Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), ekonomik krizi ve hükümetin ekonomi politikalarını protesto etmek için dün İstanbul ve Ankara’da mitingler düzenledi.
İstanbul Kartal ve Ankara Tandoğan Meydanı’nda ‘Geçinemiyoruz’ sloganı ile düzenlenen mitinge katılanlar, “İnsanca yaşamak istiyoruz” yazılı pankartlar taşıdı.
Göstericiler, yaşam koşullarının iyileştirilmesini isteyen sloganlar atarak, halkın seçimlerde hükümetten hesap soracağını vurguladı.
Polis ise, göstericilerin çevresine sıkı bir güvenlik şeridi çekerek, toplanma alanlarından çıkmalarını engelledi.
Diyarbakır ve İzmir’de de binlerce kişi, kötüleşen ekonomik koşulları protesto etmek için toplandı.
Iğdır’da ulaşıma yapılan zamma tepki gösteren Iğdır Üniversitesi öğrencileri ise gece saatlerinde yürüyüş düzenledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta ülkede asgari ücretin 2 bin 850 liradan 4 bin 250 liraya (258 dolar) yükseltildiğini açıkladı. Ancak artış, bu yıl yüzde 50’den fazla değer kaybeden Türk lirasının değerindeki keskin ve sürekli düşüşle yaşanan kaybı karşılamıyor.
Erdoğan faiz oranlarını düşürmeye devam etmesi için Merkez Bankası’na baskı yapmaya devam ederken enflasyon yüzde 21,3’e yükseldi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir an önce erken milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilmesi yönündeki talebini yineledi.
Erdoğan ve müttefiki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise erken seçime gitmeyi reddediyor.
Babacan: Keşke konuşsaydım
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hükümetten ayrıldıktan sonra siyasete karışmama kararından dolayı pişman olduğunu söyledi.
Babacan, gazeteci Cüneyt Özdemir’in programında yaptığı açıklamada, 2015 yılında henüz AK Parti’deyken konuşmama kararı aldığını söyleyerek, “Keşkelerim var. Şimdi diyorum ki, keşke konuşmama kararımı bozsaydım. Sistem değişikliği yanlış bir iş, felakete götürecek deseydim. Bunun Türkiye’yi bir felakete götüreceğini ben görüyordum” dedi.
Babacan söz konusu açıklamasında başkanlık sistemine de değinerek şöyle devam etti;
“Ben 6 yıldır yokum. Kendi sorumluluk alanlarımda yaptığım çalışmalardan benim işim rahat. Ancak yapmadığım söylemediğim keşkelerim var. Mesela 2017 referandumunda 15 Temmuz 2016'da darbe teşebbüsü oldu, OHAL ilan edildi hemen 6 ay sonra anayasa değişikliğine başlandı. Referanduma giderken hazırlık gizli tutuldu. Anayasa değişikliği hazırlandı ve birden gündeme geldi. Çok hızlı bir şekilde Meclis'e sunuldu. Bunun Türkiye'yi bir felakete götüreceğini ben görüyordum. Ama bunu kamuoyuna açıkça konuşmadım. 2015 Ağustos’ta bir karar aldım ben artık konuşmayacağım, artık sessiz bir şekilde eski hayatıma döneceğim dedim ama keşke konuşsaydım.”
Babacan, “Şu anda ülkeyi yönetenlerin kasıtlı olarak aldığı kararlarla attığı adımlarla gerçekleştirdiği bir çöküşü yaşıyoruz. Bu durumun nasıl bir felakete yol açtığını insanlar birkaç ay sonra anlayacak. Çok yaygın bir yoksullaşma olacak. Bu krizde zengin ve fakir arasındaki uçurum daha da artacak” ifadelerini kullandı.
Ekonomik krizden çıkmak için bir an önce erken seçim yapılması gerektiğini vurgulayan Babacan, “Orta direk çöküyor. Zengin daha zenginleşiyor, fakir daha da fakirleşiyor. Böyle bir tabloda derhal seçime gitmeli. Fakat daha gitmez, Erdoğan ‘1,5 senem daha var’ diyor” dedi.