Faslı genç Ceuta’ya ulaşmaya çalışırken boğuldu

Akdeniz’i geçerek Avrupa’ya ulaşmaya çalışan göçmenler (AFP-Arşiv)
Akdeniz’i geçerek Avrupa’ya ulaşmaya çalışan göçmenler (AFP-Arşiv)
TT

Faslı genç Ceuta’ya ulaşmaya çalışırken boğuldu

Akdeniz’i geçerek Avrupa’ya ulaşmaya çalışan göçmenler (AFP-Arşiv)
Akdeniz’i geçerek Avrupa’ya ulaşmaya çalışan göçmenler (AFP-Arşiv)

Fas’tan İspanya’nın Kuzey Afrika’daki toprağı Ceuta şehrine geçmeye çalışan Faslı bir genç boğuldu.
Fas polisine göre, olay dün akşam meydana geldi ve Faslı gencin cesedi saat 21:15’te Tarajal sahili yakınlarında bulundu. 
Polis, adli tıp uzmanlarının kurbanın yaşını belirlemek için otopsi yapacağını söyledi. 
Polis ayrıca, hayatını kaybeden genç ile Ceuta şehrine geçmeye çalışan bir diğer Faslının kurtarıldığını bildirdi.
Fas’tan Ceuta’daki Tarajal plajına sadece 200 metre yüzerek geçilmesine rağmen, göçmenler genellikle tamamen giyinik olarak geçmeye çalışıyor, bu da yorucu ve tehlikeli olabiliyor.
İspanya’nın iki küçük yerleşim bölgesi Ceuta ve Melilla, Avrupa’nın Afrika ile olan tek kara sınırına sahip, bu da onları yoksulluk ve açlıktan kaçmak isteyen göçmenler için merkez haline getiriyor.
Her iki kıyı bölgesi de dikenli teller, video kameralar ve gözetleme kuleleri ile güçlendirilmiş çitlerle korunuyor.
Mayıs ayı ortalarında Ceuta, Fas tarafındaki gevşek sınır kontrolünden yararlanan, yüzerek veya küçük şişme botlarla geçmeye çalışan çoğu reşit olmayan Faslı yaklaşık 10 bin göçmenin olağanüstü bir akınına tanık oldu.
Göçmen akını, İspanya’nın Batı Sahra’nın bağımsızlığını talep eden Polisario Cephesi lideri İbrahim Gali’ye tedavi için ev sahipliği yapması nedeniyle iki ülke arasında yaşanan ciddi diplomatik kriz sırasında geldi.
Bu göçmenlerin çoğu Fas’a iade edildi, ancak Temmuz ayının sonunda, yüzlerce refakatsiz çocuk da dahil olmak üzere yaklaşık 2 bin 500 kişi hala Ceuta’da kaldı.



Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
TT

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddettiklerini teyit etti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze'de ateşkesin derhal sağlanması gerektiği konusunda mutabık kaldı.

Bakanlar ayrıca, “insani yardım, acil yardım ve tıbbi yardımın engellenmeden acil ve derhal ulaştırılmasını, çatışmayı körükleyen ve aşırılığı güçlendiren sistematik açlık ve öldürme politikasının derhal durdurulması" konusunda mutabık kaldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre, iki bakan dün akşam “kardeş ülkeler arasındaki düzenli istişare ve koordinasyon çerçevesinde, başta Gazze'deki durum olmak üzere bölgesel meseleleri takip etmek amacıyla” telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Bakanlar görüşmede, ülkeleri arasındaki yakın ikili ilişkileri ele alındı. Bakanlar, ilişkilerin her alanda giderek gelişmesinden memnuniyetlerini dile getirerek, “kardeş halkların kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için” ortak iş birliğini güçlendirmeye devam etme kararlılıklarını vurguladılar. Ayrıca, bölgedeki siyasi ve güvenlik gelişmeleri ile bir dizi acil bölgesel mesele hakkında da görüş alışverişinde bulundular.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'na göre bakanlar “İsrail'in acımasız saldırılarının devam ettiği Gazze'deki felaket durumundaki gelişmeleri” görüştüler ve İsrail Bakanlar Kurulu'nun Gazze'yi işgal ve saldırıları genişletme planını kesin bir şekilde reddettiklerini vurguladılar. Bu kararın, Filistin topraklarının yasadışı işgalini pekiştirmek, savunmasız Filistin halkına karşı soykırım savaşını sürdürmek ve halkın kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkını açık bir şekilde ihlal ederek uluslararası hukuku ve uluslararası insani hukuku çiğnemek amacıyla alındığını" vurguladılar.

Abdulati, Mısır'ın Katar ve ABD ile rehinelerin ve bir dizi Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını, Filistinlilerin kanının akıtılmasının durdurulmasını ve yardımların tam ve koşulsuz olarak ulaştırılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varılması için sürdürdüğü çabaları anlattı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre iki bakan, sivillerin korunması ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve 4 Haziran 1967 sınırları içinde ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkının sağlanmasının önemini vurguladı.

Telefon görüşmesinde ayrıca genel bölgesel durum ele alındı. Dışişleri bakanları, Sudan, Suriye ve Lübnan'da mevcut zorluklar ve krizlerle başa çıkma yolları konusunda görüş alışverişinde bulundular, iki ülke arasında yakın koordinasyonun sürdürülmesi konusunda mutabık kaldılar ve bölgesel güvenlik ve istikrarın temellerini desteklemek için bu konularda Arap koordinasyonunun önemini vurguladılar.