UAEA ile Tahran arasındaki geçici anlaşma uzatıldı

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi, dün Viyana'da düzenlenen basın toplantısında, İran'la geçici anlaşmayı uzatma yönünde anlaşıldığını doğruladı (AP)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi, dün Viyana'da düzenlenen basın toplantısında, İran'la geçici anlaşmayı uzatma yönünde anlaşıldığını doğruladı (AP)
TT

UAEA ile Tahran arasındaki geçici anlaşma uzatıldı

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi, dün Viyana'da düzenlenen basın toplantısında, İran'la geçici anlaşmayı uzatma yönünde anlaşıldığını doğruladı (AP)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi, dün Viyana'da düzenlenen basın toplantısında, İran'la geçici anlaşmayı uzatma yönünde anlaşıldığını doğruladı (AP)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile İran, Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin izlenmesine izin veren anlaşmayı bir ay daha uzatma yönünde anlaşmaya vardı. Bu, Viyana'da müzakere eden büyük güçlere 2015 nükleer anlaşmasını yeniden hayata geçirme yönünde ek zaman kazandıracak.
UAEA Genel Müdürü Rafael Grossi, gazetecilere verdiği demeçte, “Üzerinde anlaştığımız doğrulama ve izleme süreci, 24 Haziran 2021'e kadar bir ay daha devam edecek. İzleme ekipmanları UAEA gözetimi altında kalacak. Aynı zamanda veriler silinmeyecek” ifadelerine başvurdu.
İran’ın Şubat ayı sonlarında Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) kapsamında uygulanan Ek Protokol’ü terk etmesi ardından hassas faaliyetlerin doğrulanması için 21 Şubat'ta UAEA ile üç aylık bir anlaşmaya varılmıştı. Tahran, o zamandan bu yana nükleer tesislerdeki kamera ve diğer kayıtların gereken zamanında teslimini reddediyor.
Grossi’nin söz konusu açıklamalarının hemen öncesinde İran'ın uluslararası kurumlar nezdindeki daimi temsilcisi Kazım Garipabadi, Viyana'da toplanan büyük güçleri söz konusu uzatmadan yararlanmaya çağırmış, “İran'ın sunduğu bu fırsatı iyi niyetle değerlendirmelerini, tüm yaptırımları pratik ve doğrulanabilir bir şekilde kaldırmalarını tavsiye ediyorum” ifadelerini kullanmıştı. Nitekim bu gelişme, ABD ile İran arasında devam eden dolaylı müzakerelerde nefes alma fırsatı sunuyor. Nükleer anlaşma taraflarına bağlı müzakere heyetleri, ABD'nin üç yıl önce çekildiği nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirmek amacıyla bugün Viyana'ya dönüyor.
Ülkesinin yüzde 60, yüzde 20 ve yüzde 5 oranında uranyum zenginleştirmeye devam edeceğini söyleyen İran Atom Enerjisi Kurumu (İAEK) Başkanı Ali Ekber Salihi, yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum stoğunun 90 kilograma, yüzde 5 oranında zenginleştirilmiş uranyum stoğunun 5 tona, yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş stoğun ise 2,5 kilograma ulaştığına dikkat çekti.
İAEK’nin UAEA ile ortak açıklama yayınlamadığı, bunun yerine rejimin kararını bildirdiğine dikkat çeken Salihi, dün sabah İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nde bir toplantı yapıldığına dikkat çekerek “Müzakerelerin verilen fırsat dahilinde bir sonuca ulaşmasını umuyoruz” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in Tahran'ın anlaşmaya geri dönme arzusuna dair somut göstergeler olmadığını açıklaması ardından dün İran ise Viyana görüşmelerde bir sonuç elde etmenin Washington'un ‘siyasi bir karar’ almasına bağlı olduğunu öne sürmüştü.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, dün ABD'li mevkidaşının söylediklerine yönelik Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Trump'ın uyguladığı yaptırımları kaldırmak yasal ve ahlaki bir zorunluluktur; müzakere baskısı değildir. Trump döneminde işe yaramamıştı; sizde de yaramayacak” ifadelerini kullandı.
İran Başmüzakerecisi Abbas Arakçi ise “ABD anlaşmadan çekildi; bu nedenle yaptırımları doğrulanabilir bir şekilde kaldırmalı” ifadelerine başvurdu. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade ise düzenlediği basın toplantısında “Çok önemli ilerlemeler kaydettik; bir anlaşmaya ulaşmanın hala ele alınabileceğine inanıyoruz. Washington'da siyasi bir karar alındığı taktirde, görüşmeler kolayca sonuç verebilir” açıklamalarında bulundu. Aynı zamanda yaklaşan beşinci tur müzakereler öncesinde ABD ekibi eski Başkan Trump yönetiminin başarısız mirasını korumak için Viyana'ya dönmeye devam edeceği taktirde müzakerelerin beklenenden daha uzun sürebileceği uyarısında bulundu.
Ardından Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise “ABD, bugün nükleer anlaşmaya aykırı olan yaptırımları kaldırmak zorunda” vurgusunda bulundu.
İran'ın nükleer silah edinmesi önleme yönündeki en iyi yolun diplomasi olduğunu söyleyen Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, yönetimin görüşmeler sırasındaki beklentileri ve hedeflerini ifade etmedi. Basın toplantısında konuşan Psaki, “Dolaylı müzakerelerdeki beşinci tur başlamadan önce bir sonuç beklemeyeceğiz. Ancak diplomatik çaba yolunda ilerlemeye devam edeceğiz. Bunun İran'ın nükleer silah edinmesini önleme yönündeki en doğru adım olduğuna inanıyoruz. Önceki tecrübelerimizden biliyoruz ki bu biraz zaman alacak ve zorlayıcı olacak. Diğer seçenek ise diplomatik müzakerelere devam etmemek, bu derece şeffaf olmamak” açıklamalarında bulundu.



"Amerikan paralı askerleri, yardım kuyruğundaki Filistinlileri katlediyor"

GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
TT

"Amerikan paralı askerleri, yardım kuyruğundaki Filistinlileri katlediyor"

GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)

ABD'li güvenlik şirketlerine bağlı paralı askerlerin Gazze'de yardım almaya çalışan Filistinlileri öldürdüğü iddiaları gündemden düşmüyor.

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım bölgelerinde görev yapan eski güvenlik görevlilerinden biri, paralı askerlerin savunmasız sivillere ateş açtığını savunuyor.

Kimliğinin gizli kalması koşuluyla BBC'ye konuşan görgü tanığı, paralı askerlerin hiçbir tehdit oluşturmayan aç Filistinlilere makineli tüfeklerle saldırdığını ileri sürüyor.

Kaynak, bir paralı askerin, erzak dağıtım noktasından yavaş ayrıldıkları gerekçesiyle kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan bir gruba makineli tüfekle ateş açtığını iddia ediyor.

GHF'nin yardım bölgelerinde görev yapmış paralı asker, şahit olduğu bir diğer olayı da şöyle anlatıyor:

Paralı askerler kalabalığa 15 ila 20 el ateş açtı. Filistinli bir adam yere düştü, hareketsiz kaldı. Orada duran diğer paralı asker de 'Vay canına, sanırım bir tane vurdun' dedi. Sonra da gülüştüler.

Kaynak, olayın GHF'ye raporlandığını fakat yöneticilerin Filistinli adamın "yorgun düşüp bayılmış ya da ayağı takılmış" olabileceğini savunduğunu iddia ediyor.

Ayrıca paralı askerlere standart operasyon prosedürleri verilmediğini ve bir ekip liderinin kendilerine "Tehdit altında hissederseniz öldürmek için ateş edin" dediğini savunuyor. Kaynak, GHF'nin kültürünü şöyle özetliyor:

Gazze'ye gidiyoruz, o yüzden kural yok. Ne istiyorsanız onu yapın.

Diğer yandan ABD-İsrail destekli yardım kuruluşu, bir dönem kendileriyle çalışmış bu kişinin iddialarının gerçeği yansıtmadığını iddia ediyor.

Amerikan haber ajansı Associated Press de dünkü haberinde, ABD'li paralı askerlerin gerçek mermi kullandığını ve Filistinlileri öldürdüğünü yazmıştı. GHF bu haberi de yalanlamıştı.

Bunlara ek olarak eski Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, Amerikan paralı askerlerinin bir ayda 550 Gazzeliyi öldürdüğünü savunmuştu.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Öte yandan İsrail-Hamas arasında ateşkes görüşmeleri de hızlandırıldı. Suudi Arabistan merkezli medya kuruluşu Şark News'ün aktardığına göre Hamas, silah bırakma meselesinde "esnek" davranabilir.

Filistinli örgütün, Katar ve Mısır aracılığıyla silah kaçakçılığına son vermeyi, Gazze Şeridi'ndeki silah üretim faaliyetlerini durdurmayı ve mevcut silah stoklarını başka bir yerde depolanması için teslim edebileceği savunuluyor. Hamas'ın İsrail ve ABD'nin 60 günlük ateşkes teklifine henüz yanıt vermediği aktarılıyor.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, AP