Husiler Yemen’deki yenilgilerini örtbas etmek için Abu Dabi’yi hedef aldı

Husi milislerin hedef aldığı Musaffah Sanayi Bölgesi’nden bir görüntü (AFP)
Husi milislerin hedef aldığı Musaffah Sanayi Bölgesi’nden bir görüntü (AFP)
TT

Husiler Yemen’deki yenilgilerini örtbas etmek için Abu Dabi’yi hedef aldı

Husi milislerin hedef aldığı Musaffah Sanayi Bölgesi’nden bir görüntü (AFP)
Husi milislerin hedef aldığı Musaffah Sanayi Bölgesi’nden bir görüntü (AFP)

Husi milislerin, Arap Koalisyonu tarafından desteklenen Yemen Ulusal Ordusu ve Amalika Tugayları karşısında aldığı yenilgileri örtbas etmek için dün Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’yi silahlı insansız hava araçları (SİHA) hedef aldı.
Abu Dabi polisi, petrol firması ADNOC’un depolama tesisleri yakınındaki Musaffah Sanayi Bölgesi’nde petrol yakıtı taşıyan üç tankerde patlama meydana geldiğini ve Abu Dabi Uluslararası Havaalanı’ndaki bir şantiyede küçük bir yangın çıktığını bildirdi.
Polise göre, akaryakıt tanklarının patlaması sonucu Hindistan ve Pakistan vatandaşı 3 kişinin öldü, 6 kişi de yaralandı.
BAE, Yemen’deki İran destekli Husi milislerin Abu Dabi’ye yönelik terör saldırısının cezasız kalmayacağını bildirdi.
Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Husi milislerin BAE topraklarını ve sivil tesisleri hedef alan saldırısını kınıyoruz. Bu saldırı cezasız kalmayacak. BAE, bu terör saldırılarına ve gerilimin tırmandırılmasına karşı cevap hakkını saklı tutmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Söz konusu saldırının, uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulanan açıklamada, uluslararası topluma sivilleri ve sivil tesisleri hedef alan bu terör saldırılarını kınama çağrısı yapıldı.
Açıklamada ayrıca, saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralananlara da acil şifa temennisinde bulunuldu.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Abu Dabi Veliaht Prensi telefonda görüştü
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, dün Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşme, bölgesel meseleler ve ortak çıkar konularına odaklandı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, terörist Husi milislerin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yönelik terör saldırılarını kınadığını ifade etti. BAE’deki saldırıda hayatını kaybedenler için taziye ve yaralılar için de acil şifa dileklerini iletti.
İki lider, ülkelerini hedef alan bu terör eylemlerinin, ‘Yemen’de kardeş halkı öldüren şer ve terör güçleri tarafından gerçekleştirilen saldırıları engellemeye devam etme’ yönündeki kararlılıklarını artıracağını vurguladı.
Görüşmede, Husilerin bölgenin güvenlik ile istikrarını bozmak ve bölgede kaosu yaymak için sefil ve başarısız girişimleriyle terör eylemlerine devam ettiğine dikkat çekilerek, uluslararası toplumun bölgesel ve küresel barış ile güvenliği tehdit eden bu terör suçlarını reddetmesi ve kınaması gerektiği ifade edildi.
Abu Dabi Veliaht Prensi, Muhammed bin Selman’ın iki ülkeyi ve halkı birleştiren sağlam bağları ve teröre karşı koyma kararlılıklarını doğrulayan samimi duygular için derin teşekkürlerini dile getirdi.

Arap Koalisyonu: 8 SİHA imha edildi
Arap Koalisyonu, Husi milisleri tarafından Suudi Arabistan’ın güney bölgesine doğru gönderilen 8’nın Suudi Arabistan hava savunması tarafından düşürüldüğünü bildirdi.

Sana’ya operasyon düzenlendi
Arap Koalisyonu, Husilerin Abu Dabi’ye dün düzenlediği saldırılara yanıt olarak, Sana’ya hava saldırılarına başladıklarını duyurdu.
Koalisyon’un açıklamasında, “Suudi Arabistan ve BAE’deki sivillere karşı düşmanca saldırılardan sorumlu olanlar hesaba çekilecektir. Koalisyona bağlı hava kuvvetleri, Sana üzerinde 24 saat boyunca hava operasyonları yürütmektedir” denildi.
Açıklamada, Sana halkına Husi milislerin bulunduğu bölgeler ve askeri kamplardan uzak durmaları çağrısı da yapıldı.
Husilerin terör saldırısı, Arap ülkelerinin yanı sıra uluslararası toplum tarafından kınandı.

Blinken’den kınama
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, dün BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan ile telefonda görüştü.
Blinken, Abu Dabi’deki saldırıyı kınarken, BAE halkıyla dayanışma içinde olduklarını söyledi ve hayatını kaybedenler için baş sağlığı diledi.

AB ve BM de kınadı
Avrupa Birliği (AB), Husilerin Abu Dabi’ye yönelik saldırısını kınarken, benzer bir kınama Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından yapıldı.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.