Sanayi Hapishanesi’ndeki DEAŞ’lılar teslim oluyor

Suriye’nin kuzeydoğusundaki olaylarda bomba yüklü 8 araç kullanıldı.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) savaşçıları, daha önce Sanayi Cezaevi’nden firar eden ve dün teslim olan DEAŞ unsurlarını otobüslerle naklettiler. (EPA)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) savaşçıları, daha önce Sanayi Cezaevi’nden firar eden ve dün teslim olan DEAŞ unsurlarını otobüslerle naklettiler. (EPA)
TT

Sanayi Hapishanesi’ndeki DEAŞ’lılar teslim oluyor

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) savaşçıları, daha önce Sanayi Cezaevi’nden firar eden ve dün teslim olan DEAŞ unsurlarını otobüslerle naklettiler. (EPA)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) savaşçıları, daha önce Sanayi Cezaevi’nden firar eden ve dün teslim olan DEAŞ unsurlarını otobüslerle naklettiler. (EPA)

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Sanayi Hapishanesi’nde Kürt ve Arap unsurlardan oluşan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile DEAŞ arasında günlerdir yaşanan silahlı çatışmaların nedeniyle hapishanede tutulan çocukların akıbetiyle ilgili endişeler sürüyor. SDG, DEAŞ örgütü savaşçılarının hapishane içinde ele geçirdiği noktalara baskın düzenlemeye hazırlanıyor.
Haseke kentinin güneyindeki Guveyran Mahallesi’ndeki Sanayi Hapishanesi kapısı yakınında duran SDG savaşçıları, silahlı DEAŞ unsurlarına megafonla seslenerek ellerini başlarının arkasına koyarak özel kontrol noktasına sabit adımlarla yürümelerini istedi.
SDG savaşçıları, teslim olan DEAŞ unsurlarına silah, askeri yelek ve cephaneliklerini atmalarını sonra arkalarına veya herhangi bir yöne bakmadan yürümeleri talimatı verdi. DEAŞ unsurlarının SDG savaşçılarına teslim olmasının ardından özel görev gücü ve İç Güvenlik Gücü (Asayiş) ekipleri bu unsurların göz ve parmak izlerini alarak sağlık kontrolden geçirdi. Daha sonra askeri araçlara taşınan unsurlar bir park alanında bekleyen otobüslere bindirildiler ve tekrar hapishaneye konuldular. Sanayi Hapishanesi’nde meydana gelen bu olay, söz konusu unsurların 2019 yılında yakalanmalarından bu yana gerçekleşen en büyük silahlı ayaklanma olarak biliniyor
Cezaevi içinde tahkimat yaparak beş gün sürdürdükleri silahlı ayaklanma sırasında tahkimatlarının çökmesi ve mühimmatlarının tükenmesinin nedeniyle onlarca radikal unsur teslim oldu. Teslim olarak kontrol noktasına ulaşanlar arasında yaralanan ve elleri ile ayaklarını sargı bezleriyle saranlar bulunuyordu. Elbiselerinin üzerindeki kan lekeleri de görülebiliyordu. Cezaevinin kuzey cephesindeki ana kapısının yakınında sekiz bomba yüklü büyük kargo araçları duruyordu. Mühendis ekipleri, mayınları ve patlayıcıları imha ederken geriye bazı bubi tuzakları kaldı. Söz konusu bomba yüklü araçlar, intihar terör saldırıları düzenlemek ve kaos ortamı oluşturarak radikal örgütün saflarında savaşma suçlamasıyla tutulan yaklaşık 5 bin örgüt unsurundan mümkün olan en çok sayıda kişinin cezaevinden kaçmasını sağlamak amacıyla bekletiliyordu.
Olay yerindeki mermi kovanları, çürüyen cesetlerin kokusu ve kömüre dönen onlarca otomobil çatışmaların şiddetini gözler önüne serdi. SDG’nin aktardığı son verilere göre saldırı düzenleyen örgütten geriye kalan 160’tan fazla kişi ve cezaevi içinde silahlı eylemlere katılan 15 tutuklu öldürüldü. Öldürülen silahlı örgüt unsurlarının sayısı 175’e yükselirken yakalanan tutukların sayısı da 150’ye ulaştı.
SDG Genel Komutanlığı, dün resmi internet sayfasında yayınladığı açıklamasında Sanayi Hapishanesi’nde çıkan çatışmayla ilgili bilgi paylaştı. Açıklamada iu ifadeler kullanıldı:
“Geçtiğimiz günlerde savaşçılarımızdan 27 kahraman şehit oldu. Yaklaşık 10 bin savaşçımız ve İç Güvenlik Güçleri’nin katılımıyla geniş kapsamlı arama tarama operasyonu başlatan güçlerimiz halihazırda durumu kontrol aldılar. Cezaevine saldıran ve yakalanan kişilerin itiraflarına göre yaklaşık 200 intihar eylemcisi terörist, saldırıya katıldı. Bazıları Suriyeli grupların kontrolündeki Rasulayn ve Tel Abyad kentlerinden bazıları da Irak’tan geldi. Guveyran Mahallesi’ni terör eylemlerinin başlangıç noktası ve merkezi haline getirdiler.”
Perşembe gününden bu yana devam eden silahlı çatışmalar nedeniyle bölge sakinlerinden yaklaşık 45 bin kişi evlerini terk ederek Haseke şehir merkezine kaçtı. SDG Basın Merkezi Müdürü Ferhad Şami duruma ilişin şu açıklamada bulundu:
“Teslim olma çağrılarımızın ardından SDG birlikleri dün sabah saat 05.00’te örgüt unsurlarının tahkimat yaptığı cezaevi binalarından birine baskın düzenledi. Baskının ardından SDG birlikleri binayı tamamen ele geçirdi. Bunun ardından Sanayi Hapishanesi’nde isyana katılan 300 örgüt unsuru teslim oldu. Operasyon kararlaştırılan plan doğrultusunda sürüyor. SDG birlikleri İç Güvenlik Güçleri’nin (Asayiş) katılımı ve uluslararası koalisyonun uçaklarla havadan verdiği destekle cezaevindeki DEAŞ tutuklularına yardım etme girişiminde bulunan radikal örgütün uyuyan hücrelerinin izini sürmek amacıyla Guveyran Mahallesi’ndeki arama tarama operasyonuna devam ediyor. Birlikler, bu hücrelerin bazı noktalarda canlı kalkan olarak kullandığı bölgede sivillerin olması ihtimaline karşı üst seviyede dikkatli ve temkinli davranıyorlar.”
Sanayi Hapishanesi, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kentinin güney cephesinde bulunan Geuveyran Mahallesi’nde yer alıyor. Bu bölge, El-Cezire Çölü ile bitişik konumda. Çölün doğusundaki el-Hol beldesinde, örgüt militanlarının ailelerinden yaklaşık 56 bin ailenin yaşadığı bir kamp yer alıyor. Bölgenin güneyindeki Şeddadi beldesinde de Guveyran Mahallesi’ndeki Sanayi Hapishanesi’nden sonra radikal unsurların tutulduğu en büyük ikinci cezaevi bulunuyor.
Batı ve Arap ülkeleri ile Rusya’dan gelen 50 farklı kökene sahip, örgüt saflarında savaşmakla suçlanan yaklaşık 5 bin mahkumun tutulduğu Sanayi Hapishanesi daha önce devlete bağlı Fırat Üniversitesi İktisat Fakültesi’nin binasıydı. Deyrizor’un doğusundaki Bağuz kasabasında gerçekleşen savaşta DEAŞ’ın askeri hakimiyetine son verilmesinin ardından ‘hilafetin yavruları’ olarak da isimlendirilen örgüt unsurları ve militanları Sanayi Hapishanesi’ne sevk edildiler. Hapishane binası üç bloktan oluşuyor. İki katlı blokların her katında 100 kişinin kaldığı kalabalık koğuşlar bulunuyor. Deponun yaralı örgüt unsurlarına tahsis edildiği binada cezaevi yönetimi ve güvenlik kısımları ve bir gözetleme kulesi mevcut.  Bunların yanı sıra yemeklerin hazırlandığı ve cezaevinin mutfağı kabul edilen büyük bir yemekhane binası da var.
Hapishanenin çevresinde İktisat Fakültesi, Teknik Denetçiler Enstitüsü ve tahıl siloları gibi devlet işletmeleri ve kurumlarının yanı sıra Özerk Yönetime bağlı petrol ve petrol türevi ürün dağıtım şirketi Sadcob’un binası bulunuyor. Hapishane’nin batı cephesinde Zuhur Mahallesi, doğu cephesinde Guveyran Mezarlığı yer alıyor. Hapishanenin içinde, İngilizce olarak numaralandırılmış yeşil boyalı kapılarla kilitlenmiş koğuşlar bulunuyor. Her kapının üzerinde koğuştakilerin sayısı yazılı. Loş spot ışıklarıyla aydınlatılan koğuşlarda yerde yatan veya ayakta duran tutukluların fazlalığından dolayı boş yer bulmak zor. Mahkumlar cezaevine özel bir kumaşla üretilen turuncu veya gri renkte üniformalar giyiyor. Cezaevindeki battaniyeler de gri renkte.



İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği saldırıda bir kişi öldü

İsrail'in Güney Lübnan'da Hizbullah mevzilerini hedef aldığını iddia ettiği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (DPA)
İsrail'in Güney Lübnan'da Hizbullah mevzilerini hedef aldığını iddia ettiği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (DPA)
TT

İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği saldırıda bir kişi öldü

İsrail'in Güney Lübnan'da Hizbullah mevzilerini hedef aldığını iddia ettiği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (DPA)
İsrail'in Güney Lübnan'da Hizbullah mevzilerini hedef aldığını iddia ettiği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (DPA)

Lübnan Sağlık Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Hizbullah ile ateşkes anlaşmasına rağmen, ülkenin güneyinde İsrail'in düzenlediği hava saldırısında bir kişinin öldüğünü duyurdu.

Bakanlık açıklamasında, “İsrail düşmanının Aytarun kasabasına düzenlediği hava saldırısı bir kişinin şehit olmasına yol açtı” denildi.

İsrail, İran destekli grupla bir yılı aşkın süren düşmanlıkları sona erdirmek için kasım ayında anlaşmaya varmasına rağmen, Lübnan'a saldırılarını sürdürüyor ve genellikle Hizbullah militanlarını veya tesislerini hedef aldığını söylüyor.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, bir gün önce güneyde düzenlenen hava saldırısında bir kişinin öldüğünü, pazartesi günü ise ülkenin doğusunda düzenlenen ve İsrail ordusunun Hizbullah tesislerini hedef aldığını söylediği saldırılarda beş kişinin öldüğünü açıklamıştı.

Amerika'nın yoğun baskısı ve İsrail'in saldırılarının genişleyeceği korkusu altında, Lübnan hükümeti geçen ay ordudan Hizbullah'ı silahsızlandırmak için bir plan hazırlamasını istedi ve geçen hafta ordunun bu planı uygulamaya başlayacağını açıkladı.

Son savaşta ciddi şekilde zayıflayan Hizbullah, hükümetin ateşkes anlaşmasının bir parçası olduğunu söylediği silahsızlandırma planını reddetti.


Hamas: Halil el-Hayye Doha saldırısında hayatını kaybeden oğlunun cenaze namazını kıldırdı

Halil el Hayye (Arşiv- AFP)
Halil el Hayye (Arşiv- AFP)
TT

Hamas: Halil el-Hayye Doha saldırısında hayatını kaybeden oğlunun cenaze namazını kıldırdı

Halil el Hayye (Arşiv- AFP)
Halil el Hayye (Arşiv- AFP)

Hamas dün akşam yaptığı açıklamada, baş müzakerecisi Halil el-Hayye'nin salı günü Katar'da hareket liderlerinin toplantısını hedef alan İsrail saldırısından sağ kurtulduğunu doğruladı. El-Hayye, "Katar'daki özel güvenlik düzenlemelerinin ardından" oğlunun ve saldırının diğer kurbanlarının cenazesine katıldı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Hamas'tan yapılan açıklamada, "Gazze Şeridi'ndeki Hamas hareketinin lideri Dr. Halil el-Hayye, şehit olan oğlu Hammam ve Doha'daki hain suikast girişiminin şehitleri için cenaze namazını kıldırdı" denildi.

Hamas, el-Hayye'nın hayatta olduğuna dair herhangi bir fotoğraf veya kanıt sunmadı. Harekete yakın kaynaklar, el-Hayye'nin İsrail'in hedef aldığı binada bulunan liderler arasında olduğunu belirtti.

İsrail saldırısında beş Hamas üyesi ve bir Katar güvenlik görevlisi öldü.


BM'nin ezici desteği "iki devletli çözümü" pekiştiriyor

BM Genel Kurulu toplantısının sonunda New York'ta yapılan "New York Deklarasyonu" oylamasının sonuçları açıklandı (AFP)
BM Genel Kurulu toplantısının sonunda New York'ta yapılan "New York Deklarasyonu" oylamasının sonuçları açıklandı (AFP)
TT

BM'nin ezici desteği "iki devletli çözümü" pekiştiriyor

BM Genel Kurulu toplantısının sonunda New York'ta yapılan "New York Deklarasyonu" oylamasının sonuçları açıklandı (AFP)
BM Genel Kurulu toplantısının sonunda New York'ta yapılan "New York Deklarasyonu" oylamasının sonuçları açıklandı (AFP)

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, dün Suudi Arabistan Krallığı ve Fransa'nın himayesinde düzenlenen "Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözüme İlişkin Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans" sonucunda ortaya çıkan "New York Deklarasyonu"nu büyük çoğunlukla onayladı.

BM Genel Kurulu'nun onayı, 142 lehte ve sadece 10 aleyhte oy çoğunluğuyla alındı ve iki devletli çözüme açık bir uluslararası ivme kazandırdı. Kararın giriş bölümünde, Genel Kurul'un "Ortadoğu'da adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmayı" hedeflediği belirtiliyor. Bu hedef, "Filistin sorununun barışçıl çözümüne ve iki devletli çözümün uygulanmasına yönelik acil ve geri dönüşü olmayan bir yol haritası çizecek eylem odaklı bir sonuç belgesi"nin kabulü yoluyla gerçekleştirilecek.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, kararı memnuniyetle karşılayarak kararın, "Filistin halkının bağımsız bir devlet kurma meşru hakkını elde ettiği barışçıl bir geleceğe doğru ilerleme arzusu konusunda uluslararası mutabakatı teyit ettiği" belirtildi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 22 Eylül'de New York'ta düzenlenecek 80. Genel Kurul yıllık oturumu kapsamında düzenlenecek iki devletli çözüm konferansında, Fransa ve Suudi Arabistan'ın uluslararası ortaklarıyla birlikte bu barış planını gerçeğe dönüştürmek için çalışacaklarını ifade etti.