Cezayirliler, İngilizce’den yanayken eğitim için neden Fransa'yı tercih ediyor?

Fransızca Cezayirlilere engel teşkil etmiyor; seçimleri aynı zamanda coğrafi yakınlıktan kaynaklanıyor

Cezayirliler, İngilizce’den yanayken eğitim için neden Fransa'yı tercih ediyor?
TT

Cezayirliler, İngilizce’den yanayken eğitim için neden Fransa'yı tercih ediyor?

Cezayirliler, İngilizce’den yanayken eğitim için neden Fransa'yı tercih ediyor?

Ali Yahya
Fransa'daki yabancı öğrencilerle ilgilenen Campus France tarafından yayınlanan rakamlar, Cezayirlilerin Fransız üniversitelerine kayıt için gönderdikleri dosya sayısının diğer ülkeden öğrencilere kıyasla birinci sırada yer aldığını ortaya çıkarıyor. Bu durum, Cezayir'de artık İngilizcenin seçileceği yönündeki tartışmayı yeniden gündeme getiriyor.

Geçici bir mücadele ve şaşırtıcı rakamlar
Halk hareketinin ilk haftalarında Fransızca ile İngilizce arasında kaydedilen savaş, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika rejimine karşı yapılan misillemeden başka bir şey değilmiş gibi gözüküyor. Nitekim otorite, o dönemde iki dilin taraftarları arasında kaydedilen hararetli gerginliğe Fransız hegemonyasını sona erdirmeyi amaçlayan bir dizi önlemle karşılık vermişti.
Diğer yandan Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı, aynı zamanda Yükseköğretim, Araştırma ve İnovasyon Bakanlığına (MESRI) bağlı Campus France, ülkede eğitim alma yönünde başvuran milletler listesinde ilk sırada 31 bin 269 başvuru ile Cezayir'in, ardından 27 bin 231 başvuru ile Senegal ve 25 bin 818 başvuru ile Fas’ın yer aldığını bildirdi.

Fransa'yı seçme nedenleri
Fransız üniversitelerinde tarım ekonomisi profesörlüğü yapan, üniversite çalışmalarının bir kısmını Fransa'da bitiren Lutfi Garnavut, Independent Arabia’nın Cezayirlilerin neden Fransa'da okumayı tercih ettikleri sorusuna verdiği yanıtta, öğrencilerin yüzde 90'ının kendilerine engel teşkil etmeyecek dil faktörü nedeniyle Fransa’yı tercih ettiğini söylüyor. Bunun yanısıra coğrafi yakınlık, sefer çokluğu, Cezayirlilerin burada yaşayan yaklaşık 5 milyon nüfuslu Cezayir topluluğuyla hızlı bir şekilde entegre olmaları, Fransız üniversiteleri ve enstitülerinin bilimsel seviye açısından küresel bir üne sahip oluşu gibi sebeplere de değiniyor. Cezayirli öğrencilerin yalnızca okumak için değil, aynı zamanda iş bulmak için de gittiklerini belirten Garnavut, “Ben de özellikle dil faktörü ve Cezayir toplumunun buradaki varlığı açısından bu yakın ve en uygun ülkeyi seçenlerdenim” ifadelerini kullanıyor.

Kuvvetli nokta Afrika
Campus France Genel Müdürü Beatrice Khaiat, Afrika'nın Fransa için kuvvetli bir nokta olduğunu söylüyor. Fransa’nın 2019-2020 tarihleri arasında ev sahipliği yaptığı 370 bin yabancı öğrencinin yüzde 23’ünü Sahra Altı Afrikalılarının teşkil ettiğini, bu rakamın 2014’te ise yüzde 20 oranında olduğunu kaydeden Khaiat, zirâ Fransa'nın diğer ülkelere kıyasla öğrenci vizeleri için elverişli bir ülke olduğunu vurguluyor. 
Cezayir Yükseköğretim Bakanlığı, 5 Temmuz 2019'da Fransızlara karşı öfkesini dile getiren halk hareketi taleplerine cevaben, İngilizcenin üniversitelerde daha çok yer almasına yönelik dijital bir referandum başlatmıştı. Nitekim sonuçlara bakıldığında, en az 87 bin katılımcının yüzde 94,4'ü yüksek öğretim ve bilimsel araştırma sektöründe İngilizce kullanımının teşvik edilmesi lehine oy kullanırken yüzde 5,6’sı ise Fransızca lehine oy kullandı. Ancak bu rakamlar, Campus France kuruluşunun ortaya koyduğu rakamları yansıtmıyor.

Yılda 20 bin Cezayirli öğrenci
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Yurtdışındaki Cezayirli öğrencilerin önem verilmesi gereken sürdürülebilir kalkınma yönünde insani yatırım olduğunu söyleyen Garnavut, eğitimine yurtdışında devam etmeyi tercih eden öğrenci sayısının arttığını kaydediyor. Fransız üniversitelerinin her yıl aldığı 300 bin yabancı öğrenciden en az 20 bin öğrencinin Cezayirli olması dolayısıyla Fransa’nın bu yönde önemli bir istikamet olduğunu da vurguluyor.
Aynı zamanda bu olgunun ülkenin kalkınmasına katkı sağladığı taktirde beyin göçü sayılabileceğini, zirâ çoğu öğrencinin çeşitli faktörlerden dolayı Fransa’ya yerleşmeyi düşünerek Cezayir'e geri dönmediği de belirtiyor. 

Zaman meselesi
Modern Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Berikallah Habib, Independent Arabia’ya verdiği demeçte, Cezayir halkından kapsamlı grupların idare, eğitim, ekonomi gibi her alanda İngilizcenin etkinleştirilmesi çağrısında bulunduğunu, zirâ İngilizcenin küreselleşmeyi sağladığını ifade ediyor. Fransa’da okuma taleplerinin zaman meselesi olmaya devam ettiğini belirten Habib, Cezayir veya Fransa’nın verdiği öğrenim bursları ve kabul sayılarının Fransa'da okumak isteyenler için önemli bir teşvik olmaya devam ettiğini söylüyor.
 Cezayirlilerin uluslararası arenada kendine özgülüğüyle bilinen üst düzey zekalarının eğitim için Fransa’ya yönelme arzusundaki artışa katkıda bulunduğunu da vurguluyor.



Harvard, Trump yönetiminin uluslararası öğrenci kabulüne ilişkin yasağını uzatması için mahkemeye başvurdu

Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)
Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)
TT

Harvard, Trump yönetiminin uluslararası öğrenci kabulüne ilişkin yasağını uzatması için mahkemeye başvurdu

Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)
Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)

ABD'li bir federal yargıç bugün Başkan Donald Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi'nin yabancı öğrenci kabul etme yetkisini iptal eden yasağını uzatıp uzatmayacağını değerlendirecek. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, Ivy League üniversiteleri bu kararın öğrencilerinin yaklaşık dörtte birini etkileyeceğini ve kendilerini yıkıma uğratacağını belirtti.

Boston Bölge Mahkemesi Yargıcı Allison Burroughs, İç Güvenlik Bakanlığı'nın bir önceki gün yayınladığı iptali uygulamasını engelleyen geçici ihtiyati tedbiri uzatıp uzatmamayı değerlendirecek.

Bakanlığın bu hamlesi, Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi'ne yönelik girişiminin bir adımıydı. Bakanlık üniversiteyi muhafazakârlara karşı önyargılı olmakla ve kampüste antisemitizmi teşvik etmekle suçladı.

Üniversitenin avukatları, bakanlığın eyleminin ‘Harvard'da akademik özgürlüğe yönelik benzeri görülmemiş misilleme saldırısının’ bir parçası olduğunu söyledi. Harvard, yönetimin Ivy League üyesi üniversiteye yaklaşık 3 milyar dolarlık federal araştırma hibesini sonlandırma kararına itiraz eden ayrı bir dava açtı.

Harvard, Trump yönetiminin, üniversitenin yönetimini, müfredatını ve öğretim üyeleri ile öğrencilerinin ‘ideolojisini’ kontrol etme taleplerini kabul etmediği için kendisine misilleme yaptığını iddia ediyor.

Dava, İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem'in geçen hafta okulun ABD dışındaki öğrencileri kabul etmesine izin veren Öğrenci ve Değişim Ziyaretçi Programı akreditasyonunu iptal etmesinin ardından eski Demokrat Başkan Barack Obama'nın atadığı Allison Burroughs'un önüne getirildi.

Kararı açıklayan Noem, kanıt sunmadan üniversiteyi ‘şiddeti, antisemitizmi teşvik etmek ve Çin Komünist Partisi ile koordinasyon içinde olmakla’ suçladı.

Noem ayrıca üniversiteyi, burada eğitim görmek üzere vize almış öğrenciler hakkında ve bu öğrencilerin disipline tabi tutulmalarını gerektirecek herhangi bir yasadışı ya da şiddet içeren faaliyette bulunup bulunmadıklarına ilişkin çok sayıda bilgi talebine yanıt vermemekle de suçladı.

Harvard, kararın üniversite ve öğrencileri için ‘yıkıcı’ olduğunu söyledi. ABD'nin en eski ve en zengin üniversitesi olan Harvard, içinde bulunduğumuz akademik yılda yaklaşık 6 bin 800 yabancı öğrenci kabul etti ve bu sayı toplam kayıtlarının yaklaşık yüzde 27'sini oluşturuyor.

Bakanlığın bu hamlesi Harvard'ın yeni yabancı öğrenci kabul etmesini engelleyecek ve mevcut yabancı öğrencileri başka üniversitelere geçmeye ya da yasal statülerini kaybetmeye zorlayacak.

Trump dün Oval Ofis'te gazetecilere yaptığı açıklamada, Harvard'ın kabul ettiği Amerikalı olmayan öğrenci sayısının yüzde 15 ile sınırlandırılması gerektiğini söyledi.

Trump, “Onlar (Harvard) uygun şekilde davranmak zorundalar” dedi.

Üniversite, yabancı öğrenci kabul etme yetkisinin iptal edilmesinin, ABD Anayasası ve işleyişini düzenleyen İdari Usul Yasası uyarınca ifade ve dava özgürlüğü hakkını ihlal ettiğini belirtiyor.

Üniversitenin avukatları, bakanlığın eylemleri için meşru bir neden sunması, üniversiteye önceden bildirimde bulunması ve herhangi bir sorunu ele alma fırsatı vermesi gereken federal düzenlemelere uyulmadan akreditasyonunun aniden iptal edildiğini söylüyor.

Avukatlar, yönetmelikler uyarınca bakanlığın üniversiteye suçlamalara karşı kanıt sunması için en az 30 gün süre tanıması ve idari itirazda bulunma fırsatı vermesi gerektiğini ifade etti.