Kuzey Kore lideri Kim, askeri kapasiteyi güçlendirme sözü verirken, ekonomi ve gıda krizini önceliklerin merkezine koydu

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Yeni Yıl konuşmasını iktidardaki İşçi Partisi'nin Merkez Komitesine teslim etti. (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Yeni Yıl konuşmasını iktidardaki İşçi Partisi'nin Merkez Komitesine teslim etti. (AFP)
TT

Kuzey Kore lideri Kim, askeri kapasiteyi güçlendirme sözü verirken, ekonomi ve gıda krizini önceliklerin merkezine koydu

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Yeni Yıl konuşmasını iktidardaki İşçi Partisi'nin Merkez Komitesine teslim etti. (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Yeni Yıl konuşmasını iktidardaki İşçi Partisi'nin Merkez Komitesine teslim etti. (AFP)

Devlet medyasının Cumartesi günü bildirdiğine göre, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, ekonomiyi 2022 için önceliklerinin merkezine koyduğunu söyledi. Kim ayrıca, ülkenin askeri kapasitesini daha da güçlendireceklerini söyledi.
Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansına (KCNA) göre, iktidardaki İşçi Partisinin yıl sonu genel kurul toplantısında konuşan Kim, uluslararası siyasetin ve Kore Yarımadası'nda giderek “istikrarsızlaşan” askeri ortamın kendilerini ulusal savunmayı güçlendirmeye yönelttiğini belirtti. Kim konuşmasında ayrıca ekonomik kalkınma ve ülkedeki gıda krizini ele aldı.

Askeri kapasitenin artırılması sözü veren Kuzey Kore lideri Kim, Kovid-19 ile mücadelenin de güçlü bir şekilde sürdürülmesini istedi. Kim, yetkililerin virüse karşı koyma hususuna öncelik vermesi gerektiğini vurguladı.
Yasaklı askeri programları nedeniyle bir dizi uluslararası yaptırıma maruz kalan Kuzey Kore, gıda kıtlığı çekerken bu durum halkın acılarını artırıyor.
Kovid-19 salgınıyla mücadele amaçlı sınırların sıkı bir şekilde kapatılması nedeniyle Kuzey Kore ekonomisi üzerindeki baskı arttı.
2022'nin zorluklarını 'yaşamla ölüm arasında büyük bir savaş' olarak nitelendiren Kim, 'insanların günlük ihtiyaçları ile ilgili gıda, giyim ve barınma sorunlarını çözmek için atılacak kararlı bir adım' çağrısında bulundu.

Güney Kore Merkez Bankası'na göre, 2020'de Kuzey Kore yirmi yılın en büyük ekonomik durgunluğunu kaydetti.
Haziran ayında Kim, ülkesinin 'gergin bir gıda durumu ile karşı karşıya olduğunu' itiraf etti.
Kuzey Kore, Kovid-19 tedbirleri kapsamında sınırlarını kapalı tutmaya devam ediyor. Sınırlarını kapatan Kuzey Kore’nin Çin’den gelen yardımlar ile ayakta kaldığı iddia ediliyor.
Uzmanlar, Kim'in ekonomiye öncelik vermesinin arkasında Kovid-19'un yayılmasını önlemek için sınırları kapatmanın yansımalarının olduğunu söylüyor.

Kuzey Kore lideri konuşmasında ABD veya Güney Kore'den ise hiç bahsetmedi.
Ekim ayında yayınlanan Birleşmiş Milletler raporuna göre, pandeminin neden olduğu ekonomik gerileme, Pyongyang'ın askeri yeteneklerini ve silah programını geliştirmesini engellemedi.
ABD ile müzakereler, Kim ve eski ABD Başkanı Donald Trump arasındaki bir zirvenin başarısız olduğu 2019'da durdu.



New York Polisi, Columbia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı göstericilerin barikat kurduğu bir binayı tahliye etti

New York Şehri polisi protestocuları gözaltına aldı ve kampüsün dışına çıkardı (EPA)
New York Şehri polisi protestocuları gözaltına aldı ve kampüsün dışına çıkardı (EPA)
TT

New York Polisi, Columbia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı göstericilerin barikat kurduğu bir binayı tahliye etti

New York Şehri polisi protestocuları gözaltına aldı ve kampüsün dışına çıkardı (EPA)
New York Şehri polisi protestocuları gözaltına aldı ve kampüsün dışına çıkardı (EPA)

New York Polisi dün akşam (Salı), Columbia Üniversitesi kampüsüne baskın düzenledi. Polis, Gazze Şeridi'nde altı aydan fazla süredir devam eden savaşı protesto etmek için Filistin yanlısı öğrencilerin pazartesi akşamından beri barikat kurduğu binayı tahliye etmeye başladı.

Pazartesi akşamı düzinelerce protestocunun işgal ettiği Hamilton Hall binasına merdivenle donatılmış bir polis kamyonunun yaklaştığı görüldü. Kamyon, merdiveniyle binanın pencerelerinden birinin önünde durdu ve çevik kuvvet polisleri bu pencereden birbiri ardına binanın içine girdi.

CNN, New York Polisi'nin Columbia Üniversitesi'nde operasyonun başladığını bildiren bir açıklamasını aktardı.

xsdvfbrt
New York Polis memurları Columbia Üniversitesi kampüsüne operasyona hazırlanıyor (AFP)

Açıklamada: "Akredite olan tüm medya temsilcilerinin West 114th caddesi ve Broadway'deki NYPD'ye katılması gerekiyor, aksi takdirde bölgeden uzaklaştırılacaklar" ifadeleri yer aldı.

CNN haber ağı, birçok protestocunun gözaltına alınıp New York şehir merkezindeki Manhattan mahallesinin kuzeyinde bulunan üniversite kampüsünün dışına götürülmesinin görüntülerini yayınladı.

Göstericiler, Instagram uygulamasındaki hesaplarında, polisin kendilerini Gazze'deki savaşta ölen 6 yaşındaki Filistinli kızın anısına "Hind Hall" adını verdikleri "Hamilton Hall"dan çıkarmak için üniversite kampüsüne "baskın yapmasını" kınadılar.


Netanyahu Refah’a kara saldırısıyla ateşkesi birbirinden ayrı tutuyor

ABD CENTCOM tarafından dün yayınlanan ve insani yardımların ulaştırılması için bir liman inşa etme çalışmaları çerçevesinde Gazze Şeridi açıklarında yüzen iskeleyi gösteren fotoğraf (AP)
ABD CENTCOM tarafından dün yayınlanan ve insani yardımların ulaştırılması için bir liman inşa etme çalışmaları çerçevesinde Gazze Şeridi açıklarında yüzen iskeleyi gösteren fotoğraf (AP)
TT

Netanyahu Refah’a kara saldırısıyla ateşkesi birbirinden ayrı tutuyor

ABD CENTCOM tarafından dün yayınlanan ve insani yardımların ulaştırılması için bir liman inşa etme çalışmaları çerçevesinde Gazze Şeridi açıklarında yüzen iskeleyi gösteren fotoğraf (AP)
ABD CENTCOM tarafından dün yayınlanan ve insani yardımların ulaştırılması için bir liman inşa etme çalışmaları çerçevesinde Gazze Şeridi açıklarında yüzen iskeleyi gösteren fotoğraf (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah’a karar saldırısı planını, Hamas Hareketi ile olası ateşkes anlaşmasından ve iki taraf arasında rehine ve tutuklu takası için Mısır'ın desteklediği müzakerelerin geleceğinden ayrı tutmaya çalıştı.

Uluslararası ve bölgesel çevreler Hamas Hareketi tarafından ateşkes önerisine verilecek yanıtı beklerken Netanyahu, hükümetindeki aşırı sağcıların Refah'a kara saldırısının yapılması çağrılarına destek verdi. Netanyahu, Gazze'de öldürülen İsrail askerlerinin ve Hamas’ın elindeki rehinelerin aileleriyle bir araya geldiği toplantıda “Refah'a gireceğiz. Anlaşma olsun ya da olmasın Hamas'a asla teslim olmayacağız” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Kahire, Gazze'de ateşkes ilan edilmesi için gayret gösteriyor. Eğer ateşkes sağlanırsa, İsrail'in Mısır sınırı yakınlarındaki Refah'a geniş çaplı kara saldırısının ‘ertelenme ihtimali’ söz konusu. Müzakerelere dair bilgilerini Şark’ul Avsat’la paylaşan Mısırlı bir kaynak, ateşkes anlaşmasının önündeki zorlukların azaldığını ve önerilerin ayrıntılarında önemli bir sorun olmadığını söyledi. Kaynak, söz konusu zorlukların artık tarafların anlaşmayı sonuçlandırma iradesine ve arzusuna bağlı olduğunu belirtti.

Diğer taraftan Gazze Şeridi'ndeki gelişmelerle ilgili olarak Arap Birliği – İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Ortak Zirvesi tarafından görevlendirilen Temas Grubu'nun, pazartesi günü Avrupa ülkelerinin dışişleri bakanları ve temsilcileriyle yaptığı toplantıda, Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesi ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için gerekli adımların atılmasına yönelik çabalara destek vurgulandı. Ayrıca uluslararası hukuk ve üzerinde mutabık kalınan ilkeler uyarınca, iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için güvenilir ve geri dönülemez yola dair kapsamlı bir yaklaşım benimsenmesinin önemi ve gerekliliğinin altı çizildi.


Netanyahu: UCM'nin İsrailli liderler hakkında tutuklama emri çıkarması skandal olur

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu: UCM'nin İsrailli liderler hakkında tutuklama emri çıkarması skandal olur

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Hamas'a karşı yürüttüğü savaşla ilgili suçlamalar nedeniyle İsrailli yetkililer hakkında tutuklama emri çıkarması durumunda, bunun tarihi ölçekte bir skandal olacağını belirtti.

Netanyahu: "İsrail ordu komutanları ve devlet liderleri hakkında savaş suçları işleme suçlamasıyla tutuklama emri çıkarma ihtimali, tarihi ölçekte bir skandal olacaktır" dedi.

Netanyahu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum: “Ne Lahey'de ne de başka herhangi bir yerde alınan hiçbir karar, savaşın tüm hedeflerine (tüm rehinelerin serbest bırakılması, Hamas'a karşı tam zafer ve Gazze'nin artık İsrail için herhangi bir tehdit oluşturmayacağına dair taahhüt) ulaşma kararlılığımızı etkilemeyecektir.”


Bazı şarkıcıların sesini neden daha çok seviyoruz?

Araştırmacılar popülarite konusunda şarkıcıların seslerinin hangi ölçüde önemli olduğunu anlamaya çalıştı (Unsplash)
Araştırmacılar popülarite konusunda şarkıcıların seslerinin hangi ölçüde önemli olduğunu anlamaya çalıştı (Unsplash)
TT

Bazı şarkıcıların sesini neden daha çok seviyoruz?

Araştırmacılar popülarite konusunda şarkıcıların seslerinin hangi ölçüde önemli olduğunu anlamaya çalıştı (Unsplash)
Araştırmacılar popülarite konusunda şarkıcıların seslerinin hangi ölçüde önemli olduğunu anlamaya çalıştı (Unsplash)

Farklı kişilerin bazı şarkıcıların sesini, diğerlerine neden tercih ettiğini araştıran bilim insanları beklemedikleri bir sonuçla karşılaştı. Araştırmacılar müzik zevklerinde teknik özelliklerin, tahmin edildiği kadar etkisi olmadığını buldu.

Perde ve tempo gibi ölçülebilir özelliklerin mi yoksa kişisel algıların mı tercihler üzerinde daha büyük rol oynadığını belirlemeye çalışan araştırmacılar 16 eğitimli şarkıcının akapella performanslarını 368 katılımcıya dinletti. 

Max Planck Ampirik Estetik Enstitüsü'nden (MPIEA) araştırmacılar, Bobby McFerrin'in Don't Worry Be Happy ve Harold Arlen'in Over the Rainbow parçalarını birden fazla kez sözsüz seslendiren şarkıcıların her birinin üçer kaydını seçti. 326'sı internetten, 42'si de laboratuvardan çalışmaya katılan dinleyiciler, toplamda 96 performansı değerlendirdi. 

Katılımcıların beğenileri geniş bir yelpazeye yayılırken, bu değerlendirmelerde bazı benzerlikler de kaydedildi. Araştırmacılar bu yakın puanların sesin akustik özelliklerinden kaynaklandığını düşünse de sonuçlar onları haksız çıkardı. 

Akustik özellikler derecelendirmelerinin sadece küçük bir kısmını açıklarken, katılımcıların tercihlerini şekillendiren şey sesleri algılama ve yorumlama biçimleriydi. 

Scientific Reports adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırmanın yazarlarından Pauline Larrouy-Maestri "Akustik tercihlerimizin genellikle objektif kriterlere dayandığını düşünsek de sonuçlarımız 'Güzellik bakanın gözündedir' sözünün akustiğe de uygulanabileceğini gösteriyor" diyor.

Sesin kendisi kadar dinleyicinin de deneyimi şekillendirdiğini gösteren çalışma, şarkı dışındaki seslerin de nasıl algılandığına dair yeni soruları beraberinde getiriyor. Araştırmacılar çalışmada şöyle yazıyor:

Şimdiye kadar elde ettiğimiz sonuçlar, şarkı söylerkenki ses sözkonusu olduğunda tercihlerin büyük ölçüde hem performansların niteliğine hem de dinleyicilerin özelliğine bağlı olduğuna işaret ediyor fakat bu karmaşık bir ilişki: Beğeni derecelendirmeleri başlı başına seslerin akustik özelliklerine değil, seslerin katılımcılar tarafından nasıl algılandığına bağlı.

Ekip bundan sonra diğer şarkı söyleme tarzlarının yanı sıra konuşma seslerinin çekiciliği üzerine de araştırmalar yapmayı planlıyor. 

Independent Türkçe, Phys.org, Earth, Scientific Reports


Uzaktaki asteroitten alınan örnek, "bombardımanı" gözler önüne serdi

İki yıl önce Japonya'nın Hayabusa-2 uzay aracı, Ryugu asteroitinin yanında uçarken fotoğraflarını çekmişti. Uzay aracı daha sonra geri dönerek asteroitten aldığı kaya örneklerini Dünya'ya getirmişti (JAXA)
İki yıl önce Japonya'nın Hayabusa-2 uzay aracı, Ryugu asteroitinin yanında uçarken fotoğraflarını çekmişti. Uzay aracı daha sonra geri dönerek asteroitten aldığı kaya örneklerini Dünya'ya getirmişti (JAXA)
TT

Uzaktaki asteroitten alınan örnek, "bombardımanı" gözler önüne serdi

İki yıl önce Japonya'nın Hayabusa-2 uzay aracı, Ryugu asteroitinin yanında uçarken fotoğraflarını çekmişti. Uzay aracı daha sonra geri dönerek asteroitten aldığı kaya örneklerini Dünya'ya getirmişti (JAXA)
İki yıl önce Japonya'nın Hayabusa-2 uzay aracı, Ryugu asteroitinin yanında uçarken fotoğraflarını çekmişti. Uzay aracı daha sonra geri dönerek asteroitten aldığı kaya örneklerini Dünya'ya getirmişti (JAXA)

Çalışmayı yürüten araştırmacılar, uzaktaki bir asteroitin parçalarının uzaydaki nesnelerin maruz kaldığı "bombardımanı" gözler önüne serdiğini bildirdi.

Yeni çalışma, 2018'de Hayabusa-2 adlı Japon uzay aracı tarafından üzerine iniş yapılan Ryugu asteroitinin parçaları kullanılarak gerçekleştirildi. Hayabusa-2, iniş yaptıktan sonra örnekler toplamış ve 2020'de geri dönerek Dünya'ya bırakmıştı. 

O zamandan beri araştırmacılar, uzaydaki koşulları ve süreçleri daha iyi anlamak amacıyla bu uzak nesnenin parçalarını inceliyor.

Bilim insanları son araştırmada, uzay ortamının sert koşullarına maruz kalmanın uzun vadeli etkilerini anlamaya çalıştı.

Uzayda serbestçe dolanan her şey, Güneş'ten gelen yüksek enerjili parçacıklardan oluşan "güneş rüzgarı" ve küçük meteorların bombardımanına maruz kalıyor. Bu da uzay aşındırması adı verilen bir sürece yol açıyor. 

Dünya'ya düşen meteorları kullanarak bu süreci anlamak mümkün değil. Çünkü bunlar bir asteroitin iç kısımlarından geliyor ve kanıtların çoğu atmosferden Dünya'ya doğru alevli inişleri sırasında yok oluyor. 

Bu yüzden araştırmacılar Ryugu'yu bu süreçten geçmiş ve parçalarını artık doğrudan görebildiğimiz bir nesne örneği olarak inceledi.

Hokkaido Üniversitesi'nden Yuki Kimura, araştırmacısı olduğu makale hakkında, "Doğrudan tespit ettiğimiz uzay aşındırması izleri, Güneş Sistemi'nde meydana gelen bazı fenomenleri daha iyi anlamamızı sağlayacak" dedi.

Bu çalışma bilim insanlarının framboise adı verilen küçük mineral taneciklerini görmelerini sağladı. Bunlar, manyetit adı verilen bir tür demir oksit formundan oluşuyor. Çalışmada, genellikle manyetik yapıdaki bu tanecikler, bu özelliklerini tamamen kaybetmişlerdi. Araştırmacılar bunun çapı 2 mikrometre kadar küçük mikrometeoroitlerle çarpışmanın bir sonucu olduğuna inanıyor.

Profesör Kimura, araştırmacıların çalışmalarının "yüksek hızlardaki robotik veya insanlı uzay araçlarına çarpan uzay tozunun neden olabileceği muhtemel hasar derecesini tahmin etmeye" de yardımcı olmasını umduğunu söyledi.

Çalışma, Nature Communications'da yayımlanan "Uzay aşınmasına uğramış Ryugu asteroitinin özelliğiyle manyetik olmayan framboid ve ilişkili demir nanopartikülleri" (Nonmagnetic framboid and associated iron nanoparticles with a space-weathered feature from asteroid Ryugu) başlıklı yeni bir makalede açıklandı. 
Independent Türkçe


Çin tarihinin en uzun tarifeli uçuşu başlıyor

Yeni rotadaki uçuşlar ilk etapta salı ve cumartesi günleri yapılacak (Reuters)
Yeni rotadaki uçuşlar ilk etapta salı ve cumartesi günleri yapılacak (Reuters)
TT

Çin tarihinin en uzun tarifeli uçuşu başlıyor

Yeni rotadaki uçuşlar ilk etapta salı ve cumartesi günleri yapılacak (Reuters)
Yeni rotadaki uçuşlar ilk etapta salı ve cumartesi günleri yapılacak (Reuters)

Çin, Meksika'ya gidecek yeni seferiyle ülke tarihinde en uzun tarifeli uçuşu başlatıyor. 

Guangdong eyaletindeki Shenzen şehrinden 11 Mayıs'ta kalkacak China Southern Havayolları'na ait uçak, Meksika'nın başkenti Meksiko'ya gidecek.

Aktarmasız 16 saat sürecek seferde 14 bin 147 kilometre mesafe kat edilecek. Dönüş ise 21 saat 20 dakika sürecek. Dönüşte uçak, yakıt ikmali için Meksika'nın Tijuana şehrine uğrayacak.

Airbus A350 model uçaklarla düzenlenecek sefer, şimdiye dek Çin'den başka bir ülkeye yapılan en uzun tarifeli uçuş niteliğinde. 

Bundan bir önceki aktarmasız en uzun uçuş, Guangdong eyaletinin en büyük şehri Guanco'dan ABD'deki New York şehrine düzenlenen seferdi. Bu uçuşta yaklaşık 12 bin 871 kilometre mesafe kat ediliyor.

Dünyanın en uzun aktarmasız uçuşuysa Singapur Havayolları'nın New York rotasında yer alıyor. Yaklaşık 15 bin 332 kilometrelik uçuş tek yönlü olarak 19 saat sürüyor. 

China Southern Havayolları'nın yeni rotasıysa, Singapurlu rakibinin Los Angeles uçuşunu geride bırakarak dünyanın en uzun 8. tarifeli uçuşu oldu.

Pekin yönetimi, pandeminin ardından 2020'de kapattığı sınırları uluslararası yolculuklar için geçen yıl tekrar açmıştı. Bunun ardından özellikle ABD ve Avrupa'ya uzun mesafeli uçuşlar da kademeli olarak yeniden düzenlenmeye başlanmıştı. 

Independent Türkçe, CNN, Geo.tv


Çin imparatorunun 2 bin 200 yıllık görkemli mezarı ortaya çıkarıldı

Fotoğrafta, Çin'in doğusundaki Anhui eyaletinin Huainan kentinde keşfedilen Wuwangdun mezarından çıkarılan kültürel kalıntılar görülüyor (Anhui Eyaleti Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü)
Fotoğrafta, Çin'in doğusundaki Anhui eyaletinin Huainan kentinde keşfedilen Wuwangdun mezarından çıkarılan kültürel kalıntılar görülüyor (Anhui Eyaleti Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü)
TT

Çin imparatorunun 2 bin 200 yıllık görkemli mezarı ortaya çıkarıldı

Fotoğrafta, Çin'in doğusundaki Anhui eyaletinin Huainan kentinde keşfedilen Wuwangdun mezarından çıkarılan kültürel kalıntılar görülüyor (Anhui Eyaleti Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü)
Fotoğrafta, Çin'in doğusundaki Anhui eyaletinin Huainan kentinde keşfedilen Wuwangdun mezarından çıkarılan kültürel kalıntılar görülüyor (Anhui Eyaleti Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü)

Çin'in doğusunda arkeologlar, Çin tarihinin kritik bir döneminde Çu Hanedanlığı'nı yöneten bir imparatora ait olabilecek 2 bin 200 yıllık gösterişli bir mezar ortaya çıkardı.

Çu; Şin, Han, Wei, Zhao, Şi ve Yan'la birlikte 7 Savaşan Devlet arasında yer alıyordu. Bu devletlerin daha sonra birleşmesi, modern Çin'in başlangıcı olarak kabul ediliyor. 

Araştırmacılar Çu Hanedanlığı'na ilişkin en büyük ölçekli arkeolojik kazı alanlarından Wuwangdun'da 1,5 kilometrekareye yayılan bir mezarlığı daha önce gün yüzüne çıkarmıştı.  Bu mezarlıkta bir savaş arabası, kurban çukurları ve mezarlığın sahibi olduğuna inanılan kişinin lahiti bulunmuştu.

Araştırmacılar şimdi de mezar odasının kapak tahtaları, bu tahtaların üzerindeki bambu hasırlar ve vernik kaplı eşyalar da dahil çeşitli eserler keşfetti.

Yaklaşık MÖ 220 yılına tarihlenen mezardan şimdiye kadar bronz ritüel kapları, müzik aletleri, vernikli eşyalar ve bitki kalıntıları da dahil binden fazla kültürel kalıntılar ortaya çıkarıldı.

k7ıgtnynmy
Görselde, Huainan'da keşfedilen Wuwangdun mezarından çıkarılan vernik kaplı eşyalar görülüyor (Anhui Eyaleti Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü)

Kazı çalışmalarında mezar odasının merkezinde yer alan ve üzerinde binden fazla yazılı karakter bulunan bir tabut da gün yüzüne çıkarıldı. 

Bulunan mezarın büyüklüğü, karmaşık yapısı ve zengin içeriği nedeniyle araştırmacılar, bunun Çu Hanedanlığı'na ait bugüne kadar kazılmış en üst düzey mezar olduğuna inanıyor. Bu da mezarın muhtemelen hanedanın imparatoruna ait olduğuna işaret ediyor. 

Kazıda yer alan arkeologlardan Gong Şicheng, Çin devlet haber ajansı Şinhua'ya yaptığı açıklamada, "Bu bulgular, Savaşan Devletler dönemindeki Çu Hanedanlığı'nın siyasi, ekonomik, kültürel, teknolojik ve sosyal durumuna dair kapsamlı bir resmini sunabilir" dedi.

Şicheng şöyle ekledi:

Bulgular, tarihsel gelişiminin yanı sıra birleşik bir ulusun ve kültürünün oluşumu hakkında bilgi edinmemize yardımcı olabilir.

Arkeologlar, keşfi yapmak ve aynı zamanda ortaya çıkarılan kalıntıları korumak için kazı alanına inşa edilen düşük oksijenli özel bir laboratuvarda çalıştı.

Ayrıca araştırmacıların mezarın katmanının 3 boyutlu modelini oluşturmak için gelişmiş dijital tarama, ölçme ve haritalama teknikleri kullandıkları bildirildi.

Kazı çalışmasına katılan bir diğer araştırmacı Zhiguo Zhang, "Wuwangdun mezarındaki kazı ve koruma çalışmaları eş zamanlı olarak yürütülecek, mezarın arkeolojik değerinin net ve kapsamlı bir şekilde ortaya konması için çeşitli bilimsel ve teknolojik önlemler alınacak" dedi.
Independent Türkçe


Dünyanın en büyük ekonomilerinden Hindistan, kağıt paradan vazgeçiyor

Analizde, elektronik ödeme sisteminin yaygınlaşmasının Hindistan için "devrim niteliğinde" olduğu savunuldu (Reuters)
Analizde, elektronik ödeme sisteminin yaygınlaşmasının Hindistan için "devrim niteliğinde" olduğu savunuldu (Reuters)
TT

Dünyanın en büyük ekonomilerinden Hindistan, kağıt paradan vazgeçiyor

Analizde, elektronik ödeme sisteminin yaygınlaşmasının Hindistan için "devrim niteliğinde" olduğu savunuldu (Reuters)
Analizde, elektronik ödeme sisteminin yaygınlaşmasının Hindistan için "devrim niteliğinde" olduğu savunuldu (Reuters)

Dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahip Hindistan'da elektronik ödeme yöntemlerinin yaygınlaşmasıyla nakit geri plana atıldı. 

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'in haberinde, "Elektronik ödeme devrimi, Hindistan'ın ekonomik süper güç olma çabasında büyük ihtimalle önemli rol oynayacak" dendi. 

Dünyanın en büyük 5. ekonomisine sahip Hindistan'da elektronik ödeme sistemi Birleşik Ödeme Arayüzü (Unified Payments Interface -UPI), ilk olarak 2016'da uygulamaya kondu.

2047'ye kadar Hindistan'ı "gelişmiş ülke" konumuna getirme vaadinde bulunan Başbakan Narendra Modi'nin talimatıyla hazırlanan sistem, 15 yıl önce tanıtıldığında ülkedeki ödemelerin yaklaşık yüzde 96'sı nakitle yapılıyordu. 

Özel bankalar ve Hindistan Merkez Bankası'nın ortak çalışmasıyla hazırlanan UPI sistemi, yurttaşlara cep telefonlarını sanal kredi kartı olarak kullanma imkanı tanıyor. Kullanıcılar, hiçbir ücret ödemeden anlaşmalı 600 bankadan hesaplarına transfer yaparak alışverişlerini tamamlayabiliyor.

Haberde, aynı yıl 500 ve 1000 rupilik (yaklaşık 195 TL ve 390 TL) banknotların tedavülden kaldırılmasının da ödeme yöntemlerinin dijitalleşmesinde önemli rol oynadığına dikkat çekildi. Söz konusu iki banknot, piyasadaki paraların yüzde 86'sına denk geliyordu. 

Modi hükümeti bu adımın ardından 2 bin rupilik (yaklaşık 780 TL) kağıt paraları piyasaya sürmüştü. Ancak geçen yıl mayısta bu banknotlar da tedavülden kaldırılmıştı.

Bunların yanı sıra pandemi döneminde dijital ödeme sistemlerine talebin arttığına işaret edildi.

Haberde, Hindistanlıların artık manav alışverişlerinden doktor masraflarına kadar birçok harcamayı UPI üzerinden gerçekleştirdiği belirtildi. Resmi rakamlara göre geçen yıl sistem aracılığıyla en az 100 milyar kez işlem yapıldı.

79 yaşındaki esnaf Brij Kishore Agarwal, eskiden kasadaki nakitler çalınacak diye dükkanı terk edemediğini fakat artık neredeyse tüm işlemlerin dijitalleştiğini belirtti. Agarwal, "Bu ülkenin nasıl değiştiğini gördüm. Artık elimize çok az nakit geçiyor" dedi.

ABD'deki prestijli Cornell Üniversitesi'nden Eswar Prasad, elektronik ödeme yöntemlerinin ülke ekonomisine olumlu katkı sağlayacağını savunarak şu değerlendirmeyi yaptı: 

Dijital ödemeler, verimliliği artırıp maliyetleri düşürerek Hindistan'ın büyümesini hızlandırabilir. UPI'ya ek olarak ekonominin daha geniş çapta dijitalleşmesi, bu büyümenin kapsayıcılığını da artırabilir.

Öte yandan UPI sistemini halkın her kesimi kullanamıyor. 34 yaşındaki Azeez, elektronik sistemleri kullanmaktan çekindiğini belirterek "Doğru düzgün okul okumadım. Fakirim. Okuma yazmam yok. Ya programı kullanırken hata yaparsam?" dedi.

42 yaşındaki çiçekçi Kapil Sharma ise UPI sisteminin çok daha pratik olduğunu söyleyerek "Her şey basitleşiyor. Ödeyip gidiyorlar" ifadelerini kullandı.

Independent Türkçe, CNN, Reuters


WSJ'den NATO analizi: Türkiye'nin Rusya'dan başka öncelikleri var

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

WSJ'den NATO analizi: Türkiye'nin Rusya'dan başka öncelikleri var

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD'nin tanınmış gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), NATO'nun Rusya'yla olası bir savaşa hazırlanırken, bir yandan da iç sorunlarla boğuştuğunu yazdı.

Haberde, Moskova'nın 2014'te Kırım'ı ilhak etmesinden beri "NATO'nun gözünün Avrupa'nın Rusya sınırında olduğu" belirtildi.  

Analizde, NATO'nun şubatta Letonya'da başlattığı Sarsılmaz Savunucu 24 Tatbikatı'yla Moskova yönetimine "ittifakın, Rusya sınırındaki üye ülkeleri her türlü tehlikeye karşı korumaya hazır olduğu" mesajını gönderdiği değerlendirmesi yapıldı. 

Tüm NATO üyelerinin katıldığı tatbikatlar kademeli şekilde mayıs sonuna kadar devam edecek. 

NATO'nun Soğuk Savaş dönemi sonrası en büyük askeri tatbikatı olan Sarsılmaz Savunucu 24'te toplamda yaklaşık 90 bin asker, 1100 zırhlı araç, 80 savaş jeti ve 50 savaş gemisi görev yapacak. 

Haberde, Finlandiya ve İsveç'in de katılımıyla NATO'nun güçlendiği belirtilirken, ittifakın özellikle Ukrayna'nın birliğe katılımı ve askeri harcamaların artırılması gibi konularda anlaşmazlıklarla mücadele ettiği yazıldı.

Bunlara ek olarak üye ülkeler arasında tehditlere yaklaşım açısından temel fikir ayrılıkları yaşandığı ifade edilirken, Türkiye'yle ilgili şu değerlendirme paylaşıldı: 

NATO, terörizm ve Rusya'yı başlıca tehditler arasında görüyor. Türkiye ve Akdeniz kıyısındaki diğer üye ülkelerdeki pek çok yetkiliyse Rusya'dan ziyade bölgesel çatışmalar, yasadışı göç ve terörizmden endişe duyuyor.

NATO'nun, Rusya'nın yakın gelecekte sınırındaki ülkeleri işgal etmesini olası görmediği fakat Moskova'nın birkaç yıl içinde böyle bir hamle yapacak askeri kapasiteye ulaşacağından endişelendiği yazıldı. 

Kısa vadede Rusya'nın, Ukrayna'nın Donetsk ve Luhansk bölgelerinde yaptığı gibi komşu ülkelerde iç karışıklıklar yaratarak buralarda çatışmalara yol açabileceği savunuldu. 

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'in 13 Nisan'daki haberinde Rusya'nın askeri kapasitesini artırdığına dikkat çekilmişti. Kimliklerinin paylaşılmasını istemeyen Amerikalı yetkililer, Rusya'nın Sovyet döneminden bu yana görülen en büyük askeri genişlemeye gittiğini, Çin'in de buna destek verdiğini iddia etmişti. 

Diğer yandan son dönemde birçok Avrupa ülkesi, Rusya'ya karşı olası bir savaş için hazırlık çağrısı yapmıştı. Romanya Genelkurmay Başkanı Gheorghita Vlad, şubattaki açıklamasında, "Rusya, dünya düzenine karşı bir tehdit haline geldi" demişti. 

NATO Askeri Komite Başkanı Oramiral Rob Bauer de 16 Ocak'taki açıklamasında 20 yıl içinde Rusya'yla geniş çaplı bir savaş yaşanabileceğini öne sürmüştü. 

Benzer şekilde Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, aynı ay yaptığı açıklamada, Rusya'nın 5 ila 8 yıl içinde NATO ülkelerine yönelik kapsamlı operasyonlar başlatacağını öngördüklerini belirmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Politico


ABD'de Filistin eylemleri: Üniversiteden Boeing'e karşı hamle

Columbia Üniversitesi'nin uzaklaştırma kararına rağmen protestocular kampüsü terk etmedi (Reuters)
Columbia Üniversitesi'nin uzaklaştırma kararına rağmen protestocular kampüsü terk etmedi (Reuters)
TT

ABD'de Filistin eylemleri: Üniversiteden Boeing'e karşı hamle

Columbia Üniversitesi'nin uzaklaştırma kararına rağmen protestocular kampüsü terk etmedi (Reuters)
Columbia Üniversitesi'nin uzaklaştırma kararına rağmen protestocular kampüsü terk etmedi (Reuters)

ABD'deki Filistin'e destek eylemleri üzerine Portland Eyalet Üniversitesi (PSU), Amerikan havacılık devi Boeing'den aldığı bağışları durdurdu.

Oregon eyaletindeki üniversitenin rektörü Ann Cudd, dün yaptığı yazılı açıklamada, uçak şirketiyle yürüttükleri bağış programını geçici olarak durdurduklarını bildirdi. 

Cudd, üniversitenin Boeing'de herhangi bir hissesi olmadığını ve firmadan eğitim masraflarına destek olarak bağış aldıklarını belirtti. Rektör, Boeing'in Oregon'un yaklaşık 320 kilometre kuzeyinde yer alan Washington eyaletinde üretim tesisi olduğunu, birçok üniversite mezununun da burada çalıştığını söyledi. 

Rektör, geçen ay yaptığı açıklamada, firmanın bu yıl okula 150 bin dolar bağış yaptığını belirtmişti. Firma ayrıca öğrencilere burs sağlanması için her yıl okula 28 bin dolar veriyor.

Times of Israel'in aktardığına göre firmanın savunma sistemlerine odaklanan Boeing Savunma, Uzay ve Güvenlik birimi, İsrail ordusuna F15IA savaş jeti ve AH-64 Apaçi taarruz helikopteri satıyor.

Öte yandan bağışları durdurma kararı, üniversite kampüsünde çadır kurarak Filistin'e destek eylemi yapan aktivistler tarafından yeterli bulunmadı. 

Protestoları örgütleyen PSU'yu İşgal Et grubunun Instagram hesabından yapılan paylaşımda, üniversitenin firmayla tüm bağlarını koparması talep edildi. Okulun, Boeing'den bu yılki bağışları halihazırda aldığına dikkat çekilen açıklamada, "Kurumsal jargonla ortalığı yatıştırmak istiyorlar. Taleplerimiz karşılanana kadar durmayacağız" dendi.

New York şehrindeki Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan'da başlayan olaylarda güvenlik güçleri en az 108 öğrenciyi gözaltına almış, 80 öğrenciye de disiplin cezası verilmişti. 

Bunun ardından aralarında Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversitede Filistin'e destek eylemleri hızla yayıldı.

Columbia Üniversitesi kampüsten ayrılmayan aktivistlere dün itibarıyla uzaklaştırma cezası vermeye başladı. 

Üniversiteden yapılan açıklamada, aktivistlere kampüsü boşaltmaları için dün yerel saatle 14.00'e kadar süre tanındığı, buna uymayan kişilere uzaklaştırma cezası verildiği belirtildi. Karara tepki gösteren akademisyenler, kol kola girerek "insan duvarı" oluşturdu. 

Kaç öğrencinin uzaklaştırma cezası aldığına dair bilgi paylaşılmadı. Öte yandan ABD'nin tanınmış gazetelerinden Washington Post, ülke çapındaki eylemlerde en az bin öğrenci ve akademisyenin gözaltına alındığını aktardı.

Protestolara katılan öğrenciler ve akademisyenler, üniversitelerden İsrail'le bağlantılı firmalara yönelik yatırımları sonlandırmasını ve bu şirketlerden bağış almamasını istiyor.  

Özel şirketlerden en fazla bağış alan Harvard, öğrencilerin boykot çağrılarına olumsuz yanıt vermişti. Kaliforniya Üniversitesi de öğrencilerin çağrılarına karşı çıkmıştı.

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian, Washington Post