Sudan Ordu Komutanı Burhan: Yönetimi sadece seçilmiş hükümete teslim ederiz.https://turkish.aawsat.com/home/article/3455321/sudan-ordu-komutan%C4%B1-burhan-y%C3%B6netimi-sadece-se%C3%A7ilmi%C5%9F-h%C3%BCk%C3%BCmete-teslim-ederiz
Sudan Ordu Komutanı Burhan: Yönetimi sadece seçilmiş hükümete teslim ederiz.
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan. (AFP)
Hartum/ Muhammed Emin Yasin
TT
TT
Sudan Ordu Komutanı Burhan: Yönetimi sadece seçilmiş hükümete teslim ederiz.
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan. (AFP)
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, askeri yönetime yönelik tepkilere cevap verdi. Ordunun yönetimi sadece seçilmiş bir hükümete ya da siyasi bir konsensüs sağlanması durumunda teslim edeceğini söyledi.
Uluslararası toplumda Sudan’ın iç savaşa sürüklenebileceği endişesi sürerken Abdulfettah el-Burhan’ın açıklamaları, ordunun yönetimde kalma arzusunu yansıtır nitelikteydi.
Cuba Barış Anlaşması ile oluşturulan 'daimi ateşkes komitesinin’ Kuzey Darfur Eyaleti’ndeki toplantısına başkan düzeyinde katılım gösteren Burhan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülke yönetimini Sudan halkı tarafından seçilmiş kişilere teslim etmek istiyoruz. Siyasi bir konsensüs sağlanması durumunda da yönetimi devredebiliriz. Güvenlik seviyesini en üst düzeye çıkardığımız için ulusal güvenliğimizi sarsmak ve kargaşa çıkarmak isteyenler başarısız oluyorlar.”
Güvenlik güçlerine, ülkede istikrarın sağlanması için teyakkuz halinde olmaları uyarısında bulunan Burhan açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Ordumuz vatan sınırlarını müdafaaya ve mültecilerin köylerine dönebilmeleri için güvenliğin sağlanmasına odaklanmalıdır. Sosyal medyada dolaşımda olan ve kargaşa çıkarmayı hedefleyen yalan haberlere karşı da uyanık olmalıyız.”
Diğer yandan Sudan Meslek Odaları Birliği yöneticisi Muhammed Naci el-Asam, ülkedeki sivil toplum kuruluşlarını ve siyasi parti temsilcilerini 25 Ekim’de yapılan askeri darbe karşısında birlik olmaya çağırdı. Asam, askerlerin kışlalarına dönmesi ve yönetimi devretmesi için ülkedeki siyasi partiler ve direniş komitelerinin ortak hareket etmelerinin önemini vurguladı. Meslek Odaları Birliği’nin askeri darbeyi kesin bir şekilde reddettiğini hatırlatan Asam “Ömer el-Beşir yönetimini devirdiğimiz gibi bu yönetimi de devirebiliriz. İhtiyacımız olan tek şey birlik olmaktır” dedi.
Sudan Geçiş Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu da ülkenin içinden geçtiği ‘tehlikeli süreçte’ vatandaşların güvenliğinin sağlanabilmesi için devletin egemenliğini göstermesi gerektiğini söyledi. Yurt dışı bağlantılı ‘bozguncuların’ varlığına işaret eden Daklu “Fitne çıkarmak ve istikrarı sarsmak isteyen kökü dışarıda olan kişiler var. Halkımızın huzuruna ve güvenliğine kasteden bu kişiler hukuk çerçevesinde cezalandırılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası temaslar sürüyor
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan BM Sudan Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı ve BM Genel Sekreteri Sudan Özel Temsilcisi Volker Perthes ile Hartum’daki ofisinde bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrasında basın toplantısı düzenleyen Perthes, toplantıda Sudan'daki mevcut siyasi durumun yanı sıra Darfur Eyaleti’ndeki güvenlik durumunun ele alındığını söyledi.
Birleşmiş Milletler’in mevcut krizden çıkılabilmesi ve Sudan sahnesindeki aktörler arasında fikir birliğine varılabilmesi için girişimlerini sürdürdüğünü belirten Perthes ‘göstericilere yönelik şiddetin önüne geçilmesi ve siyasi diyalog ortamının hazırlanmasına odaklanıldığını’ vurguladı.
Kürt liderler: Suriye hükümeti ile özerk yönetim arasındaki müzakereler devam ediyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5166846-k%C3%BCrt-liderler-suriye-h%C3%BCk%C3%BCmeti-ile-%C3%B6zerk-y%C3%B6netim-aras%C4%B1ndaki-m%C3%BCzakereler-devam
Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)
Kürt liderler: Suriye hükümeti ile özerk yönetim arasındaki müzakereler devam ediyor
Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)
Suriye hükümeti ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasındaki müzakerelerin çöktüğünü reddeden Kürt liderler, egemenlik ve ulusal konularda mevcut mutabakatların varlığını vurgulayarak, Esed rejiminin yıkılmasından bu yana ilk kez geçtiğimiz haziran ayı başında ve bu ayın 9'unda gerçekleştirilen doğrudan görüşmelerin ardından farklılıkların ve çözüm bekleyen konuların aşılması için diyalog ve görüşmelerin yoğunlaştırılması çağrısında bulundu.
Bu açıklamalar, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi arasında cumartesi günü Ürdün'ün başkenti Amman'da yapılan görüşmenin ardından geldi. İki taraf entegrasyon sürecini, Suriye'deki mevcut durumu ve sükûnet ve istikrarın yeniden tesis edilmesi için tüm tarafların acil adımlar atması gerektiğini ele aldı. Kürt kaynaklar, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'nin de toplantıya katılacağını öne sürdü.
ABD'nin Şam Büyükelçiliği X hesabından yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Mazlum Abdi ile Suriye'deki gelişmeleri ve ülkede sükûnet ve istikrarın yeniden tesis edilmesinin yollarını görüştüğünü duyurdu.
Büyükelçilikten yapılan açıklamaya göre Barrack ve SDG lideri, kimseyi dışlamayan birleşik bir Suriye devletine entegre olmak için atılacak pratik adımları ele aldı ve her iki taraf da ‘birlik zamanının geldiği’ konusunda mutabık kaldı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin Suriye hükümetiyle diyalog heyeti başkanı Fevze Yusuf (Şarku’l Avsat)
Şam'da yetkililerle müzakerelerde bulunan Özerk Yönetim heyetinin başkanı Fevze Yusuf Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Uluslararası arabulucular ve Suriye hükümeti bizden taviz vermemizi istiyor. Ancak bölgelerimizdeki bileşenlere tek bir dil, tek bir bayrak ya da tek bir kültür dayatılmasına izin vermeyeceğiz. Biz bileşenler olarak tüm halkların ve mezheplerin haklarını garanti altına alan çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir Suriye inşa etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.
Kurulduğu 2014 yılından bu yana özerk yönetimi yöneten en önemli siyasi partilerden biri olan Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Eş Başkanı, hükümetin vizyonunun özerk yönetimin kurumlarını feshetmek ve siyasi niteliğini iptal etmek üzerine kurulu olduğunu açıkladı. Fevze Yusuf, “Özerk yönetim anlaşmanın uygulanmasının önünde bir engel değil, aksine devleti güçlendirecek ve bütünleştirecek güçlü bir dayanak” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tarafından Haseke şehrinin girişine yapılan tasarım (Şarku’l Avsat)
Fevze Yusuf, ‘entegrasyon süreci’ kavramına odaklanan ikinci bir ihtilaf noktasına işaret ederek şunları söyledi: “Her iki tarafın da entegrasyon konusunda farklı bir anlayışı var. Bu noktada, toplantı ve diyalogla bu hususun ele alınması ve anlaşmanın geri kalan hükümlerinin açıklanması gerekiyor.”
10 Mart anlaşması SDG'nin ve sivil kurumlarının bu yılın sonuna kadar Suriye ordusuna ve devlet birimlerine entegre edilmesini öngörüyor. Anlaşma, Irak ve Türkiye ile tüm sınır kapılarının ve Kamışlı Uluslararası Havaalanı'nın yanı sıra kuzeydoğudaki petrol sahaları ve elektrik santralinin hükümetin kontrolüne geçmesini amaçlıyor, ancak bu yerler halen SDG tarafından yönetiliyor.
Fevze Yusuf, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgesinin bileşenlerinin ‘farklı dilleri, kültürleri ve kimlikleriyle geleceğin Suriye'sine katılacaklarını’ belirtti. “Anayasal haklarımızı alamazsak bize dayatılan hiçbir koşulu kabul etmeyeceğiz” diyen Fevze Yusuf, Suveyda vilayetinde ve ülkenin güneyinde kötüleşen durumdan hükümeti sorumlu tuttu ve bunun nedenini ‘merkeziyetçi zihniyete’ bağladı.
ABD ve Fransa'nın çabalarına rağmen Suriye Cumhurbaşkanı'nın SDG lideri ile yaptığı anlaşmanın uygulanmasındaki gecikmeyle ilgili olarak Kürt lider, geçiş hükümetinin önceki anlaşmalara uymamasının iki taraf arasında bir anlaşmazlık noktası olduğunu vurguladı. Fevze Yusuf, “10 Mart anlaşması anayasa taslağında yer almayan hükümler içeriyordu ki bu da hükümetin özerk yönetim ve askeri güçleriyle ilgili niyetleri konusunda ciddi şüpheler uyandırıyor” dedi.
Mazlum Abdi bu ayın 14'ünde bir Alman gazetesine verdiği röportajda, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile varılan anlaşmanın uygulanması halinde güçlerinin silah bırakmasına gerek kalmayacağını ifade etti ve mart ayında varılan anlaşmanın tamamına bağlı olduklarını yineledi. Abdi, “Anlaşmanın şartlarının uygulanmasının SDG'yi Suriye ordusunun bir parçası haline getireceğine inanıyoruz. Bu nedenle şimdi ya da gelecekte silahsızlandırılmamıza gerek yok” ifadelerini kullandı.
Özerk Yönetim Dış İlişkiler Başkanı İlham Ahmed (Şarku’l Avsat)
Özerk Yönetim Dış İlişkiler Başkanı İlham Ahmed ise hükümet ile SDG arasındaki müzakerelerin çöktüğü iddialarını yalanlayarak, ulusal konularda mevcut mutabakatların bulunduğunu, farklılıkların giderilmesi için toplantı ve diyalogların yoğunlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Özerk yönetim bölgelerindeki askeri kurumların ve sivil yönetim yapılarının entegrasyonunun müzakerelerin önündeki en zor konulardan biri olduğunu belirten Ahmed şunları söyledi: “Müzakereler çökmedi. Suriyeliler yıllardır birbirleriyle diyalog kurmadıkları için bazı toplantılarda anlaşmazlıklar ve yanlış anlamalar olması normal.”
İlham Ahmed, Suriye güvenli bir ortama kavuşana kadar bu görüşmelerin devam etmesi çağrısında bulundu. Ahmed, 9 Temmuz'da Şam'da yapılan ve hükümet bakanları, yönetim yetkilileri ve SDG liderinin katıldığı toplantıya ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı: “Yetkililer olumlu göstergeler ve her iki tarafta da gerçek bir istek gördüklerini söyledi. Toprak bütünlüğü ve devletin birliği gibi genel ulusal konularda görüş birliği var. Bunlar ortak zemin olarak kabul edilebilecek temel noktalar.”
Ahmed, özerk yönetimin devlet çerçevesi dışında alternatif askeri ve idari yapılar oluşturduğu yönündeki suçlamaları şiddetle reddederek, “Yerel yönetişim bağlamında adem-i merkeziyetçilik terimi bir arada yaşama durumunu ifade eder. Başka bir deyişle, bu bir yerel yönetişim biçimidir” dedi.