Af Örgütü raporu: Twitter çevrimiçi ortamda kadınları korumak konusunda hâlâ yetersiz

Uluslararası Af Örgütü'nün hazırladığı 2020 Karnesindeki tavsiyeler sonucunda kaydedilen bazı memnuniyet verici gelişmelere rağmen Twitter'ın kadınları korumak konusunda hâlâ yetersiz olduğu not edildi. (Fotoğraf: amnesty.org)
Uluslararası Af Örgütü'nün hazırladığı 2020 Karnesindeki tavsiyeler sonucunda kaydedilen bazı memnuniyet verici gelişmelere rağmen Twitter'ın kadınları korumak konusunda hâlâ yetersiz olduğu not edildi. (Fotoğraf: amnesty.org)
TT

Af Örgütü raporu: Twitter çevrimiçi ortamda kadınları korumak konusunda hâlâ yetersiz

Uluslararası Af Örgütü'nün hazırladığı 2020 Karnesindeki tavsiyeler sonucunda kaydedilen bazı memnuniyet verici gelişmelere rağmen Twitter'ın kadınları korumak konusunda hâlâ yetersiz olduğu not edildi. (Fotoğraf: amnesty.org)
Uluslararası Af Örgütü'nün hazırladığı 2020 Karnesindeki tavsiyeler sonucunda kaydedilen bazı memnuniyet verici gelişmelere rağmen Twitter'ın kadınları korumak konusunda hâlâ yetersiz olduğu not edildi. (Fotoğraf: amnesty.org)

Uluslararası Af Örgütü’nün yeni incelemesine göre, Twitter, kadınları ve non-binary (cinsiyet kimliğini ikili cinsiyet rejiminin sunduğu kadın ve erkek kategorilerinde tanımlamayan) kullanıcıları çevrimiçi şiddet ve istismara karşı korumak için hâlâ yeterince adım atmıyor.
Twitter Karnesi, sosyal medya şirketinin platformunda, kadınlara ve non-binary kişilere karşı istismarı önlemesi için sunulan bir dizi tavsiyeyi ne ölçüde uyguladığını değerlendiriyor.

Twitter, rapordaki 10 tavsiyeden yalnızca birini tam anlamıyla uyguladı
Uluslararası Af Örgütü'nün hazırladığı 2020 Karnesindeki tavsiyeler sonucunda kaydedilen bazı memnuniyet verici gelişmelere rağmen Twitter'ın kadınlara ve/veya ötekileştirilmiş gruplara yönelik çevrimiçi istismarla mücadele konusunda çok daha fazlasını yapması gerekiyor. Şirket, içerik denetleme ve itiraz süreciyle ilgili şeffaflığı iyileştirmedeki sınırlı gelişmesine ek olarak, rapordaki 10 tavsiyeden yalnızca birini tam anlamıyla uyguladı.
Af Örgütü ABD Şubesi Teknoloji ve İnsan Hakları Direktörü Michael Kleinman konuya ilişkin açıklamasında, "Platformun geliştirilmesi için tekrar tekrar çağrı yapmamıza rağmen, Twitter, çevrimiçi istismar konusunda artan risk altındaki kullanıcıları korumak için verdiği sözleri yerine getirmekte hâlâ yetersiz" dedi.
Kleinman sözlerini şöyle sürdürdü:
"'Sınırlar olmadan herkese yaratma ve fikirlerini anlık paylaşma imkanı sağlamak' gibi bir misyonu olan şirketin platformunda kadınların ve/veya ötekileştirilmiş grupların orantısız biçimde çevrimiçi güvenliklerine karşı tehditlerle karşılaştığı gün gibi ortadadır."

Oranlar farklı olsa da çevrimiçi istismar yaygın
Uluslararası Af Örgütü’nün yaptırdığı bir ankete göre, platformda daha aktif olan kadınlar daha az aktif olanlara kıyasla daha sık çevrimiçi istismara maruz kaldıklarını bildirdi. Platformu günde bir kereden fazla kullanan kadınların yüzde 40'ı istismara uğradığını bildirirken, platformu haftada bir kereden daha az kullanan kadınlarda bu oran yüzde 13.
Uluslararası Af Örgütü ayrıca, istismarı bildirmemeyi seçen kadınlara, bu seçimlerinin nedenine dair bir soru da yöneltti. Özellikle, platformu haftada birkaç kez kullanan ve istismarı bildirmeyen kadınların yüzde 100'ü soruya, "bu çabaya değmez" yanıtını verdi.
Twitter belli ölçüde gelişme kaydetti ancak bu yeterli değil. Destek Merkezi ve Şeffaflık Raporları aracılığıyla kullanıcılara sundukları bilgileri artıran şirket, kamuoyunda farkındalığı artırmaya yönelik yeni kampanyalar da başlatarak, nefret içeren davranış politikalarının kapsamını genişletti ve raporlama mekanizmaları ile gizlilik ve güvenlik özelliklerini iyileştirdi. Bu adımlar önemli olsa da sorun devam ediyor.
Twitter bu rapora cevaben, Uluslararası Af Örgütü ile şu açıklamayı paylaştı:
"Kullanıcılarımızın karşılaştığı temel sorunları çözmeye yardımcı olacak ürün çözümlerini kamuoyuna açık bir şekilde denemek ve kendi deneyimlerini belirlemelerini sağlayacak denetimlerle, onları güçlendirmek konusunda kararlıyız. Bu değişikliklerin birçoğu karne raporunuzda doğrudan yer almasa da bu iyileştirmelerin nihai olarak en savunmasız topluluklarımızın ifade özgürlüklerini korkusuzca kullanmalarını sağlayacağına inanıyoruz; bu hedef, Uluslararası Af Örgütü ile paylaştığımız bir hedeftir."
Af Örgütü ise bir şirket olarak Twitter’ın insan hakları suistimallerine sebep olmaktan veya bunlara katkıda bulunmaktan kaçınmak konusunda kurumsal sorumluluğu ve ahlaki yükümlülüğünü hatırlattı, "Kullanıcılar üzerinde yaratılan herhangi bir somut etki karşısında etkin çözüm sağlamak buna dahildir" açıklamasında bulundu.
"Bir kez daha Twitter’ın, platformun kadınlarda ve/veya ötekileştirilmiş gruplarda yol açtığı somut zararlara ve etkilere karşı etkin çözüm sağlamakta yetersiz kaldığını gördük" diyen Kleinman sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Kovid-19 pandemisi sırasında dünyamız dijital alanlara gitgide daha fazla bağlı hale geldiğinden, Twitter’ın içinde bulunduğumuz dönemde kimlikleri her ne olursa olsun tüm kullanıcıların online deneyimlerini iyileştirmesi kritik önemdedir."

"Twitter Karnesi" nasıl hazılanıyor?
Twitter Karnesi, Uluslararası Af Örgütü'nün 2018 yılından bu yana Twitter'a sunduğu tüm tavsiyeleri içeriyor ve şirket, karnede yer alan 10 temel tavsiyeye göre değerlendiriliyor.
Bu 10 tavsiye, dört başlık altında toplanıyor: Şeffaflık, Raporlama Mekanizmaları, Kötüye Kullanım Raporu İnceleme Süreci ve Gizlilik ve Güvenlik Özellikleri.
Rapor, her birinin Twitter'da kadınların ve non-binary kişilerin deneyimleri üzerinde sahip olabileceği olumlu etki nedeniyle bu dört kategoriye odaklanıyor.
Her bir tavsiye, bir ila dört ayrı alt göstergeden oluşuyor. Uluslararası Af Örgütü Twitter'ın her bir alt göstergede ilerleme kaydedip kaydetmediğini belirleyerek, her göstergeyi "Uygulanmadı, Devam Etmekte veya Uygulandı" şeklinde puanlıyor.
Kamuoyunda farkındalık yaratmaya yönelik süregelen kampanyalar kapsamında, Uluslararası Af Örgütü, bu kampanyaların gündeme getirilen tüm sorunları ele alıp almadığını ve kampanyada kullanılan ilgili materyallerin İngilizce dışındaki dillerde mevcut olup olmadığını inceledi.
Uluslararası Af Örgütü, Twitter Karnesini paylaşmadan önce, tavsiyelerin uygulanmasındaki ilerleme hakkında bir güncelleme istemek için Twitter'a yazdı ve şirketin yanıtı da rapora yansıtıldı.
Independent Türkçe



Oscar kazanması beklenen film neden 10 yılda çekilemedi?

Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)
Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)
TT

Oscar kazanması beklenen film neden 10 yılda çekilemedi?

Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)
Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)

Ethan Hawke, yönetmen Richard Linklater'la son işbirliği Mavi Ay'ın (Blue Moon) 10 yılı aşkın süredir yapım aşamasında olduğunu açıkladı.

Mavi Ay'da Hawke'un hayat verdiği Broadway söz yazarı Lorenz Hart, (efsanevi ikili Rodgers ve Hammerstein'ın yarısı olan) eski ortağı Richard Rodgers çığır açan hit müzikali Oklahoma!'nın açılış gecesini kutlarken, özgüveninin yıkılmasıyla yüzleşiyor.

Margaret Qualley, Andrew Scott ve Bobby Cannavale'nin de rol aldığı müzikal drama, Hawke'un Linklater'la çalıştığı 9 film.

Perşembe günü Variety & CNN Actors on Actors röportajında Sydney Sweeney'yle sohbet eden Hawke, Linklater'la onlarca yıldır süren dostluğunun başlangıcını anlattı.

55 yaşındaki Oscar adayı aktör, "23-24 yaşındayken Richard Linklater'ın seçmelerine katıldım ve Gün Doğmadan (Before Sunrise) filmine seçildim. Böylece 30 yılı aşan bir dostluk başladı" dedi. 

10 yıl önce bana [Mavi Ay] senaryosunu verdi. Ben de 'Bu filmi çekmeliyiz' dedim. O da 'Evet, çekeceğiz ama henüz değil' dedi.

Kafası karışan Hawke, "Şimdi çekelim" diye ısrar etmiş ancak Linklater ona "Hayır. Hazır değilsin. Sadece hayal etmeyi sürdürelim" demiş.

Aktör, "Böylece neredeyse 10 yıl boyunca, 18 ayda bir okuma yapıp bunun üzerine konuştuk" diye açıkladı.

En sonunda mutfak masamda bir okuma yaptık, herkes gitti ve ben Rick'e baktım. O da 'Hazırız' dedi.

Hawke, parayı denkleştirip artık başlama vakti olduğunu fark ettiği zaman "korkunun kapıyı çaldığını" söyledi.

Hawke, "O zaman 'Bir saniye, burada çok fazla laf kalabalığı var. Daha fazla zamana ihtiyacım var' diye düşündüm" diye anlattı. 

[Linklater] 'Daha fazla zamanımız yok. Çalışman lazım' dedi.

Görsel kaldırıldı.
Margaret Qualley, Mavi Ay'da Hart'ın ilham perisini canlandırıyor (Sony Pictures)

Önceki günlerde Hawke, içtenlikle canlandırdığı Hart rolüyle Altın Küre adaylığı aldı. Yapım da Müzikal veya Komedi türünde En İyi Film'e aday gösterildi.

Hawke, Sweeney'ye karakteri hakkında "Larry odadaki en küçük ve en büyük kişi" dedi. 

Gey ve bir kadına aşık. Kıskançlıkla içten içe çürüyor ama aynı zamanda sıcakkanlı ve duyarlı biri.

Ekimde vizyona giren Mavi Ay, eleştirmenlerin gözünde başarılı oldu. The Independent'tan Clarisse Loughrey, üç yıldızlı eleştirisinde "Linklater, 1940'ların Broadway ortamını tüm kırılgan zekası ve zarafetiyle ustaca yansıtıyor" diyerek filmi övdü. 

Filmde Frank Sinatra'dan Küçük Kardeşim'e (Stuart Little) kadar her konuda sivri espriler içeren zekice diyaloglar da bolca mevcut.

Ancak Loughrey filmin sorununun, "Hart'la barda geçirdiğimiz süre uzadıkça hikayenin daha da klostrofobik ve moral bozucu hale gelmesi" olduğunu savundu.

Independent Türkçe


Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor

Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor
TT

Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor

Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor

Canlı çekim Street Fighter filminin ilk fragmanı yayımlandı. 

Video oyunu serisinden uyarlanan filmden ilk görüntüler, Los Angeles'ta düzenlenen The Game Awards'ta izleyicilerle buluştu. 

1993'te geçen filmin oyuncuları da sahneye çıktı. 

Resmi senaryo özetine göre, yolları ayrılan Ryu ve Ken gizemli Chun-Li'nin çağrısıyla dünya çapındaki bir dövüş turnuvasına katılarak yeniden bir araya geliyor. Ancak bu turnuva, hem birbirleriyle hem de geçmişleriyle yüzleşmelerini gerektiren ölümcül bir arka plana sahip.

Ryu'yu canlandıran Andrew Koji, Ken Masters rolündeki Noah Centineo ve Chun-Li'ye hayat veren Callina Liang'ın dışında kadroda pek çok önemli oyuncu var: Cody Rhodes (Guile), Orville Peck (Vega), 50 Cent (Balrog), Jason Momoa (Blanka), Vidyut Jammwal (Dhalsim), Oliver Richters (Zangief), Hirooki Goto (E. Honda), David Dastmalchian (M. Bison), Roman Reigns (Akuma), Andrew Schulz (Dan Hibiki), Eric André (Don Sauvage), Mel Jarnson (Cammy), Rayna Vallandingham (Juli), Alexander Volkanovski (Joe).

Kültür ve sanat siteleri filmin kadrosunun "absürt denecek kadar zengin" olduğunu söylüyor. 

Video oyunlarına odaklanan Kotaku, 1994'te çekilen Son Savaş'a (Street Fighter) kıyasla bu filmin kendisini daha az ciddiye alıyor gibi göründüğünü ve ilk fragmanın heyecan verdiğini bildiriyor. 

Çekimleri 18 Ağustos'ta Avustralya'da başlayan filmin yönetmen koltuğunda Şaka Peşinde'yle (Bad Trip) tanınan Kitao Sakurai oturuyor. Sakurai, 2024'te projeden ayrılan Danny ve Michael Philippou'nun yerine geçti. Philippou kardeşler, korku türündeki Konuş Benimle (Talk to Me) ve Onu Geri Getir'le (Bring Her Back) dikkat çekmişti. 

Başta 20 Mart 2026 diye açıklanan vizyon tarihi de bu değişiklikle birlikte 16 Ekim 2026'ya alındı.

Independent Türkçe, Variety, Kotaku, Rolling Stone


Elden Ring filmi: Hayranlar muazzam bir deneyime hazır olsun

Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
TT

Elden Ring filmi: Hayranlar muazzam bir deneyime hazır olsun

Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)

Los Angeles'ta düzenlenen The Game Awards'ta projelerini detaylandıran Bandai Namco Entertainment, yeni video oyunlarının yanı sıra Elden Ring filmine dair de açıklama yaptı. 

Japonya merkezli oyun devinin CEO'su Nao Udagawa, geçmişte Disney ve 21st Century Fox'ta üst düzey yöneticilik yapan Peter Rice'ın projeye dahil olduğunu resmen duyurdu. 

A24 ortak yapımcılığında gerçekleştirilecek film uyarlamasının senaristliğini ve yönetmenliğini Alex Garland'ın üstlendiğini hatırlatan Udagawa, geliştirme aşamasının sürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:

Projenin nasıl şekilleneceği bizi çok heyecanlandırıyor. İlk önceliğimiz gerçekten Elden Ring hayranları olacak. Uzun süredir bu seriyi destekleyen hayranların müthiş bir film ve muazzam bir deneyim hissine kavuştuğundan emin olacağız. Belki oyunu oynamadan filmi izleyenler de 'Bu dünyayı görmek ve farklı açılardan deneyimlemek için oyunu deneyeyim' diyecek.

2022 yapımı fantastik oyunun kurgusal dünyası, Game of Thrones'un yazarı George R.R. Martin tarafından kaleme alınmıştı.

FromSoftware'den Hidetaka Miyazaki'nin yönettiği oyun, Lands Between (Aradaki Topraklar) denen mitolojik dünyada geçiyor. 

Uzun süredir en iyi oyunlardan biri kabul edilen Elden Ring, 30 milyondan fazla kopya sattı ve çeşitli ödüller kazandı.

Alex Garland, son dönemde 28 Gün Sonra (28 Days Later) serisiyle gündemde.

Danny Boyle'ın 20 seneyi aşkın süre sonra 28 Yıl Sonra'yla (28 Years Later) yeniden başlattığı ve 28 Yıl Sonra İkinci Bölüm: Kemik Tapınağı'nda (28 Years Later: The Bone Temple) yönetmenlik koltuğunu Nia DaCosta'ta bıraktığı serinin yeni filmi için çalışmalara resmen başladı. 

28 Hafta Sonra (28 Weeks Later) hariç önceki filmlerin senaryosunu kaleme alan Garland, yeni yapımın hikayesi üzerinde de çalışıyor.

2003'teki ilk filmde başrol oynayan Cillian Murphy'nin de seriye geri dönebileceği konuşuluyor. 

Independent Türkçe, Variety, Deadline