görüşmelerinde grevi sona erdirmek ve ekmek sağlamak için acil durum çözümlerini tartıştıklarını ve bu fırınlarda ekmek üretmenin gerçek maliyetini gösteren kapsamlı bir çalışma hazırlanmasını ve unun fiyatını düşürmek ve özel fırınlara dağıtmak amacıyla Yönetime sunmak için Komite’ye teslim edilmesini talep ettiklerini” belirtti. Ayrıca Barodo, bu fırınların sahiplerinin doğrudan çalışmaya devam etme ve ekmek krizini çözmek için nihai bir çözüme ulaşılıncaya kadar eski fiyatlarla ekmek satma sözü verdiklerini bildirdi.
Aktivistler ve bölge sakinleri sosyal medya hesaplarında 200 Suriye lirası taşıyan yaşlı bir adamın ekmek almak için birkaç kez fırına gittiğini ve eli boş döndüğünü gösteren bir fotoğraf ve video yayınladılar. Söz konusu görüntünün altına ise "Ekmek olmayan buğday ülkesi" yazdılar. Fırat'ın doğusundaki Özerk Yönetim bölgelerinde faaliyet gösteren Fırınlar Genel İdaresi ise resmi hesabından yaptığı açıklamada, bugüne kadar 500 Suriye lirası olan eski satış fiyatının ardından söz konusu değişikliği, fırın sahiplerinin Ekonomi Komitesi’ne fiyatın 500 liradan 650 liraya yükseltilmesi taleplerinin belirlediğini” ifade etti. 
Fırınlar İdaresi Müdürü Mahmud Muhammed, özel fırınların kapatılması kararıyla krizin daha da arttığını belirterek, "Kamışlı'daki genel otomatik fırındaki üretim hatlarından birinin kesintiye uğramasıyla aynı zamana denk geldi” dedi. Muhammed, diğer bölgelerde yeni üretim hatlarının oluşturulmasına yönelik çalışmaların yapılacağını, şu anki hedefin ekmek üretim miktarlarını artırmak olduğunu belirtti.
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke Valiliği, buğday ekimi açısından ülkenin en önemli bölgelerinden biri olmasına rağmen, rejimin kontrolünün dışındaki alanları un ve mayadan mahrum bırakması, kamu ve özel değirmenlerde krizi şiddetlendirdi. Ekonomi uzmanı Dr. Şevki Muhammed, Özerk Yönetim yetkililerini, piyasayı ve un fiyatlarını kontrol etmek için Türk ve İran ununu ithal etmekten kaçınmaya çağırdı. Ayrıca, un malzemesinin bölgedeki buğday ve mazot fiyatlarına göre gerçek maliyet hesaplarının hazırlanmasını talep eden Muhammed, “Ekonomik kaynaklara sahip olmak önemli değil. Önemli olan bu kaynakların sağlam bilimsel temellere ve bir dizi entegre ekonomik yasaya göre yönetilmesidir” dedi.
Suriye, 2011'den önce yaklaşık 4 milyon ton buğday üretiyordu. Ancak bu rakamlar savaş yıllarından sonra azaldı ve geçen yılki üretim bir milyon tonun altına düştü. Ülkenin ihtiyacı ise 2,5 milyon ton olarak tahmin ediliyor. Özerk Yönetim Ekonomi ve Tarım Komitesi rakamlarına göre, bölge halkının ihtiyacını karşılamak için geçen sezon yaklaşık yarım milyon ton buğday satın alındı. Yönetim ayrıca, Suriye rejimine yakın kişilere ve iş gruplarına yaklaşık 300 bin buğday sattı.
Diğer taraftan, Suriye'nin kuzeydoğu sınırındaki Haseke kırsalında yer alan El-Malikiye (Derik) bölgesindeki tüm taş fırınlar, İkmal Otoritesi tarafından belirlenen somun fiyatının eski fiyatlarla kalmasını protesto etmek için çalışmalarını durdurdu. Ekonomi Komitesi’nden bir yetkili olan Vefa Ali, yaptığı basın açıklamasında, “taş fırın sahiplerinin bir paket ekmeğin satış fiyatını 200'den 250 Suriye lirasına yükseltmelerine ve ağırlığını 300 grama düşürmelerine izin veren geçici bir karar yayınladıklarını” belirtti. Ali açıklamasında, "Ancak fırın sahipleri çalışmaya devam etmeyi reddettiler ve genelgeyi beklemeye karar verdiler" dedi.



Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında sivilleri katletmeyi sürdürüyor (Reuters)
İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında sivilleri katletmeyi sürdürüyor (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında sivilleri katletmeyi sürdürüyor (Reuters)
İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında sivilleri katletmeyi sürdürüyor (Reuters)

Dünya ABD'nin de dahil olduğu İsrail-İran çatışmalarına odaklanmışken, Gazze'de ateşkes sağlanması için görüşmeler sürüyor.

Adının açıklanmaması şartıyla BBC'ye konuşan üst düzey bir Hamas yetkilisi, arabulucuların ateşkes çabalarını yoğunlaştırdığını söylüyor.

ABD Başkanı Donald Trump, 12 gün süren İsrail-İran çatışmalarının ardından salı günü yaptığı açıklamada görüşmelerde “büyük ilerleme” kaydedildiğini belirtmişti. Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff da İsrail ve Hamas arasında anlaşmanın “çok yakın” olduğunu savunmuştu.

Ancak Hamas yetkilisi, arabulucuların kendilerine yeni bir anlaşma getirmediğini ifade ediyor.

Haaretz'e konuşan İsrailli bir yetkili de görüşmelerde ilerleme kaydedilmediğini, anlaşmazlıkların henüz çözülemediğini söylemişti.

ABD, Katar ve Mısır arabuluculuğundaki ateşkes görüşmeleri mayıs sonunda tıkanmıştı. Witkoff, Hamas'ın ABD ve İsrail tarafından sunulan 60 günlük ateşkes önerisinde "tamamen kabul edilemez" değişiklikler istediğini iddia etmişti. Filistinli örgütse süreci tıkayanın Tel Aviv yönetimi olduğunu savunmuştu.

İsrail ordusu, 18 Mart'ta Gazze'ye tekrar saldırı başlatarak iki aylık ateşkesi ihlal etmişti. Tel Aviv, rehineleri bırakması için Hamas'a baskı uygulamak amacıyla böyle bir adım atıldığını öne sürmüştü. Gazze'de hâlâ 20'si canlı 50 rehine olduğu belirtiliyor.

Diğer yandan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım süreci bölgede ayrı bir kaos başlatmıştı.

Gazze'deki sağlık yetkililerine göre kuruluşun faaliyetlerine başladığı 26 Mayıs'tan bu yana erzak dağıtım noktalarında en az 549 kişi öldürüldü, 4 binden fazla kişi de yaralandı.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddediyor.

Öte yandan Kanal 12'nin aktardığına göre GHF faaliyetlerini geçici olarak askıya aldı. Haberde, Tel Aviv yönetiminin Gazze'deki yardım malzemelerinin Hamas'ın eline geçmesini önlemeye yönelik bir plan üzerinde çalıştığı aktarılıyor.  

Ayrıca faaliyetleri askıya alma kararının, radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in yardımların Hamas'ın eline geçmesinin önlenememesi durumunda kabineden çekilme tehdidini savurmasının ardından alındığına işaret ediliyor.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel