Suriye'deki çabalarının çıkmaza girdiğini itiraf eden Pedersen’den ‘yeni bir yapı’ çağrısı

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen (EPA)
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen (EPA)
TT

Suriye'deki çabalarının çıkmaza girdiğini itiraf eden Pedersen’den ‘yeni bir yapı’ çağrısı

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen (EPA)
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen (EPA)

2254 sayılı Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına dayalı bir çözüm başlatmak için Suriye krizi dosyasıyla ilgili uluslararası ve bölgesel tarafları bir araya getirebilecek ‘yeni bir yapı’ oluşturma çağrısında bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, böylece savaşan taraflar arasındaki siyasi süreci ilerletme yönündeki diplomatik çabalarının çıkmazı girdiğini üstü kapalı bir şekilde kabul etmiş oldu. Zirâ bir yandan Suriye Anayasa Komitesi’nin gidişatına ilişkin derin tartışmalar kaydedilirken bir diğer yandan da Şam, hem fikir birliği olmaksızın hem de uluslararası referanslara dikkat etmeksizin yeni devlet başkanlığı seçimlerine girmeye hazırlanıyor.
Düzenlenen video konferans sırasında Güvenlik Konseyi üyelerine konuşan Pedersen, Suriyeli Kadınlar Danışma Meclisi’nin Cenevre'deki toplantısına atıfta bulunması ardından Suriye çatışmasına bir çözüm aramaya öncelik verme uyarısında bulundu. Kendi deyimiyle en az bir yıldır göreceli olarak sakin sayılan vaziyetin ‘hızla kötüleşebileceğini’ hatırlatan Pedersen, BM destekli bir hastanenin hedef alınması, aynı zamanda İsrail’in bir ay içerisinde Suriye’de ikinci kez hava saldırısı düzenlemesi de dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeybatısındaki ‘ciddi gerilime’ dikkat çekti. ‘DEAŞ’ın Suriye'nin merkezi ve kuzeydoğusundaki saldırıların ölçeği ve kapsamını artırmaya devam ettiğine’ değinen Pedersen, Kamışlı’da kendi deyimiyle ‘genellikle barışın egemen olduğu’ gerginliklerden de bahsetti. “Adam kaçırma ve cinayetlerin kaydedildiği güneybatıdaki durum dengesizliğini koruyor” ifadelerini kullanan temsilci, ‘yaklaşan bir gerilim hayaletini tetikleyen’ askeri hareketlere dair endişesini dile getirdi. BM’nin terör listesine aldığı grupların etkisiz hale getirilmesine yönelik iş birliği yaklaşımı gibi 2254 sayılı karar uyarınca ülke çapında ateşkesin gerekli olduğunu da vurguladı.
Kötüleşen ekonomik koşullara ve Kovid-19 salgınının yansımalarına değinen BM Temsilcisi Pedersen, yaptırımların Suriyelilerin gıdaya, temel sağlık malzemelerine ve salgına yönelik tıbbi desteğe erişmesini engellememe çağrısında bulundu.
“Yaşanan bu çatışma çözüme doğru ilerleyecekse, adım adım ilerleme kapısını açma yönünde Suriye konusunda daha yapıcı ve kapsamlı uluslararası diplomasiye ihtiyacımız var” açıklamalarında bulunan Pedersen, Suriyeli tarafların yanı sıra Rusya, ABD, Türkiye, İran, Arap ve Avrupa ülkeleri ve BMGK’daki diğer muhataplarla bu konuyu görüştüğünü söyledi. Bazı taraflar endişeli olsa da bu endişelerin üstesinden gelme yollarının varlığına değinen Pedersen, kendi deyimiyle ‘yeni bir şeyler önerebilecek tüm ilgilileri bir araya getirebilecek yeni bir yapı’ oluşturma çağrısında bulundu.
2254 sayılı kararın uygulanmasındaki ilerlemeyi destekleme yönünde böyle bir çabayı engelleyen olasılıkları test etmeye ve güvensizlik boşluklarını doldurmaya yardımcı olabilecek keşif amaçlı istişarelere değinen Pedersen, mevcut anayasadan hareketle 26 Mayıs'ta Suriye’de yapılacak devlet başkanlığı seçimlerine değinerek bunun ‘2254 sayılı kararı ile oluşturulan siyasi sürecin bir parçası olmadığının’ altını çizdi. Ayrıca, “BM bu seçimlere katılmadığı gibi, bu konuda bir yetkisi de yok. Nitekim 2254 sayılı karar; BM himayesi altında yeni bir anayasa mucibince özgür ve adil, aynı zamanda uluslararası şeffaflık ve hesap verebilirlik standartlarına uygun, diasporadakiler dahil olmak üzere tüm Suriyelilerin katılacağı seçimlerin düzenlenmesiyle zirveye ulaşacak siyasi süreci kolaylaştırmaları yönünde BM’ye yetki vermekte” vurgusunda bulundu.
Suriye Anayasa Komitesi’nin Suriye hükümeti ve Yüksek Müzakere Komitesi (HNC) onayı ile referans ve temel icra kuralları çerçevesinde kurulduğuna dikkat çeken Pedersen, eş başkanlar ve komite üyelerine birbirlerine saygı göstermeleri çağrısında bulundu. Mini komite toplantılarının altıncı turunun ‘dikkatlice düzenlenmesi’ ve ‘daha öncekilerden farklı olması gerektiğini’ söyleyen Pedersen, iki eş başkan arasındaki anlaşmazlıkların varlığını kabul ederken, her birinin sahip olduğu ‘iyi fikirlere’ dayalı bir ‘uzlaşma’ önerisinde bulundu. Bununla birlikte, ‘devam eden tartışmalara dair gizli bilgilerin medyaya sızdırılmasından’ duyduğu üzüntüyü dile getirdi. BM’nin, eş başkanlar kabul ettiği taktirde lojistik açıdan mümkün olan en kısa sürede altıncı oturumu düzenlemeye hazır olduğunu da vurguladı.
Suriye Halk Konseyi, Çarşamba günü, üyelerinin ‘kardeş ve dost ülkelerin’ parlamentolarını yaklaşan devlet başkanlığı seçimlerine eşlik etmeye davet etmeye onay verdiklerini açıkladı. Nitekim Rusya, Cezayir, Umman, Moritanya, İran, Ermenistan, Çin, Venezuela, Küba, Belarus, Güney Afrika, Ekvador, Nikaragua ve Bolivya bu ülkeler arasında yer alıyor.
Seçim için adaylık başvuruları, talepleri Suriye Anayasa Mahkemesi tarafından kaydedilen 51 aday ile dün sona erdi. Bu kişiler, Halk Konseyi’nin 250 üyesinin oyları için yarışacak. Nitekim yürürlükteki 2012 anayasası, devlet başkanlığı adayının 35 oy elde etmesi gerekiyor. Konsey üyeleri tek bir aday için imza verebilecek.



Ateşkesi taçlandıran Şarm eş-Şeyh Zirvesi ‘ertesi günün’ karmaşıklıklarını çözmeyi umuyor

Bugün düzenlenecek Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi için pankart asan Mısırlı işçiler, 12 Ekim 2025 (Reuters)
Bugün düzenlenecek Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi için pankart asan Mısırlı işçiler, 12 Ekim 2025 (Reuters)
TT

Ateşkesi taçlandıran Şarm eş-Şeyh Zirvesi ‘ertesi günün’ karmaşıklıklarını çözmeyi umuyor

Bugün düzenlenecek Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi için pankart asan Mısırlı işçiler, 12 Ekim 2025 (Reuters)
Bugün düzenlenecek Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi için pankart asan Mısırlı işçiler, 12 Ekim 2025 (Reuters)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi'nde, dünyanın dört bir yanından 20'den fazla lider ve yetkili, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının imzalanmasına tanıklık edecek.

Trump'ın önerdiği ateşkes planının ilk aşaması, İsrailli rehinelerin ve Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasını öngörürken, Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kenti, savaşı sona erdirmek için uluslararası bir zirveye ev sahipliği yapıyor.

Kahire el-İhbariyye televizyonu dün, ABD, Mısır, Katar ve Türkiye'nin katıldığı dört günlük Şarm eş-Şeyh müzakerelerinin ardından perşembe günü varılan ateşkes anlaşmasının imzalanması için bugün öğleden sonra başlayacak zirveye yönelik hazırlıkların tüm hızıyla sürdüğünü bildirdi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından cumartesi akşamı yapılan açıklamaya göre, zirve Şarm eş-Şeyh'te, Sisi ve Trump'ın başkanlığında, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek amacıyla düzenlenecek.

Başarı şansı risklerden daha ağır basıyor

Anlaşma ve imzalanması etrafındaki küresel hareketliliğe paralel olarak, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi’nin yönetimi gibi çetrefilli konuları ele alan ikinci aşamanın uygulanmasında krizlerin ortaya çıkabileceğine dair endişeler var. Ancak Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Şarm eş-Şeyh Zirvesi ve Trump'ın katılımıyla sağlanan uluslararası garantiler ışığında, anlaşmanın savaşı sona erdirme şansının, anlaşmanın tıkanma endişelerinden daha ağır bastığına inanıyor.

wdefrty
Şarm eş-Şeyh'te düzenlenen zirveye katılacak ülkelerin bayrakları dalgalanıyor. (Reuters)

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed Hicazi, Trump ile beraber 20'den fazla ülkenin liderlerinin katılımının, uluslararası toplumun garantiler ve arabulucular sağladığı ve tarafların başarısını garanti ettiği, kapsamlı ve kalıcı barış anlaşmasının yolunu açabilecek benzeri görülmemiş bir olay olduğuna inanıyor.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Haridi, zirvenin Ortadoğu'da barışa ulaşılmasına yol açacağına inanıyor. Haridi’ye göre dünya liderlerinin imzalayacağı anlaşma, savaşın tam anlamıyla sona ermesini sağlayacak ve Arap-Amerikan-Batı anlayışına dayalı farklı bir Ortadoğu'nun yolunu açacak.

Daha uzun müzakereler

Bugün anlaşmanın ilk aşamasını uygulamak için hazırlıklar sürerken, Hamas siyasi bürosunun liderlerinden Husam Bedran, cumartesi günü AFP’ye verdiği röportajda, “Trump'ın planının ikinci aşaması, maddelerin kendisinden de anlaşılacağı üzere çok karmaşık ve zorlu; bu da belki daha uzun müzakereler gerektirecek” dedi.

Anlaşma ile ilgili endişeler devam ediyor. Birçok ABD dışişleri bakanının danışmanı olarak görev yapan Aaron David Miller, “Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması konusunda büyük bir belirsizlik var. Bu aşama, Gazze Şeridi'nde iki yıl süren yıkıcı bir savaşın ardından Hamas'ın silahsızlandırılmasını öngörüyor” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, daha önce Ortadoğu ile ilgili müzakerelere katılan Miller, planın her bir maddesinin ‘operasyonel’ unsurların net olmaması nedeniyle ‘bir dizi karmaşıklığı’ temsil ettiğini açıkladı. Miller, ‘Hamas kabul etse bile, Gazze Şeridi'ni nasıl silahsızlandıracağına dair ayrıntılı bir plan bulunmadığını’ belirtti.

cdfgt

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu cuma günü yaptığı açıklamada, Hamas silahlarını teslim etmezse İsrail'in saldırılarına yeniden başlayabileceğini ima etti.

Bu açıklamaların ardından Hamas liderlerinden Basim Naim, İngiliz Sky News kanalına verdiği demeçte, hareketin silah bırakmayı reddettiğini yineledi. Naim, silahların ancak kurulmuş bir Filistin devletine teslim edileceğini ve Hamas mensuplarının Filistin ordusuna entegre edileceğini açıkladı.

Anlaşma geçerli kalacak

Tüm bunlara rağmen Trump, eşzamanlı açıklamalarında anlaşmanın ‘geçerli kalacağına’ olan inancını dile getirerek, Gazze Şeridi'nin geleceğini görüşmek üzere bugün Mısır'da ‘birçok liderle’ bir araya geleceğini ifade etti.

Hicazi, zorlu müzakerelerin ardından ilk aşamanın bir anlaşmayla sonuçlanması nedeniyle, zorluklara rağmen önümüzdeki aşamalarda kalan maddeler üzerinde anlaşmaya varılmasının mümkün olacağını düşünüyor. Bu beklenti, Şarm eş-Şeyh Zirvesi’ne katılacak olan uluslararası toplumun tam uygulamayı destekleyeceğine dair verdiği güvenceye dayanıyor ve anlaşmanın savaşı sona erdirme şansının, başarısızlık korkusundan daha büyük olduğunu gösteriyor.

Haridi, anlaşmanın farklılıklar nedeniyle sekteye uğrayacağı yönündeki endişelerin geçerli olduğunu düşünürken, Trump'ın anlaşmanın imza töreninde hazır bulunması İsrail'e önemli bir mesaj gönderiyor: ‘Hamas anlaşmanın şartlarına uyduğu sürece İsrail uygulamaya devam etmeli ve anlaşmanın hiçbir şekilde ihlal edilmesine müsamaha göstermemeli.’

Haridi, Hamas'ın silahsızlandırılması, geçiş dönemi yönetimi ve diğer çetrefilli konular gibi anlaşmazlıkların çözümüne yönelik vizyonlar olduğunu, arabulucular, ilgili taraflar ve ABD arasında fikirlerin dolaştığını ve herkesin kabul edebileceği formüller ve planlara ulaşılabileceğini belirtti.


Trump bugün Gazze’de ateşkes ilan etti

Dün Han Yunus'taki Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarının etrafında toplanan Filistinliler (AFP)
Dün Han Yunus'taki Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarının etrafında toplanan Filistinliler (AFP)
TT

Trump bugün Gazze’de ateşkes ilan etti

Dün Han Yunus'taki Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarının etrafında toplanan Filistinliler (AFP)
Dün Han Yunus'taki Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarının etrafında toplanan Filistinliler (AFP)

Bugün tüm gözler, ABD Başkanı Donald Trump ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin başkanlığında Barış Zirvesi'nin düzenleneceği Mısır'ın tatil beldesi Şarm eş-Şeyh kentine çevrildi. Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi'ne Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da dahil olmak üzere 20'den fazla ülkenin liderleri ve temsilcileri katılıyor. Zirvede, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve barış çabalarını teşvik etmek için bir belge imzalanması bekleniyor.

Zirve, Trump tarafından önerilen planın doruk noktasını oluşturuyor. Bu plan, iki yılı aşkın bir süre devam eden savaşın ardından Hamas ile İsrail arasında ateşkes ilan edilmesi ve esirlerin takas edilmesi anlaşmasıyla başladı. Trump, ziyaretine İsrail'den başlayacak ve İsrail parlamentosu Knesset’te bir konuşma yapacak, rehinelerin aileleriyle görüşecek ve ardından Şarm eş-Şeyh’e geçecek.

Hamas, 7 Ekim 2023'teki saldırılardan bu yana gözaltında tuttuğu 20 rehineyi bugün Kızıl Haç'a teslim etmeye başlayacak. İsrail basını, rehinelerin pazar gecesi geç saatlerde veya pazartesi sabahı erken saatlerde gerçekleşebileceğini bildirdi.

Öte yandan Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh dün Amman'da eski İngiltere Başbakanı Tony Blair ile bir araya geldi. Filistin Yönetimi'nin Gazze’de savaşın ‘ertesi günü’ planına katılmak için attığı önemli bir adım olan bu görüşme, aynı zamanda, özellikle Blair'in Trump'ın planının uygulanmasına dahil olmasıyla, bölgenin geleceğine katılımını da temsil ediyor.


Washington, Lübnan’da Hizbullah'ın silahlarına yönelik “Irak çözümünü” reddetti

Beyrut Havaalanı’na giden yol üzerinde Lübnan ordusunu destekleyen bir pankart (Şarku’l Avsat)
Beyrut Havaalanı’na giden yol üzerinde Lübnan ordusunu destekleyen bir pankart (Şarku’l Avsat)
TT

Washington, Lübnan’da Hizbullah'ın silahlarına yönelik “Irak çözümünü” reddetti

Beyrut Havaalanı’na giden yol üzerinde Lübnan ordusunu destekleyen bir pankart (Şarku’l Avsat)
Beyrut Havaalanı’na giden yol üzerinde Lübnan ordusunu destekleyen bir pankart (Şarku’l Avsat)

Lübnanlı ve Iraklı kaynaklar, arabulucuların, Hizbullah'ın elindeki stratejik silahları Irak'taki bir ‘garantöre’ ‘emaneten’ devretmeyi düşündüklerini, ancak Washington'ın bu öneriyi ‘kesinlikle’ reddettiğini söylediler.

Şarku’l Avsat’a konuşan Iraklı bir kaynak, Lübnanlı ve Iraklı yetkililer arasında, Hizbullah'ın silahlarının ABD’li yetkililerle müzakere edebilecek bir Şii garantöre teslim edilmesini öngören bir önerinin tartışıldığını söyledi. Ancak Washington, İran eksenine dahil olan devletlere paralel tüm oluşumların silahsızlandırılmasında ısrarcı olduğunu belirttiği sert bir mesaj gönderdi.

Öte yandan Beyrut’ta, İsrail'in Lübnan’ın güneyindeki Masilah bölgesine düzenlediği yıkıcı saldırılar içim Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) şikayette bulunulacağı açıklandı. Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada “Kasabalarımızı yeniden inşa etmek için büyük ihtiyaç duyduğumuz ekipman ve makinelerin çoğunu yok eden İsrail'in saldırıları, onları yeniden inşa etme kararlılığımızdan bizi alıkoymayacak” dedi.