Kovid-19 salgını gıda güvenliği krizini şiddetlendiriyor

FAO: Salgın BM'nin 2030 yılına kadar açlığı sona erdirme hedefini engelleyebilir.

Kovid-19 salgını gıda güvenliği krizini şiddetlendiriyor
TT

Kovid-19 salgını gıda güvenliği krizini şiddetlendiriyor

Kovid-19 salgını gıda güvenliği krizini şiddetlendiriyor

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) dün yaptığı açıklamada, 2020 yılında açlıkla karşı karşıya kalan kişi sayısında yüzde 18’lik bir artış yaşanmasının ardından yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin küresel gıda güvenliği üzerindeki etkilerinin uzun vadeli olacağı konusunda uyardı.
FAO, bu artışın son 15 yıldaki en büyük artış oranı olduğunu belirterek, salgının gıda güvenliği üzerindeki etkisinin BM’nin 2030 yılına kadar açlığı ortadan kaldırma hedefini baltalayabileceği konusunda uyarıda bulundu. FAO, Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), BM Dünya Gıda Programı (WFP) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile iş birliği içinde hazırlanan raporda, geçen yıl 720 ila 811 milyon kişinin açlık çektiği, bunun da bir önceki yıla göre yaklaşık 118 milyon daha fazla kişinin açlıkla karşı karşıya kaldığı anlamına geldiği belirtildi.
Rapora göre yetersiz beslenmeden etkilenenlerin yarısından fazlası (yaklaşık 418 milyon) Asya’da, üçte birinden fazlası (282 milyon) Afrika’da, daha az bir kısmı da (60 milyon) Latin Amerika ve Karayipler’de yaşıyor.
FAO'nun Acil Durum ve Rehabilitasyon Bölümü Direktörü Dominique Burgeon, Fransız haber ajansı (AFP) ile verdiği röportajda, "Rakamların önemli ölçüde arttığını görüyoruz” dedi.
Rapora göre yıl boyunca yeterli gıda alamayan ve yılın belirli zamanlarında gıda temininde zorluk yaşayan kişi sayısı 2020'de 2,37 milyara ulaştı. Bu da 2019'a göre 320 milyon daha fazla kişi anlamına geliyor. Rapora göre bu gösterge, bir yılda, önceki beş yılın toplamı kadar sıçrama yaşandığını gösteriyor.
Raporda, çoğunlukla çatışmalar ve iklim dalgalanmalarının etkileri ve bazı ülkelerin karşı karşıya kaldığı ekonomik gerilemeler gibi bu duruma katkıda bulunan temel faktörler söz konusuyken, pandeminin bu durumu şiddetlendirmeye katkıda bulunduğu ifade edildi. Özellikle salgının yayılmasını durdurmak için önlemlerin alındığı en yoksul ülkeler başta olmak üzere bazı ülkelerde salgına karşı getirilen seyahat kısıtlamaları, örneğin küçük çiftçilerin ürünlerini pazarlarda satmasını engelleyerek onları geçim kaynaklarından mahrum etti.
Öte yandan Burgeon’a göre, Kongo gibi özellikle Sahel ve Sahra altı bölgelerdeki ülkelerdeki şehirlerde, bazen arz ile ilgili sorunlar yaşanması, fiyatların artmasına sebep oldu.
Raporda, Kovid-19’dan önce 2030 yılına kadar açlığı ortadan kaldırma hedefine ulaşmanın zaten zor olduğu, salgınla birlikte bu hedefe ulaşmanın daha da güçleşeceği uyarısı yer aldı. 
Raporda yer alan tahminlere göre, kısmen Kovid-19 pandemisinin küresel gıda güvenliği üzerindeki uzun vadeli etkileri nedeniyle 2030'da yaklaşık 660 milyon kişi açlık çekebilir veya pandeminin olmadığı bir senaryoda ise bir yılda 30 milyon kişi daha açlık çekebilir. 
Raporda, dünyanın 2030 yılına kadar herhangi bir beslenme göstergesinde belirlenen hedeflere ulaşamayacağı belirtiliyor. Ayrıca pandeminin, çeşitli kötü beslenme şekillerinin yayılmasında etkili olabileceği ve etkilerin 2020'den sonra da kalıcı olabileceği ifade edildi.
Beslenme bozukluğunun çocukların gelişimi üzerindeki etkilerine değinen Burgeon’a göre, 5 yaşın altındaki çocukların yüzde 22’si (149 milyon) bu çocukları ömür boyu etkileyecek büyüme geriliği sorunu yaşıyor. AFP tarafından Pazartesi günü yayınlanan raporun "alarm çanları" çaldığını söyleyen Burgeon, şunları kaydetti: 
"Önümüzdeki aylarda gıda sistemleri ve beslenme konusunda düzenlenecek zirveler, bu konuları tekrar gündeme getirmek, konuya daha temkinli yaklaşımlar sunmak, küresel düzeyde bu durumu değiştirecek politikalar ve yatırımlar tasarlamak için bir fırsat olacak.”



Gökbilimci hesapladı: Noel Baba hediyeleri dağıtmak için ne kadar hızlı olmalı?

Noel Baba'nın çocuklar uykudayken bütün hediyeleri ulaştırması gerekiyor (Unsplash)
Noel Baba'nın çocuklar uykudayken bütün hediyeleri ulaştırması gerekiyor (Unsplash)
TT

Gökbilimci hesapladı: Noel Baba hediyeleri dağıtmak için ne kadar hızlı olmalı?

Noel Baba'nın çocuklar uykudayken bütün hediyeleri ulaştırması gerekiyor (Unsplash)
Noel Baba'nın çocuklar uykudayken bütün hediyeleri ulaştırması gerekiyor (Unsplash)

Bugün dünya çapında milyonlarca kişi Noel'i kutlarken bir gökbilimci, çocukların hediyelerini zamanında ulaştırmak için Noel Baba'nın ne kadar hızlı gitmesi gerektiğini hesapladı.

Noel Baba'nın, 24 Aralık'ı 25'e bağlayan gece dünyadaki çocuklara bayram hediyelerini verdiğine inanılıyor. 

Kırmızı burunlu Rudolf'un liderliğindeki geyiklerin çektiği kızağıyla yolculuk yapan efsanevi karakterin, bütün çocukların hediyelerini vermek için epey hızlı davranması gerekiyor. 

Sidney Üniversitesi'nden gökbilimci Dr. Laura Nicole Driessen, Noel Baba'nın bunun için ihtiyaç duyduğu hızı hesaplayarak ünlü geyik Rudolf'un burnunun kırmızı görünemeyeceğini buldu. 

Dr. Driessen, Conversation için kaleme aldığı yazıda anlattığı çalışmasına efsanevi figürün kaç eve uğraması gerektiğini belirleyerek başladı. 

Dünyada 14 yaşından küçük 2 milyar çocuk yaşadığı tahmin edilirken, çalışmada yüzde 93'ünün Noel'i kutladığı varsayıldı. 

Gökbilimci "Noel Baba'nın sadece gerçekten inananlara hediye dağıttığını biliyoruz. ABD'deki yaş gruplarına göre inananların oranının dünya genelinde aynı olduğunu varsayarsak geriye yaklaşık 690 milyon çocuk kalıyor" diyerek ekliyor:

Dünya genelinde hane başına yaklaşık 2,3 çocuk düştüğüne göre, Noel Baba'nın yaklaşık 300 milyon evi ziyaret etmesi gerekiyor.

Evlerin yeryüzünün yaşanan bölgelere eşit dağıldığını varsayan Dr. Driessen, Noel Baba'nın bir gecede 144 milyon kilometre mesafe yol kat etmesi gerektiği sonucuna ulaştı. Kıyaslamak gerekirse, Dünya'nın Güneş'e uzaklığı 149 milyon kilometre.

Ülkeler arasındaki saat farklarını ve hediyeleri bırakırken harcadığı süreyi de hesaba katan gökbilimci, Noel Baba'nın saatte 8,2 milyon kilometre, yani ışık hızının yüzde 0,8'i kadar hızla seyahat etmesi gerektiğini saptadı. 

Noel Baba'nın gecenin sonunda dinlenmek için daha hızlı yolculuk yapabileceğini söyleyen Dr. Driessen, ışık hızının yüzde 10'una ulaşabileceğini düşünüyor. 

Gökbilimci, Doppler etkisi denen bir fizik kuralı nedeniyle, bu kadar yüksek bir hızda Rudolf'un burnunun kırmızı görünmeyeceğini ifade ediyor. 

Doppler etkisi, sesin geldiği yöne bağlı olarak, hareket sonucu ses dalgasının frekansının değişmesini ifade ediyor. 

Ses dalgaları, yaklaştıkça sıkıştığı ve uzaklaştıkça genişlediği için bu etki ortaya çıkıyor. Örneğin bir ambulans sireni yakından geçerken tiz, uzaklaşırken daha pes bir ses çıkarıyor.

Işık da dalga boyunda hareket ettiği için Doppler etkisi, algılanan ışınlarının renginin kaymasına yol açıyor. Bilim insanları bu sayede uzaktaki gökcisimlerinin hareket hızını hesaplıyor. 

Dr. Driessen, "Eğer bir ışık kaynağı sizden uzaklaşıyorsa, dalga boyu uzar ve spektrumda 'kırmızıya kayar'. Eğer ışık kaynağı size doğru geliyorsa, dalga boyu sıkışır ve ışık 'maviye kayar'" ifadelerini kullanıyor.

Gökbilimci, ışık hızının yüzde 10'u gibi bir hızda hareket eden Rudolf'un kırmızı burnunun bu nedenle farklı renkte görüneceğini söylüyor.

Araştırmacıya göre geyik yaklaşırken burnu parlak bir turuncuya, uzaklaşırken de siyaha yakın bir kırmızıya kaymalı. 

Dr. Driessen yazısını şu sözlerle sonlandırıyor:

Bilimin açıklayamadığı bazı şeyler var ve bunlardan biri de Noel Baba'nın sihri. Ancak gökbilimciler Rudolf'u teleskoplarıyla yakalarsa, herkese haber vereceklerinden emin olabilirsiniz.

Independent Türkçe, Daily Mail, Conversation