Şeyh Tamim ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Doha'da gerçekleştirilen Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi'nin altıncı toplantısına başkanlık etti

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Şeyh Muhammed bin Raşid ile yaptığı görüşmeler ve Expo 2020 Dubai turu ile BAE ziyaretini sonlandırdı

Şeyh Temim ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, dün Doha'da gerçekleştirilen Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi'nin altıncı toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Şeyh Temim ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, dün Doha'da gerçekleştirilen Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi'nin altıncı toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
TT

Şeyh Tamim ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Doha'da gerçekleştirilen Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi'nin altıncı toplantısına başkanlık etti

Şeyh Temim ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, dün Doha'da gerçekleştirilen Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi'nin altıncı toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Şeyh Temim ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, dün Doha'da gerçekleştirilen Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi'nin altıncı toplantısına başkanlık ediyor (SPA)

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani, dün akşam Körfez turu kapsamında üçüncü durağı olarak Doha'ya giden Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı havalimanında karşıladı. Muhammed bin Selman’ın Körfez turu, bu ayın ortasında Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde gerçekleşecek olan Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) 42. zirvesinden önce geliyor. Katar'ın başkentindeki Emirlik Divanı'nda Prens Muhammed bin Selman için resmi tören hazırlandı. Ardından Katar Emiri ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi'nin altıncı toplantısına başkanlık etti. İki lider, ülkeleri arasındaki ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası gelişmeleri de ele aldı.
Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi'nin altıncı toplantısı sırasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Şeyh Hamad Al Sani’ye Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in selamlarını iletti. Toplantıda iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin çeşitli yönlerinin incelenmesi ve çeşitli alanlarda işbirliğini güçlendirmenin yolları ele alındı. Ayrıca bölgesel ve uluslararası son gelişmeler ve bu yönde yapılan çalışmalar tartışıldı. Görüşmenin sonunda Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Katar Emiri, Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi'nin altıncı oturumunun toplantı tutanaklarını imzaladı.
Şeyh Tamim görüşmeden sonra Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Katar ve Suudi Arabistan arasındaki kardeşlik ve işbirliği ilişkileri, ortak bir tarih ve kaderin güçlü temellerine dayanmaktadır. Bugün kardeşim Prens Muhammed bin Selman ile iki ülke arasındaki bu işbirliğini daha ileriye taşımanın yollarını tartıştık. Aynı zamanda kendisiyle bölgemizde ve çevremizde güvenlik ve istikrarı destekleme konusundaki ortak arzumuzu vurguladık. Kardeşim Muhammed, Katar’a hoş geldiniz.”
Katar Bakanlar Kurulu daha önce Şeyh Tamim bin Hamad'ın ‘kardeş Suudi Arabistan Krallığı'nın Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Veliaht Prensi’ kabul etmeyi ve Doha'da görüşmelerini sabırsızlıkla beklediğini dile getirmişti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin Doha’ya düzenlediği ziyaret ile eş zamanlı olarak, dün çok sayıda Suudi ve Katarlı iş adamının katılımıyla Katar-Suudi Arabistan İş Forumu düzenlendi. Forum kapsamında yapılan toplantının sonucunda iki ülkedeki özel sektör arasında enerji, turizm ve otelcilik alanlarında 6 işbirliği anlaşması imzalandı.

Muhammed bin Selman- Dubai Emiri görüşmesi
Prens Muhammed bin Selman dün, Katar'a gitmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) ayrılmadan önce, 'Expo 2020 Dubai'nin genel merkezinde BAE Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakanı ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum ile bir araya geldi. Toplantıda iki ülkenin bölgedeki statüsüne ve uluslararası düzeyde sahip olduğu ağırlığına uygun olarak, ortak Körfez işbirliğini güçlendirme yolları, geleceğe yönelik arzuları ve BAE ile Suudi Arabistan arasında çeşitli düzeylerde ve çeşitli alanlardaki koordinasyon ele alındı.
Görüşme sırasında Dubai Emiri, iki ülkeyi birbirine bağlayan kardeşlik ilişkilerinin derinliğini, iki halk arasındaki bağın boyutunu ve vizyonların birbirini tamamlaması, kader birliği ve tarih ortaklığı kapsamında iki ülke arasındaki bu geniş kardeşlik ilişkisinin özel olduğunu vurguladı. Liderler, iki ülke arasındaki ilişkileri ve ortak önemi olan bir dizi bölgesel ve uluslararası konuyu ele aldı.
Şeyh Muhammed bin Raşid Twitter hesabından görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bugün kardeşim Prens Muhammed bin Selman ile 'Expo 2020 Dubai'de bir araya geldik. Dünya önce Allah'ın izniyle sonra Prens Muhammed'in çabalarıyla 'Riyad Expo 2030'u görecek. Prens'e gelecek Riyad zirvesini dört gözle beklediğimizi söyledim. Körfez halkları bizden yeni ve büyük fikirler ve projeler bekliyor.”
Ülkenin kuruluşunun 50. yıldönümü kutlamalarına denk gelen BAE ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Veliaht Prens Muhammed bin Selman ise bütün bölgesel ve uluslararası meselelerdeki bakış açılarının ve tutumların örtüşmesi ışığında iki ülkede yönetiminin, çeşitli alanlardaki koordinasyonu sürdürme arzusunu vurguladı. Veliaht Prens BAE liderliğinin, hükümetinin ve insanlarının daha fazla gelişme ve ilerleme kaydetmelerini diledi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Dubai'nin 'Expo 2020 Dubai' etkinliğini düzenlemek için gösterdiği büyük çabaları ve küresel etkinliği en üst düzeyde organizasyon, modernlik ve göz alıcı şekilde düzenlemek için verilen ulusal çabaların birleştirilmesini takdir ettiğini belirtti.
Dün ilerleyen saatlerde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi iki günlük resmi ziyaretini tamamlayarak BAE'den ayrıldı. Veliaht Prens başkent Abu Dabi'deki havalimanında Abu Dabi Veliaht Prensi ve BAE Silahlı Kuvvetleri Yüksek Komutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan tarafından uğurlandı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Abu Dabi Veliaht Prensi ile yaptığı görüşmelere ve istişarelere işaret ederek, BAE liderliğine gönderdiği mektubunda kendisine ve beraberindeki heyete gösterdikleri sıcak karşılama ve misafirperverliği takdir ettiğini ifade etti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, BAE Devlet Başkanı Şeyh Halife bin Zayed Al Nahyan’a gönderdiği mektubunda “Bu ziyaret, iki kardeş ülkeyi birbirine bağlayan tarihi ve seçkin ilişkilerin derinliğini kanıtlamıştır” ifadelerini kullandı. BAE Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakanı ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum'a gönderdiği mektupta ise 'Expo 2020 Dubai' etkinliğine başarıyla ev sahipliği yapmalarından dolayı kendisini tebrik etti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan’a gönderdiği mektupta iki tarafın Abu Dabi'de yaptığı ortak görüşme ve istişarelerin başarılı geçmesini övdü. Ayrıca “iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve her alanda koordinasyon ve istişarenin devam ettirilmesi” hususunda ilerleme kaydedildiğinin altını çizdi.
Prens Muhammed bin Selman'ın ziyaretinde öne çıkan başlıklar Körfez'in bölgesel güvenlik dosyaları, İran nükleer dosyası, Irak'taki gelişmeler, Yemen krizi ve Lübnan, Suriye ve Afganistan'daki gelişmeler oldu. Veliaht Prens, KİK'e üye olan altı ülke için ortak sıkıntı teşkil eden konularda Körfez tutumlarını koordine etmeye ve 5 Ocak'ta Suudi Arabistan'da gerçekleştirilen el-Ula zirvesinde varılan Körfez uzlaşmasından bu yana ilişkileri istikrarlı bir büyümeye tanık olan Körfez ülkeleri arasındaki ortak işbirliğini artırmaya çalışıyor.
Suudi Arabistan ve Katar, çeşitli sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel ve güvenlik alanlarında tarihi ilişkilere sahip. İki ülkenin liderleri, Suudi Arabistan ve Katar arasındaki ilişkileri güçlendirmeye ve bölgedeki güvenlik ve istikrarın sağlanması, refah ve kalkınmanın gerçekleştirilmesi, çeşitli zorluklara göğüs gerilmesi ve KİK üye ülkeleri arasındaki işbirliği seviyesinin maksimum ortaklık seviyesine yükseltilmesi hususunda KİK’e destek verme çabalarını birleştirmeye özen gösteriyor.
İki ülke liderleri arasında ve Suudi Arabistan ve Katar'daki yetkililer arasında gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretler, doğrudan iletişimin önemine ve uyum ve ortak anlayışı artırmadaki rolüne olan inancından hareketle çeşitli alanlarda iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine ve artırılmasına katkı sağlamıştır. 10 Mayıs 2021 tarihinde Katar Emiri, Suudi Arabistan’a bir ziyaret düzenlemişti. Bu, geçtiğimiz ocak ayında el-Ula'da düzenlenen ve Körfez uzlaşmasını sağlamasından ötürü tarihi olarak nitelendirilen KİK zirvesine katıldıktan sonra Suudi Arabistan'a yaptığı ikinci ziyaret olmuştu.
Veliaht Prens'in Körfez turunun bir parçası olarak Katar’ı ziyaret etmesinin, ekonomik birlik, ortak güvenlik ve savunma sistemlerinin entegre edilmesi ve ortak bir dış politika belirlenmesi de dahil olmak üzere 2015 yılının Aralık ayında KİK Yüksek Konseyi’nin 36. oturumunda onaylanan Kral Selman bin Abdulaziz'in ortak Körfez çalışmasını teşvik etme vizyonunu uygulamaya yönelik çabaların artırılmasına katkıda bulunması bekleniyor.
Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi, çeşitli alanlarda içerdiği niteliksel işbirliği girişimlerinin ve bunların uygulanmasını takip edecek aktif yönetim mekanizmalarının ışığında Suudi Arabistan-Katar ilişkilerinin kurumsallaşmasına, güçlendirilmesine ve geliştirilmesine katkıda bulunacak. Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi'nin girişimleri, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu ve Katar 2030 Vizyonu girişimlerini esas alıyor ve iki ülkedeki liderliğin beklentilerini yerine getirmeyi, iki kardeş halkının çıkarlarını sağlamayı ve iki ülke arasındaki ortaklığı daha geniş ufuklara taşımayı hedefliyor.



Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)

Suudi Arabistan, gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcılara yönelik yeni bir döneme hazırlanıyor. Ülke, ocak ayında yürürlüğe girecek güncellenmiş yabancı mülkiyet yasası ile yabancı birey ve kuruluşların ülke genelinde gayrimenkul edinimini düzenleyecek. Bu sistem, gayrimenkul sektörünün gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısını artırmayı ve gelir kaynaklarını petrolden bağımsız olarak çeşitlendirmeyi hedefleyen stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Söz konusu hedefler, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programıyla uyumlu bir yaklaşım sergiliyor.

Uygulamadan sorumlu olan Gayrimenkul Genel Otoritesi, yürütme yönetmeliğini hazırlıyor ve yabancıların mülkiyet ve yatırım yapabileceği bölgeleri belirlemeye çalışıyor. Belirlenen detaylar, sistemin yürürlüğe girmesinden önce kamuoyuna açıklanacak.

Yeni yasa ayrıca, uluslararası profesyonellerin ülkede kalmasını desteklemeyi, şehirleşme ve kentsel yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Mülkiyet kapsamı

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil, geçtiğimiz hafta yaptığı bir televizyon röportajında, gelecek ay yabancıların konut amaçlı gayrimenkul edinme sisteminin yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bakan, uygulamanın Suudi Arabistan’daki tüm şehirlerde geçerli olacağını, ancak Mekke, Medine, Cidde ve Riyad olmak üzere dört şehirde yalnızca belirlenen bölgelerde mülkiyetin mümkün olacağını belirtti. Ülkede ikamet eden yabancılar ise birer konut sahibi olabilecek.

Öte yandan, sistemin ekonomik sektörler açısından daha esnek olacağı ve ticari, sanayi ve tarım alanlarında yabancıların tüm şehirlerde mülkiyet ediniminin sınırlama olmadan mümkün olacağı kaydedildi.

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)

Suudi Arabistan Gayrimenkul Genel Otoritesi’nde yabancılar için mülkiyetten sorumlu icra direktörü Fahd bin Süleyman, kasım ayında yaptığı açıklamada, Riyad, Cidde ve kutsal şehirler (Mekke ve Medine) için yabancılara ayrılan bölgelerin hâlâ gözden geçirildiğini ve ‘yakın zamanda’ yeni mülkiyet kurallarını belirleyen yönetmeliklerle birlikte ilan edileceğini duyurdu. Bin Süleyman, söz konusu bölgelerin ‘çok geniş’ olacağını ve büyük ölçekli projeleri kapsayacağını belirterek, bu alanlarda yabancı mülkiyet oranının yüzde 70 ile yüzde 90 arasında olması beklendiğini aktardı. Kutsal şehirlerde satın alma yapacak kişilerin Müslüman olması gerektiğini vurgulayan Bin Süleyman, bunun dışında büyük bir kısıtlama bulunmayacağını ifade etti. Bin Süleyman, “Büyük şartlar yok ve sınırlamalar getirmek istemiyoruz; mevcut yasa ile güncellenmiş yasa karşılaştırıldığında belirgin bir fark görülecek” dedi.

Piyasa tahmini

Uzmanlar ve gayrimenkul sektörü profesyonelleri, güncellenmiş yabancı mülkiyet yasasının yürürlüğe girmesine kısa süre kala, söz konusu sistemin hazır konutlara yönelik ek bir talep yaratacağını ve gayrimenkul piyasasındaki likiditeyi artıracağını belirtti. Uzmanlar, uluslararası şirketlerin Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurmasını teşvik edecek bu sistemin ekonomik aktiviteyi canlandıracağını ve gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme dönemini başlatacağını öngörüyor. Etkinin özellikle Riyad, Cidde, Mekke, Taif, Medine ve turistik bölgelere yakın şehirlerde hissedileceği, yasanın etkilerinin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreği ile 2027 yılı boyunca netleşmeye başlayacağı tahmin ediliyor.

Gayrimenkul uzmanı ve pazarlamacı Sakr ez-Zehrani, konuyla ilgili açıklamasında, yasanın uygulanmaya başlamasının Suudi Arabistan gayrimenkul piyasasında dönüm noktası oluşturacağını belirtti. Zehrani, sistemin, geniş bir kesimin kiralamadan mülkiyete geçmesine yol açarak işlem yapan kullanıcı tabanını genişleteceğini vurguladı.

Zehrani, bu dönüşümün hazır konutlar ve planlı konut projelerine yönelik ek talep yaratacağını, satış ve alım hareketliliğini artıracağını ve piyasadaki likiditeyi güçlendireceğini kaydetti.

Gayrimenkul kalitesinin iyileştirilmesi

Zehrani, yabancıların ticari, sanayi ve tarım sektörlerinde tüm şehirlerde mülkiyet edinmesine izin verilmesinin, uluslararası şirketler için Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurma motivasyonunu artıracağı ve bunun ekonomik faaliyetleri canlandırarak gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı bir büyüme dönemini başlatacağı öngörüsünde bulundu.

Zehrani’ye göre piyasadaki ilk değişiklikler, gayrimenkul ürünlerinin kalitesinin yükselmesi, geliştiricilerin daha yüksek standartlı ve iyi planlanmış projeler üretmesiyle daha geniş bir alıcı kitlesinin taleplerini karşılamaya yönelik olacak. Ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcıların pazara girmesiyle organize arz hacminde de artış yaşanacak.

Yeni sistemin fiyat istikrarını da destekleyeceğini belirten Zehrani, çünkü hem yerleşiklerin hem de yabancıların mülkiyeti genellikle uzun vadeli olup kısa vadeli spekülasyonları sınırlayacağını ifade etti. Yasa ile birlikte uygulanacak yasal ve denetim mekanizmalarının şeffaflığı artıracağını ve finans sektörüne, hem yerleşikler hem de yabancılar için özel finansal ürünler sunma fırsatı sağlayacağını söyledi. Bu durumun kredi hacmi ve piyasa likiditesi üzerinde olumlu etkisi olacağı kaydedildi.

Zehrani, yasanın yürürlüğe girmesinin ilgiyi ve sorgulamaları doğrudan artıracağını, ancak piyasadaki işlemler üzerindeki gerçek etkinin kademeli olarak hissedileceğini belirtti. İlk sinyallerin 2026’nın ikinci çeyreğinde, yabancılar ve yerleşikler için ilk işlemlerin tamamlanmasıyla ortaya çıkmasının beklendiğini söyledi.

Açık göstergelerin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde netleşeceğini belirten Zehrani, uygulamanın ilk yılının geçiş dönemi olacağını, en somut etkilerin ise 2026’nın ikinci yarısı ve sonrasında gözlemleneceğini vurguladı.

Coğrafi konuma bağlı olarak değişen etki

Gayrimenkul ve değerleme uzmanı Mühendis Ahmed el-Fekih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yeni mülkiyet yasasının etkisinin coğrafi konuma göre farklılık göstereceğini belirterek, en olumlu etkilerin Mekke ve çevresindeki şehirler (Cidde ve Taif) ile Medine’de hissedileceği öngörüsünde bulundu. Riyad’daki gayrimenkul piyasasının ise gayrimenkul mülkiyeti ve yatırımı için yabancı sermayeyi çekmede önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

El-Fekih, turizm sektörüne yatırım yapmayı hedefleyen sermayenin, Mekke’ye yakınlığı nedeniyle Taif gibi turistik bölgelere, ayrıca Abha ve Cizan ile Neom projesine yakınlığı sebebiyle Tebük’e yönelmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

Uzman, yeni sistemin uygulanmasının ilk yılının piyasanın test edilmesi ve fırsatların değerlendirilmesi açısından bir geçiş dönemi olacağını, gerçek etkinin ise 2027’de, yani ikinci yıl itibarıyla hissedilmeye başlanacağını vurguladı. Ayrıca, yasanın Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda ulusal ekonomide gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye ve petrol bağımlılığını azaltmaya katkı sağlayacağını, bu yatırımların Suudi vatandaşlar için yüzbinlerce yeni istihdam fırsatı yaratacağını kaydetti.

Sistem teşvikleri

Suudi Arabistan, Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek olan yeni yabancı mülkiyet yasasıyla gayrimenkul sektöründe kapsamlı bir açılım gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yasayla, Suudi Arabistan’da yabancıların belirlenen coğrafi alanlarda taşınmaz mülkiyeti edinmeleri yasal olarak düzenlenecek. Bu adım, Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda yabancı yatırımları çekmeyi, gayrimenkul sektörünün GSYİH’ye katkısını artırmayı ve ulusal ekonomide petrol dışı gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçlıyor. Yasa ayrıca uluslararası yeteneklerin ülkede istikrarlı şekilde kalmasını ve yaşam kalitesinin yükselmesini hedefliyor.

Yasa kapsamında, yabancılar yalnızca Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği coğrafi alanlarda mülk edinme yetkisine sahip olacak. Bu alanlar, Gayrimenkul Genel Otoritesi’nin önerisi ve Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi onayıyla belirlenecek.

Buna göre, Suudi Arabistan’da ikamet eden yabancılar, belirlenen coğrafi alan dışında sadece bir adet konut satın alabilecek. Mekke ve Medine’de mülk edinmek isteyenlerin ise Müslüman olması zorunlu.

Şirketler açısından ise Suudi şirketler yasasına göre kurulan ve hisselerinde yabancı ortak bulunan şirketlere, belirlenen coğrafi alanlarda mülk edinme hakkı tanınıyor; alan dışında ise faaliyet veya çalışan konutları için mülk edinilebilecek.

Yasa, borsaya kayıtlı şirketler, yatırım fonları ve özel amaçlı kuruluşlar için ise Suudi Arabistan genelinde mülk edinme imkânı sağlıyor. Bu haklar, Sermaye Piyasası Kurumu (CMA) tarafından Gayrimenkul Genel Otoritesi ve ilgili kurumlarla koordineli olarak belirlenen düzenlemelerle uygulanacak.

Yasa, özel ikamet programları veya Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle yapılan anlaşmalarla tanınan hakları etkilemiyor ve yabancı mülkiyetine ekstra ayrıcalık sağlamıyor.

Ayrıca, yabancılardan yapılacak taşınmaz işlemleri için değerinin yüzde 5’ini aşmayan bir harç alınacak; detaylar yürütme yönetmeliğinde belirlenecek. Kurallara uymayanlar para cezası veya uyarı ile karşı karşıya kalacak; yanlış beyanda bulunanlara 10 milyon riyale kadar ceza uygulanabilecek ve mahkeme kararıyla gayrimenkulün satışı sağlanabilecek.


Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
TT

Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanında kaydettiği nitelikli ilerlemeyi övgüyle değerlendirerek, ülkenin ulaştığı seviyenin uluslararası ölçekte örnek teşkil ettiğini ve yenilikçi, etkili kamu hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik açık bir kararlılığı yansıttığını söyledi.

Guterres, beraberindeki heyetle birlikte Riyad’daki Dijital Hükümet Kurumu (DGA) İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette Kurum Başkanı Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Suudi Arabistan’ın New York’taki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Dr. Abdulaziz el-Vasıl da hazır bulundu.

BM Genel Sekreteri, gelişmiş bir dijital geleceğin inşasına katkı sağlayacak girişimleri desteklemek için ortak iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

cds
Fotoğraf: DGA

Taraflar, görüşmede dijital hükümetlerin geliştirilmesi, inovasyonun desteklenmesi, dijital dönüşüm ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinin artırılması gibi ortak konuları ele aldı. Ayrıca Suudi Arabistan’ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek ve kamu sektörünün etkinliğini yükseltmek için yürüttüğü dijital yetkilendirme çabaları da değerlendirildi.

Toplantıda, kurum ile BM kuruluşları arasındaki iş birliği imkânları; özellikle bilgi paylaşımı, dijital standartların geliştirilmesi, ortaya çıkan teknolojiler ve yapay zekânın etkinleştirilmesi, kapasite geliştirme ve hizmet kalitesini uluslararası ölçekte yükseltecek ortaklıkların kurulması konularında incelendi.

dsec
Guterres'e Suudi hükümetinin dijital stratejisi hakkında görsel bir sunum yapıldı (SPA)

Guterres, İnovasyon Merkezi’nin dijital kapsayıcılık, hizmet tasarımı, eğitim deneyimleri, yapay zekâ ve yeni teknolojiler gibi alanlarda uzmanlaşmış laboratuvarlarını gezerek merkezde sunulan imkânlara ilişkin bilgi aldı.

Kurum ekibi, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet stratejisine ve ilgili BM göstergelerinde kaydedilen ilerlemeye dair bir sunum gerçekleştirerek ülkenin dijital altyapısının olgunlaştığını ve ulusal deneyimin gelişmişliğini ortaya koydu.


Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
TT

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)

Suudi Arabistan'dan gelen yeni bir insani yardım sevkiyatı, Gazze Şeridi'ndeki mağdurlara ulaştırılmak üzere dün Refah sınır kapısından geçirildi.

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’nin (KSRelief) "Gazze'deki Filistin Halkına Yardım Halk Kampanyası" kapsamında sağladığı yardımlar arasında büyük miktarda gıda sepeti ve çadır yer aldı.

Merkez, kampanya kapsamında bugüne kadar 75 uçak ve 8 gemiyle 7 bin 685 tondan fazla gıda, tıbbi malzeme ve barınma malzemesi ulaştırarak, hava ve deniz köprüsü kurdu. Ayrıca Filistin Kızılayı'na 20 ambulans teslim etti.

sdfg
Suudi Arabistan'dan Gazze'deki afetzedelere yeni bir insani yardım sevkiyatı yolda (KSRelief)

KSRelief ayrıca Gazze içinde 90 milyon dolar ve 350 bin avro değerinde yardım projeleri uygulamak üzere uluslararası kuruluşlarla anlaşmalar imzaladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre sınır geçişlerinin kapatılmasını aşmak ve yardımların ulaşmasını sağlamak için Ürdün ile ortaklaşa havadan yardım operasyonları gerçekleştirdi.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının çektiği acıları hafifletmek amacıyla merkez aracılığıyla sağladığı yardım çalışmalarının bir uzantısı niteliğindedir. Soğuk ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere Filistinliler insani tehlike altındadır.