İsrail’in Lazkiye Limanı bombardımanı hangi mesajları taşıyor?

İsrail’in dün gece sabaha karşı Lazkiye Limanı’na düzenlediği hava saldırısı sonrası konteyner sahasında yangın çıktı (AFP)
İsrail’in dün gece sabaha karşı Lazkiye Limanı’na düzenlediği hava saldırısı sonrası konteyner sahasında yangın çıktı (AFP)
TT

İsrail’in Lazkiye Limanı bombardımanı hangi mesajları taşıyor?

İsrail’in dün gece sabaha karşı Lazkiye Limanı’na düzenlediği hava saldırısı sonrası konteyner sahasında yangın çıktı (AFP)
İsrail’in dün gece sabaha karşı Lazkiye Limanı’na düzenlediği hava saldırısı sonrası konteyner sahasında yangın çıktı (AFP)

Sekiz yıl boyunca ülkenin çoğu bölgesine yüzlerce hava saldırısı düzenleyen Washington ile Moskova arasında ‘kimyasal silah anlaşması’ yapılmasından aylar sonra Lazkiye Limanı’nın Salı günü şafak vakti hedef alınması, 2013 yılının sonlarında İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarının başlamasından bu yana en fazla mesaj taşıyan bombardıman oldu. Peki, ama neden?
1 – Lazkiye Limanı: Hedef, Rus yapımı gelişmiş S-300 ve S-400 füze sistemlerine ev sahipliği yapan Rusya’nın kullandığı Hmeymim Hava Üssü’ne kilometrelerce uzaklıktaki Suriye'nin en önemli limanıydı.
2 – Rusya’nın öfkesi: Moskova, Suriye hükümetinin, Şubat 2019'da uluslararası bir şirketle yaptığı sözleşmeyi feshetmesinin ardından Lazkiye Limanı’nın yönetimini İran'a verme kararına yönelik ‘öfkesini’ daha önce Şam'a bildirmişti. Şam, ‘iki müttefiki arasında kurduğu denge oyunu’ çerçevesinde Lazkiye yakınlarındaki Tartus Limanı’nın kullanım haklarını Moskova'ya vererek onu memnun etmeye çalıştı. Fakat Rusya’nın öfkesi üstü kapalı da olsa devam etti.
3 – “Eylül düğümü”: Suriye hava savunma sistemi, Eylül 2018'de İsrail saldırılarına yanıt verirken yanlışlıkla bir Rus askeri uçağını düşürdü. 15 Rus askerinin öldürülmesiyle sonuçlanan olay, Moskova ile İsrail arasında gerginliğe neden oldu. Dönemin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, krizi çözmek ve Suriye'deki iki taraf arasındaki askeri bir koordinasyon mekanizmasını yeniden aktifleştirmek amacıyla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e Moskova’yı ziyaret etme talebinde bulundu. Bu olaydan sonra İsrail, Rusya’ya herhangi bir zayiat verdirmekten kaçınmak için Lazkiye ve Tartus'taki Rus üslerinin çevresini hedef alırken temkinli davrandı.
4 – Putin ve Bennett: Naftali Bennett’in geçtiğimiz Haziran ayında Netanyahu’nun yerine başbakanlık görevine gelmesinden bu yana Rusya, Suriye'nin hava saldırılarına verdiği tepkiyi ve Şam'ın Rus yapımı uçaksavarları kullanmasıyla ilgili ayrıntılı veriler sağlayarak İsrail'e Suriye'deki varlığını hatırlatmaya çalışırken bir yandan da Tel Aviv'i Rusya veya Suriye hükümetinin çıkarlarını hedef almaması yönünde uyarıyor.
Ancak İsrail basınında sızan bilgilere göre Bennett, 22 Ekim'de Soçi'de yaptıkları görüşmede Putin'den “Netanyahu'ya verilenden daha fazlasını’ elde etti, askeri koordinasyon ve Tel Aviv ile Hmeymim Hava Üssü arasındaki ‘kırmızı hat’ gözden geçirildi. Ne var ki, Putin ile 30 Ekim'de yapılan görüşmeden sonraki düzenlenen ilk bombardıman karadan karaya füzelerle gerçekleşti ve Şam'ın kenar mahallelerini hedef aldı.
5 – “Genişleme ve odaklanma”: Putin ve Bennett arasındaki görüşmeden bu yana bombardımanların alanı genişledi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre İsrail, Suriye'nin doğusundaki İran’ın nüfuz alanlarına ‘gizemli bombalamalar’ düzenlenirken, İsrail 3, 8, 24 ve 30 Ekim'de Şam'ın çevresini ve Suriye'nin orta kesimlerinde bulunan İran’ın silah ve mühimmat depolarını hedef aldı.
6 – “İnsanlık dışı”: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, Kasım ayı ortalarında Şam'da düzenlenen bir foruma katıldığı sırasında İsrail tarafından Suriye topraklarında yasadışı olarak düzenlenen bombardımanlarla ilgili bir soruya verdiği yanıtta şunları söyledi:
“Bu insanlık dışı eylemleri kategorik olarak reddediyoruz. İsrail tarafıyla her düzeyde Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi ve bu bombardımanların durdurulması konusunda iletişim çağrısında bulunuyoruz. Buna güç kullanarak karşılık verilmesi ters tepebilir. Çünkü hiç kimsenin Suriye topraklarında yeni bir savaşa ihtiyacı yok.”
7 - “İsrail'e karşı direniş”: Ancak Tahran, Lavrentiev'in konumundan tamamen farklı bir tutum sergiliyor.  İran’ın resmi haber ajansı IRNA’nın haberine göre İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani dün Tahran'da Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile yaptığı görüşmede, "Direniş, bu kanserli tümörü bölgeden yok etmenin tek yoludur” dedi.
8 - İki yaklaşım ve tek sahne: Rusya, Moskova ve Tahran'ın Suriye hükümetinin kontrolü altındaki bölgelerdeki farklı yaklaşımları ve Tel Aviv ile ilişkileri çerçevesinde İran'ı, ona bağlı milis grupları, İsrail’in çok sayıda bombardımanına maruz kalan Suriye’nin merkezinde bulunan T4 Hava Üssü’nden çıkarmaya ikna etmeye çalıştı. Buna karşın ABD'li yetkililer, İran'ı, İsrail savaş uçaklarının T4 Hava Üssü’nü bombalamasının ardından ‘misilleme’ olarak ülkenin güneydoğusundaki et-Tanf Hava Üssü’nü bombalamakla suçladı.
9 - Putin - Biden: Tahran bağlantılı gruplar, Ekim ayının sonlarında yapılan Putin-Biden görüşmesi öncesinde mesaj vermek amacıyla et-Tanf Hava Üssü’nü beş füze ile hedef aldılar. Yakın zamanda İsrail ile iyi ilişkileri olan ve “güvenliğini garanti eden” Rusya ve ABD’nin başkanlarının zirvesinden saatler önce İsrail'in Hmeymim Hava Üssü yakınlarındaki Lazkiye'de İran’a ait bir sevkiyat konvoyunu bombalaması da tesadüf değildi.
10 - “Nükleer” ve “Normalleşme”: Bombardımanların, özellikle Viyana'daki nükleer anlaşmayı canlandırmaya yönelik müzakerelerin engellenmesi ve İsrail ve ABD'nin ‘başka araçlar kullanma’ tehdidi ile ilgili olarak yaşanan bölgesel ve uluslararası gelişmelerle olan bağlantısı göz ardı edilemez. Ayrıca Şam ile “normalleşmenin”, Moskova, Şam ve Mikdad’ın dün ziyaret ettiği Tahran arasında bir anlaşma olsa bile İran’ın Suriye'deki askeri varlığının azalmasına yol açacağına dair iddialar da söz konusu.



Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
TT

Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)

Öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli eylemcilere karşı taraftan destek mesajı iletiliyor. Gazzeli eylemciler, Hamas'ın öldürdüğü İsrailli çocukların fotoğraflarıyla poz veriyor. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin üyeleri, "Filistinli çocukların fotoğraflarını kaldırdıklarını gördük ve biz de açık bir şekilde 'İsrailli çocukların öldürülmesine biz de karşıyız' demek istiyoruz" ifadesini kullanıyor.

Geçen hafta İsrail'deki sosyal medya kullanıcıları arasında yayılmaya başlayan fotoğrafların bazıları, 4 yaşındaki Ariel Bibas ve 9 aylık kardeşi Kfir'i de içeriyor. 

İsrail'de Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların sembolü haline gelen bu iki çocuk, anneleri Şiri Bibas'la birlikte kaçırılmıştı. Bir yıl sonra üçünün de cesetleri iade edilirken Hamas, bu ölümlerden İsrail'in hava saldırılarını sorumlu tutmuştu. 

Gazze Gençlik Komitesi, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da hem Binyamin Netanyahu yönetimini hem de savaşı protesto eden ve İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocukların fotoğraflarını her hafta gündeme getirmeye çalışan göstericilere "barış içinde birlikte yaşama" mesajı verdi. 

İbranice ve Arapça "Yaşamak istiyoruz" yazıyor 

Örgütün Mısır'da yaşayan kurucusu Rami Aman, İsrail gazetesi Haaretz'e şöyle konuştu:

İsraillilere, çektiği tüm acılara rağmen Filistinlilerin de 'öteki'nin insanlığını tanıdığını göstermek istedik. Şiddeti meşru kılmayı asla düşünmedik, Filistinlilerin ölümleri kutladığı fikrine karşı çıkmayı hedefliyoruz. Gazze halkı bu savaşın bitmesini, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor.

Aman, Gazze Şeridi'nin nüfusuna işaret ederek "7 Ekim'de yaşananlar, 2,5 milyon kişinin ölümünü meşrulaştıramaz. Mesajımız duymak isteyen her İsrailliye ulaştı. Fotoğraflar ve mesajlar beklediğimizden daha çok yayıldı" dedi. 

2010'de kurulan Gazze Gençlik Komitesi, 500'ü aşkın aktif üyesinin olduğunu bildiriyor. 

Sosyal medyada İsraillilerin "Bu bana barış umudu verdi" ve "Irkçılık ve korku dolu bir gerçekliğe üflenen taze bir nefes" gibi yorumlar yaptığı görüldü. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin Hamas gibi örgütler tarafından hedef alınmasından korkanlarsa "Onlar kendilerini tehlikeye atmadı mı?" ve "Cesur adamlar. Umudun kazanmasını sağlamalıyız" gibi ifadeler kullandı. 

Diğer yandan bu mesajı samimi bulmayanlar da var: 

Bu, Hamas'ın psikolojik savaş hamlesi. Bebekleri ve çocukları öldürdüler ve şimdi onların fotoğraflarıyla birlikte acınası biçimde boy gösteriyorlar.

Gazze Gençlik Komitesi'nin kurucularından Aman, İsrail'in kamu yayımcısı Kan'ın da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının bunu Hamas'a karşı bir eylem gibi lanse etmesinden rahatsız olduğunu da söyledi. 

Amaçlarının İsrail'deki ailelere seslenmek olduğunu vurgulayan Aman, "Son 10 yılda Hamas'a karşı lafını sakınmayanlar ya Gazze'yi terk etmeye zorlandı ya da kendilerine uygulanan siyasi baskıları kullanarak yurtdışına iltica etti" demeyi de ihmal etmedi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı.

Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırılar, 1219 kişinin ölümüne neden olmuştu. 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de. İsrail ordusu bunlardan 27'sinin öldüğünü bildiriyor. 

Independent Türkçe, Haaretz, AFP