WHO’dan Avrupa'da koronavirüse karşı savaşta ‘ateşkes’ müjdesi

Salgının henüz bitmediği konusunda uyarıda bulunan WHO yeni mutasyonların ortaya çıkmasının beklendiğini duyurdu.

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)
TT

WHO’dan Avrupa'da koronavirüse karşı savaşta ‘ateşkes’ müjdesi

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından perşembe günü yapılan açıklamada, birçok ülkenin salgınla mücadeleye yönelik kısıtlamaları neredeyse tümüyle kaldırdığı, halihazırdaki sakinlik döneminin Avrupa'nın Kovid-19 ile mücadelede kalıcı bir iyileşme yakalama yönündeki umutlarını artırdığı belirtildi.
WHO Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge, koronavirüse karşı aşılama oranlarının artması, Omikron’un semptomlarının hafif şekilde seyretmesi ve kışın sonuna doğru yaklaşılmasıyla birlikte salgın konusunda ‘insanlara kalıcı barış getirecek bir ateşkes’ olacağı müjdesini verdi.
Kluge gazetecilere yaptığı açıklamada, “Aynı bağlamda bu durum, uzun bir sakin döneme girme olasılığına da kapı açıyor” ifadelerini kullandı.
Bununla birlikte Kluge, söz konusu durumun salgının bittiği anlamına gelmediğine ancak salgının kontrol altına alınması için eşsiz bir fırsat olduğuna dikkat çekti.
Kluge, bu sayede daha önce ihtiyaç duyulan ‘yıpratıcı’ önlemleri yeniden dayatmadan, Omikron varyantından daha şiddetli muhtemel mutasyonlara yanıt vermenin de mümkün olacağını vurguladı.
Kluge geçen yıl, salgının başlangıcından bu yana toplam Kovid-19’un yüzde 30'una tanık oldunan Avrupa Kıtası’nda şu ana kadar yaklaşık 150 milyon vaka kaydedildiğini, pozitif test sonuçların da yüzde 22'ye ulaştığını belirtti.
Kluge ayrıca Avrupa'da koronavirüse bağlı ölü sayısına ilişkin analizlerde artış eğrisinin durduğunu belirtti.
Avrupa sadece geçen hafta 12 milyon yeni vaka kaydetti. Bu, Omikron varyantı nedeniyle salgının başlangıcından bu yana Kıta’da kayda geçen en yüksek sayıs oldu.
Almanya Daimî Aşı Komisyonu (STIKO) dün yaptığı açıklamada, riskli gruplara ve sağlık alanında çalışanlara dördüncü doz Kovid-19 aşısı olması tavsiyesinde bulundu. Söz konusu tavsiye, Pfizer ve Moderna haberci RNA (mRNA) teknolojisi ile geliştirilen iki aşıdan biriyle sınırlı tutuldu.
Hükümetin salgını yönetmek için yönergelerine ve tavsiyelerine güvendiği Robert Koch Enstitüsü’nün yaptığı açıklamaya göre Almanya’da 236 bini aşan günlük vaka sayısı ile rekor kırıldı.
Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, günlük vaka sayısının bu ayın ortasına kadar 500 bini aşmasını beklediğini söyledi.
Omikron’un neden olduğu salgın dalgası Avrupa'da azalmaya devam ediyor.
İsveç’ten yapılan açıklamada, daha önce benzer önlemler almış olan Fransa, İsviçre, Norveç, Finlandiya ve Danimarka gibi önümüzdeki hafta başından itibaren sınırlama ve izolasyon kısıtlamalarının kaldıracağı duyuruldu.
Fransa Sağlık Bakanı Olivier Veran dün yaptığı açıklamada, salgın dalgasının düşüşe geçmesiyle birlikte bahar aylarında kapalı mekanlarda zorunlu maske kullanımının kaldırılabileceğini söyledi.
Buna ek olarak ABD'nin önde gelen havayolu şirketleri, ABD Başkanı Joe Biden'dan ülkeye girmek için Kovid-19 testinin negatif olduğunu gösterme şartını kaldırmasını istedi.  Şirketler, Beyaz Saray'a yaptıkları çağrıda "Çünkü bu önlem, ABD’ye seyahat etmeye karar verirken caydırıcı bir faktör oluyor” denildi.
Yapılan açıklamalar salgından dünya çapında en fazla etkilenen sektörler arasında havacılığın olduğu yönünde.



Fransa, hükümetin antisemitizmle mücadelede başarısız olduğunu iddia eden ABD Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı

ABD'nin Fransa Büyükelçisi Charles Kushner (AFP)
ABD'nin Fransa Büyükelçisi Charles Kushner (AFP)
TT

Fransa, hükümetin antisemitizmle mücadelede başarısız olduğunu iddia eden ABD Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı

ABD'nin Fransa Büyükelçisi Charles Kushner (AFP)
ABD'nin Fransa Büyükelçisi Charles Kushner (AFP)

Fransa Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a yazdığı mektupta hükümeti antisemitizmle mücadele için yeterli önlem almamakla eleştiren ABD Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı'na çağıracağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, ABD'nin Fransa Büyükelçisi Charles Kushner'ın dün basına sızdırılan mektubu, İsrail'in birkaç gün önce Fransa'ya yönelik benzer eleştirilerini yansıtıyor. İsrail’in eleştirileri Paris'ten sert bir tepki almıştı.

Kushner, Macron'a yazdığı mektupta, pazartesi gününün Nazi Almanyası işgali altında ‘Yahudilerin Fransız topraklarından sürülmesine son veren müttefiklerin Paris'i kurtarışının 81. Yıldönümü’ olduğunu belirtti.

Mektupta, “Fransa'da antisemitizmin keskin bir şekilde artmasından ve hükümetinizin bununla mücadele etmek için yeterli önlem almamasından derin endişe duyduğum için size bu mektubu yazıyorum” ifadesi yer aldı.

Mektubun devamında, “Fransa'da Yahudilerin sokaklarda saldırıya uğramadığı, sinagogların ve Yahudi okullarının tahrip edilmediği, Yahudilere ait işyerlerinin vandalizme uğramadığı tek bir gün bile geçmiyor” denildi.

Kushner’a göre, antisemitizm uzun zamandır Fransız yaşamında izlerini bırakmış olsa da, Yahudilere yönelik nefret, 7 Ekim 2023'te Hamas tarafından gerçekleştirilen ve Gazze Şeridi'nde devam eden savaşı tetikleyen acımasız saldırıdan bu yana patlak verdi.

Mektubun yayınlanmasından saatler sonra, Fransa Dışişleri Bakanlığı bu son iddiaları şiddetle reddeden bir açıklama yayınladı ve ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

Dışişleri Bakanlığı, Fransa'nın antisemitizmle mücadeleye ‘tamamen bağlı’ olduğunu vurguladı.

Bakanlık, büyükelçinin açıklamalarının ‘Fransa ile ABD arasındaki transatlantik ilişkilerin kalitesine ve müttefikler arasında olması gereken güvene yakışmadığını’ ifade etti.

Bakanlık, ‘1961 Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi'nde belirtildiği üzere, devletlerin iç işlerine karışmama yükümlülüğüne’ işaret etti.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Kushner'in bugün Dışişleri Bakanlığı'na çağrılacağı bildirildi.

“Antisiyonizm, antisemitizmdir”

ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner'ın babası olan Charles Kushner'ın eleştirisi, Netanyahu'nun Fransa Cumhurbaşkanı’nı Filistin devletinin tanınması çağrısı yaparak ‘antisemitizm ateşine körükle gitmekle’ suçlamasından birkaç gün sonra geldi.

Fransa Cumhurbaşkanlığı, Netanyahu'nun sözlerini kınayarak, Filistin devletinin tanınması kararı ile antisemitik şiddetin artışı arasındaki bağlantıyı ‘yanlışlara dayalı, aşağılık ve kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

Netanyahu gibi Kushner da “İsrail'i karalayan açıklamalar ve Filistin devletini tanıyan adımlar aşırılıkçıları cesaretlendiriyor, şiddeti körüklüyor ve Fransa'daki Yahudi kimliğini tehlikeye atıyor” dedi.

Kushner, “Bugün artık lafı dolandırmaya gerek yok. Antisiyonizm, antisemitizmdir. Nokta” ifadelerini kullandı.

ABD'nin Fransa Büyükelçisi, ‘genç Fransızların yaklaşık yarısının Holokost'u hiç duymadığını’ söyleyerek öfkesini dile getirdi.

Kushner, “Bu cehaletin devam etmesi, Fransız okullarının müfredatını sorgulamamıza neden oluyor” dedi.

Antisemitizm konusu, Batı Avrupa'nın en büyük Yahudi topluluğuna (500 bin kişi) ve Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere sempati duyan büyük bir Arap Müslüman topluluğuna ev sahipliği yapan Fransa'da son derece hassas bir konu.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının başlamasından bu yana her iki toplulukta da nefret suçlarında keskin bir artış kaydedildi.

Macron'un eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısında Fransa'nın Filistin devletini resmi olarak tanıyacağını açıklaması, o dönemde İsrail'den hızlı bir şekilde eleştiri aldı.

Bu adımın ardından Kanada, Avustralya, Andorra, Finlandiya, İzlanda, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, San Marino ve Slovenya da eylül ayında Filistin'i tanıma niyetlerini açıkladı.


Trump'ın aralık ayı başında İsrail'e yapacağı ziyaretle ilgili görüşmeler

ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv- Reuters)
TT

Trump'ın aralık ayı başında İsrail'e yapacağı ziyaretle ilgili görüşmeler

ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv- Reuters)

“I24 News” televizyonu, dün, Amerikan ve İsrailli yetkililerin, Başkan Donald Trump'ın önümüzdeki aralık ayı başında İsrail'e yapacağı ziyaretle ilgili görüşmelerin sürdüğünü bildirdi.

Ziyaretin kesinleşmesi halinde, Trump'ın ikinci dönem başkanlığı sırasında Kudüs'e yaptığı ilk ziyaret olacak.


Binlerce kişi Kopenhag'da Gazze'deki savaşın sona ermesi için gösteri düzenledi

Kopenhag'da Filistin yanlısı gösteriye 10 binden fazla kişi katıldı (AP)
Kopenhag'da Filistin yanlısı gösteriye 10 binden fazla kişi katıldı (AP)
TT

Binlerce kişi Kopenhag'da Gazze'deki savaşın sona ermesi için gösteri düzenledi

Kopenhag'da Filistin yanlısı gösteriye 10 binden fazla kişi katıldı (AP)
Kopenhag'da Filistin yanlısı gösteriye 10 binden fazla kişi katıldı (AP)

Kopenhag'da dün düzenlenen Filistin yanlısı gösteriye 10 binden fazla kişi katıldı. Gösteride, Gazze'deki savaşın sona ermesi ve Danimarka'nın Filistin devletini tanıması talep edildi.

Fransız haber ajansına (AFP) göre yürüyüşe Oxfam, Greenpeace ve Uluslararası Af Örgütü'nün yanı sıra sendikalar, siyasi partiler, sanatçı grupları ve Greta Thunberg gibi aktivistler de dahil olmak üzere yaklaşık 100 kuruluş katıldı.

Polis, protestocuların sayısına dair bir tahminde bulunmadı.

Çoğunluğu çocuklu ailelerden oluşan protestocular, Danimarka parlamento binasının dışında güneşli bir havada toplandı, bayraklar salladı, dövizler taşıdı ve "Silah satışlarına son", "Filistin'e özgürlük" ve "Danimarka soykırıma hayır diyor" sloganları attı.

İsrail'in geleneksel destekçisi Danimarka, Avrupa Birliği başkanlığını kullanarak İsrail hükümetine Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için baskı yapacağını açıkladı. Başbakan Mette Frederiksen, savaşın “sınırları aştığını” ifade etti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Danimarka, yakın gelecekte Filistin Devleti'ni tanımayı düşünmediğini açıkladı.

43 yaşındaki protestocu Michelle Abelros, AFP'ye yaptığı açıklamada, "İktidardakiler soykırımı durdurmuyor, bu nedenle protestoya iştirak edip tüm liderlere olan bitene katılmadığımızı göstermek çok önemli" ifadelerini kullandı.