Fas'ta seçim sonuçlarının ardından 8. sıraya gerileyen iktidardaki Fas Adalet ve Kalkınma Partisi'nde özeleştiri çağrıları yükseliyor

Arşiv_AA
Arşiv_AA
TT

Fas'ta seçim sonuçlarının ardından 8. sıraya gerileyen iktidardaki Fas Adalet ve Kalkınma Partisi'nde özeleştiri çağrıları yükseliyor

Arşiv_AA
Arşiv_AA

Fas Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (PDJ) önde gelen isimlerinden Hasan el-Umrani, partisinin seçim yenilgisi aldığını söyleyerek gerekli derslerin çıkartılması çağrısında bulundu.
Umrani, Facebook sayfasından yaptığı paylaşımda, partisinin seçimlerde beklenmedik bir sonuçla sekizinci sıraya düşmesini seçim yenilgisi olarak nitelendirdi.
Umrani, PDJ'nin seçimlerde yenilgiye uğradığını, bunun farkına vararak gerekli sonuçları çıkarması ve en önemlisi pratik adımlar atması gerektiğini söyledi.
Öte yandan PDJ'nin tanınan isimlerinden Abdulali Hamiddin, partisine özeleştiri çağrısında bulundu.
Hamiddin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, partinin aldığı sonuçların ardından özeleştiri yapması gerektiğini ifade etti.
Fas İçişleri Bakanı Abdulvafi Leftit, yüzde 96’sı sayılan oylarda, 395 sandalyeli meclise, 97 milletvekili çıkarmayı başaran Milli Bağımsızlar Birliğinin (RNI) seçimlerin galibi olduğunu söylemişti.
Özgünlük ve Modernite Partisi’nin (PAM) 82, İstiklal Partisi’nin 78, Sosyalist Birlik’in 35, Halk Hareketi’nin 26, İlerleme ve Sosyalizm’in 20, Anayasal Birlik’in 18 sandalye kazandığını kaydetmişti.
Leftit, 2016 seçimlerinde 125 sandalye alan iktidarın büyük ortağı Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ise 12 sandalyede kaldığını ifade ettiği açıklamasında, kalan 12 sandalyenin ise kalan 12 parti arasında dağıldığını ifade etmişti.
Fas İçişleri Bakanlığından tarafından dün yapılan resmi açıklamada ülkede genel ve yerel seçimlere yüzde 50,18 oranında katılım gerçekleştiği bildirilmişti.



Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
TT

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddettiklerini teyit etti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze'de ateşkesin derhal sağlanması gerektiği konusunda mutabık kaldı.

Bakanlar ayrıca, “insani yardım, acil yardım ve tıbbi yardımın engellenmeden acil ve derhal ulaştırılmasını, çatışmayı körükleyen ve aşırılığı güçlendiren sistematik açlık ve öldürme politikasının derhal durdurulması" konusunda mutabık kaldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre, iki bakan dün akşam “kardeş ülkeler arasındaki düzenli istişare ve koordinasyon çerçevesinde, başta Gazze'deki durum olmak üzere bölgesel meseleleri takip etmek amacıyla” telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Bakanlar görüşmede, ülkeleri arasındaki yakın ikili ilişkileri ele alındı. Bakanlar, ilişkilerin her alanda giderek gelişmesinden memnuniyetlerini dile getirerek, “kardeş halkların kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için” ortak iş birliğini güçlendirmeye devam etme kararlılıklarını vurguladılar. Ayrıca, bölgedeki siyasi ve güvenlik gelişmeleri ile bir dizi acil bölgesel mesele hakkında da görüş alışverişinde bulundular.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'na göre bakanlar “İsrail'in acımasız saldırılarının devam ettiği Gazze'deki felaket durumundaki gelişmeleri” görüştüler ve İsrail Bakanlar Kurulu'nun Gazze'yi işgal ve saldırıları genişletme planını kesin bir şekilde reddettiklerini vurguladılar. Bu kararın, Filistin topraklarının yasadışı işgalini pekiştirmek, savunmasız Filistin halkına karşı soykırım savaşını sürdürmek ve halkın kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkını açık bir şekilde ihlal ederek uluslararası hukuku ve uluslararası insani hukuku çiğnemek amacıyla alındığını" vurguladılar.

Abdulati, Mısır'ın Katar ve ABD ile rehinelerin ve bir dizi Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını, Filistinlilerin kanının akıtılmasının durdurulmasını ve yardımların tam ve koşulsuz olarak ulaştırılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varılması için sürdürdüğü çabaları anlattı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre iki bakan, sivillerin korunması ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve 4 Haziran 1967 sınırları içinde ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkının sağlanmasının önemini vurguladı.

Telefon görüşmesinde ayrıca genel bölgesel durum ele alındı. Dışişleri bakanları, Sudan, Suriye ve Lübnan'da mevcut zorluklar ve krizlerle başa çıkma yolları konusunda görüş alışverişinde bulundular, iki ülke arasında yakın koordinasyonun sürdürülmesi konusunda mutabık kaldılar ve bölgesel güvenlik ve istikrarın temellerini desteklemek için bu konularda Arap koordinasyonunun önemini vurguladılar.