Irak Başbakanı Kazimi, Bağdat'ta İranlı liderlerin fotoğraflarının bulunduğu afişin kaldırılmasını emretti

Azamiye girişindeki afişin kaldırıldığı anlar sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşıldı. 

Irak Başbakanı Kazimi, Bağdat'ta İranlı liderlerin fotoğraflarının bulunduğu afişin kaldırılmasını emretti
TT

Irak Başbakanı Kazimi, Bağdat'ta İranlı liderlerin fotoğraflarının bulunduğu afişin kaldırılmasını emretti

Irak Başbakanı Kazimi, Bağdat'ta İranlı liderlerin fotoğraflarının bulunduğu afişin kaldırılmasını emretti

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, Bağdat'taki Azamiye mahallesinin girişinde bir reklam panosunda İranlı liderlerin fotoğraflarının yer aldığı afişin kaldırılmasını emretti.
Başbakan Kazimi, Çarşamba günü Azamiye’de, İran İslam Devrimi lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni, İran’ın şu anki dini lideri Ali Hamaney ve 2020'nin başlarında Bağdat Uluslararası Havaalanı yakınlarında ABD tarafından öldürülen eski Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin fotoğraflarının yer aldığı pankartın kaldırılmasının neden olduğu gerilim sonrası bir dizi genç ve aktivistle bir telefon görüşmesi yaptı. 
Azamiye kentinden bir kaynak yerel medyaya yaptığı açıklamada, “Şehrin aktivistleri, Başbakan Mustafa el-Kazimi'den herhangi bir fitneyi önlemek için durumu iyileştirmek amacıyla acil emirler verdiği konusunda kendilerini bilgilendiren bir telefon aldı" dedi.
Güvenlik güçleri eşliğindeki görevliler, Azamiye kenti girişindeki ve İmam Ebu Hanife Numan bin Sabit Camii’nin yakınlarındaki, yaklaşık 5 metre yüksekliğe yerleştirilen tabelayı kaldırdı. Olayın ardından sosyal medyada yayılan bir videoda bölge halkının tabelanın kaldırılmasını kutlamak için ‘güzel ve güçlü Azamiye’ sloganları attığı kaydedildi.
Söz konusu afiş olayı, İran yanlısı grupların on yıllardır Sünni çoğunluğa ve sakinlerinin Arap milliyetçiliği eğilimine sahip olmasıyla bilinen şehir halkını kışkırtma girişimi olarak gören birçok Bağdatlının öfkesine ve hoşnutsuzluğuna neden oldu. Ayrıca bu grupların önümüzdeki Ekim ayında yapılması planlanan genel seçimler çerçevesinde bölge halkına yatırım yapmak için mezhepçi duyguları harekete geçirme arzusunda olduğu öne sürüldü.
İran’ın Irak’taki nüfuzuna karşı çıkmasıyla tanınan Irak Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Zafir el-Ani, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, "Azamiye aşağılanmayacak” dedi.
Gazeteci ve es-Sabah gazetesinin eski Yazı İşleri Müdürü Felah el-Meşal, Facebook üzerinden şu açıklamayı yaptı:
"Mezhepçi ve dini tarafı tahrik eden afişlerin aşırılık yanlısı tarafı harekete geçirme hedefleri var. Bu kaosu ve vatansever olmayan niyetleri kontrol altına almak için fotoğraflar, afişler ve heykelleri Irak’ın başarılarını yansıtan tarihi ve çağdaş sembollerle sınırlamak ve bu konuda onay vermesi amacıyla Başbakanlık bünyesinde bir mühendislik teknik şubesi oluşturulmalıdır.”
Tahran yanlısı gruplar, İran'ın ülkede hegemonyasını kurma çabası çerçevesinde özellikle Bağdat'ta ve ülkenin orta ve güney bölgelerinde İranlı liderlerin büyük boy afişlerini ve fotoğraflarını sık sık bazı kalabalık noktalara asıyorlar. Bu durum nüfusun büyük kesimlerinin öfkesine neden olsa da, bu grupların çoğu silahlı olduğu için halk korkarak bu uygulamalara karşı çıkamıyor. Ancak bu aynı zamanda, Ekim 2019 protesto hareketindeki bazı aktivistlerin birden fazla yerde bulunan Humeyni, Hamaney ve Süleymani’nin fotoğraflarını yakmalarına engel olmadı. Necef valiliğindeki aktivistler,  3 Kasım 2019'da İmam Humeyni Caddesi adını Ekim Devrimi Şehitleri Caddesi olarak değiştirdi. O yıl Necef ve Kerbela'daki İran konsolosluklarını da ateşe verdiler.
İran yanlısı gruplar, ilk kez Humeyni tarafından Ramazan ayının son cuma günü düzenlenen Kudüs Günü etkinliğine hazırlık amacıyla İranlı liderleri tanıtmak için Irak’ın bazı şehirlerine posterler asmaya başlamıştı.
Irak'ın büyük bir kesimi, Iraklı veya İranlı olsun dini ve siyasi liderlerin fotoğraflarının reklam panolarına asılmasına büyük bir hassasiyetle yaklaşıyor. Bazıları Mukteda es-Sadr gibi Iraklı din adamlarının fotoğraflarının asılmasını hoşgörüyle karşılarken, bazıları ise İranlı liderlerin fotoğraflarının asılmasından rahatsızlık duyuyor. Irak’ta genel olarak çoğu  kişi bu konuyu, Baas partisi döneminden ve o dönemde fotoğrafları ve afişleri birçok şehirde asılan eski Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin döneminden miras kalan diktatörlük ve otoriterliğin en önemli tezahürlerinden biri olarak görüyor.



Lübnan hükümetindeki beş Şii bakan: Şii İkili çatısı altında ayrım

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)
TT

Lübnan hükümetindeki beş Şii bakan: Şii İkili çatısı altında ayrım

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)

Lübnan’da tüm gözler yarınki kabine toplantısına çevrildi. Toplantıda Lübnan ordusunun savunma planı dinlenecek. Bu toplantı, 5 Ağustos'taki toplantıda hükümetin silahların devletin elinde toplanmasını onaylamasının ardından, Şii bakanların olası geri çekilme veya boykot olasılığına dair yaygın siyasi tartışmaların ortasında gerçekleşiyor.

Başbakan Nevvaf Selam'ın hükümetinde beş Şii bakan bulunuyor: ikisi Emel Hareketi, ikisi Hizbullah ve beşincisi Selam ve Meclis Başkanı Nebih Berri tarafından atandı.

Yasin Cabir... Sessiz ayrım

Meclis Başkanı Berri ile yakınlığı ve Ekonomi Bakanlığı’nda uzun yıllara dayanan tecrübesiyle tanınan Maliye Bakanı Yasin Cabir, seyahat nedeniyle 5 Ağustos'taki oturuma katılmadı. Ancak onun yokluğu, utançtan kaçınmak için diğer Şii bakanlardan sessizce ayrıldığı şeklinde yorumlandı.

yu7
Lübnan Maliye Bakanı Yasin Cabir (Reuters)

Cabir daha sonra, “Silahların devletin elinde toplanması tartışmasız bir ilke olmaya devam ediyor” diyerek, ulusal sabitelere bağlılığı, Şii İkili’yle uzlaşma kapısını açık bırakmakla birleştirdi. Böylece, reform talebini mezhebin kısıtlamalarıyla uzlaştırabilen Emel Hareketi'nin ılımlı yüzü olarak kendini gösterdi.

Fadi Mekki... Beşinci bakan

Fadi Mekki'nin adı, ‘beşinci Şii bakan’ krizine uzlaşma çözümü olarak Selam ve Berri arasında yapılan bir anlaşma sonucunda ortaya çıktı. Mekki, davranışsal ekonomi ve kamu yönetimi alanlarında seçkin bir akademik ve mesleki geçmişe sahip. Bağımsız ve tarafsız bir isim olan Mekki, her iki gruba da örgütsel olarak bağlı olmadan Şii İkilisi için güven verici bir denge köprüsü görevi görmesi için konsensüsle aday gösterildi.

gft
Lübnan İdari Kalkınma Bakanı Fadi Mekki (Getty Images)

5 Ağustos oturumu sırasında Mekki, meslektaşlarıyla birlikte aceleyle çekilmedi; nihai bir karar almadan hedefleri tartışmaya dayalı bir uzlaşma önerisi sunmaya çalıştı. Sonunda oturumu terk ettiğinde, çekilmesinin ‘sadece o oturumla sınırlı’ olduğunu ve gelecekteki toplantılara katılmaya devam edeceğini açıkladı. Bu tutumuyla Mekki, Şii İkili’nin elinde bir engel aracı haline gelmeden, topluluğunun hassasiyetlerini dikkate alan sembolik bir itirazda bulundu ve bu da bağımsız bir figür olarak imajını pekiştirdi.

Muhammed Haydar... Hizbullah’ın açık sözlü sesi

Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde akademisyen olan Çalışma Bakanı Muhammed Haydar, Hizbullah'ın çizgisine tam bağlılığını gizlemedi. 5 Ağustos'taki oturumda meslektaşlarına şöyle seslendi: “Ben bu insanların oğluyum. Onu koruyan tek garantiyi bıraktığımızı söylersek, bir şehidin annesinin karşısına nasıl çıkabilirim?”

yujı
Lübnan hükümetinde Hizbullah'ın temsilcilerinden biri olan Çalışma Bakan Muhammed Haydar (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)

Haydar, İsrail saldırıları sona ermeden Hizbullah'ın silahlarını tartışmayı reddettiğini en yüksek sesle dile getiren Şii bakanlardan biriydi. Haydar oturumu, “Oturumdan çekildik, hükümetten çekilmedik” diyerek terk etti.

Tamara ez-Zeyn... Emel Hareketi’nin bilimsel yüzü

Ulusal Bilimsel Araştırma Konseyi'nin eski genel sekreteri olan Çevre Bakanı Tamara ez-Zeyn, Emel Hareketi'nin bilimsel yüzünü temsil ediyor. Ez-Zeyn, “Oturumu terk etmek itiraz etmekten daha güçlü bir tutumdur ve tutanaklara kaydedilir” diyerek meslektaşlarına katılmaktan çekinmedi.

ı8
Çevre Bakanı Tamara ez-Zeyn, Lübnan hükümetinde Emel Hareketi'ni temsil ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)

Ez-Zeyn, daha geniş bir konsensüsle tartışmayı yeniden açmanın gerekliliğini vurguladı, ancak esasen Şii topluluğunun katılımı olmadan alınan herhangi bir kararı reddetme konusunda iki partinin (Emel Hareketi ve Hizbullah) tutumuna katıldığını ifade etti.

Reken Nasreddin... Hizbullah’a bağlı doktor

Hizbullah'a bağlı bir doktor olan Sağlık Bakanı Reken Nasreddin, başlangıçta tartışmaya katıldı, ancak daha sonra meslektaşlarıyla birlikte sessizce çekildi. Nasreddin, sadece ‘açık fikirlilikle katıldıklarını, ancak fikir birliği olmadan devam etme konusunda ısrar edilmesinin şaşırtıcı olduğunu’ söyledi. Bu tutum, Hizbullah'ın tek taraflı kararları önlemek için taktiksel açıklık ve ardından koordineli çekilme stratejisini yansıtıyor.

frgthyuı
Hükümette Hizbullah'ı temsil eden Sağlık Bakanı Reken Nasreddin, ‘silahlar’ konusunun tartışıldığı oturuma katıldı. (Şarku’l Avsat)

 


Rehinelerin aileleri, Hamas'ın kabul ettiği anlaşmayı onaylaması için İsrail'e çağrıda bulundu

TT

Rehinelerin aileleri, Hamas'ın kabul ettiği anlaşmayı onaylaması için İsrail'e çağrıda bulundu

Rehinelerin aileleri, Hamas'ın kabul ettiği anlaşmayı onaylaması için İsrail'e çağrıda bulundu

Gazze Şeridi'nde kalan rehinelerin yakınları, Hamas'ın rehinelerin serbest bırakılması karşılığında kapsamlı bir ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin ardından, İsrail hükümetine onları eve getirmek için bir anlaşmaya varmaları yönündeki çağrısını yineledi.

Rehineler ve Kayıp Aileleri Forumu tarafından bugün X platformu üzerinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “700 günün ardından, nihayet hem İsrail hem de Hamas'tan, hayatta olan tüm rehinelerin geri dönmesi ve ölenlerin uygun şekilde defnedilmesi için kapsamlı bir anlaşmaya varmak istediklerini duyuyoruz.”

dfv
Kudüs'teki protestocuları gözaltına alan polis memurları (Reuters)

Açıklamanın devamında, “Başbakan Binyamin Netanyahu, ABD yönetimi ve arabuluculara, derhal müzakere ekipleri kurmalarını ve bir anlaşmaya varılana kadar onları müzakere masasında tutmaları çağrısında bulunuyoruz” denildi.

Gazze Şeridi'nde kalan 48 rehinenin yakınları, onları İsrail'e geri getirmek için ‘zamanın azaldığını’ söyledi.

df
Rehinelerin yakınları Kudüs'te protesto gösterisi düzenledi. (Reuters)

7 Ekim 2023'ten bu yana Hamas ve diğer silahlı gruplar tarafından Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerin yaklaşık 20'sinin halen hayatta olduğu sanılıyor.

İsrailli rehinelerin aileleri, insanları ‘sokaklara çıkmaya, tüm rehinelerin geri dönmesini talep etmeye ve savaşı sona erdirmeye’ çağırdı.


Lübnan medyası: Ordunun silahlanmayı devletle sınırlama planı tamamlanmadı

Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyölerinde hükümetin silahları geri çekme kararına karşı düzenlenen protesto yürüyüşünde (EPA)
Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyölerinde hükümetin silahları geri çekme kararına karşı düzenlenen protesto yürüyüşünde (EPA)
TT

Lübnan medyası: Ordunun silahlanmayı devletle sınırlama planı tamamlanmadı

Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyölerinde hükümetin silahları geri çekme kararına karşı düzenlenen protesto yürüyüşünde (EPA)
Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyölerinde hükümetin silahları geri çekme kararına karşı düzenlenen protesto yürüyüşünde (EPA)

Lübnan medyası, dün diplomatik kaynaklara dayanarak, ordunun silah bulundurma hakkını devletle sınırlandırma planının tamamlanmadığını vurguladı. Planın bugün yapılacak kabine toplantısında sunulacağı, ancak hükümleri ve koşullarının daha derinlemesine incelenmesine olanak sağlamak için görüşülmesinin ileri bir tarihe erteleneceği belirtildi.

Diplomatik kaynaklar MTV televizyonuna, “Lübnan ordusunun planının uygulanması, ülkedeki Şii tarafını güvence altına almak için İsrail'in sınır noktalarından çekilmesine bağlıdır ve planın başarısı, Lübnan güvenlik güçlerinin kapasitesinin güçlendirilmesini gerektirir” açıklamasında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın MTV’den aktardığına göre kaynaklar, Amerikan tutumunun, silahların zorla geri çekilmesini savunanlar, yaptırımların uygulanmaması halinde Lübnanlı yetkililere veya ordu mensuplarına yaptırım uygulanmasını isteyenler ve İsrail'i çekilmeye ikna etmeye odaklananlar arasında bölünmüş durumda olduğunu belirtti.

Televizyon kanalı, Washington'daki kaynaklara dayandırdığı haberinde, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, silah meselesinin yanı sıra Uluslararası Para Fonu ile yürütülen müzakereler kapsamında Lübnan'ın mali dengesinin yeniden sağlanmasına büyük önem verdiğini ifade etti.