Hamas, yanan balonları arabuluculara şans vermek için durdurdu

İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde düzenlediği saldırılarda yıkılan bir bina içinde çocukların yüzlerine Filistin bayrağı çiziliyor (AFP)
İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde düzenlediği saldırılarda yıkılan bir bina içinde çocukların yüzlerine Filistin bayrağı çiziliyor (AFP)
TT

Hamas, yanan balonları arabuluculara şans vermek için durdurdu

İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde düzenlediği saldırılarda yıkılan bir bina içinde çocukların yüzlerine Filistin bayrağı çiziliyor (AFP)
İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde düzenlediği saldırılarda yıkılan bir bina içinde çocukların yüzlerine Filistin bayrağı çiziliyor (AFP)

Arabulucuların ateşkes anlaşması yönündeki çabalarına fırsat vermek isteyen Hamas, Gazze Şeridi'nden İsrail yerleşimlerine yanan balonlar göndermeyi ve sınırlardaki gece faaliyetlerini durdurdu.
Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynaklar, Hamas’ın Mısır, geçtiğimiz ay patlak veren 11 günlük savaş öncesindeki durumu geri getirme fırsatı sağlayarak Birleşmiş Milletler ve Katar'dan gelen baskı ve taleplere yanıt verdiğini bildirdi. Gazze Şeridi’nden kaynaklar aynı zamanda şu ifadelere başvurdu:
“İsrail'in Gazze'den fırlatılan herhangi bir balona hava saldırılarıyla karşılık verme politikasındaki ısrarı ışığında, tansiyonu önleme yönünde yanan balonların durdurulmasını talep eden arabulucular, geçişlerin yeniden açılması, balıkçılık alanlarının genişletilmesi ve ekonomik kısıtlamaların hafifletilmesi de dahil olmak üzere, durumu geçmişteki haline döndürmek için İsrail ile anlaşmaya varma fırsatı verilmesini istedi. Bunun kısa bir süre içinde (bir hafta ila 10 gün) belirtilmesini şart koşan gruplar ise, İsrail mevcut politikasından geri adım atmadığı taktirde yeni bir mücadelete mal olsa dahi bombalar ile yanıt vereceği tehdidinde bulundu.”
Son çatışmanın sona ermesi ardından İsrail, Hamas'ın elindeki askerlerini iade etmeyi içeren bir anlaşmaya varmadan, Gazze Şeridi'ne karşı kuşatmayı sıkılaştırmaya ve herhangi bir kolaylaştırmaya gitmemeye dayalı yeni bir politika izleme kararı almıştı. Bu durum Gazze üzerindeki baskıyı artırarak buradaki grupları kızdırmıştı. Gruplar ile İsrail arasındaki en belirgin anlaşmazlıklardan biri de Katar’ın Gazze’ye verdiği fonlar ile sınırlı. Bunları durduran İsrail, Filistin Otoritesi aracılığıyla yeni bir mekanizma bulunmasını istiyor. Hamas ise ateşkese varma müzakerelerine başlanacağı noktada bu talebi reddediyor. Bu nedenle Gazze Şeridi’ne yönelik herhangi bir kolaylaştırmayı reddeden İsrail, geçiş noktalarının yanı sıra balıkçı bölgesini de kapalı tutuyor. Hamas aynı zamanda İsrail'in esir değişimi meselesini Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına bağlama yönündeki ısrarını tamamen reddediyor.
İsrail televizyonundaki Kanal 13’ün haberine göre, Gazze Şeridi ile savaşı yeniden başlatma olasılığına ilişkin operasyonel planların onaylanması yönünde kabine bir araya geldi. Walla internet sitesine göre ise, İsrail güvenlik servisleri yakın vadede bir ateşkese varma yönündeki temaslarda ilerleme kaydedilmediği taktirde Hamas'ın İsrail'e füze fırlatmaktan çekinmeyeceğini tahmin ediyor. Kanala konuşan bir güvenlik kaynağı, “Yakın gelecekte Hamas ile bir yüksek tansiyon dalgası ile daha karşı karşıya kalacağız; bundan kaçış yok. Birkaç hafta veya ay içerisinde başka bir yükseliş turu veya en azından birkaç günlük çatışmalar yaşanacak” ifadelerine başvurdu.
Bunu önleme yönünde İsrail’e baskı yapan Mısır, BM, Katar ve Avrupa Birliği, Hamas ile de temasta bulundu.
Hamas'ın Gazze Sorumlusu Yahya Sinvar ise “Cesur direnişimiz sayesinde kurtuluş ve zafere daha yakınız” açıklamalarında bulundu. Dün “Direnişi ve Kudüs'e Destek Yönünde Filistin Aşiretleri ve İleri Gelenleri” konferansında konuşan Sinvar, “Kudüs’e, özgürlüğe ve yakında geri dönmeye azmettik. Tüm bileşenleriyle, açlık, kuşatma ve savaşlara karşı gösterdiği sabırla Kudüs Savaşı'nda zafere ulaşan halkımızdır” dedi.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.