Tunus'ta "Darbe Karşıtı Vatandaşlar Girişimi"nden açlık grevlerine baskı yapılmaması uyarısı

AA
AA
TT

Tunus'ta "Darbe Karşıtı Vatandaşlar Girişimi"nden açlık grevlerine baskı yapılmaması uyarısı

AA
AA

Tunus'ta "Darbe Karşıtı Vatandaşlar Girişimi", "Cumhurbaşkanı Kays Said'in 25 Temmuz olağanüstü kararlarını ve muhalif sesleri bastırması" gerekçesiyle 5 gün önce başlanan açlık grevine ve destekçilerine yönelik kısıtlama uygulanmaması konusunda uyardı.
Darbe Karşıtı Vatandaşlar Girişimi'nin Facebook hesabından yapılan yazılı açıklamada, pazar gününden bu yana sivil giyimli güvenlik güçleri ile grevin yapıldığı meydanda polis ekip otolarının bulunmaya başladığı kaydedildi.
Açıklamada, grev ve destekçilerine yönelik herhangi bir kısıtlama yapılmaması, grevcilerin ve grev merkezindekilerin hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmemesi uyarısı yapıldı.
Uluslararası ve yerel insan hakları örgütlerine de kısıtlamalar ile hak ihlallerine dönüşebilecek durumları takip etme çağrısında bulunuldu.

Cumhurbaşkanı Said'in kararlarını protesto için başlatılan açlık grevi
"Darbeye Karşı Vatandaşlar Girişimi", 23 Aralık'ta yaptığı açıklamada, Tunus'ta aralarında milletvekillerinin de bulunduğu bir grubun, "Cumhurbaşkanı Said’in 25 Temmuz olağanüstü kararlarını, muhalif sesleri bastırmasını, otokrasiyi" gerekçe göstererek açlık grevine başladıklarını duyurmuştu.
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki de "muhaliflerin sesinin bastırılması ve gösterilerin engellenmesini protesto etmek" için sembolik olarak açlık grevine katıldığını belirtmişti.
Darbeye Karşı Vatandaşlar Girişimi'nin Tunus devriminin patlak vermesinin 11. yıl dönümü münasebetiyle 17 Aralık'ta süresiz oturma eylemi yapma çağrısı üzerine başkent Tunus'un merkezindeki gösteride, "Anayasa'ya karşı darbeye" son verilmesi talep edilmişti.
Güvenlik güçleri, protestocuların Habib Burgiba Caddesi'ne çadır kurmalarını engellemiş, göz yaşartıcı gazla müdahalede bulunmuştu.

Tunus'taki siyasi kriz
Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz'da ilan ettiği olağanüstü kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurdu ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı.
Said, 22 Eylül’de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.
Tunus Cumhurbaşkanı, son olarak devrimin yıl dönümüne birkaç gün kala açıkladığı "siyasi krizden çıkışın yol haritası" ile ülkede 17 Aralık 2022'de erken genel seçime gidileceğini ve o zamana kadar Meclisin kapalı kalacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı'nın aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.



İsrail’den Ben Gurion saldırısı sonrası Husilere tehdit

Husilerin dün Ben Gurion Havalimanı'nı hedef alan saldırısı sonrası iyileştirme çalışmalarına başlayan personel (AFP)
Husilerin dün Ben Gurion Havalimanı'nı hedef alan saldırısı sonrası iyileştirme çalışmalarına başlayan personel (AFP)
TT

İsrail’den Ben Gurion saldırısı sonrası Husilere tehdit

Husilerin dün Ben Gurion Havalimanı'nı hedef alan saldırısı sonrası iyileştirme çalışmalarına başlayan personel (AFP)
Husilerin dün Ben Gurion Havalimanı'nı hedef alan saldırısı sonrası iyileştirme çalışmalarına başlayan personel (AFP)

İsrail dün, kendisi için hayati önem taşıyan Ben Gurion Havaalanı’na füzeli saldırı düzenleyerek altı kişinin yaralanmasına, hava trafiğinin aksamasına ve uçuşların askıya alınmasına neden olan Yemen’deki Husilere karşı teyakkuza geçerek tehditler savurdu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Husilere karşı yeni ‘saldırılar’ düzenleyeceklerini söyledi. Netanyahu, “Geçmişte onlara (Husilere) karşı hareket ettik. Gelecekte de onlara karşı hareket etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Hem hükümet hem de muhalefet kanadı olmak üzere siyasi ve askeri çevreler Husilerin saldırısını, İran'dan gelen bir ‘tehdit mesajı’ olarak değerlendirdi. Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre İsrailli üst düzey bir güvenlik kaynağı yaptığı açıklamada, Husilerin saldırıda kullandıkları füzenin aslında Şahab-3 füzesinden geliştirilmiş bir İran füzesi olduğunu belirterek Husilerin, İsrail'in Arrow 2 ve Arrow 3 füze savunma sistemleri ile ABD'nin THAAD füze savunma sisteminin radarından kurtulmasını sağlayan ek özelliklere sahip bir füze başlığı geliştirdiklerini söyledi.

İsrail'in değerlendirmelerine göre havaalanına yönelik saldırı İran'ın, İsrail'i nükleer tesisleri bombalaması halinde Gazze’deki savaşın başlamasından bu yana Husiler tarafından uygulanan deniz ablukasına benzer bir hava ablukasına maruz kalacağı yönünde tehdit ettiği dolaylı bir mesajdı.

İsrail’in eski Savunma Bakanı Benny Gantz ise yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Sorun Yemen değil, İran. İsrail’e balistik füzelerle saldıran İran’ın ta kendisi ve bunun sorumluluğunu üstlenmeli.”