Suudi Arabistan Askeri Sanayiler Otoritesi Genel Sekreteri Uhali, Şarku’l Avsat’a konuştu: Yatırımcı çekmek istiyoruz ve yerelleştirme şartlarına uyuyoruz

Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)
Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Askeri Sanayiler Otoritesi Genel Sekreteri Uhali, Şarku’l Avsat’a konuştu: Yatırımcı çekmek istiyoruz ve yerelleştirme şartlarına uyuyoruz

Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)
Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Askeri Sanayiler Genel Otoritesi (GAMI), askeri sanayileşme için ulusal yetenekleri geliştirmeyi, sektörü yerelleştirmeyi ve GAMI’yi iş fırsatları sağlayan ve yerel ekonomiye katkılarını artıran bir kol haline getirmeyi amaçlıyor.
Askeri Sanayi Genel Otoritesi Genel Sekreteri Mühendis Ahmed el-Uhali, yaptığı açıklamada Otorite’nin Suudi Arabistan’daki askeri sanayi pazarına girmek isteyen yabancı yatırımcıya herhangi bir kısıtlama getirmemek için sektöre yatırım için düzenleyici adımlar attığını ifade etti. Yatırımcıların yerelleştirme, istihdam ve teknoloji transferi sürecinde Suudi Arabistan’ın ortakları olacağına işaret eden Uhali, Suudi Arabistan'ın özellikle bu sektöre ve genel olarak diğer sanayi sektörlerinin geri kalanına yatırım için ideal bir yer haline geldiğini vurguladı.
Suudi Arabistan’ı temsilen İngiltere'nin başkenti Londra'nın ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Savunma ve Güvenlik Ekipmanları Fuarı’na (DSEI) fuarına katılan GAMI Genel Sekreteri Ahmed el-Uhali Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Suudi askeri sanayi sektörünün yerelleştirilmesi konusundaki beklentiler ve gelecek vizyonu hakkında konuştu. Askeri sanayi sektörü ile ilgili diğer konuların yanı sıra, GAMI’nin dört yıl içindeki başarılarına da değindi.
İşte GAMI Genel Sekreteri Ahmed el-Uhali’nin Şarku’l Avsat’a verdiği röportajın tam metni:

Sayın Genel Sekreter, GAMI bugün ‘Suudi Arabistan'da Yatırım Yap’ sloganıyla savunma ve güvenlik alanlarında uzmanlaşmış en önemli uluslararası fuarlardan birinde Suudi Arabistan'ın temsiline öncülük ediyor. Buradaki hedefiniz nedir?
Suudi Arabistan Krallığı'nın Uluslararası Savunma ve Güvenlik Ekipmanları (DSEI) fuarına katılımının, askeri endüstriler sektöründe uzmanlaşmış endüstrilerin gelişimi için nitel bir platformu temsil ettiğine şüphe yoktur. Bu, bu alandaki uluslararası oyuncular arasında ortaklıklar oluşturulması, bilgi ve deneyim alışverişi ve teknoloji transferinde bulunulması ile sağlanıyor. Suudi Arabistan savunma ve ulusal güvenlik sektörüne yüksek öncelik vermektedir. Bu öncelik, ulusal ekonomimizi zenginleştirme ve sürdürülebilir refahın kaynağı olması için Krallık’taki çeşitli endüstrileri yerelleştirmeyi amaçlayan bilge yönetimin talimatları ile veriliyor. Bu nedenle, Krallık'taki askeri endüstriler sektörünün yerelleştirilmesinden, düzenlenmesinden ve etkinleştirilmesinden sorumlu otorite olmak üzere Askeri Sanayiler Genel Otoritesi kuruldu. Bu katılım ve temsil, GAMI’nin sektörde gelecek vadeden yatırım fırsatlarını tanıtıp yatırımcıları destekleyip ve Suudi askeri ve güvenlik endüstri pazarına girişlerini kolaylaştırarak sektörün güçlendirilmesine yönelik hedeflerinden biridir. GAMI ile kamu ve özel sektördeki tüm ortakları tarafından temsil edilen Krallık'taki askeri sanayi sektörü sistemi, Suudi Arabistan’daki askeri endüstrilerin yerelleştirilmesi gibi stratejik bir hedefe ulaşmak için çalışmayı amaçlamaktadır. Ayrıca Riyad’ın 2030 yılına kadar askeri teçhizat ve hizmetlere yaptığı harcamaların yüzde 50'sinin üstünde bir oranda yerelleştirmesi hedefleniyor.

Bugün Suudi Arabistan'da askeri sanayi sektörü gibi devasa bir sektöre öncülük ediyorsunuz. GAMI’nin kuruluşundan bugüne kadar sektörün tanık olduğu gelişme aşamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
GAMI, hakkındaki değerlendirmem oradaki konumum nedeniyle tarafsız olmayabilir. Ancak bu, onun umut vaat eden geleceği hakkında en üst düzeyde iyimserliği ifade etmememi engellemiyor. Gösterge ve rakamlar bunu kanıtlıyor. Sektörde bu yılın ilk yarısının sonuna kadar dikkat çekici bir büyüme kaydedildi. Ruhsat verilen 99 yerel ve uluslararası şirket düzeyinde bu yılın ilk çeyreğine oranla yüzde 41’lik bir artış gözlendi. Bu şirketler, Suudi ekonomisinin tanık olduğu kapsamlı kalkınma sürecinin bir parçası olmak istiyor. Bazı şirketler, paralarını Suudi Arabistan’a yatırmaya karar verdi ve bu boşuna değildi. Birçok avantajı bulunuyor. Suudi Arabistan’ın küresel tedarik zincirlerinin kalbindeki stratejik konumu, niteliksel potansiyeli, Kral Selman bin Abdulaziz yönetiminin yabancı yatırımcılara sağladığı kolaylıklar, bu avantajlardan en önemlileri arasında bulunuyor. Krallık yatırımcılara ayrıca geçmişte olduğu gibi yerel bir ortağa ihtiyaç duymadan tüm projesine sahip olma olanağı sunuyor.
İyimser göstergeler yukarıdakilerle sınırlı değil, bunların da ötesine uzanıyor. Özellikle de sektörün devlet tarafından kabul edilen ve başarı vaadinde bulunduğu ve stratejik projelere harcamak için finansal ve insani yeteneklerini kullandığı niteliksel inisiyatifler aldığı göz önünde bulundurduğumuzda bunlar, Suudi Arabistan’ı bugün küresel olarak askeri endüstrinin en büyük etkileyicilerden biri haline getiriyor.

Bu ruhsat verilen şirketlerin yerelleştirme programları üzerindeki etkisi nedir?
Etki, Allah’ın izniyle olumlu. Askeri harcamalarımızın yüzde 50'sini yerelleştirmeye yönelik çabalarımızın 2030 yılına kadar destekleyici sektörlerde 40 binden fazla doğrudan ve 60 bine yakın dolaylı iş yaratması bekleniyor. Bu işlerin çoğu Suudi Arabistan’ın yetkinlikleriyle doldurulacak. Şu anda ilgili makamlar, araştırma merkezleri ve üniversiteler ile işbirliği içinde teknik eğitim ve öğretim programlarını uyumlu hale getirip, askeri endüstriler sektörüne yetenek ve uzmanlığı çekmek için ortaklıklar kurarak insan kaynağını nitelikli hale getirmek için gelişmiş programların hazırlanması üzerinde çalışıyoruz.

Bu bizi Suudi Arabistan'da askeri sanayi sektörünün üzerinde çalıştığı strateji hakkında bir soruya mı götürüyor?
Sektöre yönelik Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmış bir stratejimiz var. Bu strateji, askeri sanayi sektörünün bilge yönetimden aldığı sınırsız destek ve özel ilginin bir uzantısıdır. Ülkenin stratejik bağımsızlığını güçlendirmeye, ulusal askeri endüstriyel yeteneklerini geliştirmeye ve onu Suudi ekonomisinin önemli bir kolu olacak şekilde yerelleştirmeye yönelik bilge ve iddialı vizyonunu somutlaştırmak amacı taşıyor. GAMI’de 3 ana sütundan oluşan bir strateji üzerinde çalışıyoruz: GAMI’nin ihalelerde yerelleştirmeye öncelik verilmesine katkıda bulunacak ve Krallıktaki askeri ve güvenlik güçlerimizin birleşik satın alma gücünden en yüksek harcama verimliliğini elde etmek için yararlanacak tedarik mekanizmasını geliştirmek için çalıştığı askeri tedarik. İkinci sütun, sektörün yerelleştirmesi. Bu, sektörde şeffaflığı artıran ve sektöre yatırımı teşvik eden düzenlemelerle mevzuatın belirlenmesinden sorumlu düzenleyici sütundur. Üçüncüsü, araştırma ve teknoloji ayağı. Bu sütun da insan kaynakları oluşturmak, araştırma ve geliştirme çabalarını askeri ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını karşılayan alanlara yönlendirmek için eğitim ve pratik programları uyguladığımız yetenekleri geliştirmenin temel direğidir.

2030 Vizyonu hedefleri açısından neler başarıldı?
Kısa bir süre içinde sektörün yerelleştirilmesi ile ilgili 2030 Vizyonu hedeflerine ulaşmayı başardık. GAMI’nin 2017 yılında kurulmasından önce askeri teçhizata yapılan harcamaların yerelleşme oranı yaklaşık yüzde 2 idi. 2017 yılında kurulmasından sonra yerelleştirme oranını yükseltmek için kamu ve özel sektörlerden tüm ortaklarla birlikte çalıştık. Bu bütünleştirici çabalar sayesinde 2020'de yüzdeyi iki katından fazla artırarak yüzde 8 oranına ulaştık. 2030 yılına kadar yerelleştirme oranının yüzde 50’nin üzerine çıkarılması olan nihai hedefimize giden yolda bu cephede hala ilerleme kaydediyoruz.
GAMI ayrıca Suudi Arabistan’daki savunma ve güvenlik makamlarının satın alma gücünü en üst düzeye çıkarmak ve birleştirmek amacıyla askeri tedarik için bir mekanizma oluşturmaya çalıştı. GAMI, savunma ve güvenlik sektöründe tedarik için bir katma değer elde etmeyi başardı. Sektör düzenlemeleri açısından, ülkede ilk kez şimdiye kadar yatırımcılar tarafından çok iyi karşılanan endüstriyel lisanslama platformunu kurduk. Ayrıca ‘Yatırımcıyı Tedarik Zinciri Yoluyla Güçlendirme’ programını başlattık. Böylece sektör içinden veya ilgili alanlardaki endüstriyel yatırımcılar için hedeflenen yerelleştirme fırsatları belirlendi.  

Sayın Genel Sekreter, sektörde tedarik zincirleri ile yatırımcıyı güçlendirmekten bahsettiniz. Daha ayrıntılı anlatır mısınız?
Suudi Arabistan’da askeri sanayi sektöründe tedarik zincirleri aracılığıyla yatırımcıyı güçlendirme projesi, yakın zamanda duyurulan en önemli ve öne çıkan projeler arasında yer alıyor. Projenin önemi, Riyad’ın 2030 yılına kadar askeri teçhizat ve hizmetlere yapılan hükümet harcamalarının yüzde 50'sinden fazlasını yerelleştirme çabalarını güçlendirmesinde yatmaktadır. Ayrıca, Suudi Arabistan’daki askeri sanayi sektörünün tedarik zincirlerinde hedeflenen birçok yatırım fırsatı aracılığıyla yatırımcıyı desteklemeye ve güçlendirmeye de katkıda bulunacaktır.
Ortaklarla birlikte çalıştık. 6 savunma ve güvenlik alanında yerelleştirme ile ilgili 74 yatırım fırsatı bulduk ve fırsatları tanıtmak için 350'den fazla yatırımcı ve ortakla görüştük. Sektördeki endüstriyel hedefler için net bir yol haritası geliştirmek için kamu ve özel sektördeki ortaklarımızla yan yana çalıştık. Sektörün tedarik zincirlerinde öncelikli çıktıları belirledik.

Yatırımcı bu fırsatlara nasıl erişecek ve bunlar hakkında nasıl bilgilenecek?
Tedarik zincirlerinde hedeflenen fırsatların çıktıları arasında yatırımcıların yerelleştirme fırsatlarına erişmelerini ve sektördeki yatırımcıların endüstriyel yeteneklerinden haberdar olmalarını sağlayan ‘Askeri Endüstriler’ platformunu kurduk. Platform, GAMI tarafından platforma kayıtlı tüm patentli ve ruhsatlı yatırımcılarla sektörü bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Platforma kayıtlı tüm yerel ve uluslararası şirketler, sunulduğunda, sektör tarafından sağlanan yerelleştirme fırsatlarını hızlı ve kolay bir şekilde tespit edebilecekler. ‘marketplace.gami.gov.sa.’ adresi aracılığıyla yerli firmalar uluslararası firmalarla, özellikle orijinal üreticilerle iletişime geçebiliyor.

GAMI, yabancı yatırımcıları Suudi Arabistan’da sektöre yatırım yapmaya çekmek için neler sunuyor?
GAMI, Suudi Arabistan’daki yatırım ortamının entegre bir resminin sunulmasını sağlamak için Krallığa yatırım çekmekle ilgili tüm taraflarla entegre bir şekilde çalışır. GAMI, sektöre yatırım için düzenleyici çerçeveler geliştirmiştir. Buna göre yerelleşme, istihdam ve teknoloji transferi sürecinde bize ortak olacağı sürece, Suudi Arabistan’daki askeri sanayi pazarına girmek isteyen yabancı yatırımcılar için herhangi bir kısıtlama yoktur. Askeri sanayi sektöründeki yatırım ortamının günümüzde uluslararası yatırımcılar için cazip ve verimli bir ortam haline gelmesi nedeniyle Krallığın özellikle bu sektöre ve genel olarak diğer sanayi sektörlerinin geri kalanına yatırım için ideal bir yer haline geldiğine inanıyoruz.

GAMI’nin sektörün gelişmesine ve yerelleşmesine destek olmak için üzerinde çalıştığı en önemli projeler nedir?
GAMI’nin proje ve programları arasındaki ulusal önceliklere ulaşmak ve mevzuat geliştirmek, askeri sanayileşme ihalelerinin verilmesi ve yerel üreticilerin desteklenmesi ve güçlendirilmesi için mevzuat geliştirmek, öncü şirketler olmak için gelecek vaat eden yerel şirketler geliştirmek, küresel konumlarını ileriye taşımak için büyük ulusal şirketleri desteklemek Otorite’nin stratejik adımlarıdır. GAMI’nin yakın zamanda açıkladığı bu stratejik projeler arasında, yerel olarak üretmeye ve yerelleştirmeye çalıştığımız bir askeri zırhlı araç olan ‘ed-Dahana (Al-Dahna) Arabası’ da yer alıyor. Ayrıca, yerel olarak üretilen ilk HSI32 hızlı müdahale botunun denize indirilmesi için Savunma Bakanlığı ile işbirliği içinde çalıştık. Buna ek olarak Krallık’taki askeri endüstrileri yerelleştirme planının bir parçası olarak, ilk yüzer iskelenin açılışı yapıldı. İskele, Fransız CMN Company ve Zamil Offshore Services Company arasındaki işbirliğinde en son uluslararası şartnamelere ve standartlara uygun olarak yerel olarak üretilmiştir. Yakın zamanda, Middle East Propulsion Company ile ABD menşeili ‘Honeywell International’ arasında AGT 1500 motorlarının onarım, bakım ve revizyon yeteneklerinin yerelleştirilmesini amaçlayan bir anlaşmanın imzalandığını açıkladık.

Düzenleyeceğiniz uluslararası savunma fuarının tanıtımı da dahil olmak üzere askeri sanayi sektöründe uluslararası katılımlar gerçekleştiriyorsunuz. Bunun için hedefleriniz nelerdir?
Kuruluş amacına uygun olarak GAMI’nin görev ve amaçlarından biri, gelecek vaat eden bu sektörü ve hedeflenen fırsatları tanıtmak amacıyla uluslararası askeri sanayi sektörünün önde gelen temsilcisi olmaktır. Bu nedenle, Askeri Sanayiler Genel Otoritesi, kamu ve özel sektörden ortaklarımızla koordinasyon ve işbirliği içinde Suudi Arabistan’ın bu sektöre uluslararası katılımını organize etmekten sorumludur. Allah'a hamd olsun, uluslararası katılımımız sırasında, ülkenin askeri sanayi sektörüne ve ulusal ekonomisine yansıyacak çok sayıda anlaşma imzalanıp ortaklıklar kuruldu.
Dünya Savunma Fuarı (WDS) organizasyonu ile ilgili olarak, katılmak isteyen küresel, bölgesel, uluslararası ve yerel şirketlerden bugüne kadar çok sayıda talep aldık. Almaya da devam ediyoruz. Fuar, operasyonel entegrasyonla ilgili savunma ve güvenlik sektörüyle ilgilenenler için entegre bir platform sunuyor. Bu platform, türünün hava, kara, deniz, uydu ve bilgi güvenliği olmak üzere beş savunma alanını kapsayan ilk örneği olacak. Dünya çapındaki seçkin uluslararası savunma fuarları serisine niteliksel bir katkı olacağından eminiz. Bununla birlikte GAMI herkesi hayati ve stratejik bir sektörde gelecek vaat eden bir yolculukta bize katılmaya davet ederek, yerel ve uluslararası çeşitli sektör ve alanlardaki ortaklarıyla birlikte çalışarak arzu ettiği hedeflere ulaşacaktır. Askeri sanayi sektörünün en önemli eksenlerini iki kelimeyle özetleyebilirim: Fırsatlar ve ortaklıklar.

GAMI, Suudi kadınları askeri sanayi sektöründe nasıl güçlendirdi?
Yolculuğa devam etmeye kararlıyız… Bu konuda, yerelleşme hedeflerine ulaşmak için ülkenin oğullarına ve kızlarına güveniyoruz. Suudi kadınlar, Krallık’taki askeri sanayi sistemine girerek sektördeki varlıklarını güçlendirdiler. Bu nedenle, özellikle bu hayati sektöre hizmet eden çeşitli disiplinlerde eşi görülmemiş kadın mühendis ve teknisyenlerin varlığı ışığında, Suudi kadınlarını bu alanda güçlendirmeye önem veriyoruz. Suudi üniversiteleri ve eğitim, istihdam ve işbirliği konusundaki araştırma merkezleriyle birlikte kadınların sektördeki rolünü en üst düzeye çıkarmak için stratejik ve önemli anlaşmalar yapma sürecindeyiz.



Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı: Suudi Arabistan ve Birleşik Krallık ortaklıklarını en üst düzeye çıkarmak için kararlı adımlar atıyor

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)
Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)
TT

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı: Suudi Arabistan ve Birleşik Krallık ortaklıklarını en üst düzeye çıkarmak için kararlı adımlar atıyor

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)
Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli, Suudi Arabistan ile finansal teknoloji, yeşil finans, yapay zeka, uzay ve siber güvenlik alanlarındaki ortaklıkları en üst düzeye çıkarmak için yoğun çabaların sürdüğünü açıkladı.

Mainelli geçtiğimiz günlerde Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısına katılımı sırasında Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Birlikte çalışarak, finansal hizmetler sektörünü güçlendirmek ve yeşil dönüşümün sunduğu muazzam fırsatları ortaya çıkarmak için sürdürülebilir finans alanındaki uzmanlık ve yenilikleri paylaşabilir ve kullanabiliriz” şeklinde konuştu.

Riyad'da ülkesinin delegasyonuna liderlik eden Mainelli, mevcut ikili ortaklıkları derinleştirmek amacıyla iki krallık arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmaya odaklanmak üzere Suudi-İngiliz Ortak İş Konseyi ortaklığında 24 Haziran'da Londra'daki Mansion House'da bir Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi düzenleneceğini açıkladı.

İngiltere, Suudi Arabistan'ın Avrupa'daki en büyük ticaret ortağı

Mainelli, “İki krallık önemli ticaret ortaklarıdır; Birleşik Krallık 17,4 milyar sterlin (82 milyar riyal) değerindeki ticaretiyle Suudi Arabistan'ın Avrupa'daki en büyük ticaret ortağıdır. Bu arada Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), 65 milyar Sterlin (305 milyar riyal) değerindeki ticaretiyle Birleşik Krallık'ın dördüncü büyük ticaret ortağıdır. Suudi Arabistan'ın Birleşik Krallık'taki yatırımlarının değerinin 65 milyar sterlin (305 milyar riyal) olduğu tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı.

Mainelli sözlerini şöyle sürdürdü: “KİK ile Birleşik Krallık arasında devam etmekte olan serbest ticaret müzakerelerini memnuniyetle karşılıyoruz. Bunun mesleki, ticari ve finansal sektörlerde pazara erişim konusunda hızlı ilerleme çağrısında bulunan Birleşik Krallık-KİK Ortak Ticaret ve Yatırım İncelemesi’nin tavsiyelerine uymasını umuyoruz.”

Mainelli, geçtiğimiz günlerde Riyad'da düzenlenen WEF özel toplantısının önemi ve temiz enerji konusunda ikili, bölgesel ve küresel iş birliği için yeni fırsatlar konusunda ise “Riyad'da düzenlenen WEF özel toplantısı, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030 çerçevesinde ekonomisini petrol ve doğalgazdan uzaklaştırarak çeşitlendirme konusunda kaydettiği olağanüstü ilerlemeyi sergilemesi için bir fırsattı” dedi.

Mainelli sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan'ın geleceğine derinlemesine bakması harika ve ben bunu alkışlıyorum. Suudi Arabistan'ın hidrojen teknolojisinin yanı sıra biyoloji ve sağlık alanında da büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum.”

‘Vizyon 2030'un en iyi yanının Suudi halkı için iyi entelektüel işler yaratmak olduğunu ve bunun 40 milyonluk bir ülkenin neleri başarabileceğine dair yüce bir vizyon sunduğunu’ vurgulayan Mainelli, Birleşik Krallık Londra'nın finansal teknoloji, yeşil finans ve sigorta alanlarındaki deneyiminden ötürü, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030'un çeşitlendirilmiş bir ekonomi, finansal katılım ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak için tercih edilen doğal ortak olduğunu belirtti.

Mainelli, “Birleşik Krallık'ın finansal ve profesyonel hizmetlerden sorumlu uluslararası elçisi olarak, Suudi Arabistan'ın yeni ortaya çıkan finansal teknoloji ve yeşil finans gruplarının yanı sıra yapay zeka ve uzay şirketleriyle görüşmek üzere buradayım. Ayrıca, başta sigorta, bankacılık, dijital, yeşil finans, siber güvenlik ve finansal teknoloji olmak üzere finansal hizmetlerde Suudi Arabistan ile ortaklığımızı en iyi şekilde nasıl derinleştirebileceğimizi tartışmak üzere maliye ve yatırım bakanlarıyla ikili görüşmeler yapacağım” ifadelerini kullandı.

Riyad ve Londra arasında eşleştirme

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı, Londra ve Riyad arasındaki eşleştirme (twinning) süreci ve mevcut ikili ortaklıkları derinleştirmek amacıyla iki krallık arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmaya odaklanmak üzere Suudi-İngiliz Ortak İş Konseyi ortaklığında 24 Haziran'da Londra'daki Mansion House'da bir Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi düzenleneceğini açıkladı.

Mainelli, “Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi, Birleşik Krallık ve Suudi Arabistan'dan politika yapıcılar, sektör liderleri ve finans profesyonellerinin yanı sıra uluslararası katılımcılar da dahil olmak üzere 200 kadar üst düzey katılımcıyı bir araya getirecek. Zirve, mevcut ikili ortaklıkları derinleştirmek amacıyla iki krallık arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmaya odaklanacak” şeklinde konuştu.

Mainelli'ye göre yaklaşan zirve, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030'da ana hatlarıyla belirtilen sürdürülebilir altyapı hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olmak için becerilerini, ürünlerini, uzmanlıklarını ve sermayelerini sunma konusunda daha fazla Birleşik Krallık finans ve profesyonel firmasını proaktif ortaklar olmaya teşvik edecek. Zirve ayrıca, iki ülke arasında anlamlı, uzun vadeli ortaklıklar ve iş birliği kurmanın önemini vurgulayacak.

Mainelli'ye göre zirvenin konuları arasında, sürdürülebilir altyapının geliştirilmesi ve yeşil dönüşümün teşvik edilmesinde İngiltere-Suudi Arabistan iş birliğinin unsurları ve önemi, sürdürülebilir altyapının finansmanı, yatırım açığını kapatmanın yolları ve kamu-özel sektör ortaklıklarının rolü yer alıyor.

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı, Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi'nde yenilikçi finansman modellerinin yanı sıra mega projeler ve akıllı şehir planlaması açısından kentleşme ve sürdürülebilir şehirlerin geliştirilmesi ile yeşil teknolojilerin yaygınlaştırılması ve inovasyonun teşvik edilmesi çerçevesinde yeşil teknoloji ve yenilenebilir enerji girişimlerinin de ele alınacağını kaydetti.

Mainelli sözlerini şöyle noktaladı: “Suudi Arabistan, ekonomik çeşitlendirme planı ve Vizyon 2030 ile ekonomik dönüşümün ve sürdürülebilir kalkınmanın merkezinde yer alan bir ülkedir. Sürdürülebilir finans alanında küresel bir lider olan Birleşik Krallık ile birlikte zirvenin çözümler üreteceğinden ve dünyanın geri kalanının faydalanabileceği bir model oluşturacağından eminim.”


Suudi-Burkini görüşmeleri askeri ve savunma iş birliğini güçlendiriyor

Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi-Burkini görüşmeleri askeri ve savunma iş birliğini güçlendiriyor

Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman, Devlet Bakanı, Savunma Bakanı ve Burkina Faso Gazileri Tümgeneral Kasım Coulibaly ile görüştü. Dün (Pazar) yapılan görümede iki taraf arasındaki ilişkilerin gözden geçirmesinin ardından askeri ve savunma alanlarında iş birliği anlaşmaları yapıldı.

Prens Halid bin Salman'ın, Tümgeneral Kasım Coulibaly'yi Riyad'daki bir kütüphanede kabulü sırasında yaptığı görüşmelerde, bölgesel ve uluslararası alandaki durumla ilgili gelişmeler ve bu konuda yapılan çalışmalar ele alındı.

Toplantıya Suudi tarafından Savunma Bakan Yardımcısı Prens Abdul Rahman bin Muhammed bin Ayyaf, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Fayyad Al Ruveyli, İcra İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Dr. Halid el-Beyani ve Savunma Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Hişam bin Abdulaziz bin Saif katıldı.

Burkino Faso tarafında ise Savunma Bakanlığı Askeri ve Savunma İşbirliği Genel Müdürü Tuğgeneral Kapoor Jean-Baptiste, Burkina Faso Kraliyet Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Albay Traore çok sayıda üst düzey yetkili hazır bulundu.


Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok
TT

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, son zamanlarda izlenen salgının son beş gününde yeni bir botulizm gıda zehirlenmesi vakası kaydedilmediğini belirterek, izlenen vaka sayısının 69'u vatandaş, 6'sı bölge sakini olmak üzere 75 vakaya ulaştığını bildirdi.

Enfekte olan kişilerden 50'sine botulizm gıda zehirlenmesi teşhisi konulduğunu açıklayan Bakanlık, 43 vakanın iyileşerek hastaneden taburcu edildiğini, 11 hastanın servislerde, 20 hastanın ise yoğun bakımda yattığını açıkladı. Bakanlık bir ölüm vakası olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan'daki devlet kurumlarının doğru bilgi vererek ve söylentileri yalanlayarak izlediği şeffaflık doğrultusunda yapılan açıklamada, ‘tüm bu vakaların tek bir kaynaktan çıkan gıda zehirlenmesi salgınıyla ilişkili olduğuna’ dikkat çekildi. İlgili devlet kurumlarının ortak çabaları sonucunda salgının kontrol altına alındığını ifade eden Sağlık Bakanlığı, vakaları takip etmeye ve sağlık hizmeti sunmaya devam ettiklerini vurgulayarak, hastalara acil şifalar diledi.

Sağlık Bakanlığı, kamuoyunu, bilgileri resmi kaynaklardan almaya ve özellikle ilgili kurumların olayın tekrarlanmasını önlemek için derhal ve doğrudan önlemler alması nedeniyle söylentileri ve yanlış bilgileri yaymamaya çağırdı.

Devlet kurumları tarafından alınan tedbirler, vatandaşların, bölge sakinlerinin ve ziyaretçilerin güvenliğini sağlayacak her şeyin sürekli ve yoğun bir şekilde takip edildiğini ortaya koyarken, hastaların en üst düzeyde tıbbi müdahaleye ve hızlı bir şekilde iyileşmelerine yardımcı olmak için özenli takibe alınmaları dikkat çekiyor.


BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
TT

BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) bazı savaş jetleri ve drone'larını Katar'a taşıdığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen ABD'li yetkililer, Amerika ordusunun Abu Dabi'deki El Dafra üssünde yer alan jet ve drone'larını, Katar'daki El Udedi üssüne naklettiğini belirtti.

BAE, ABD'nin ülkedeki üssü kullanarak Irak ve Yemen'deki İran destekli gruplara saldırı düzenlemesine izin verilmeyeceğini şubatta açıklamıştı. 

WSJ, ABD'nin bunun üzerine savaş jetleri, keşif uçakları ve drone'ları Katar'ın başkenti Doha'ya 40 kilometre mesafedeki üsse taşıdığını aktardı. 

Haberde, Abu Dabi yönetiminin "ABD'nin askeri operasyonlarına destek verdiği için, İran'ın fonladığı gruplardan gelebilecek misillemelerden çekindiği" savunuldu.

Adının açıklanmasını istemeyen BAE'li bir yetkili, "Irak ve Yemen'deki hedeflere yönelik saldırı görevlerine kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalar kendimizi koruma ihtiyacımızdan kaynaklanıyor" dedi. 

Yemen'deki Husiler, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunun ardından patlak veren Gazze savaşında İsrail'e karşı Hamas'ı destekliyor. Bu doğrultuda grup Batılı ülkelerin yanı sıra İsrail'e ait gemilere 31 Ekim'den beri saldırılar düzenliyor. 

ABD Kongresi'ne bağlı araştırma komitesinin 1 Mayıs'ta paylaştığı bilgilere göre İran destekli Husiler, toplamda en az 100 gemiye saldırdı. Amerikan ordusuysa Ortadoğu'daki üslerden kaldırdığı drone'larla misilleme yapmıştı. Husiler, bu saldırılarda en az 34 kayıp verdiklerini bildirmişti.

Diğer yandan haberde, ABD'nin misillemelerinin Husileri durdurmaya yetmediğine dikkat çekildi. 

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, perşembe günkü açıklamasında Husiler'in "çok sayıda drone ve farklı silah sistemleri üretmeyi sürdürdüğünü, bu konuda özellikle İran'dan destek aldıklarını" söylemişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Stars and Stripes


Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi
TT

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

İki Kutsal Caminin Sorumlusu Kral Salman bin Abdulaziz, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölümü üzerine Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'a başsağlığı ve taziye mesajı gönderdi.

Kral Selman mesajında, "Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölüm haberini öğrendik- Allah ona merhamet etsin- Majestelerine ve merhumun ailesine en derin ve samimi dileklerimizi gönderiyoruz. Allah'tan onu engin rahmet ve mağfiretiyle kuşatmasını, geniş bahçelerinde barındırmasını ve sizi her türlü kötülükten korumasını niyaz ederiz. Biz Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz."

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Salman da Şeyh Muhammed bin Zayed'e başsağlığı ve taziye telgrafı gönderdi. Veliaht Prens mesajında:

 "Şeyh Tahnun bin Muhammed El Nahyan'ın ölüm haberini aldım- Allah ona rahmet etsin- Majesteleri ve merhumun ailesine başsağlığı dileklerimi ve en içten taziyelerimi gönderiyorum. Yüce Allah onu geniş rahmet ve mağfiretiyle kuşatsın, geniş bahçelerinde barındırsın ve sizi her türlü zarardan korusun. O, işiten ve cevap verendir.


Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün (Çarşamba), Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Mohamed Hamdan Daklu (Hamideti) ile Sudan’da mevcut durumdaki son gelişmeleri ve bunların halk üzerindeki yansımalarını ele aldı.

Suudi Dışişleri Bakanı, Al-Burhan ve Hamideti ile yaptığı iki telefon görüşmesinde, Sudan ve halkını daha fazla yıkımdan ve zor insani koşulların daha da kötüleşmesinden korumak için çalışmanın önemini vurguladı. Halkın çıkarlarını ön planda tutmak, devlet kurumlarını, ülkeyi korumak ve güvenliği sağlamak için çatışmanın durdurulmasının önemini vurguladı.

 


Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün (Salı) Meksika Dışişleri Bakanı Alicia Barcena Ibarra ile Gazze Şeridi ve çevresindeki son gelişmeleri görüştü.

Prens Faysal bin Ferhan'ın Bakan Ibarra ile yaptığı telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ortak işbirliğinin çeşitli yönlerini ele aldı.


Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün (Pazartesi) Türk mevkidaşı Hakan Fidan ve Fransız Stephane Sejourne ile Gazze Şeridi ve çevresinde yaşanan gelişmeler ile bu konuda yapılan çalışmalar başta olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren konuları ele aldı.

Prens Faysal bin Ferhan ve Bakan Fidan, iki devletli çözümün uygulanmasına ve Filistin devletinin tanınmasına yönelik çabaları desteklemek amacıyla düzenlenen koordinasyon toplantısının oturum aralarında Riyad'da yaptıkları görüşmede, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile ikili ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirmenin ve geliştirmenin yollarını değerlendirdi.


Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, dün (Pazartesi) Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısı çerçevesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti.

Görüşmede iki taraf Gazze ve çevresinde artan askeri gerilimi, sivillerin hayatını ve bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden kötüleşen durumu ele aldı. Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın devam eden gerilimi durdurmak ve bölgede yayılmasını önlemek için tüm uluslararası ve bölgesel taraflarla iletişim kurma çabalarını ve Filistin halkının zorla yerinden edilmesine yönelik çağrıları kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının onurlu bir yaşam için meşru haklarını elde etmesi, umut ve özlemlerini gerçekleştirmesi ve adil ve kalıcı bir barışa ulaşması için sürekli desteğini yineledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre Abbas görüşme sırasında Suudi Arabistan'a ‘Filistin halkının haklarına, özellikle de başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurulmasına verdiği destek ve tüm uluslararası forumlarda Filistin davasını destekleme çabaları ile ister Gazze Şeridi'nden ister Batı Şeria'dan olsun, herhangi bir Filistin vatandaşının yerinden edilmesini kategorik olarak reddettiğini’ vurgulayan kararlı tutumundan dolayı büyük takdir duyduğunu ifade etti.

Abbas, İsrail'in Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'daki tehlikeli hamlelerine değinerek, “İsrail'in Refah'ı işgal etme tehlikesinin Filistin halkı için bir felakete yol açacağı” uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın WAFA'dan aktardığı habere göre Abbas, iki milyonu Gazze'de olmak üzere yaklaşık 6,4 milyon mülteciye yardım ve destek sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nı (UNRWA) desteklemeye devam etmenin önemini vurguladı.

Muhammed bin Selman ayrıca Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'ı ayrı ayrı kabul etti.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin boyutları, Suudi Arabistan ile dört ülke arasındaki iş birliği alanları ve bunları geliştirmek için umut verici fırsatlar gözden geçirildi. Ayrıca ortak çıkarları ilgilendiren son bölgesel ve uluslararası durumlar ele alındı.

Muhammed bin Selman, Blinken ve Cameron ile Gazze Şeridi ve çevresindeki gelişmeleri ve askeri operasyonları durdurma ve bunların güvenlik ve insani yansımalarıyla başa çıkma çabalarını ele aldı.


Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir
TT

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubu'nun Altın Jübile töreni çerçevesinde düzenlenen Enerji Güvenliği, Geleceği ve Sürdürülebilir Kalkınma başlıklı diyalog oturumunda yaptığı konuşmada, iklim değişikliğiyle ilgili sorumlulukların paylaştırılması konusundaki söylemlerde bazı ikiyüzlülükler olduğunu söyledi.

Asıl meselenin Paris Anlaşması'nın yorumlanmasında ve iklim değişikliğiyle ülkeler arasında adil ve eşit bir şekilde nasıl başa çıkılacağında yattığını ifade eden Abdulaziz bin Selman, iklim değişikliği tartışmasının COP27'de daha gerçekçi bir hal aldığını belirtti.

Petrol üreticisi ülkelerin iklim etkilerini ulusal haklarıyla dengelediklerini ifade eden Abdulaziz bin Selman, “Hükümetlerin gelecek nesillerin büyümesini sağlamak gibi ahlaki bir sorumluluğu var” ifadesini kullandı.