Süper Lig kulüplerinin Avrupa macerası tehlikede... Gülhan: Araç haline gelen bir futbolun Avrupa'da başarılı olması söz konusu olamaz

Türkiye, UEFA sıralamasında bu sezonu ilk 15 içinde bitiremezse Süper Lig şampiyonu, 2023-24 sezonunda ön eleme turundan turnuvaya katılacak / Fotoğraf: AA
Türkiye, UEFA sıralamasında bu sezonu ilk 15 içinde bitiremezse Süper Lig şampiyonu, 2023-24 sezonunda ön eleme turundan turnuvaya katılacak / Fotoğraf: AA
TT

Süper Lig kulüplerinin Avrupa macerası tehlikede... Gülhan: Araç haline gelen bir futbolun Avrupa'da başarılı olması söz konusu olamaz

Türkiye, UEFA sıralamasında bu sezonu ilk 15 içinde bitiremezse Süper Lig şampiyonu, 2023-24 sezonunda ön eleme turundan turnuvaya katılacak / Fotoğraf: AA
Türkiye, UEFA sıralamasında bu sezonu ilk 15 içinde bitiremezse Süper Lig şampiyonu, 2023-24 sezonunda ön eleme turundan turnuvaya katılacak / Fotoğraf: AA

Avrupa futbolunun en önemli organizasyonları Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi ve Konferans Ligi, kulüplere hem ekonomik hem de prestij açısından katkılar sunuyor. 
Türk temsilcilerinin bu alandaki temsiliyeti tehlike altında. Avrupa kupalarında ülkelere tanınan kontenjanlar UEFA sıralamasına göre belirleniyor.
Son yıllarda uluslararası arenada başarısız sonuçlar alarak sıralamada 19. sıraya gerileyen Süper Lig kulüpleri, yeni bir tehlikeyle karşı karşıya.
Toplamda 24 bin 500 puanı bulunan ve UEFA sıralamasında 19. basamakta yer alan Türkiye, Çekya, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Hırvatistan'ı geçemezse 2023-24 sezonunda Avrupa'daki temsiliyet haklarını azaltarak ön eleme turlarıyla oldukça zora sokacak.
2021-22 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi'nde ise Galatasaray ve Fenerbahçe, sergileyecekleri performansla bir anlamda bu alandaki geleceklerini de tayin edecek.
Söz konusu takımlar kalan maçlarını kazanıp rakiplerini geride bırakamaz ve ilk 15 ülke içerisine giremezlerse, 2023-24 sezonunda Süper Lig şampiyonu Şampiyonlar Ligi'ne 1, Konferans Ligi'ne ise 3 takım katılma hakkı elde edecek. UEFA Avrupa Ligi'ne ise Türk ekipleri katılamayacak.

5 takımdan 3'ü yola devam etse de tehlike büyük
Bu sezon Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve Sivasspor ile Avrupa kupalarında temsil edilen Türkiye, yoluna üç takımla devam ediyor.
Şampiyonlar Ligi'nde yer alan Beşiktaş, Ajax, Borussia Dortmund ve Sporting Lizbon ile mücadele ettiği grubunda geride kalan üç maçından da yenilgiyle ayrıldı ve ülke puanına katkı sunamadı.

Fenerbahçe, Antwerp karşısında öne geçse de üstünlüğünü koruyamayarak sahadan 1 puanla ayrıldı / Fotoğraf: AA
UEFA Avrupa Ligi gruplarında yoluna devam eden ekiplerden Fenerbahçe, Eintracht Frankfurt, Olympiakos ve Antwerp ile üst tura çıkma mücadelesi verdiği grupta 2 galibiyet, 1 yenilgi elde etti.
Bu sezon Türk temsilcileri arasındaki en başarılı takım Galatasaray oldu. Marsilya, Lazio ve Lokomotiv Moskova ile gruptan çıkmak için yarışan sarı-kırmızılılar, Lazio ve Lokomotiv Moskova'yı mağlup ederken Marsilya ile berabere kaldı ve liderlik koltuğunu korudu. 

Türkiye, UEFA sıralamasında 19. basamakta
Türkiye, bir dönem üst sıralarda yer aldığı UEFA sıralamasında son yıllarda aldığı başarısız sonuçlarla 19. sıraya kadar geriledi.
2017-18 sezonunda 6 bin 800 puan toplayan Türk temsilcileri, 2018-19'da 5 bin 500, 2019-20'de 5 bin, 2020-21'de ise 3 bin 100 puan topladı. 
Bu sezon şu ana kadar 4 bin 100 puana ulaşan Türk ekipleri, toplamda 24 bin 500 puanla 19. oldu.
Türkiye'nin en yakın rakipleri 18. Çekya 24 bin 600, 17. Güney Kıbrıs 24 bin 625, 16. Yunanistan 24 bin 700 ve 15. sırada bulunan Hırvatistan 24 bin 900 oldu.
14. sıradaki İsviçre'nin puanı ise 27 bin 425. Çekya'nın 3, Güney Kıbrıs'ın ve Yunanistan'ın 2'şer ve Hırvatistan'ın ise 1 takımı Avrupa kupalarında yoluna devam ediyor.

Müslüm Gülhan / Fotoğraf: Independent Türkçe
"Aynı tas aynı hamam devam ediyor"
Spor yazarı ve teknik direktör Müslüm Gülhan, Türk ekiplerinin uluslararası arenada aldıkları başarısız sonuçlar ile Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın Avrupa kupalarındaki şanslarını Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Avrupa kupalarında Türk temsilcilerinin son yıllarda aldığı başarısız sonuçların Süper Lig'in kalitesiyle doğrudan ilgili olduğunu dile getiren Gülhan, "Süper Lig'in kalitesine bakabilmek için önce TFF'nin tüm kurulları ve komisyonlarıyla futbolu nasıl yönettiğine bakmak gerekiyor" dedi.
AİHM'nin, TFF'nin tüm kurullarını değiştirmesi yönünde karar aldığını ifade eden Gülhan, "TFF, Genel Kurul'da karar aldı ama uygulamayı sonraki toplantıya erteledi. Aynı tas aynı hamam devam ediyor. Kulüplere bakınca yönetici profilleri siyasi kurgu üzerinden geliyor. Milli Takım'da da aynı durum söz konusu. Siyaset futbolu ele geçirmiş ve bunu kendi argümanları için kullanıyor. Bu hale gelince de futbolun kendi koşulları amaç olmaktan çıkıp araç haline geliyor. Araç haline gelen bir futbolun ve buna göre dizayn edilmiş bir ligin Avrupa'da başarılı olması söz konusu olamaz" diye konuştu. 

"Süper Lig'in kalitesi, çevre liglerle kıyaslandığında hemen hemen en kötüsü"
Avrupa'nın çok önemsenmesi gerektiğini vurgulayan Gülhan, bu arenada bir yüzleşme gerçekleştiğini ifade ederek, şöyle devam etti: 
"Türkiye liginin, kulüplerin, Milli Takım'ın, TFF'nin ve yöneticilerin ne olduğuyla ilgili genel bir değerlendirme alıyorsunuz orada. Bu nedenle çok önemli. Netice itibariyle Süper Lig'in kalitesi, Avrupa'nın beş büyük ligini dışarı çıkarıyorum çevre liglerle kıyaslandığında hemen hemen en kötü lig. Menajerler üzerinden bir sistem yaratılarak tamamen bir rant kurgusu haline getirilmiş. Bundan nemalanan insanlar geldikleriyle gittikleri arasındaki farka baktığınızda her şeyi çok net anlayabiliyorsunuz. Burada bir çelişki ortaya çıkıyor. Kulüpler inanılmaz derecede borçlandırılmış, kişiler de ekonomik düzeyi yükselmiş koşullar çıkıyor. Bunların hepsini topladığında Yunanistan'ın da altında kalıyorsun Güney Kıbrıs'ın da..."

"Bu koşullar devam ettiği sürece daha da geriye gideceğiz"
Türkiye'nin gerisinde kaldığı Yunanistan, Güney Kıbrıs, Hırvatistan ve Çekya'nın asistan lig olduğunu ve bu organizasyonlarda oyuncu yetiştiriciliğinin ön planda tutulduğunu aktaran Gülhan, "Avrupa'nın 5 majör ligi olmayı hedefleyen bir amaçları yok. Yetiştirici formatında lig düzeyini yapıyorlar. Lejyoner futbolcuları var ve Avrupa'nın tüm liglerinde çok sayıda buralardan oyuncu oynuyor. Biz bunu da daha düzgün oturtamadık. Bu koşullar devam ettiği sürece daha da geriye gideceğiz" ifadelerini kullandı. 

Beşiktaş, bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı 3 maçtan da yenilgiyle ayrıldı / Fotoğraf: AA
"Beşiktaş'ın gruptan çıkması mucizelere kalır"
Gülhan, Türkiye'yi Avrupa kupalarında temsil eden Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın bundan sonra yapabileceklerini ve gruptan çıkma şanslarını da yorumladı.
Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden Beşiktaş'ın Dortmund, Ajax ve Sporting Lizbon ile mücadele ettiği grubunda hiç şansı kalmadığını söyleyen Gülhan, "Gruptan çıkması mucizelere kalır. Onu bırakın Avrupa Ligi'ne gitmek için de pek şansı kalmadı. Avrupa Ligi'ne gitmesi için Sporting'i yenmesi lazımdı, kendi evinde yenildi. En azından deplasmanda bir şansı olurdu. Sporting'in şimdi gruptan çıkma şansı bile var. Beşiktaş'ın Dortmund ve Sporting deplasmanları kaldı. İçeride ise kalitesi ortada olan Ajax ile oynayacak. Yenmesi mucizelere bağlı. Yapabileceği bir şey yok. Beşiktaş büyük ihtimalle ne Avrupa Ligi'ne gidebilecek ne de gruptan çıkabilecek. Belki de puansız kapatıp geri dönecek. Bir şansı olduğunu sanmıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Beşiktaş'ın elde ettiği başarısızlıkta Sergen Yalçın'ın da payı olduğunu dile getiren Gülhan, şu eleştiriyi yaptı:
"Şampiyonlar Ligi'ni Süper Lig formatında oynatmaya çalıştı. Orası başka bir arena, futbolun kendi kurguları orada çok önemli. Eğer o kurguları kullanamazsanız duvara çarparsınız. Yalçın geçen sene çok başarılı görünmesine rağmen elindeki argümanların Avrupa için yeterli olmadığı ortaya çıktı. O kurguyu yapamadı. Son çıkardığı kadro çok popülistti. Sıradan bir savunma kurgusu, kalecin çaylak... Kadro mühendisliği çok kötü yapıldı Şampiyonlar Ligi için. Bu kadro Süper Lig için yeter ama orası için her konuda yetersiz kaldı."

"Sadece Avrupa Ligi'nde değil Süper Lig'de de sıkıntılar yaşayacak"
UEFA Avrupa Ligi D Grubu'nda Olimpiakos, Eintracht Frankfut ve Antwerp maçlarını geride bırakan Fenerbahçe'yi yorumlayan Gülhan, sarı-lacivertli ekibin kadro yapısına ve Ali Koç'a eleştirilerde bulundu: 
"Fenerbahçe'nin 30 kişilik kadrosuna baktığınızda 1 sol, 1 de sağ beki var. Orta sahanın ortasında oynayabilecek 8 göbek oyuncusu var. 6 forveti, 4 de stoperi var... Böyle bir kadro mühendisliği olur mu? Bunu Pereira değil Ali Koç yaptı. Çok öne çıkıp bir şeyler dizayn etmeye çalışıyor ama futbolu bilmediğinin farkında değil. Bu çok kötü bir şey. Koca takımda 1 sol 1 de sağ bek var. Gelen hoca ile konuşmaz mısınız 'şunu aldık, sen hangi sistemi oynatmak istiyorsun, düşüncen nedir' diye. Adam geldi, kendine göre bir sistem kurdu. Bu sistem Fenerbahçe'de uymuyor. Mesut Özil'i de burada kullanamıyor ve çelişki yaşıyor. Bunların hepsinin başında Ali Koç'un futbolla ilgili Fenerbahçe'yi dizayn etmeye çalışmasıyla felaket yaşıyor. Bundan sonra sadece Avrupa Ligi'nde değil Süper Lig'de de sıkıntılar yaşayacak. Bu sistemle devam etmesi çok zor."

Moskova'dan galibiyetle dönen Galatasaray, namağlup yoluna devam ediyor / Fotoğraf: AA 
"Hem Türkiye'ye hem de Avrupa'ya baktığımızda en iyi konumdaki takım Galatasaray"  
Şu anda hem Türkiye'de hem de Avrupa'da yarışan takımlara bakıldığında en iyi konumdaki takımın Galatasaray olduğunu öne süren Gülhan, "Fatih Terim kadroyla oynamayı çok seviyor, sıkıntı da orada başladı. Çok fazla kadroyla oynamaya başlayınca oradan kurumsal bir yapı çıkmadı. Kurumsal yapı çıkmayınca maç içinde yakaladığı avantajların hepsini kaybetti. Ya berabere kaldı ya da mağlup oldu. Şimdi baktığınız zaman istikrarı yakaladı, sistematik kurgusu devam ediyor. Böyle devam ettikçe oyunda kurumsallaşma oluyor. O da Beşiktaş'ın, Fenerbahçe'nin yapamadığı bir avantaj oluyor" ifadelerini kullandı. 

"Gruptan çıkma şansı bir tek Galatasaray'ın var, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın yok"
Galatasaray'da Marcao'nun oyunun lideri olduğunu, Beşiktaş ve Fenerbahçe'de böyle bir oyuncunun yer almadığını dile getiren Gülhan, şöyle devam etti:
"Kişilik sorunları olmasına rağmen Marcao orada bir oyun lideri oldu. Çok etkili, takımı arkadan dizayn ediyor. Yanında kaleci de çok etkili ama bütün dizaynı Marcao yapıyor ve burada avantaj elde ediyor. Galatasaray, Marcao'nun olduğu tüm maçları üst düzey oynuyor. Fatih Terim de 70. dakikalara kadar oyuncu değşikliğini beklemeye başladı. Bu da oyunun bozulmamasına neden oldu ve takım bir kurgu yakaladı."
İstanbul temsilcisinde oyuncu kalitesi ve profilinin iyi durumda olduğunu söyleyen Gülhan, "Genç ve dinamik bir kadro ile oynuyorlar. Kulübe ile saha arasında rotasyon avantajları çok iyi. O yüzden avantajlılar. Gruptan çıkma şansı bir tek Galatasaray'ın var. Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın yok" dedi.

"Aynı antrenörler ligin içinde dönüp duruyor, aynı başarısızlıklar devam ediyor"
Gülhan, Avrupa ile Türk ekipleri arasındaki makasın daraltılması için şu öneriyi sundu:
"Bu yönetici profillerinden kulüplerin kurtulması lazım birincisi bu. TFF'den kurtulmak lazım ikincisi bu. TFF'nin tüm kurul ve komisyonlarının özerklik kazanması lazım. Futbolun siyasetin elinden kurtulması lazım. Bunlar yapılmadığı sürece hiçbir şekilde başarı elde edilemez. Bakın aynı antrenörler ligin içinde dönüp duruyorlar. Aynı başarısızlıklar, aynı format devam ediyor. Antalya'da olan Kayseri'ye, Kayseri'de olan Erzurum'a, Erzurum'da olan da Göztepe'ye gidiyor. Bir şey değişmiyor aynı antrenör. Bir değişkenlik yok. Son zamanlarda beni heyecanlandıran bir tek İlhan Palut var. Umarım kalite bakımından bir çıbanbaşı olur da en azından aradan biri çıkmış olur."
Independent Türkçe



UFC bahis skandalı hakkında tüm bilinenler

Isaac Dulgarian, cumartesi öğleden sonra Yadier del Valle'ye (+200) karşı -250 favori olarak gösterilirken, maçtan önceki saatlerde fiyat düştü. Dulgarian -130 civarında, del Valle ise +110'da kapattı (Zuffa LLC)
Isaac Dulgarian, cumartesi öğleden sonra Yadier del Valle'ye (+200) karşı -250 favori olarak gösterilirken, maçtan önceki saatlerde fiyat düştü. Dulgarian -130 civarında, del Valle ise +110'da kapattı (Zuffa LLC)
TT

UFC bahis skandalı hakkında tüm bilinenler

Isaac Dulgarian, cumartesi öğleden sonra Yadier del Valle'ye (+200) karşı -250 favori olarak gösterilirken, maçtan önceki saatlerde fiyat düştü. Dulgarian -130 civarında, del Valle ise +110'da kapattı (Zuffa LLC)
Isaac Dulgarian, cumartesi öğleden sonra Yadier del Valle'ye (+200) karşı -250 favori olarak gösterilirken, maçtan önceki saatlerde fiyat düştü. Dulgarian -130 civarında, del Valle ise +110'da kapattı (Zuffa LLC)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta dövüş sporları gündemine bomba gibi düşen UFC'de bahis iddialarını ele alıyoruz. 

Karma dövüş sanatları dünyası (MMA) son yıllarda küresel ölçekte büyük bir popülariteye ulaştı. Fakat bu büyümenin gölgesinde, sporun en temel ilkesi olan dürüstlük ve rekabetin saflığı ciddi bir tehdit altında. UFC'yi sarsan yeni bahis skandalı, hem dövüşçülerin hem de organizasyon yönetiminin güvenilirliğini sorgulatacak boyutlara ulaştı.

Bu, geçmişte benzer iddialarla anılan James Krause olayından sonra UFC tarihindeki en ciddi krizlerden biri olarak görülüyor. James Krause, dövüşçüsünün sakat olduğunu bazı bahis gruplarına önceden bildirmiş ve olayın anlaşılması sonucunda lisansı süresiz şekilde askıya alınmıştı.

Skandalın fitilini ateşleyen karşılaşma, 2 Kasım 2025 gecesi Las Vegas'ta düzenlenen Dövüş Gecesi etkinliğinde yaşandı. Tüysıklette karşı karşıya gelen Isaac Dulgarian (ABD) ve Yadier del Valle (Küba), ilk bakışta sıradan bir eşleşme gibi görünüyordu. Ancak dövüşe saatler kala, bahis piyasalarında olağandışı bir hareketlilik fark edildi.

UFC'nin spor bahislerinde etik ve şeffaflık denetimi yapan ortağı IC360, organizasyon merkezine olağandışı bahis yoğunluğu uyarısı gönderdi. Normalde favori olan Dulgarian'ın oranı hızla düşüyor, büyük meblağlar del Valle'nin galibiyetine yatırılıyordu.

Dana White, bu durumdan haberdar olur olmaz Dulgarian'ı ve avukatını aradı. TMZ Sports'a yaptığı açıklamada, doğrudan şu soruları yönelttiğini söyledi:

Sakat mısın? Birine borcun var mı? Biri sana bir teklifte bulundu mu?

White'a göre Dulgarian net bir dille "Hayır" yanıtı verdi. Ancak birkaç saat sonra yaşananlar, bu cevabın doğruluğunu tartışmaya açacaktı.

7 galibiyet ve 1 mağlubiyetlik karnesiyle güçlü bir favori olarak dövüşe çıkan Dulgarian, karşılaşmanın ilk 30 saniyesinde agresif bir başlangıç yaptı. Kafaya tekme denemesi boşa gitti, ardından rakibini yere alma girişiminde bulundu. Rakibi del Valle bu hamleyi ustalıkla savurup rakibinin arkasına geçti.

Brezilya jiu-jitsusunda siyah kuşağa sahip del Valle, baskın pozisyonunu yaklaşık iki dakika korudu ve onu arkadan boğarak pes ettirdi. Karşılaşma sadece üç dakika sürdü.

UFC efsanesi ve yorumcu Daniel Cormier, yayın sırasında şu ifadeleri kullandı:

Dulgarian'ın savunması beyaz kuşak seviyesinde. Boynunu bu kadar açık bırakmak büyük hata.

Del Valle galibiyet sonrası yaptığı açıklamada, planlarının tam olarak işlediğini söyledi:

Rakibimin beni yere alacağını biliyorduk. Ama benin jiu-jitsu siyah kuşağım var, bundan korkmadım.

Dövüşün hemen ardından Dana White, FBI'la doğrudan temasa geçtiğini açıkladı. Beyaz Saray'a yakın kaynaklardan gelen bilgilere göre FBI Direktörü Kash Patel, UFC merkezine ajanlar gönderdi. Patel kısa süre önce NBA maçlarıyla ilgili yasadışı bahis operasyonunda 30'dan fazla kişinin tutuklandığını duyurmuştu.

Dulgarian, pazartesi günü itibarıyla UFC kadrosundan çıkarıldı. Resmi açıklama yapılmasa da UFC.com'daki profilinde Aktif Değil ibaresi yer alıyor.

White, "Henüz suçlu ilan etmiyorum ama durum iyi görünmüyor" diyerek sürecin ciddiyetini vurguladı.

Eğer bir dövüşü manipüle etmeye kalkasanız, UFC sizin en büyük düşmanınız olur. FBI dahil tüm kurumlarla birlikte üzerine gideriz. Amacımız, bu kişilerin hapse girmesini sağlamak.

Bu son skandal, UFC'nin 2023'te yaşadığı Darrick Minner – Shayilan Nuerdanbieke olayıyla dikkat çekici benzerlikler taşıyor.

O dönemde Minner'ın sakat olduğu bilinmesine rağmen dövüş öncesinde ona karşı yüksek miktarda bahis oynanmış, oranlar çarpıcı şekilde değişmişti. Minner kısa sürede teknik nakavtla kaybedince, soruşturma patlak vermişti.

Nevada Atletizm Komisyonu, Minner ve koçu James Krause'un lisansını süresiz olarak askıya almıştı. ESPN'in o dönemki haberine göre Krause, yurtdışındaki yasadışı bahis siteleriyle bağlantılı bir aracı olarak faaliyet gösteriyordu.

UFC, bu olayın ardından sert bir karar alarak, "Krause'la çalışan hiçbir dövüşçünün organizasyonda yer alamayacağını" duyurmuştu. Dulgarian da 2022'de Krause'un kampında antrenman yapmıştı. Bu nedenle FBI, yeni skandalı önceki dosyayla birleştirerek yürütüyor.

Olayın yankısı sürerken, bazı UFC sporcuları sosyal medya hesaplarından dikkat çekici açıklamalar yaptı.

Vince Morales, kendisine bir maçta kaybetmesi karşılığında 70 bin dolar teklif edildiğini belirtti.

Kadınlar sineksıklet dövüşçüsü Vanessa Demopoulos, benzer bir teklif aldığını iddia etti.

Dana White bu paylaşımlara sert tepki gösterdi:

Eğer size gerçekten böyle bir teklif geldiyse neden bize bildirmediniz? Neden polise gitmediniz? Şimdi mi söylüyorsunuz? FBI artık sizi de sorgulayacak.

White'ın açıklaması, olayın yalnızca Dulgarian'la sınırlı kalmayabileceği yönündeki endişeleri güçlendirdi.

UFC, 2021'de yasal spor bahislerinin Amerika genelinde yaygınlaşmasının ardından birçok eyalette lisanslı partnerlerle anlaşmalar yaptı. DraftKings, Stake ve BetMGM gibi şirketlerle yapılan sponsorluk anlaşmaları, UFC için milyar dolarlık bir gelir kapısı açtı.

Ancak bu durum, çıkar çatışması riskini de beraberinde getirdi.

Sporcular, antrenörler ve kamp çalışanlarının doğrudan ya da dolaylı biçimde bahis oynama ihtimali, organizasyonun "etik bütünlük" ilkesini tehdit ediyor.
 

sdfr
Dana White, ABD Başkanı Donald Trump'ın yakın dostu ve Trump, ABD'deki dövüş etkinliklerine sık sık katılıyor (Reuters)

FBI soruşturması, yalnızca Dulgarian'ın bireysel davranışlarını değil; aynı zamanda UFC'nin kurumsal denetim mekanizmalarını da mercek altına almış durumda.

Dana White, kamuoyu önünde her zamanki agresif üslubunu korudu. TMZ'ye, "Bu işte kimsenin gözünün yaşına bakmayız" diye konuştu.

Eğer birisi böyle bir işe kalkışırsa, ona savaş açarım. FBI'ı ararım, gerekirse tüm dünyaya rezil ederim. Sporun onuruyla oynayan hiç kimseye hoşgörü göstermem.

White'ın sözleri, UFC yönetiminin olaya yalnızca disiplin boyutuyla değil, kurumsal itibar açısından da yaklaştığını gösteriyor.

Spor dünyasında "bahis manipülasyonu" suçlaması, genellikle bireysel ahlak ve finansal baskı ekseninde değerlendiriliyor. Ancak karma dövüş sanatları doğası gereği bireysel bir spor olduğundan, bu tür vakalarda kurumsal gözetim daha zayıf kalabiliyor.

UFC'nin bu olay sonrasında sözleşmelere "bahis yasağı" ve "bütünlük ihlali" maddelerini daha sert hale getirmesi bekleniyor. Bazı spor hukukçuları, özellikle antrenör ve menajerlerin bahis sistemlerinden tamamen men edilmesi gerektiğini savunuyor.

FBI'ın yürüttüğü soruşturmanın sonucunda Dulgarian ve çevresi hakkında iddianame hazırlanması olasılığı yüksek. Ancak daha da önemlisi, bu süreç UFC'nin denetim politikalarını yeniden şekillendirebilir.

Bahis hareketlerinin anlık olarak izlendiği dijital platformlar, gelecekte yapay zeka destekli bütünlük izleme sistemleriyle entegre hale getirilebilir. IC360'ın bu olayda erken uyarı vermesi, sistemin potansiyelini gösterdi.

UFC, son 10 yılda dövüş sporlarını küresel bir markaya dönüştürdü. Ancak bu olay, bir organizasyonun ne kadar büyük olursa olsun etik zeminini korumak zorunda olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Isaac Dulgarian olayı, yalnızca bir dövüşün değil, bir sporcunun, bir organizasyonun ve belki de bir endüstrinin bütünlüğünün sınandığı bir dönüm noktası oldu.

UFC'nin bu krizi nasıl yöneteceği, gelecek yıllarda karma dövüş sanatlarının güvenilirliği adına belirleyici olacak.

Yararlanılan kaynaklar: The Athletic, The Guardian, Sports Illustrated, Marca, Sportskeeda


FIFA, İsrail ile oynanan maçlar nedeniyle Norveç ve İtalya'ya para cezası verdi

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) (Reuters)
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) (Reuters)
TT

FIFA, İsrail ile oynanan maçlar nedeniyle Norveç ve İtalya'ya para cezası verdi

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) (Reuters)
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) (Reuters)

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), geçtiğimiz ay İsrail ile oynanan 2026 Dünya Kupası Avrupa elemeleri maçlarında yaşanan taraftar olayları nedeniyle Norveç ve İtalya futbol federasyonlarına para cezası vermeye karar verdi.

FIFA, iki federasyonun milli marşa saygısızlık, seyircilerin sahaya girmesi ve ‘güvenliğin ihlali’ ile ilgili suçlamalarla karşı karşıya olduğunu duyurdu.

FIFA dün akşam, Dünya Kupası ile ilgili disiplin konularını içeren bir belge yayınladı.

FIFA'nın suçlamaları, Norveç'in başkenti Oslo ve İtalya'nın Udine kentinde oynanan iki maç sırasında bazı sloganlar da dahil olmak üzere Filistin bayraklarının dalgalandırılmasını içermiyordu.

FIFA, İtalya Futbol Federasyonu’na 12 bin 500 İsviçre frangı (15 bin 500 dolar) para cezası verirken, Norveç Futbol Federasyonu’nun 10 bin İsviçre frangı (12 bin 400 dolar) ödemesi gerektiğini açıkladı.


Formula 1 şampiyonu, Oscar Piastri'den umudunu kesti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Formula 1 şampiyonu, Oscar Piastri'den umudunu kesti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Jacques Villeneuve, F1 dünya şampiyonasındaki liderliğini kaybeden Avustralyalı pilot Oscar Piastri'nin bu sezon "artık sınırına ulaştığına" inanıyor.

Ağustostaki Hollanda Grand Prix'sinde Lando Norris'in yarış dışı kalmasının ardından 34 puanlık bir fark yakalayan Piastri, ilk şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerliyordu.

Ancak Piastri'nin o yarıştan bu yana yaşadığı performans düşüşü, Norris'in farkı eritmesini sağladı. Piastri'nin McLaren'dan takım arkadaşı, bu hafta sonu gerçekleştirilecek Brezilya Grand Prix'sine bir puan farkla önde giriyor. Piastri, nisandaki Suudi Arabistan GP'sinden beri şampiyona lideriydi.

Sezonun bitimine 4 yarış kala ve Max Verstappen zirveden sadece 36 puan gerideyken, Piastri'nin form düşüklüğünü tersine çevirmesi çok önemli. Ancak 1997 F1 dünya şampiyonu Villeneuve, Avustralyalı pilotun artık sınırına ulaşmış olabileceğine inanıyor.

Villeneuve, Sky Sports'un The F1 Show programında, "Lando sezonun başlarında olağanüstü değildi, geçen yılın sonundaki Lando yoktu" diye konuştu.

Ve sürekli, 'Ah, bunun sebebi Piastri’nin vites yükseltmesi, artık Lando'nun hızına yetişti, hatta daha da hızlı' diyorduk. Ama aslında Piastri mi hızlanıyordu yoksa Lando mu formunda değildi? Sürekli araçtan pek memnun olmadığını söylüyordu. Ve belki de bu, Piastri'yi biraz rehavete sürükledi. Bir pilot sadece takım arkadaşıyla mücadele ediyorsa belki de sonuna kadar, saniyenin son onda birine kadar zorlamıyordur. Birdenbire Bakü'ye geldik ve her şeyi Max kazandı. Lando da öne çıktı. Lando tüm sezon boyunca olduğundan daha hızlı ve daha iyi sürüyor. Piastri öne çıkmıyor. Zaten limitindeydi. Ve böyle olduğunda, saniyenin onda ikisini daha düşünmek gerektiğinde aniden araçta önceden olmayan sorunlarla karşılaşılır.

Verstappen, geçen yıl Sao Paulo'da düzenlenen unutulmaz Grand Prix'yi kazanarak 4. dünya şampiyonluğunu garantilemişti. Bu hafta sonu aynı zamanda sezonun sondan bir önceki sprint hafta sonu olacak ve kazanılacak 33 puan var.

Independent Türkçe