Avrupa ülkeleri Omikron dalgasına rağmen kısıtlamaları hafifletiyor

Avrupa, Omikron salgın dalgasına rağmen koronavirüs karşıtı kısıtlamaları hafifletecek. Bilim insanları, virüsün AIDS ile enfekte olmuş kişilerde mutasyona uğramasına karşı uyarıda bulunuyor

Paris’te bir sokakta maske takma kuralına uyan insanlar (Reuters)
Paris’te bir sokakta maske takma kuralına uyan insanlar (Reuters)
TT

Avrupa ülkeleri Omikron dalgasına rağmen kısıtlamaları hafifletiyor

Paris’te bir sokakta maske takma kuralına uyan insanlar (Reuters)
Paris’te bir sokakta maske takma kuralına uyan insanlar (Reuters)

Avrupa Komisyonu, geçtiğimiz Temmuz ayından bu yana Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarının AB ülkeleri içerisinde ve sınırları arasında seyahatlerini kolaylaştırmak için geliştirdiği dijital Kovid-19 sertifikası uygulamasını gelecek yaza kadar uzatan yasal önlemleri onaylamaya hazırlanıyor.
Konu ile ilgili yetkili bir kaynak, bu yaz sonunda kullanımına son verilmesi planlanan, aşının tam dozunu olan veya enfeksiyonu atlatan kişilere verilen bu belgenin, mevcut pandemi koşullarında faydalı bir yöntem olduğunun düşünülmesi sebebiyle, kullanılma süresinin bir yıl daha uzatılacağını belirtti. Kaynak, devam eden epidemiyolojik gelişmelerin, tedbir olarak, bazı sağlık önlemlerinin uygulanma kapsamının genişletilmesini gerektirdiğini ancak nihai kararın AB ülkelerine ait olduğunu da sözlerine ekledi.
ABD, Kanada, Japonya ve Avustralya gibi diğer ülkelerin de uygulamayı düşündüğü bu Avrupa belgesi, Avrupa ülkeleri tarafından herhangi bir koordinasyon olmaksızın uygulanan karantinadan, izolasyona ve testlere kadar seyahat öncesi ve sonrası önlemlerde dahil olmak üzere aşı stratejisi ve seyahatte uygulanan koruyucu tedbirlerin düzenlenmesi açısından temel bir araç olarak benimsenmişti. AB’nin amacı, Avrupa vatandaşlarının üye devletlerin iç sınırlarında ve aralarında   tek bir belge ile sağlık durumunu göstererek seyahatlerini sağlamaktı. Ancak yine de, Avrupa hükümetleri son zamanlarda Omikron varyantının neden olduğu dalga da olduğu gibi yeni gelişmeler halinde, AB içindeki yolculara farklı kısıtlamalar uygulama yetkisine sahipler.
Sağlık sertifikasının geçerlilik süresinin bir yıl olarak belirlenmesi, bu olağanüstü önlemin, kısıtlama uygulanması veya ihlal konularında yasal sonuçlara yol açabilecek, hareket özgürlüğü, kişisel ve aile hayatının gizliliği ve veri gizliliğinin korunması gibi, temel ve hassas hakları ihlal etmekte olduğunu düşünen Avrupa Parlamentosu’nun ısrarı üzerine oldu. Bu sertifika, ayın başından itibaren yeni bir değişikliğe tabi tutuldu. Sertifikanın yenilenmesi için ek doz şartı getirildi. Daha önce de sertifikanın geçerlilik süresi bir yıldan 9 aya indirilmişti. AB Komisyonu yetkilileri, sertifikanın aşı kampanyalarının hızlanmasına yardımcı olduğunu ve kullanımının onaylanmasından sadece 6 ay sonra Avrupa sağlık yetkililerinin 800 milyondan fazla sertifika verdiğini ve 60’tan fazla ülkenin bu sertifikayı bir sağlık seyahat belgesi olarak uygulamaya koymaya karar verdiğini söylüyor.
Almanya’da günlük vaka sayısı 208 bine ulaşarak yeni rekorlar kırmaya devam ederken, bir haftada kaydedilen toplam vaka sayısı her 100 bin vatandaş başına bin 227’yi aştı. Günlük vaka sayılarının ayın ortalarına doğru yarım milyon eşiğini geçebileceğine yönelik beklentilere rağmen, Almanya Sağlık Bakanı, hükümetin önümüzdeki ayın ortasından itibaren kısıtlamaları hafifletmeyi planladığını söyledi. Diğer yandan bilim çevreleri günlerdir, Dünya Sağlık Örgütü’nden (WHO) bir uzman tarafından “garip” olarak nitelendirilen, vakalar üzerinde duruyor. Söz konusu vakalar Güney Afrika ve Birleşik Krallık’ta koronavirüse karşı aşı olmayan AIDS hastalarının Kovid-19 enfeksiyonlarında gözlemlendi. Bu vakalara yönelik ilk analizler, enfekte kişilerin zayıf bağışıklığı nedeniyle, koronavirüsün bazıları endemik bağışıklık savunmalarından kaçma kabiliyeti taşıyan toplam 21 mutasyona neden olduğunu gösterdi.
Uzmanlar, SARS-CoV-2 virüsünün hala yeni sürprizlere yol açabileceği uyarısında bulunurken, 50’den fazla mutasyon taşıyan ve ortaya çıkışından iki ay sonra tüm dünyaya geniş çapta yayılan Omikron varyantının, daha hızlı hareket eden bir alt varyant olan BA.2 karşısında yayılımının gerilediğini belirtiyorlar. Bazı kişiler WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus’un salı günü yaptığı uyarının da buna dayandığını düşünüyor. Ghebreyesus söz konusu uyarısında, dünya genelinde onaylı haftalık can kaybı sayısının 4 aydır üst üste 50 bini geçmesi göz önüne alındığında Kovid-19 pandemisinin sona erdiğini duyurmak için henüz çok erken olduğunu belirtmişti.
Bu ‘garip’ vakaları takip eden uzmanlar, yüksek AIDS (Edinsel İmmün Yetmezlik Sendromu) enfeksiyonu oranları kaydeden ülkelerde, Kovid-19’a karşı düşük düzeydeki aşı kapsamının, daha hızlı bulaşan, daha öldürücü ve aşı bağışıklığından kaçma kabiliyetine yardımcı olacak mutasyonları taşıyan Kovid-19 varyantlarının oluşmasına neden olabileceğini belirtiyorlar. Geçen ayın ortalarında yayınlanan bir araştırma, Güney Afrika’da AIDS’li 80 bin kişinin, evrim ve mutasyon hızını hızlandırmaya yardımcı olan SARS-CoV-2 ile kronik enfeksiyonlara maruz kalma koşullarına sahip oldukları belirtildi.
Araştırmayı denetleyen biyolog Alex Segal, otuzlu yaşlarında bir kadın vakanın gözlemlendiğini belirtti. Kadın 6 ay süren bir enfeksiyon geçirdi ve bu sırada virüs, bağışıklık korumasından kaçabilen bir dizi mutasyon geliştirdi.
Meksikalı virolog Teresa Coutinho, AIDS oranlarının yüksek olduğu ülkelerde SARS-CoV-2’nin endişe verici yeni mutasyonların ortaya çıkmasının “yaygın bir durum” olacağını belirtti.
Afrika’da şu anda AIDS ile enfekte durumda olan 25 milyondan fazla insan bulunuyor. Buna karşılık, Burundi ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi bazı Afrika ülkelerinde Kovid-19 karşıtı aşı olan kesim nüfusun yüzde 0,5’ini geçmemişken, bazı Batılı ülkeler aşıların dördüncü dozlarını vatandaşlarına uyguluyor.



Megan Fox'un kült filminin devamı 16 yıl sonra gündemde

Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)
Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)
TT

Megan Fox'un kült filminin devamı 16 yıl sonra gündemde

Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)
Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)

Lise hayatının bazen cehennemden farksız olabileceğini gözler önüne seren Kana Susadım (Jennifer's Body), gösterime girdiği 2009'dan bu yana kült statüsünü koruyan bir korku-komedi klasiği. Diablo Cody'nin kaleminden çıkan film, şeytani cazibesiyle akıllara kazınan Megan Fox'un kariyerinin en iyi performanslarından birini sergilediği yapım olarak da anılıyor.

Yıllardır dolaşan devam filmi söylentileri, artık gerçeğe her zamankinden daha yakın görünüyor.

Filmin yönetmeni Karyn Kusama, Deadline'a verdiği röportajda, Juno'nun Oscar ödüllü senaristi Cody'nin şu sıralar bir devam filmi üzerinde çalıştığını doğruladı. Ancak detaylar konusunda son derece ketum davrandı:

Biliyorum, şu anda üzerinde çalışıyor ve ortaya ne çıkacağını görmek için çok heyecanlıyım. Hikayenin bazı temel hatlarını biliyorum ama hiçbir şey söylemeyeceğim. İlk film gibi hem eğlenceli hem de çılgın bir yapımın yolda olduğu anlaşılıyor. Diablo'nun harika bir iş çıkaracağından hiç şüphem yok.

Cody, geçen yıl Bloody Disgusting'e yaptığı açıklamada, "Evet! Bir devam filmi yapmak istiyorum. Kana Susadım'la işim bitmedi" demişti.

İlk film son derece karanlık bir finalle noktalanmıştı. Amanda Seyfried'in canlandırdığı Anita Lesnicki, iblis tarafından ele geçirilen arkadaşı Jennifer'ın bazı doğaüstü özelliklerini kazanmış ve akıl hastanesinden kaçmıştı.

Peki aradan geçen yıllarda neler yaşandı? Bu sorunun cevabı şimdilik bilinmiyor. Aynı şekilde, ilk filmdeki oyuncu kadrosunun geri dönüp dönmeyeceği de belirsiz. 

İlk film yanlış pazarlama stratejisi yüzünden vizyona girdiğinde beklenen ilgiyi görememişti. 16 milyon dolarlık bütçeyle çekilen film, gişede sadece 31 milyon dolar kazanabilmişti.
Independent Türkçe, Deadline, GamesRadar, Bloody Disgusting


Sundance'i sallayan korku filmi Netflix'te: Gerçekten mükemmel

Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)
Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)
TT

Sundance'i sallayan korku filmi Netflix'te: Gerçekten mükemmel

Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)
Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)

Netflix kullanıcılarına, yılın en iyi yapımlarından biri olabileceği söylenen yeni bir korku filmini izleme listelerine eklemeleri öneriliyor.

Bir korku eleştirmeni, Cadılar Bayramı yaklaşırken sinemaseverlerin mutlaka izlemesi gerektiğini düşündüğü bir filmi öne çıkardı. 

TikTok'taki @Rickysixsixsix hesabından paylaşım yapan Ricky, şu ifadeleri kullandı:

Bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama Netflix gerçekten iyi bir korku filmi yayımladı. Sadece iyi değil, gerçekten mükemmel bir korku filmi. Bu yıl izlediğim en iyi 5 film arasına rahatlıkla girebilir.

Sözkonusu yapım, Greg Jardin'in yönettiği 2024 yapımı İçinde Kim Var? (It's What's Inside). Filmde The White Lotus'un ilk sezonundan tanıdığımız Brittany O'Grady, American Horror Story'den James Morosini ve bilimkurgu dizisi The 100'la bilinen Alycia Debnam-Carey rol alıyor.

İlk kez geçen yıl Sundance Film Festivali'nde görücüye çıkan film, hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından beğenilince Netflix, gerilimin dünya çapındaki dağıtım haklarını 17 milyon dolara satın almıştı. Böylece İçinde Kim Var?, Sundance sonrasında geçen yılın en büyük anlaşmasına imza atmıştı. 

Ricky, filmin konusunu şöyle özetledi:

Film, bir arkadaş grubunun içlerinden birinin düğününden bir gün önce yeniden bir araya gelmesini konu alıyor. Bu arkadaşlar uzun zamandır birbirlerini tanıyor, üniversitede birlikte okumuşlar ve aralarında oldukça karmaşık bir geçmiş var. Bu da ilişkilerinin büyük bir duygusal yük taşıdığı anlamına geliyor.

Ricky'ye göre hikayenin dönüm noktası, uzun süredir ortalarda görünmeyen Forbes adlı karakterin beklenmedik şekilde partiye katılmasıyla başlıyor:

Forbes yanındaki gizemli bir cihazı tanıttığında olaylar tamamen değişiyor. Daha fazla anlatarak sürprizleri kaçırmak istemiyorum.

Eleştirmen, ilk başta filmi beğenmeyeceğini düşündüğünü itiraf etti:

İlk 20 dakika çok karmaşık, fazla modern geldi. Ekranda beliren mesaj kutuları gibi sevmediğim detaylar vardı. Ama beni asıl etkileyen hikayenin kendisi ve oyunculuklardı.

Ricky, filmin başta bir "ergen draması" gibi ilerleyeceğini sandığını ancak yanıldığını belirtti:

Bu film gerçekten çok şık bir yapıya sahip. Görüntü yönetimine bayıldım. Işık kullanımı inanılmaz sanatsal. Günümüz karakterleriyle çekilmiş ama eski filmlerden ilham alan bu tarzda yapımları artık çok nadir görüyoruz.

Ricky'nin paylaşımının altına kısa sürede pek çok yorum geldi. Bir kullanıcı, "Son derece iyi bir korku filmiydi" derken bir diğeri, "İki kez izledim, bayıldım!" yorumunu yaptı.

Ancak bazı izleyiciler aynı fikirde değildi. "Fena değildi ama fazla karıştı" diyen bir kullanıcıya bir başkası şöyle katıldı:

İyi değildi. Çok fazla korku filmi izliyorum ama bu onlardan biri sayılmaz.

İçinde Kim Var?, korku türüne odaklanmış Amerikan haber sitesi Bloody Disgusting'in bu yılki Cadılar Bayramı seçkisinde de yer alıyor.

Independent Türkçe, Mirror, Bloody Disgusting


Ödüllü filmden uyarlanan gerilim dizisi, iki yıldızı buluşturdu

4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)
4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)
TT

Ödüllü filmden uyarlanan gerilim dizisi, iki yıldızı buluşturdu

4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)
4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)

Fox, Grey's Anatomy yıldızı Patrick Dempsey ve The Sopranos'la tanınan Michael Imperioli'nin başrollerini paylaştığı yeni psikolojik gerilim dizisi Memory of a Killer'dan ilk görüntüleri paylaştı.

The Who'nun efsanevi şarkısı Behind Blue Eyes eşliğinde, diyalogsuz ama bol aksiyonlu kısa tanıtımda Dempsey'yi Angelo Ledda rolünde görüyoruz. Ledda, tehlikeli bir çifte yaşam süren bir tetikçi; üstelik ölümcül bir sırrı gizliyor: Alzheimer'a yakalanmış durumda.

Fragman, dün gece oynanan Los Angeles Dodgers - Toronto Blue Jays beyzbol maçının canlı yayını sırasında ilk kez gösterildi.

Ed Whitmore ve Tracey Malone'un kaleminden çıkan Memory of a Killer, Erik Van Looy imzalı 2003 yapımı ödüllü Belçika filmi De Zaak Alzheimer'dan uyarlandı.

Martin Scorsese klasiği Sıkı Dostlar'la (GoodFellas) da tanınan Imperioli, dizide Angelo'nun en eski dostu Dutch'ı canlandırıyor. 

Oyuncu kadrosunda ayrıca Richard Harmon, Odeya Rush, Daniel David Stewart, Peter Gadiot ve Gina Torres yer alıyor.

Fox Television Network başkanı Michael Thorn diziyi şöyle tanımladı:

Memory of a Killer, temposu yüksek, karakter merkezli ve dur durak bilmeyen bir dizi. Bizi hemen içine çekti. 24 ve House'un ruhunu taşıyan bu yapımda, büyük tehlikelerle yüzleşen karmaşık bir anti-kahramanı seyirciyle tanıştırıyoruz. Warner Bros.'la uzun süredir süren ortaklığımız kapsamında bu etkileyici gerilimi hayata geçirmekten heyecan duyuyoruz.

Memory of a Killer'ın yayın tarihi henüz açıklanmadı ancak dizinin Ocak 2026'da izleyiciyle buluşması planlanıyor.

Independent Türkçe, Deadline, Variety, TV Insider