Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Rahmetli Erbakan Hocamıza yaptıkları gibi bizi de yolumuzdan çevireceklerini sandılar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan:  "Rahmetli Erbakan Hocamıza yaptıkları gibi bizi de yolumuzdan çevireceklerini sandılar"
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Rahmetli Erbakan Hocamıza yaptıkları gibi bizi de yolumuzdan çevireceklerini sandılar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan:  "Rahmetli Erbakan Hocamıza yaptıkları gibi bizi de yolumuzdan çevireceklerini sandılar"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından inşası gerçekleştirilen Kızılcahamam Tüneli'nin açılışını gerçekleştirdi. Erdoğan, "Bu proje mevcut güzergahı 2,4 kilometre kısaltarak, vakitten ve akaryakıttan yılda yaklaşık 7,5 milyon lira tasarruf sağlayacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam-Çerkeş Tüneli Açılış Töreni'ne canlı bağlantıyla katıldı. Bağlantıda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüneli'nin bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Tünelin bulunduğu yer yüksek rakımlı olmasından dolayı ulaşımda sıkıntı yaşanan bir yerdir. Proje mevcut güzergahı 2.4 kilometre kısaltıp yılda 7.5 milyon lira tasarruf sağlayacaktır. Eserin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Gidemediğin yer senin değildir. Ülkemizin tüm ulaşım hatlarında seferberlik başlattık. Bölünmüş yolları 28 bin kilometreye çıkararak rahatlıkla ulaşımı sağladık. Geçmişte her biri eziyete dönüşen mecburen çıkılan yolculuklar keyifle yapılan seyahatler haline geldi. Eskiden sadece güneş, deniz, kum üçgenine sıkışan turizmimiz, yaygınlaşan yollarla Anadolu'nun dört bir yanına erişilebilmektedir" dedi.

"Bir zamanlar inşa ettiğimiz yolları gösterip buraya uçak mı indireceksiniz diyorlardı, alay ediyorlardı"
Erdoğan, "Havalimanlarımızdan, hızlı trenlerimize kadar bu derece etkin kullanılması karayolu ağımızın yaygın kullanılmasının sonucudur. İnsani gelişmişlik, ekonomi açısından geleceğimize çok daha güvenle bakabiliyoruz. Ülkemiz küresel, siyasi ve ekonomik düzenin yeniden yapılanma sürecinde dünyanın en önemli üretim ve ticaret merkezlerinden olmaya doğru ilerliyor. Eskiden sanayi ve ticaret belli bölgelere yoğunlaşmıştı. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamının bu potansiyelden yararlanabileceği hale geldik. Anadolu bu büyük potansiyelden yararlanacak noktalardadır. Bir zamanlar inşa ettiğimiz yolları gösterip buraya uçak mı indireceksiniz diyorlardı, alay ediyorlardı. Köprüleri gösterip koyun sürüleri mi geçireceksiniz diye dalga geçiyorlardı" şeklinde konuştu.

"Rahmetli Erbakan Hocamıza yaptıkları gibi bizi de yolumuzdan çevireceklerini sandılar"
Rahmetli Erbakan Hocamıza yaptıkları gibi bizi de yolumuzdan çevireceklerini sandılar diyen Erdoğan, "Biz yatırımlarımızı yaparken sadece milletimize baktık. Milletimizin neye ihtiyacı olduğuna ne istediğine bakarak eserleri ülkemize kazandırdık. Sağlık krizini ve tetiklediği ekonomik, sosyal sorunlarla tüm dünya uğraşırken biz kararlılıkla hedeflerimize ilerliyoruz. 2023 hedeflerinin tamamına ulaşarak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz. Ulaşımda yatırımlarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Marmara'yı çepeçevre kuşatan projenin sonuna geliniyor. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün silueti belirmeye başladı. Niğde otoyolu, Ankara, İzmir Otoyolu'nun inşaatları etap etap sürüyor. Ankara-Sivas Hızlı Tren Hattı'nda deneme sürüşleri başladı. Karadeniz dağları ve Toros'lar başta olmak üzere tünellerimiz devam ediyor" dedi.

"Teknolojinin son imkanlarıyla inşa edilen inşaatların umutlarımızı da artırdığını görüyoruz"
Kalkınmanın temel unsuru olan altyapı elbette önemli olduğunu belirten Erdoğan, "Bu altyapı üretim ve istihdama katkı verecek şekilde değerlendirilmelidir. Sadece insan ve yüklerin değil yollardan geleceğimizin de geçtiğine inanıyoruz. Elektriğin geleceğimizi de aydınlattığını düşünüyoruz. Teknolojinin son imkanlarıyla inşa edilen inşaatların umutlarımızı da artırdığını görüyoruz. Güvenliğimizi artıran teknolojik ürünlerin aynı zamanda kendimize olan güveni de güçlendirdiğini görüyoruz. Bu amaçla üretmek, ihraç etmek isteyen her bir vatandaşımızın yanında yer alıyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşaası için mücadele ediyoruz. Her kim yaptığımız okulları, hastaneleri, barajları inşaat projesi olarak görüyorsa Türkiye'nin vizyonundan nasibini almamıştır" ifadelerini kullandı.



Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı uzmanlar, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Hasm Hareketi’nin terör planını Türkiye'deki Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) unsurlarıyla ilişkilendiren açıklamasının iki ülke arasındaki ilişkiler üzerindeki etkisini küçümsedi. Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan yetkililer, Kahire ve Ankara'nın şu anda iki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Müslüman Kardeşler meselesini bir kenara bırakarak ‘daha derin’ stratejik konulara odaklandığını vurguladı.

Mısır İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler'e bağlı Hasm Hareketi’ne ait bir sığınağa baskın düzenlendiğini duyurdu. Açıklamaya göre, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçan askeri kanadı Hasm Hareketi’nin liderlerinin faaliyetlerini yeniden canlandırmak ve ülkedeki güvenlik ve ekonomik tesisleri hedef alan düşmanca operasyonlar düzenlemek için hazırlık ve planlama yaptıkları yönünde bilgi alındı.

Açıklamada, “Hasm Hareketi, ileri askeri eğitim aldığı bir sınır ülkesine kaçan unsurlarından birini, söz konusu planı gerçekleştirmek üzere ülkeye yasadışı yollardan sızmaya zorlayarak operasyonlarını planladı” denildi.

Komşu ülkenin adını açıklamayan bakanlık, hareketin ‘birçok sosyal medya sitesinde dolaşıma sokulan, komşu bir ülkedeki çöllük alanda elemanlarına eğitim verdiğini ve ülkede terör operasyonları gerçekleştirme sözü verdiğini içeren bir video hazırladığını’ bildirdi.

Açıklamada Türkiye'ye atıfta bulunulması, özellikle de Mısırlı yetkililerin terör örgütü olarak sınıflandırdığı Müslüman Kardeşler'in iki ülke arasında yaklaşık on yıldır süren soğukluğa neden olduğu düşünüldüğünde, Kahire ile Ankara arasındaki ilişkilerin güçlenme hızına etkisi konusunda soru işaretleri yarattı.

Ulusal güvenlik ve uluslararası ilişkiler danışmanı Tümgeneral Muhammed Abdulvahid, Mısır İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında Türkiye'ye yapılan atfın iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi. Abdulvahid, “Türkiye'den bahsedilmesi, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçtığı gerçeğinin kabul edilmesi bağlamında tesadüfi bir durumdu” dedi.

Abdulvahid, Türkiye ile ilişkilerin ‘pek çok alanda çok iyi ve güçlü olduğunu ve Müslüman Kardeşler dosyasının artık etkili olmadığını’ belirtti. Abdulvahid, Mısır'ın ‘hareketin kaçak unsurlarının’ iadesine yönelik taleplerine işaret ederek şöyle dedi: “Açıklamada Türkiye'den bahsedilmesi iade sürecinin tamamlanması için bir tür baskı olabilir.”

İki ülke arasındaki normalleşme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin Katar'da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılışında el sıkışmalarından bu yana hız kazandı. Erdoğan'ın Şubat 2024'te Kahire'ye yaptığı ziyaretle zirveye ulaşan yakınlaşmayı, Sisi'nin aynı yılın eylül ayında Ankara'ya yaptığı ziyaret izledi ve iki ülke arasında ‘yeni bir iş birliği dönemi’ başladı.

Demokrasi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve bölgesel ilişkiler araştırmacısı Kerem Said'e göre “Müslüman Kardeşler dosyası artık Mısır-Türkiye ilişkilerinde acil bir mesele değil. İki ülke arasındaki ilişkiler Kahire ile Ankara'nın çıkarlarına hizmet eden daha büyük ve daha derin stratejik meseleler tarafından yönetiliyor.”

Şarku’l Avsat'a konuşan Said, “Mısır ve Türkiye arasında Müslüman Kardeşler dosyası konusunda ilan edilmemiş bir koordinasyon var. Zira Kahire bazı hükümlülerin iadesini talep ediyor, bu da Kahire ve Ankara arasındaki anlaşmalara göre belirli prosedürlerin tamamlanmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

Said sözlerini şöyle sürdürdü: “İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması ve Hasm Hareketi’ne yapılan atıf, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilere yönelik bir meydan okuma içermiyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi şu anda Libya'daki durum, Akdeniz gaz dosyasının çözümü ve diğer bazı konular gibi daha önemli dosyalarla bağlantılı.”

Mısırlı akademisyen ve uluslararası ilişkiler araştırmacısı Beşir Abdulfettah da İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında Hasm Hareketi'nin terör planının Türkiye'deki Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasının ‘Kahire ile Ankara arasındaki ikili ilişkilerin gidişatını etkilemeyeceği’ görüşünde.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulfettah, ‘Mısır ve Türkiye'nin Müslüman Kardeşler dosyasındaki herhangi bir çatışmanın iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini etkilemesine izin vermeme konusunda anlaştıklarını’ söyledi ve ‘Müslüman Kardeşler dosyasının diğer dosyaların önüne geçtiği bir dönemde ilişkilerin merkezinde yer aldığını ve anlaşmazlık nedeni olduğunu’ belirtti.

Abdulfettah, “Müslüman Kardeşler dosyasının yerine stratejik ve ekonomik dosyalar konuldu ve bu da Mısır ve Türkiye'nin ikili ilişkileri güçlendirmede ilerleme kaydetmesini sağladı. Ankara, Mısır'ın Hasm Hareketi’ne karşı attığı adımları anlıyor ve destekliyor. Türkiye, Mısır tarafıyla stratejik çıkarlara değer veriyor” şeklinde konuştu.

Mısır-Türkiye ilişkileri, Ankara'nın 30 Haziran 2013'teki gösterilerin ardından yasaklı Müslüman Kardeşler'e verdiği destek nedeniyle on yıldır süren kopukluk ve gerginliğin ardından giderek normalleşme eğilimine girdi.

Mart 2021'de Ankara, Mısır ile diplomatik temasların yeniden başladığını duyurdu. Türk makamları daha sonra Müslüman Kardeşler yanlısı üç kanaldan (Mekameleen, Vatan ve eş-Şark) ‘Mısır'a karşı kışkırtıcı programlarını durdurmalarını ya da Türkiye topraklarından yayınlarını kalıcı olarak durdurmalarını’ talep etti.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye yaptığı atfın ‘Ankara-Kahire ilişkilerini etkilemeyeceğini’ söyledi. Hasan Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ankara, Kahire ile ilişkilerine önem veriyor ve şu anda komşu ülkelerle sıfır sorun politikası izliyor” dedi. Hasan, İçişleri Bakanlığı açıklamasında Hasm Hareketi’nin Türkiye'ye kaçan Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasını ‘örgüt unsurlarının 2013 yılında Türkiye'ye kaçtığı gerçeğini kabul ettiği ve Ankara'ya yönelik herhangi bir suçlama içermediği’ değerlendirmesinde bulundu.