Nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirme yönündeki müzakereler devam ediyor

Rusya'nın Viyana’daki Uluslararası Kuruluşlar Daimi Temsilcisi Mikhail Ulyanov, Salı günü Viyana'da gerçekleşen görüşmenin ardından müzakerelerin düzenlendiği merkezden ayrıldı (AP)
Rusya'nın Viyana’daki Uluslararası Kuruluşlar Daimi Temsilcisi Mikhail Ulyanov, Salı günü Viyana'da gerçekleşen görüşmenin ardından müzakerelerin düzenlendiği merkezden ayrıldı (AP)
TT

Nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirme yönündeki müzakereler devam ediyor

Rusya'nın Viyana’daki Uluslararası Kuruluşlar Daimi Temsilcisi Mikhail Ulyanov, Salı günü Viyana'da gerçekleşen görüşmenin ardından müzakerelerin düzenlendiği merkezden ayrıldı (AP)
Rusya'nın Viyana’daki Uluslararası Kuruluşlar Daimi Temsilcisi Mikhail Ulyanov, Salı günü Viyana'da gerçekleşen görüşmenin ardından müzakerelerin düzenlendiği merkezden ayrıldı (AP)

2015 nükleer anlaşmasını yeniden hayata geçirme yönünde Avusturya’nın başkenti Viyana'da gerçekleştirilen görüşmeler, hala var olan birçok engele rağmen, Avrupalı bir katılımcının ifade ettiğine göre ‘pozitif ve gerilimsiz’ bir ruhla devam ediyor. ABD ile İran arasındaki dolaylı müzakerelerin üçüncü turunun üçüncü gününde, ABD ve Rus heyetleri, müzakereler başladığından bu yana ikinci kez bir araya geldi.
Rusya Büyükelçisi Mihail Ulyanov, görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, ‘oldukça faydalı, aynı zamanda ayrıntılı olduğunu’ söylediği söz konusu müzakerelerde, üzerinde tartışılan birçok konu üzerine durulduğunu söyledi. Görüşmelerdeki ilerleyişe dair ihtiyatlı iyimserliğini ifade etse de, yaptırımlarla ilgili müzakerelerin gidişatı hakkında olumlu sinyaller vermedi.
Associated Press’in (AP) mevcut ve eski ABD yetkililerine atıfta bulunduğu haberinde, müzakereler sırasında Biden yönetiminin ABD eski Başkanı Donald Trump yönetiminin İran'a uyguladığı en sert yaptırımların bazılarından neredeyse tamamen geri çekilme yönündeki isteğine değindi. Habere göre yetkililer, ‘kaldırmayı düşündükleri yaptırımlar üzerine tartışmayı’ reddetti. Nitekim Dışişleri Bakanlığı da Washington'un 2018'de nükleer anlaşmadan çekilmesi ardından Trump tarafından uygulanan bazı yaptırımları kaldırmaya hazır olduğunu bildirmişti.
AP’nin söz konusu haberine göre Washington'un kaldırma yönünde esneklik gösterdiği bu yaptırımlar; insan hakları dosyası, terörizm ve balistik füze geliştirme ile ilgili yaptırımların yanı sıra İran'daki finans ve petrol sektörlerine yönelik yaptırımlarla da ilgili.
Diğer yandan İran ise müzakerelerin gidişatına dair çelişkili açıklamalarda bulundu. Resmi IRNA haber ajansının haberine göre Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin ofis müdürü, hem bu yönde ‘oldukça iyi adımlar atıldığını, hem de mevcut görüşmelerin ‘karmaşık’ olduğunu belirtti. Aynı zamanda, “Bu tartışmaların karmaşıklığı göz önüne alındığında, şimdiye kadar elde edilenler umut vericidir; nitekim çok iyi adımlar atıldı. Hükümetin görüşmelerdeki politikası, hem acele etmeme, hem de fırsatları kaçırmama yönünde” ifadelerini kullandı.
İran’ın İngilizce yayın yapan resmi kanalı Press TV’nin haberine göre Tahran’daki bilgilendirilmiş kaynaklar, “Washington’un İran'ın nükleer anlaşmadan yararlanmasına izin vermeyen tüm yaptırımları kaldırması gerekiyor. Zirâ Tahran, Washington tarafından uygulanan tüm yaptırımların kaldırılmasını içermediği sürece hiçbir anlaşmayı kabul etmeyecek” ifadelerini kullandı.
Kaynaklara atıfta bulunan Press TV, Viyana'da devam eden müzakereler önündeki ana engellerin, eski Başkan Trump tarafından imzalanan, 12959, 13599, 13876 ve 13949 sayılarını taşıyan yürütme kararları etrafında döndüğüne değindi. Bu kararlar kapsamında; İran rehberi ve ofisi, aynı zamanda İran’daki finans sektörüyle ilgili isimlere yönelik yaptırımlar, ayrıca İran'ın bölgedeki milisleri silahlandırarak terörizmi finanse etme yönündeki silah ticaretine karıştığıyla ilgili yaptırımlar yer alıyor.
Press TV’nin haberine göre, yaptırımların kaldırılması yerine 120 ila 180 günlük süreyle askıya alınması ile ilgili olarak, İran'ın nükleer anlaşmadan tam olarak yararlanmasını engelleyen başka faktörler de var. Trump anlaşmadan çekilmeden önce, ABD yaptırımları askıya alınmıştı; aynı zamanda Trump, yaptırım muafiyetlerini anlaşmaya uygun olarak genişleten bir yürütme kararını periyodik olarak imzalayacaktı. İran ise Washington'un anlaşmadan tekrar çekilip yeniden yaptırım uygulamasını önleme yönünde güvence talep ediyor.
Diğer yandan Biden yönetimi yaptırımlara dair ciddi tavizler verirken, ABD dahilindeki bölünme ise artıyor; Washington’un Orta Doğu'daki müttefikleri, artan eleştirilerde bulunuyor. ABD yönetiminin müttefiklerine güven verme çabalarına, devam eden müzakerelerin ayrıntılarının açıklanması yönünde onlarla toplantılar düzenlemesine rağmen Cumhuriyetçiler ise Kongre'de Biden yönetimi üzerindeki baskıyı artırıyor.
Önceki yönetimden yetkililer, bazı yaptırımların hukuka aykırı olduğunu düşünen mevcut yönetime cevaben, Trump tarafından uygulanan tüm yaptırımların meşru olduğu konusunda ısrar ediyor. AP’nin haberine göre devam eden müzakerelerle bağlantılı bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, ‘hangilerinin meşru, hangilerinin ise yasadışı olduğunu anlamak için yaptırımların tek tek gözden geçirilmesi gerektiğini’ belirtti. Aynı yetkili, Biden yönetiminin yaptırımları kaldırmaya hazır olduğunu, zirâ yaptırımların devamının İran’ı anlaşmadan yararlanmaktan mahrum edeceğini vurguladı.



ABD-Çin ticaret savaşı: Pekin büyük kozunu oynuyor

Trump ve Şi, Japonya'nın Osaka kentinde 2019'da düzenlenen G20 liderler zirvesinde ikili görüşme yapmıştı (Reuters)
Trump ve Şi, Japonya'nın Osaka kentinde 2019'da düzenlenen G20 liderler zirvesinde ikili görüşme yapmıştı (Reuters)
TT

ABD-Çin ticaret savaşı: Pekin büyük kozunu oynuyor

Trump ve Şi, Japonya'nın Osaka kentinde 2019'da düzenlenen G20 liderler zirvesinde ikili görüşme yapmıştı (Reuters)
Trump ve Şi, Japonya'nın Osaka kentinde 2019'da düzenlenen G20 liderler zirvesinde ikili görüşme yapmıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergisi paketiyle başlayan ticaret savaşında Çin'le gerginlik artıyor.

Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nden bugün yapılan açıklamada, ABD'ye gidecek ve oradan gelecek tüm kargoların transferinin durdurulacağı bildirildi.

Bölge yönetiminden yapılan açıklamada, "ABD mantıksız davranıyor, zorbalık yapıyor ve tarifeleri kötüye kullanıyor" dendi. Posta servisi Hongkong Post'un deniz yoluyla taşınan paketleri kabul etmeyi bugün itibarıyla durduracağı, kargo uçaklarıyla taşınan paketler için işlemlerinse 27 Nisan'da askıya alınacağı belirtildi.

Bu kararla Hong Kong'daki vatandaşlar ve firmalar, kargo servisleri için FedEx ve DHL gibi özel şirketlere ödeme yapmak zorunda kalacak.

Trump, 2 Nisan'da açıkladığı gümrük vergileriyle piyasaları altüst etmişti. ABD ve Çin arasındaki misilleme tarifeler sonucunda Washington, Pekin'e uyguladığı vergi oranını yüzde 145'e kadar çıkarmıştı. Çin de tarife oranını son olarak yüzde 125'e yükseltmişti. Trump, diğer ticaret ortakları için ek tarifelerin 90 günlüğüne askıya alındığını açıklamıştı.

Diğer yandan dünyanın önemli ticaret merkezlerinden Hong Kong, ABD tarafından Çin'e uygulanan yüzde 145'lik gümrük vergisine tabi tutulsa da Pekin yönetimi gibi misilleme yapmadı.

CNN'in analizinde, Çin'in nadir toprak elementleri üzerindeki hakimiyetinin, ABD'yle başlayan ticaret savaşında "güçlü bir koz" olduğuna dikkat çekiliyor. iPhone'lardan elektrikli araçlara kadar birçok cihazın bataryasında kullanılan bu madenler, geleceği belirleyecek ileri teknoloji araştırmaları için hayati önem taşıyor.

ABD'nin nadir toprak elementi tedariki alanında Çin'e misilleme yapma ihtimalinin çok zayıf olduğu belirtiliyor. Uluslararası Enerji Ajansı'na göre küresel nadir toprak madeni üretiminin yüzde 61'ini Çin gerçekleştiriyor ve bu elementlerin yüzde 90'ına yakınını işleme kapasitesine sahipler.

Çin Ticaret Bakanlığı'nın misilleme kapsamında ihracat kontrolü getirdiği madenler arasında nadir toprak elementlerinden samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosiyum, lutesyum, skandiyum ve itriyum da var.

Bu hamle, Amerikan savunma sanayisi ve yenilenebilir enerji sektörünü olumsuz şekilde etkileyebilir. ABD nadir toprak elementleri ithalatının yaklaşık yüzde 70'ini Çin'den yapıyor ve bu madenler F-35 savaş uçaklarıyla Tesla motorlarında da kullanılıyor.

Ne Trump ne de Çin lideri Şi Cinping misillemelerde geri adım attı. İki ülke arasındaki gerginlik tırmanırken, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) İngilizce yayın organı China Daily'de yayımlanan başyazıda Washington yönetimine sert eleştiriler getirildi:  

Sorun, ABD'nin onlarca yıldır imkanlarının ötesinde yaşıyor olması. Ürettiğinden daha fazlasını tüketiyor. Üretkenliğine dayanarak hakkı olandan daha yüksek bir yaşam standardına erişmek için üretimini dış kaynak kullanımıyla yapıyor ve borç alıyor. ABD 'aldatılmaktan' ziyade, küreselleşme trenine bedava binmektedir. ABD küresel ticarette mağdur olduğu için sızlanmayı bırakmalı, kaprisli ve yıkıcı davranışlarına son vermelidir.

Independent Türkçe, Guardian, CNN, Reuters, China Daily