‘Reform belgesi’, Sadr’ı seçim yarışına geri döndürdü

Iraklı Şii lider Mukteda es-Sadr (Reuters)
Iraklı Şii lider Mukteda es-Sadr (Reuters)
TT

‘Reform belgesi’, Sadr’ı seçim yarışına geri döndürdü

Iraklı Şii lider Mukteda es-Sadr (Reuters)
Iraklı Şii lider Mukteda es-Sadr (Reuters)

Sadr hareketi lideri Mukteda es-Sadr, ‘adil seçimlerin’ önünü açan bir ‘reform belgesi’ teslim aldığını açıklamasının ardından, seçim yarışına geri döndü. Sadr, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “Hala güvendiğimiz bazı siyasi liderler tarafından imzalanmış bir belge aldım. Reform istiyorlar” dedi.
Sadr, “Reform belgesi, imzacı bloklar ile belirli bir süre sınırı olan halk arasında yozlaşmışların, yabancı çıkarlara sahip olanların, bağımlılık, otoriterlik ve yolsuzluğu sevenlerin katılımı olmadan bir anlaşma olmasını gerektiriyor” şeklinde konuştu.
‘Ertelenmesi şartıyla’ seçimlere geri döneceği beklentilerine rağmen Sadr, “Reform belgesi, seçim projesine dönüşü kabul edilebilir ve kolay hale getirdi” dedi.
43 gündür seçimleri boykot eden Mukteda es-Sadr’ın, ekranlara canlı yayınla çıkmasıyla, kararının yansımalarına dair siyasi ve popüler tartışmaları kapsayacak ‘görkemli’ bir çerçeveye ihtiyaç duyduğu görüldü. Sadr, arkasında da kendi hareketinden onlarca liderin yer almasını tercih etti.
Sadr, “Irak’ın daha önce ve daha sonra karşılaşmadığı en büyük blok olduğumuzu herkese kanıtlamak için, miting meydanlarında ve meclis kubbesinde milyonluk destekle reform belgesini hayata geçirmek için yanımda olmanıza ihtiyaç duyuyorum” dedi.
Konuşmasını sonlandırmasından hemen sonra yandaşları, Sadr’ı desteklemek üzere Necef ve Bağdat sokaklarına akın etti.
Siyasi isimler, Sadr’ın kararını memnuniyetle karşıladı. Eski Başbakan Haydar el-İbadi başkanlığındaki ‘Zafer Koalisyonu’, Sadr Hareketi liderinin geri dönüşünün ‘seçimlere geniş halk katılımı için ulusal bir ivme’ oluşturduğunu söyledi. Türkmen cephesi, siyasi blokları erken parlamento seçimlerinin bütünlüğü ve şeffaflığı konusunda sorumluluk almaya ve seçimleri uluslararası standartlara uygun olarak yapması için komisyona baskı yapmaya çağırdı.
Gerçek şu ki Sadr’ın hamlesinin siyasi aktörler tarafından memnuniyetle karşılanması, siyasi tarafları seçimleri erteleme seçeneğinin artık ortadan kalktığına dair nihai ‘teminatlar’ vermeye itti.
Ancak Sadr’a yakın isimler, “Siyasi blokların taahhüt ettiği reform belgesinin uygulanmasından bahsetmek, seçimlere ilişkin tavrın belirlenmesinde artık yeni kriter haline geldi” dedi.
Reform belgesinin şartları, ‘siyasi güçlerin dış müdahalelerden korumaya çalışması koşuluyla, seçimlerin demokratik ifadenin birincil yolu’ ve ‘anayasanın, herkesin bir yönetim çerçevesi olarak kabul ettiği bir belge’ olduğuna dikkati çekiyor. Önerilen belge, ‘yasa dışı silah kullanımının suç sayılmasına’ ve bir sonraki hükümeti kurmaktan sorumlu tarafların belirlenmesine atıf yapıyor.



AB, Lübnan'da derhal ateşkes sağlanması ve 1701 sayılı karara uyulması çağrısını yineledi

Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
TT

AB, Lübnan'da derhal ateşkes sağlanması ve 1701 sayılı karara uyulması çağrısını yineledi

Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)

Avrupa Birliği’nin (AB) Lübnan delegasyonu bugün (Cuma), acil ateşkes çağrısını ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının tam olarak uygulanması konusundaki kararlılığını yineledi.

Delegasyonun X platformundaki hesabından yapılan açıklamada, AB'nin Lübnan'ı, halkını ve toprak egemenliğini destekleme kararlılığı vurgulandı.

İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını eylül ayında Lübnan'a doğru genişletti ve Ekim 2023'ten bu yana İsrail'le karşılıklı bombardımanda bulunan Hizbullah'ın çok sayıda üst düzey komutanını öldürdü.

İsrail saldırıları binlerce kişinin ölümüne, en az bir milyon Lübnanlının Güney Lübnan'dan göç etmesine ve ülkenin çeşitli bölgelerinde geniş çaplı yıkıma neden oldu.