Sudan: Etiyopya’nın topraklarımıza düzenlediği saldırıya üçüncü bir taraf katıldı

Hartum/Muhammed Emin Yasin
Hartum/Muhammed Emin Yasin
TT

Sudan: Etiyopya’nın topraklarımıza düzenlediği saldırıya üçüncü bir taraf katıldı

Hartum/Muhammed Emin Yasin
Hartum/Muhammed Emin Yasin

Sudan Dışişleri Bakanlığı, Etiyopya Dışişleri Bakanlığı’nın ‘Sudan hükümeti üçüncü bir tarafın çıkarlarına hizmet ediyor’ şeklindeki açıklamasını kınayarak, bu ifadeleri ‘ağır ve affedilemez bir hakaret’ olarak nitelendirdi.
Etiyopya Dışişleri Bakanlığı tarafından geçtiğimiz Perşembe günü yapılan açıklamada, “Sudan ordusunun iki kardeş halkı nedensiz bir savaşa sürükleme teşebbüsü ciddi bir hata. Sudan halkı hükümetlerinin üçüncü bir tarafın çıkarlarına hizmet ettiğini görmeli” ifadeleri kullanılmıştı.
Buna yanıt veren Sudan Dışişleri Bakanlığı, Sudan topraklarında düzenlenen saldırıya Etiyopya güçleriyle birlikte üçüncü bir tarafın katıldığını ve Etiyopya Dışişleri Bakanlığı’nın bunu inkar edemeyeceğini ima ederek, “Sudan, bölgede barışın tesis edilmesine yardımcı olma konusunda Etiyopya ve güçlerine güvenemez” şeklinde bir açıklama yaptı.
Sudan’daki sosyal medya kullanıcıları, burada kastedilenin üçüncü tarafın, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in Tigray bölgesindeki mücadelesinde yanında olan Eritre olduğunu öne sürdü.
Açıklamada, “Etiyopya iddialarında ciddiyse, bölgesel ve uluslararası mevcut yasal seçeneklere gitmeli, bölgesel ve uluslararası güvenliği tehdit etmemelidir. Etiyopya'nın yasalara uygun olarak halkının yararına ve iyi komşuluk içinde hareket edeceğini umuyoruz” denildi.
Sudan Dışişleri Bakanlığı ayrıca, Sudan halkının birliğini ve uluslararası anlaşma ve sözleşmelerle desteklenen tanınmış sınırlara göre Sudan’ın tüm toprakları üzerindeki kontrolü ve egemenliğinde sivil ve askeri liderliğini de vurguladı.
Sudan, Etiyopya’yı gerçeklerden uzak iddiaları durdurmaya, Etiyopya halkının üstün çıkarlarını uygulamaya ve dış politikada sorumsuz adımlardan uzaklaşmaya çağırdı.
Sudan Dışişleri Bakanlığı, İngiltere ile Etiyopya İmparatoru 2.Menelik arasındaki 1902 anlaşmasına dayanarak, sınır meselesinin Etiyopya’nın uyguladığı saldırganlığa temeli olamayacağına da dikkat çekti.
Sudan, Etiyopya’nın topraklarındaki saldırganlığını kınayarak, bunun bölgedeki güvenlik ve istikrar üzerinde tehlikeli etkileri olabilecek, egemenlik ve toprak bütünlüğünün ihlali olarak nitelendirdi.
Etiyopya’nın Mavi Nil üzerinde inşa ettiği Nahda Barajı (Rönesans Barajı) projesi, Addis Ababa, Hartum ve Kahire arasında geniş tartışmalara neden oluyor.
Sudan Dışişleri Bakanlığı, sınırdaki gelişmeler ve Etiyopya ile olan Rönesans Barajı konusuyla ilgili görüş alışverişinde bulunmak üzere Sudan’ın Addis Ababa’daki Büyükelçisi Cemal eş-Şeyh’i çağırmıştı.
Bakanlık yetkilileri, Şeyh ile görüşmede, Etiyopya Dışişleri Bakanlığı’nın Sudan’ı küçük düşüren ve iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihine ihanet eden açıklamasından duyduğu üzüntüyü dile getirmişti.



Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri, Yemenli kadınları ‘savaş’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorluyor

 Husi kadın savaşçılar (X)
Husi kadın savaşçılar (X)
TT

Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri, Yemenli kadınları ‘savaş’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorluyor

 Husi kadın savaşçılar (X)
Husi kadın savaşçılar (X)

Şarku’l Avsat'a bilgi veren kaynaklara göre Husiler, Gazze Şeridi'ni savunma ve füze gücü ile insansız hava araçlarını (İHA) destekleme bahanesiyle başkent Sana, Hacca ve İbb vilayetlerinden kaçırılan yüzlerce Yemenli kadın ve kızı seferberlik faaliyetlerine katılmaya, maddi ve ayni bağışta bulunmaya zorladı.

Kaynaklar, Husilerin ‘Fatımatü’z Zehra'nın doğum yıldönümü’ kutlamaları bağlamında Yemenli kadınları hedef almak ve onları ‘savaş çabaları’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorlamak amacıyla liderlerinin doğrudan talimatıyla onlarca kadın saha ekibi oluşturduğunu açıkladı.

Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri ilk faaliyetlerini gerçekleştirmeye başladı. Sana ve kırsalında bir gün içerisinde mezhepçi bir karaktere sahip altı etkinlik düzenleyerek, kadınları bağış yapmaya ve oğullarını cephelere yollamaya çağırdılar.

SABA’nın haberine göre, Husilerin Sana'daki kadın komisyonu, füze gücü, deniz gücü ve İHA’ları destekleme bahanesiyle yaklaşık 100 bin dolar (Husilerin kontrolündeki bölgelerde bir dolar 530 Yemen riyaline denk geliyor) değerinde mali ve ayni bağıştan oluşan bir kadın konvoyuna öncülük etti.

Şarku’l Avsat'a konuşan Sana ve kırsalındaki çeşitli mahalle ve köylerde bulunan kadınlar, ‘Zeynebiyat’ın evlerine sürpriz ziyaretler yaparak, Gazze Şeridi'ni destekleme ve ABD ile İsrail saldırganlığına karşı durma bahanesiyle, Fatımatü’z Zehra'nın doğum yıldönümünü anma törenine aile üyeleriyle birlikte katılmalarını ve para ve mücevherlerini vermelerini istediklerini’ söyledi.

Bazı kadınlar, kadın ve kız çocuklarının seferberliği sırasında Husi kadın amirler tarafından kullanılan korkutma ve asgari haklardan mahrum bırakma tehditlerinden bahsetti.

Sana şehrinin el-Kaa mahallesinde yaşayan ev hanımı Ümmü Abdullah, kendisinin ve mahallesindeki diğer kadınların Husilerin ‘mezhepsel seferberlik’ ve gruba destek amaçlı bir etkinliğine katılmaya zorlandığını anlattı.

Ümmü Abdullah, Husilerin kadın etkinliklerini finanse etme bahanesiyle, görünüşte Gazze Şeridi ve Lübnan'ı desteklemek ve savaş çabalarını finanse etmek için nüfusun çoğunun maruz kaldığı zor yaşam ve maddi koşulları göz ardı ederek kadınlara yeni haraçlar dayatmasından duyduğu derin memnuniyetsizliği dile getirdi.

Husi kadın militanların saha hareketi, Yemen'in kuzeybatısındaki Hacca şehrini ve Eflah eş-Şam, Kuhlan eş-Şeref, Mabin, eş-Şağadira ve el-Mehabişa ilçelerini kapsıyor. Kadın komisyonu ve Zeynebiyat güçleri de aynı bahaneyle Yemen'in İbb vilayetinin çeşitli bölgelerindeki anneleri ve ev kadınlarını mezhepçilik ve bağış toplama kampanyalarıyla hedef almaya devam ediyor.

İbb'in ez-Zihar ilçesinde yaşayan ve Husilerin bir etkinliğine katılan Yemenli kadınlar, Husi liderlerini Filistin davasını ve bölgedeki insanların acı ve sıkıntılarını istismar etmek ve Yemenlilere dayattıkları bağışlardan büyük servet kazanmakla suçladı.

Husilerin kontrolü altındaki bölgelerde kadınları hedef alması, onlara karşı çeşitli suçlar ve ihlaller işlemeye devam ettiği bir döneme denk gelirken, uluslararası ve yerel örgütler bu ihlallerin durdurulması için insani yardım çağrısında bulunmaya devam ediyor.

Yemen Hak ve Özgürlükler Ağı yayınladığı bir raporda, Husilerin Eylül 2016 ile geçtiğimiz mart ayı arasında 18 vilayette Yemenli kadınlara karşı işlediği 10 bin 156 ihlali belgeledi.

Rapora göre Husiler, top atışı ve Katyuşa roketleriyle bombardıman, mayın ve EYP patlamaları, kasıtlı keskin nişancılık ve meskûn mahallerde gelişigüzel ateş açma gibi çeşitli şekillerde 2 bin 786 kadını öldürdü ve 4 bin 369 kadını da yaraladı.