Türkiye'deki her 4 Suriyeli mülteciden 3'ü travma sonrası stres bozukluğundan mustarip

Savaşa şahit olan mülteciler psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalıyor (Reuters)
Savaşa şahit olan mülteciler psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalıyor (Reuters)
TT

Türkiye'deki her 4 Suriyeli mülteciden 3'ü travma sonrası stres bozukluğundan mustarip

Savaşa şahit olan mülteciler psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalıyor (Reuters)
Savaşa şahit olan mülteciler psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalıyor (Reuters)

Birleşik Krallık (BK) merkezli Syria Relief kuruluşu, savaşın 10. yıldönümünde paylaştığı çalışmayla, Suriyeli mültecilerin yaşadığı ruh sağlığı sorunlarına dikkati çekti ve ülkelere bu sorunların çözümüne yönelik hizmetler için daha fazla yatırım yapması çağrısında bulundu.
Guardian'ın haberine göre yardım kuruluşu araştırma için Türkiye, Lübnan ve İdlib'de yaşayan 721 mülteciyle görüştü.
Katılımcıların yüzde 88'inin savaş nedeniyle hayatı tehdit eden en az bir hadiseyle karşı karşıya kaldığı ve en az bir travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) belirtisi gösterdiği anlaşıldı. Bu konuda oranlar Türkiye'dekiler için yüzde 76, Lübnan'dakiler için yüzde 74 ve İdlib'dekiler için yüzde 99 çıktı. Ayrıca ortalama genel itibarıyla katılımcıların yüzde 84'ünün, TSSB'nin başlıca 15 semptomundan en az 7'sini gösterdiği sonucuna varıldı.
Rapora göre söz konusu mültecilerin akıl sağlığı hizmetlerine erişimine gelince, Türkiye'deki mültecilerin bu tür hizmetlere ulaşma imkanlarının daha iyi olduğu (yüzde 64) belirtilirken, Lübnan için rakamların yüzde 15, İdlib içinse sadece yüzde 1 olduğu ortaya kondu.
Anketin Türkiye'deki mültecilerle ilgili kısmı, İstanbul, Kilis, Gaziantep ve Hatay'da 9-20 Kasım 2020 tarihlerinde gerçekleştirildi.

Kuruluş paylaştığı raporda, Türkiye'de yaşayan 4 milyon mülteciden 3,6 milyonunun Suriyeli olduğunu belirtirken, bu nüfusun yüzde 98'inin şehirlerde, yüzde 2'sinin de mülteci kampları gibi geçici barınma alanlarında yaşadığını aktardı. Raporda ayrıca, "Anket sonuçları, Türkiye'de nüfusun çoğunluğunun, ülkelerindeki mültecilere karşı olumsuz duygular taşıdığını işaret ediyor" ifadeleri kullanıldı.

Travmaya yol açan tecrübeler
Diğer yandan Lübnan'da yaşayan ve ankete yanıt verirken ismini paylaşmak istemeyen bir kadın, "Dışarı çıkmayı hiç istemiyorum, çadırda kalıyorum. Bazen her şeyi kırıp dökme ve eşime vurma isteği gibi stres nöbetleri geçiriyorum" dedi.
Savaş boyunca yıllarca biriken trajedilerden kurtulmak için mücadele ettiğini söyleyen Suriyeli kadın, bunlar arasında yeni doğmuş bir çocuğunu hastalık yüzünden kaybetmenin yanı sıra 2015'te Halep'te yaşanan çatışmalar ve iş teklif ediyor gibi davranıp tecavüz girişiminde bulunan bir adamın saldırısından kurtulmanın da olduğunu anlattı.
Zaman içinde kendisine ilaç verebilen bir doktora sevk edildiğini belirten kadın, Lübnan'da şu sıralarda yaşanan ilaç kıtlığı nedeniyle tedavisine devam etmekte zorlandığını ifade etti.

Independent Türkçe, Guardian, Syria Relief



PKK'nın üst düzey yetkililerinden Karasu: Silah bırakma taahhüdümüzün ardından Öcalan’ın tutukluluk koşulları iyileştirilmedi

Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
TT

PKK'nın üst düzey yetkililerinden Karasu: Silah bırakma taahhüdümüzün ardından Öcalan’ın tutukluluk koşulları iyileştirilmedi

Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)

Ankara ile 40 yıllık silahlı çatışmanın ardından silahlarını bırakmayı taahhüt eden PKK tarafından dün yapılan açıklamada, Türkiye'nin bu konuda kendisinden talep edilenleri yerine getirmediğini öne sürdü.

PKK'nın kurucularından ve üst düzey yetkililerinden Mustafa Karasu, PKK'ya yakın Medya Haber televizyonuna yaptığı açıklamada, “Biz hazırız, ancak (Türk) hükümeti gerekli önlemleri almadı” dedi.

Karasu, ‘Türk devleti içindeki bir grubun süreci baltalamaya çalıştığını’ iddia etti. Bazı kaynaklara göre PKK’nın silahlarını teslim etmesinin ilk aşaması önümüzdeki günlerde gerçekleşecekti.

Karasu, özellikle PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ın ‘tutukluluk koşullarının iyileştirilmemesine’ üzüldüğünü ifade etti. Öcalan, geçtiğimiz şubat ayı sonlarında PKK’ya kendini feshetmesi ve silahlı mücadeleyi bırakması çağrısında bulunmuştu.

Bazı dost isimlerin (Öcalan'ın tutuklu bulunduğu İstanbul açıklarındaki) İmralı Adası'na gittiklerini, ancak bunun yeterli olmadığını söyleyen Karasu, Öcalan’ın 26 yıldır tek kişilik hücre hapsinde kalmaya devam ettiğini söyledi.

Irak'ta yaşayan iki PKK lideri ve Kürtçe yayın yapan medya kuruluşları, silahların teslim edilmesinin ilk aşamasının 3-10 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşeceğini belirtti, ancak Karasu, silahların teslim edilip edilmeyeceğini ve tarihleri teyit etmedi.