Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Gannuşi, milletvekili Bahiri'nin kaçırılmasını kınadı

Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Gannuşi, Nahda Hareketi'nin Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Bahiri'nin sivil giyimli emniyet mensuplarınca kaçırılmasını kınadı.

AA
AA
TT

Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Gannuşi, milletvekili Bahiri'nin kaçırılmasını kınadı

AA
AA

Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, Nahda Hareketi'nin Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Nureddin el-Bahiri'nin sivil giyimli emniyet mensuplarınca kaçırılmasını kınayarak, uygulamayı "ülkeyi özgürlüğün bulunmadığı tek adam yönetimi" olarak değerlendirdi.
Tunus Meclis Başkanı Gannuşi, konuyla ilgili Facebook hesabından açıklamada bulundu.
Gannuşi, açıklamasında, "Milletvekillerinin ve siyasilerin yargılanması, kuşatılması ve kısıtlanması, ülkenin karşı karşıya olduğu sorunları ve zorlukları ele almadaki büyük başarısızlığı örtmeyecek." ifadelerine yer verdi.
Bu tehlikeli eğilimin yalnızca hür insanların özgürlüğe, adalete ve demokrasiye bağlılığını artıracağını vurgulayan Gannuşi, Nureddin el-Bahiri'nin kaçırılmasını kınayarak, bu adımın "ülkeyi özgürlüğün bulunmadığı tek adam yönetimine" sürükleyeceğini ifade etti.
Gannuşi, Bahiri'nin, sivil giyimli emniyet mensuplarınca kaçırılmasının yasaların açık bir ihlali olduğunu kaydetti.
Tunus'taki Nahda Hareketi bugün yaptığı açıklamada, "Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Nureddin el-Bahiri'nin sivil giyimli emniyet mensuplarınca kaçırıldığını" duyurmuştu.
Bahiri'nin sabah saatlerinde "kaçırılarak" bilinmeyen bir yere götürüldüğü kaydedilen açıklamada, kaçıranların ise "sivil giyimli emniyet mensupları" olduğu ifade edilmişti.
Bu sırada Bahiri'nin eşi avukat Saide el-Akremi'nin de şiddete maruz kaldığına işaret edilen açıklamada, "Nahda Hareketi, ülkenin zorbalık tüneline girmesinin yanı sıra yönetimde başarısız kalan darbeci rejimin yasa dışı yollarla siyasi rakipleri tasfiye ettiğini gösteren bu tehlikeli olayı şiddetle kınıyor." denilmişti.
Nahda Hareketi yetkilisi ve milletvekili 63 yaşındaki Bahiri, 2011-2013 yıllarında Adalet Bakanlığı görevini üstlenen hukukçu bir isim olarak biliniyor.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.