Fas 600 bin doz Pfizer-BioNtech aşısı aldı

Faslı bir hemşire Kasablanka'daki bir aşı merkezinde Sinopharm aşısı vermeye hazırlanıyor (AFP)
Faslı bir hemşire Kasablanka'daki bir aşı merkezinde Sinopharm aşısı vermeye hazırlanıyor (AFP)
TT

Fas 600 bin doz Pfizer-BioNtech aşısı aldı

Faslı bir hemşire Kasablanka'daki bir aşı merkezinde Sinopharm aşısı vermeye hazırlanıyor (AFP)
Faslı bir hemşire Kasablanka'daki bir aşı merkezinde Sinopharm aşısı vermeye hazırlanıyor (AFP)

Fas Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Said Afif yaptığı açıklamada, ülke genelinde Kovid-19 vakalarında yaşanan son artışların ardından gençleri de kapsayacak şekilde genişletilen aşılama kampanyası doğrultusunda Fas’ın Cuma günü “Pfizer-BioNtech” aşısından 600 bin doz aldığını söyledi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Sağlık Bakanlığı verilerine binaen Fas, Amerikan şirketi Johnson & Johnson tarafından geliştirilen 300 bin doz aşıya ek olarak 27,3 milyon Sinopharm ve AstraZeneca aşısı uygulayan Afrika'nın şu ana kadar en fazla aşılanan nüfusuna sahip.
Afif açıklamasının devamında, yeni sevkiyatın Fas’ın 12-17 yaş grubunu içeren aşı kampanyasını güçlendirmenin anahtarı olduğunu açıkladı.
Ülke genelinde son 24 saatte virüse bağlı günlük 112 can kaybı yaşanması ve 10 binden fazla vakanın kayıtlara geçmesinin ardından, yeni tip koronavirüsün mutasyona uğramış varyantlarında yaşanan artışı kontrol altına almak için bir takım izolasyon önlemlerini uygulamaya koydu.
Fas’ta, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Kovid-19) salgınının patlak vermesinden bu yana toplam 731 bin 84 vaka kayıtlara geçerken, virüse bağlı 10 bin 711 can kaybı yaşandı.



Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
TT

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddettiklerini teyit etti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze'de ateşkesin derhal sağlanması gerektiği konusunda mutabık kaldı.

Bakanlar ayrıca, “insani yardım, acil yardım ve tıbbi yardımın engellenmeden acil ve derhal ulaştırılmasını, çatışmayı körükleyen ve aşırılığı güçlendiren sistematik açlık ve öldürme politikasının derhal durdurulması" konusunda mutabık kaldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre, iki bakan dün akşam “kardeş ülkeler arasındaki düzenli istişare ve koordinasyon çerçevesinde, başta Gazze'deki durum olmak üzere bölgesel meseleleri takip etmek amacıyla” telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Bakanlar görüşmede, ülkeleri arasındaki yakın ikili ilişkileri ele alındı. Bakanlar, ilişkilerin her alanda giderek gelişmesinden memnuniyetlerini dile getirerek, “kardeş halkların kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için” ortak iş birliğini güçlendirmeye devam etme kararlılıklarını vurguladılar. Ayrıca, bölgedeki siyasi ve güvenlik gelişmeleri ile bir dizi acil bölgesel mesele hakkında da görüş alışverişinde bulundular.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'na göre bakanlar “İsrail'in acımasız saldırılarının devam ettiği Gazze'deki felaket durumundaki gelişmeleri” görüştüler ve İsrail Bakanlar Kurulu'nun Gazze'yi işgal ve saldırıları genişletme planını kesin bir şekilde reddettiklerini vurguladılar. Bu kararın, Filistin topraklarının yasadışı işgalini pekiştirmek, savunmasız Filistin halkına karşı soykırım savaşını sürdürmek ve halkın kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkını açık bir şekilde ihlal ederek uluslararası hukuku ve uluslararası insani hukuku çiğnemek amacıyla alındığını" vurguladılar.

Abdulati, Mısır'ın Katar ve ABD ile rehinelerin ve bir dizi Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını, Filistinlilerin kanının akıtılmasının durdurulmasını ve yardımların tam ve koşulsuz olarak ulaştırılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varılması için sürdürdüğü çabaları anlattı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre iki bakan, sivillerin korunması ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve 4 Haziran 1967 sınırları içinde ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkının sağlanmasının önemini vurguladı.

Telefon görüşmesinde ayrıca genel bölgesel durum ele alındı. Dışişleri bakanları, Sudan, Suriye ve Lübnan'da mevcut zorluklar ve krizlerle başa çıkma yolları konusunda görüş alışverişinde bulundular, iki ülke arasında yakın koordinasyonun sürdürülmesi konusunda mutabık kaldılar ve bölgesel güvenlik ve istikrarın temellerini desteklemek için bu konularda Arap koordinasyonunun önemini vurguladılar.