Arap Birliği Dışişleri Bakanları Husi milislerin saldırılarını kınadı

Arap Birliği Dışişleri Bakanları Husi milislerin saldırılarını kınadı
TT

Arap Birliği Dışişleri Bakanları Husi milislerin saldırılarını kınadı

Arap Birliği Dışişleri Bakanları Husi milislerin saldırılarını kınadı

Arap Birliği Dışişleri Bakanları, dün Mısır’ın başkenti Kahire’deki Arap Birliği Genel Sekreterliği merkezinde yaptıkları toplantıda, Husi milislerin Suudi Arabistan’a yönelik saldırılarını kınadı.
Bakanlar ayrıca uluslararası referanslar ve Arap Barış Girişimi çerçevesinde Filistin meselesinin Arap ülkelerinin önceliği olduğunu vurguladı.
Arap Birliği Bakanlar Komitesi, Arap Birliği Konseyi’nin 155. toplantısının oturum aralarında yapılan toplantıda, Türkiye ve İran’ın müdahalelerine yönelik iddiaları ele aldı.
Arap Birliği Genel Sekreterliği’ne ikinci dönem için aday gösterilen ve oybirliği ile yeniden seçilen Ahmed Ebu Gayt, dışişleri bakanları toplantısında yaptığı konuşmada, Filistin davasına ilişkin Arap mutabakatının kapsamlı ve eksiksiz olduğunu, bu konuda pazarlığı kabul etmediğini vurguladı.
Ebu Gayt, “Yeni ABD yönetiminin iktidarı üstlenmesiyle, bu yolu düzeltme ve referans çerçevesi olarak uluslararası hukuka dayalı gerçek bir barış süreci başlatma fırsatı vardır” dedi.
Genel Sekreter bakanlara hitaben konuşmasına şöyle devam etti;
“Küresel kamuoyunu harekete geçirmeyi, bölgemizde kapsamlı ve sürdürülebilir bir barış için uluslararası toplumun dikkatini haklı davamıza çekmeyi amaçlayan uzun bir diplomatik mücadeleye kendimizi hazırlanmalıyız.”

Yemen meselesi
Yemen konusuna değinen Ebu Gayt, “Husilerin şehri kontrol etmek ve doğal kaynaklarını yağmalamak amacıyla 7 Şubat’tan beri Marib cephesinde gerginliği tırmandırmaya yönelik sistematik eylemlerini görüyoruz. Askeri tırmanış, bir milyondan fazla Yemenli mülteci için güvenli bir sığınak olan bölgeden on binlerce kişinin kaçmasına neden oldu. Husilerin eylemleri, arzularına hitap ediyor ve Yemen’i müzakere kartı olarak kullanan pervasız bir stratejinin uygulanması anlamına geliyor” dedi.
Husiler ve onlara destek verenlerin, şu anda dünyanın en ciddi insani krizinin Yemen’de yaşanmasından sorumlu olduğunu söyleyen Ebu Gayt, “Hepimizin kınadığı terör saldırılarında füzeleri ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) ile Suudi Arabistan topraklarını hedef alıyorlar. Riyad’ın kendini savunma hakkını onaylıyoruz” şeklinde konuştu.

İran ve nükleer anlaşma
İran meselesine de değinen Ebu Gayt şu ifadelerle devam etti;
“İran’ın Arap bölgesindeki saldırgan davranışının birden fazla cephede görülmesini büyük bir endişeyle takip ediyoruz. Arap bölgesi ve Arap halklarının bir müzakere kartı olmadığının altını çiziyoruz. ABD yönetiminin nükleer anlaşmaya yönelik tutumundaki değişiklik ne olursa olsun, Arap tarafının dikkate alınması gereken özel endişeleri var. Bunlar, birden fazla Arap ülkesinin uğradığı yıkıcı faaliyetlerle ilgili endişelerdir. Bir anlaşmanın, nükleer proje gibi İran meselesinin bazı yönlerini ele alması mantıklı değil. İran’ın bölgedeki rolü veya füze programında endişe verici gelişimi gibi diğer konular göz ardı ediliyor.”

Şukri’nin yorumları
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ise, Arap Birliği Bakanlar Komitesi toplantısında ‘kardeş Arap ülkelerinin topraklarında Türk askeri güçlerinin varlığını içeren Türk müdahalelerinin devamının’ reddedildiğini söyledi.
Şukri, “Suriye’nin aktif ve istikrarlı bir devlet olarak Arap toplumunu kapsayan haline geri dönmesi, Arap ulusal güvenliğini sürdürmek için hayati önem taşıyor. Ancak bu, Suriye’nin pratik anlamda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına dayalı bir siyasi çözüme doğru hareket etme iradesini göstermesini gerektirir. Ulusal muhalefeti özümsemek, çatışmanın yoğunluğunu azaltacak ve Suriye’nin devam eden bu savaş döngüsünden güvenli bir kıyıya çıkmasının yolunu açacaktır” dedi.
Mısır Dışişleri Bakanı sözlerini şu ifadelerle noktaladı;
“Siyasi çözüm, Türk müdahaleleri başta olmak üzere tüm Suriye topraklarından yabancı güçlerin hepsinin çekilmesi ve alevleri sadece Suriye’de değil tüm bölgede her şeyi yakmak için yayılan terör örgütlerini bozguna uğratmak için yorulmak bilmeyen bir çalışma ile ilerlemelidir.”

Toplantının ardından gelen açıklamalar
Gayt toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, “İran ve Türkiye’nin müdahalelerini inceleyen komiteler bir araya gelerek, komşu ülkelerin Arap işlerine müdahalesini reddeden önceki tutumlarını bir kez daha vurguladı” dedi.
Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ise, ülkesinin herhangi bir ülkenin içişlerine karışmayı reddettiğini dile getirerek, “Her ülke egemenliğini ve güvenliğini koruma hakkına sahiptir” diye konuştu.
Bakan Al Sani, dışişleri bakanları toplantısından sonra düzenlediği basın toplantısında, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile görüşmesinin olumlu geçtiğini söyleyerek, “İlişkileri normal seyrine döndürmeye çalışıyoruz ve Mısır ile ilişkilere olumlu ve iyimser bakıyoruz” diye konuştu.
Katarlı Bakan, bir süre önce Suudi Arabistan’da gerçekleştirilen Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) zirvesinde açıklanan El-Ula Bildirgesi’ne övgüde bulunarak, “Üç yıldan uzun süren bir krizi sona erdirdi. Bu krizin sona ermesi ve bildirgenin uygulanması, Körfez ve Arap ilişkilerine ve bölgedeki istikrarın pekişmesine yansıyacaktır” ifadelerini kullandı.



Gazze şehrini bombalayan İsrail ordusu, Cibaliye ve ez-Zeytun mahallelerinde operasyonlarını genişletiyor

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Gazze şehrini bombalayan İsrail ordusu, Cibaliye ve ez-Zeytun mahallelerinde operasyonlarını genişletiyor

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Filistin medyası bugün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze şehrine yönelik saldırılarını sürdürdüğünü ve evlere bombardıman düzenlediğini bildirdi.

El-Aksa televizyonu, İsrail uçaklarının Gazze şehrinin ez-Zeytun mahallesindeki eş-Şafi Camii çevresini bombaladığını bildirdi. Bu arada İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye'de evlerin ortasında patlayıcı yüklü insansız hava araçlarını (İHA) patlattı ve ez-Zeytun mahallesindeki binalara yıkım operasyonları düzenledi.

cdfgt
Gazze şehrinden yeni bir göç dalgası sırasında eşyalarını arabalarla taşıyan Filistinliler, 23 Ağustos 2025 (AP)

Filistin resmi haber ajansı WAFA, dün akşam Gazze şehrinin batısında bulunan er-Rimal mahallesindeki es-Saraya bölgesinde ve el-Celaa Caddesi'ndeki el-Gafri kavşağının yakınlarında yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir çadırı hedef alan İsrail saldırısında çok sayıda Filistinlinin yaralandığını bildirdi.

İsrail savaş uçakları ayrıca, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Meğazi Mülteci Kampı’nın güneyine ve Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Han Yunus'taki hedeflere hava saldırıları düzenledi.

İsrail Kumu Yayın Kuruluşu KAN dün, ordunun Gazze şehrinin işgaline yönelik hazırlıkları da içeren Gideon’un Savaş Arabaları 2 planını uygulamaya başladığını duyurdu. Bu plan, şehrin kuzey ve güney uçlarında bulunan ez-Zeytun ve Cibaliye mahallelerinde askeri faaliyetlerin genişletilmesi yoluyla uygulanıyor.

Hamas metrosu

CNN, bugün bir İsrail askeri yetkilisinin “Gazze şehrindeki tünel ağı, İsrail ordusunun beklediğinden çok daha karmaşık” dediğini aktardı. Bu açıklama, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kalbindeki yoğun nüfuslu şehre yönelik saldırısı öncesinde geldi.

CNN'in ismini vermediği İsrail askeri yetkilisi, İsrail'de ‘Hamas metrosu’ olarak bilinen şeyin sadece benzer bir tünel ağı olmadığını, İsrail ordusunun beklediğinden çok daha karmaşık olduğunu açıkladı. Bu ağ, daha büyük stratejik merkezler ve dalların yanı sıra, hızlı hareket ve sürpriz saldırılara imkân tanıyan daha küçük taktik tünelleri de içeriyor.

sdfrt
İsrail ordusunun Gazze Şeridi sınırına yakın konumdaki mevzisi, 21 Ağustos 2025 (AFP)

İsrail askeri yetkilisine göre, Gazze şehri tahliye edildikten sonra İsrail ordusu, yoğun nüfuslu kentsel alanda hedeflerini genişleterek, daha önce yüksek nüfus yoğunluğu nedeniyle hedef alınmayan bölgeleri de operasyona dahil edecek.

İsrail askeri yetkilisi, Gazze şehrinde bulunan Hamas savaşçılarının sayısına ilişkin bir tahmin bulunmadığını, ancak ordunun yaklaşık iki yıldır süren savaşta bu bölgeye ilerlemediğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler (BM) cuma günü, Gazze'de resmi olarak kıtlık ilan etti. Uluslararası kuruluş tarafından desteklenen Roma merkezli Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC), Gazze şehri ve çevresini içeren ve Gazze Şeridi’nin alanının yüzde 20'sini oluşturan Gazze vilayetinde kıtlık olduğunu belirten bir rapor yayınladı. Raporda, kıtlığın eylül ayı sonuna kadar Deyr el-Balah ve Han Yunus bölgelerine yayılacağı tahmininde bulunuldu.

sxdfrg
Gazze şehrindeki bir aşevinin önünde boş kaplarla pirinç pilavı almayı bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)

BM uzmanları, Gazze'de yarım milyondan fazla insanın ‘felaket düzeyinde açlık’ ile karşı karşıya olduğunu ve bunun açlık ve ölümle karakterize edilen en yüksek seviye olduğu konusunda uyarıda bulundu.

İsrail ise raporun bulgularını reddetti. Başbakan Binyamin Netanyahu yaptığı açıklamada, bunun ‘bariz bir yalan’ olduğunu belirterek, “İsrail açlık politikası izlemiyor” dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Gazze Şeridi'ndeki savaş, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'de bin 219 kişinin ölümüne yol açan eşi görülmemiş saldırısının ardından patlak verdi.

BM tarafından güvenilir kabul edilen Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askerî harekâtı 62 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu.


Irak Silahlı Kuvvetleri: DEAŞ ülkeye tehdit oluşturmuyor

Irak askerleri Musul'da DEAŞ’a karşı operasyonda (Arşiv- AP)
Irak askerleri Musul'da DEAŞ’a karşı operasyonda (Arşiv- AP)
TT

Irak Silahlı Kuvvetleri: DEAŞ ülkeye tehdit oluşturmuyor

Irak askerleri Musul'da DEAŞ’a karşı operasyonda (Arşiv- AP)
Irak askerleri Musul'da DEAŞ’a karşı operasyonda (Arşiv- AP)

Irak Silahlı Kuvvetleri Başkomutanlığı Sözcüsü Sabah el-Numan, DEAŞ'ın Irak için bir tehdit oluşturmadığını, Irak ordusunun her türlü güvenlik gelişmesine karşı tam hazırlıklı olduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Irak Haber Ajansı'ndan aktardığına göre sözcü, Irak sınırlarının tamamen güvenli olduğunu vurgulayarak, herhangi bir bölgesel gelişmenin “ülkemizin güvenliğini doğrudan etkilemediğini” belirtti.

El-Numan, “DEAŞ örgütü bölgesel ve uluslararası bir tehdit oluşturuyor ve birçok ülkede varlığını sürdürüyor” dedi ve “Örgüt Irak'ta felç olmuş durumda, güvenlik güçleri tarafından tam teçhizatlı, sayıca üstün ve yüksek moralle sürekli darbeler alıyor” ifadesini kullandı.

Irak'ın F-16 savaş uçakları dün, Bağdat'ın 180 kilometre kuzeyindeki Selahaddin vilayetinin doğusunda, “DEAŞ” militanlarının kullandığı bir sığınağı hedef alan hava saldırısı düzenledi. Ortak Operasyonlar Komutanlığı Güvenlik Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, “Irak'ın doğusunda, Bağdat'ın 180 kilometre kuzeyinde, Selahaddin vilayetinin doğusunda, DEAŞ militanlarının kullandığı bir sığınak hava saldırısıyla vuruldu. Saldırıda tüm teröristler öldürüldü, sığınakta bulunan silahlar, teçhizat ve iletişim cihazları imha edildi” denildi.

Basın merkezi açıklamasında, "Güvenlik güçlerinin, Irak topraklarında yeri olmayan, mağlup edilen terör örgütü DEAŞ'ın kalan unsurlarını takip etmeye devam ettiğini" vurguladı.


Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, ABD’li heyete İsrail geri çekilene kadar UNIFIL'in görev süresinin uzatılması gerektiğini vurguladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ABD’li heyet ile bir araya geldi (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ABD’li heyet ile bir araya geldi (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, ABD’li heyete İsrail geri çekilene kadar UNIFIL'in görev süresinin uzatılması gerektiğini vurguladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ABD’li heyet ile bir araya geldi (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ABD’li heyet ile bir araya geldi (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın ABD Kongresi’nden bir heyeti kabul ettiği ve görüşmede Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı tam olarak uygulanana kadar Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'nün (UNIFIL) görev süresinin uzatılması gerektiğini vurguladığı belirtildi.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Avn'ın Kongre Üyesi Darin LaHood'a, İsrail'in halen işgal altında tuttuğu topraklardan çekilmesi, tutukluların iadesi ve Lübnan ordusunun uluslararası alanda tanınan sınırlara konuşlandırılmasının tamamlanması da dahil olmak üzere, BMGK’nın 1701 sayılı kararı tam olarak uygulanana kadar UNIFIL'in görev süresinin uzatılmasını önemini vurguladığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Avn, ABD’li heyet ile yaptığı görüşmede, Lübnan'ın İsrail'in geri çekilmesine ilişkin belgeye İsrail'in vereceği yanıtı beklediğini vurguladı. Söz konusu belge, ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack tarafından teslim edilecek. Cumhurbaşkanı Avn, Lübnan'ın İsrail'in güneyde bir tampon bölge kurma niyetinden resmi olarak haberdar edilmediğini de sözlerine ekledi.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı'nın açıklamasına göre Kongre Üyesi Darin LaHood Lübnan hükümetinin silahları devletle sınırlandırma kararından ötürü Avn'ı tebrik ederken ABD yönetiminin ‘Lübnan'ın istikrar ve ekonomik toparlanma çabalarını desteklemeye hazır olduğunu’ teyit etti.

Cumhurbaşkanı Avn, geçtiğimiz salı günü BMGK’nın UNIFIL'in görev süresini uzatmak için bir taslak karar üzerinde görüşmeye başladığı bir dönemde, UNIFIL'in görevinde yapılacak herhangi bir değişikliğin ülkenin güneyindeki durumu olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Çeşitli medya kuruluşlarına göre İsrail ve ABD, 1978 yılından bu yana Lübnan'ı İsrail’den ayırmak için Lübnan’ın güneyinde konuşlandırılan ve yaklaşık 50 ülkeden 10 binden fazla askerden oluşan UNIFIL'in görev süresinin uzatılmasına karşı çıkıyor.

BMGK’daki görüşmeler, Lübnanlı yetkililerin, ABD'nin baskısı ve İran destekli Hizbullah silahsızlandırılmadığı takdirde İsrail'in yeni bir askeri harekat tehdidini yerine getireceği endişesiyle İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkesin uygulanması çerçevesinde yıl sonuna kadar Hizbullah'ı silahsızlandırma taahhüdünde bulunmasından sonra gerçekleşti.

BMGK, Fransa tarafından sunulan ve UNIFIL'in görev süresini bir yıl uzatarak kademeli olarak geri çekilmesinin önünü açan taslak kararı pazartesi günü görüşmeye başladı.